Hikâye[]
Başlık ve Gereksinimler | Ayrıntılar |
---|---|
Merhaba (Hello) | Merhaba, ben Yaoyao, Sokak Gezgini Adeptus'un mütevazı bir öğrencisiyim. Seninle tanışmak büyük bir zevk! Dışarıda herhangi bir zorlukla karşılaşırsan... Bana seslenmen yeterli, hemen yardımına koşarım! Ah, bu arada yanımda biraz Kızarmış Turp Köftesi getirdim, yesene! Ama çok fazla yeme, çok fazla yağlı yemek vücuduna ağır gelebilir. Karnın halen doymadıysa yeni yıkanmış turp ve biraz sirke de getirdim, istersen sana rendelenmiş turp salatası yapabilirim. (Hello, I'm Yaoyao, a lowly disciple of the adeptus, Streetward Rambler. It's a pleasure to make your acquaintance! If you encounter any difficulties outdoors... then lemme help you! Oh, by the way, I brought some Fried Radish Balls with me, help yourself! Don't eat too many, though — too much oily stuff is hard work for your body. If you're still hungry, I also brought a freshly washed radish and some vinegar, so I could make you a shredded radish salad if you want~) |
Sohbet: Atasözleri (Chat: Proverbs) | "Bugünün işini yarına bırakma!" Hadi, hemen işe koyulalım! ("Don't put off until tomorrow what you can do today!" C'mon, let's get a move on!) |
Sohbet: Eğlenceye Katıl (Chat: Join In the Fun) | Ah, orada neler oluyor? Gizlice bir göz atabilir miyiz? Hadi lütfen. (Ooh, what's happening over there? Can we take a sneaky peek, huh? Can we?) |
Sohbet: Adeptus Arama (Chat: Adepti-Seeking) | Bu kadar çok insan neden "Adeptus arama" işini bu kadar büyütüyor? Her yer zaten Adeptus kaynamıyor mu? (Why do so many people make such a big deal out of "seeking the adepti"? There's adepti everywhere! Isn't there?) |
Yağmur Yağdığında (When It Rains) | Hey, kurbağaların sesini duyabiliyor musun? Hehe, aptal kurbağalar! Yağmurun sesiyle beraber şarkı söylüyorlar güya! Vırak, vırak, vırak... (Hey, can you hear the frogs croaking? Hehe, silly frogs! They're singing along to the sound of the rain! Ribbit, ribbit, ribbit~) |
Yıldırım Düştüğünde (When Thunder Strikes) | A-Aman! B-Ben senin kulaklarını kapatacağım. E-Eğer korkarsan elimi tutabilirsin. (Wh—Whaa! I—I'll cover your ears for you, a—and if you're scared, you can hold my hand.) |
Kar Yağdığında (When It Snows) | Kar yağıyor, yaşasın! Ah! Her şeyden önce kendini sıcacık sarmalısın. Tüylü kabanını giy... Hah yünlü şapkanı ve eşarbını da, evet... Ah, ah! Eldivenlerini unutma... Pekala! Hadi bakalım, gidip bir kardan adam yapalım! (It's snowing, yay! Uh! First things first: You have to wrap up warm. Put your big fluffy coat on... uh-huh, and your woolly hat and scarf, yep— Ah-ah-ah! Don't forget your gloves. ...Good! Alright, let's go build a snowman!) |
Güneş Açtığında (When the Sun Is Out) | Hava çok güzel. Hadi gidip limanın etrafında bir yürüyüş yapalım! (The weather's so nice. Let's go have a walk around the harbor!) |
Rüzgar Şiddetlendiğinde (When the Wind Is Blowing) | Ah, hava çok esmeye başladı. Dikkat et rüzgar seni uçurmasın. (Ooh, it's getting windy. Be careful not to get blown away.) |
Günaydın (Good Morning) | Artık uyanma zamanı geldi! Kahvaltın hazır, acele etsen iyi olur... Ah, ne? Biraz daha mı uyumak istiyorsun? Pekala, tamam. Ama sadece beş dakika, tamam mı? Beş dakika sonra seni tekrar çağıracağım. *iç çeker* Keşke dün gece seni erkenden uyutsaydım... (Time to get up! Your breakfast is ready, so you'd better hurry... Uh, huh? You still wanna snooze a while? ...Well, okay — but five minutes and that's all, okay? Five minutes, and I'll be back to wake you up again. *sigh* I knew I should have sent you to bed earlier...) |
İyi Günler (Good Afternoon) | Ama unutma dolu dolu bir öğle yemeğinden hemen sonra uyuma, aynı şekilde hemen bir maceraya da atılma. Yediklerinin iyice sindirilmesini beklemen gerekir, yoksa karnın ağrır. (Now, don't forget: You don't wanna nap right away after a big lunch, but you also mustn't go racing off on an adventure. You gotta wait for your food to go down, or you'll get a tummy-ache.) |
İyi Akşamlar (Good Evening) | Ne? Bu gece yine mi dışarı çıkıyorsun? Hımm, ne zaman dönmeyi düşünüyorsun peki? *iç çeker* Dışarısı karanlık, lütfen dikkatli ol... (Huh? You're going out again tonight? Hmm, what time do you plan on getting back? *sigh* Well, it's dark out, so be really careful...) |
İyi Geceler (Good Night) | Uyku hikâyelerini dinleme zamanın geldi... En son nerede kalmıştık? Ah, evet: "Kadim çağlardan bu yana... Kudretli ve aydınlanmış Adeptuslar, Liyue'yi kötülüğe karşı korudu ve bunların arasında, zzz zzz..." (Time for your bedtime story... Now, where did we get to last t—time... Ah, yes: "Ever since ancient times... the mighty and illuminated adepti have protected Liyue against evil. Among them, mmngh mmph...") |
Yaoyao Hakkında: Liyue Rıhtımları (About Yaoyao: The Liyue Docks) | Liyue Limanı'ndaki rıhtımları biliyor musun? Orası hep konuşan, bağıran, gülen insanlarla dolu oluyor ve bu gerçekten harika! Evimin sessiz atmosferinden tamamen farklı çünkü evim o kadar sessiz ki çimenlerin üzerine düşen yaprakları bile duyabilirsin. Bu yüzden ne zaman boş vaktim olsa oralara gider ve yeni gemileri, yeni manzaraları ve yeni oyuncakları seyrederim! (You know the docks in Liyue Harbor? There's always loads of people talking, shouting, laughing, it's great! Totally different from back home. It's so quiet there, you can hear the leaves falling on the grass. That's why I go to the docks whenever I'm free — you know, to see the new ships, new sights... and new toys!) |
Yaoyao Hakkında: Karnı Tok Sırtı Pek (About Yaoyao: Eat Up, Wrap Up) | Ne derler bilirsin: "Sen onları giydir, onlar da sana nezaket göstersinler; sen onların karnını doyur, onlar da kalplerini doğrulukla doldursun." İşte bu yüzden, vahşi doğada dışarıdayken düzgün bir yemek yemeli ve hava şartlarına uygun giyinmelisin. Ne? Bu sözün anlamı bu değil mi? Peki o zaman, NEYMİŞ anlamı? Söyle de öğrenelim! (They say "Give them clothes to wear, and they shall show you decency; fill their stomachs with grains, and they shall fill their minds with righteousness"... And that's why you have to eat a decent meal and dress right for the weather when you're out in the wild. ...Huh? Is that not what that saying means? Oh, okay, so... what DOES it mean?) |
Hakkımızda: Mızrak İdmanı (About Us: Polearm Training) | Tembel olduğumdan değil, mızrak benim için o kadar uzun ve o kadar ağır ki onunla idman yapmak gerçekten çok zor... Neyse ki Ustam beni çok fazla zorlamıyor. (It's not that I'm lazy, it's just the spear's too long for me, and it's so heavy that training with it is really hard work... Luckily, Master doesn't push me too hard.) |
Hakkımızda: Endişeler (About Us: Worries) | Günde üç öğün yiyor musun? Ayrıca, seni sıcak tutacak giysilerin var mı? Daha en soğuk günler gelmedi biliyorsun. Her neyse, sürekli maceraya atılmanın tehlikeli olmadığından emin misin? Henüz duymadığım ve görmediğim yeni yaraların var mı? Ah, neyse unut gitsin. Ne yap biliyor musun? Bundan sonra beni de yanında götür. Tüm gün elementlerle mücadele ettiğini bildiğim için senin hakkında telaşlanmadan edemiyorum... (Have you been eating three meals a day? Also, do you have enough warm clothing? This cold spell's only going to get colder, you know. And anyway, are you sure it's not dangerous, adventuring all the time? Any new injuries I should know about? ...Ugh, you know what — forget that, just bring me along from now on. I can't have peace of mind knowing that you're out there braving the elements all day long...) |
Önsezi Hakkında (About the Vision) | Benim Ustam Kudretli ve Aydınlanmış bir Adeptustur! Bir keresinde bana Önseziye sahip olmanın tanrıların benden memnun olduğunun bir işareti olduğunu söylemişti. İyi de ben özel bir şey yaptığımı düşünmüyorum... Keşke o tanrıyla konuşabilseydim ve bu konu hakkında onun ne düşündüğünü görebilseydim! (My Master's a Mighty and Illuminated Adeptus! She once told me that getting a Vision is a sign that the gods are pleased with you, but I don't think I've done anything special... I really wish I could talk to that god and see what she thinks about it!) |
Paylaşılacak Bir Bilgi | "Osial" mı? Ha şu Bulut Denizi'ndeki devasa ahtapottan mı bahsediyorsun? Ah... Onu yemek istediğimden falan değil ama... Eğer siz isterseniz onu önce kesinlikle ızgarada pişirmelisiniz... Yok, bir saniye! Aslında, ızgara yapmasanız da OLUR ama... Bence öyle daha lezzetli olur... ("Osial"? Oh, you mean that jumbo-sized octopus from the Sea of Clouds? Uh... not because I wanna eat it or anything, but... if you guys wanted to, you should definitely cook it through on the grill first... Oh, wait! I mean, you don't HAVE to grill it, but... I just think it would taste better that way...) |
İlginç Şeyler (Interesting Things) | Serçeleri çok seviyorum! Ne zaman Qiqi ile oynamaya gitsem, yolda hep bu kuşlara denk gelirim ve onlara selam veririm! Onlar da bana ♪ *ıslık çalarlar* ♪ Evet, aynen öyle! "Günaydın!" manasına geliyor bu! (I love finches! Whenever I go to play with Qiqi, I look out for them on my way there. And when I find them, I say hi! ♪ *whistle*~ ♪ ...Yep! "Good morning!" That's exactly what it means, well done!) |
Xiangling Hakkında (About Xiangling) | Xiangling son zamanlarda yine şey... Tuhaf malzemeler aramıyor, değil mi? Geçen sefer beni gerçekten çok korkuttu. Bulut Denizi'ndeki çiğ ahtapotu deneyeceğini söyledi. Bir gün midesini fena halde bozacak, o zaman ne yapacak peki? Doktor Baizhu'nun yazdığı ilaçlardan da nefret ediyor zaten... Her neyse, Usta onunla mantıklı bir şekilde konuşmayı deneyecek. Bundan sonra hangi tehlikeli şeyi yemeye çalışır kim bilir? *iç çeker* (Xiangling hasn't been, um... looking for strange ingredients lately, has she? She gave me a real fright last time. She said she was about to try some raw octopus from the Sea of Clouds. One of these days, she'll give herself an upset stomach — then what's she gonna do? 'Cause she definitely doesn't like taking Dr. Baizhu's medicine... Anyway, I got Master to try and talk some sense into her, too. Who knows what dangerous thing she'll be trying to eat next... *sigh*) |
Qiqi Hakkında: Arkadaşlar (About Qiqi: Friends) | Qiqi benim en iyi arkadaşım! Bazen benim kim olduğumu unutuyor ama bunu kasıtlı yapmadığını biliyorum... Ona not defterini kontrol etmesini hatırlatmam gerekiyor ve bu sayede beni hemen hatırlıyor. (Qiqi's my best friend! She forgets who I am sometimes, but I know she doesn't mean it... I just have to remind her to check her notebook, and she remembers me right away.) |
Qiqi Hakkında: Sonsuza Dek (About Qiqi: Forever) | Bir keresinde gizlice Doktor Baizhu'ya onu iyileştirmenin bir yolu olup olmadığını sordum ve sanırım şey... Neyse önemli değil. Büyük ihtimalle hayatım boyunca ona kim olduğumu hatırlatmak zorunda kalacağım ama olsun. (I once asked Dr. Baizhu in private if there's any way to cure her, and, um... But it doesn't matter. I'll probably have to keep reminding her who I am for my whole life, but that's okay.) |
Baizhu Hakkında (About Baizhu) | Doktor Baizhu'nun yazdığı reçeteler oldukça etkili. İlaçların tadının acı olduğu kesin ama tıpta hep şunu derler: "İlaç ne kadar acıysa o kadar iyidir!" Yani anlayabiliyorum. Ne? Senin için çok mu acı? Endişelenme, burada biraz Şekerli Hurma var. İlacını içtikten sonra bunlardan bir tanesini yiyince ağzının tadı yerine gelecektir. (Dr. Baizhu's prescriptions are pretty effective. They're bitter, that's for sure, but they always say that about medicine: "the bitter the better"! So I get it. Huh? Too bitter for you? Don't worry, I've got some Candied Dates here. One of these after you finish your medicine will take the taste away.) |
Ganyu Hakkında (About Ganyu) | Ganyu'nun her zaman işi başından aşkındır. Bir keresinde o kadar yorulmuş ki yanlışlıkla çimenlerin üzerinde uyuyakalmış. *iç çeker* Ama onun için endişeleniyorum! Hımm belki... Gidip ona bir "sürpriz teftiş" yapabiliriz! Habersizce kontrol et ve kendine baktığından emin ol taktiğini bilirsin. Ah!... Bir dakika, gideyim de yemesi için ona en sevdiği sebzelerden alayım... (Ganyu always has a lot of work to do. I heard that one time, she was so tired she accidentally fell asleep on the grass. *sigh* I do worry about her, you know! Hmm, maybe... we could go do a "surprise inspection"! You know, check in and make sure she's taking care of herself. Oh! Uh... Wait a minute, I'll go get some of her favorite plants for her to eat...) |
Keqing Hakkında (About Keqing) | Keqing çok düşünceli biri ve ne yaparsa daima en iyi şekilde yapar. Ayrıca her festivalde Ustasını mutlaka ziyaret eder... O, senin "saygınlık abidesi" dediğin şeyin ta kendisi. Ya da "erdemlilik örneği" demek daha doğru olabilir mi? Neyse, sanırım ondan çok şey öğrenebilirim! (Keqing's a very thoughtful person, and she always does a good job of everything. She also makes sure to pay Master a visit at every festival... She's what you call a "bastion of piety." Or wait, maybe it's "paragon of propriety"? ...Well, anyway, I think I can learn a lot from her!) |
Yun Jin Hakkında (About Yun Jin) | Yun Jin mızrak dansında çok iyi ve sergilediği Liyue opera performansları da oldukça popüler. Usta bazen beni onları izlemeye götürüyor. Tabii o sahnedeyken boş bir koltuk bulabilirsem... Fakat, şey... Onun söylediği şarkıları gerçekten de anlayan birileri var mı? (Now, Yun Jin's really good at spear dancing, and her Liyue opera performances are very popular. Master even takes me to go see them sometimes. You won't find an empty seat when she's on stage... but, um... does anyone understand what she's singing about?) |
Beidou Hakkında (About Beidou) | Beidou'nun gemisi muhteşem! Eğer bir daha gemiye binmeyeceğime dair Ganyu'ya söz vermeseydim kendi küçük yatağımı tam olarak nereye koyacağımı çok iyi biliyordum, hehe. (Beidou's ship is amazing! If I hadn't promised Ganyu that I wouldn't go on board anymore, I know exactly where I'd set up my own little bed, hee-hee.) |
Shenhe Hakkında (About Shenhe) ![]() | Shenhe insan dünyasından yıllardır çok uzak kaldı, bu yüzden Liyue Limanı'ndaki hayata henüz tam alışmamış olmasına şaşmamalı. Ganyu ile birlikte onunla ilgilenmeyi, ona yardım etmeyi çok isterim... Ama bunu, onu rahatsız etmeyecek bir şekilde nasıl sorabilirim? (Shenhe's been away from the human world for years and years, so it's no wonder that she's still adjusting to life in Liyue Harbor. I'd love to help Ganyu take care of her... But how do I ask her in a way that won't make her feel uncomfortable?) |
Yanfei Hakkında (About Yanfei) | Yanfei, o devasa kanun metnini yanından ayırmıyor, hatta izin günlerinde Ustasını ziyarete gittiğinde bile yanında götürüyor. Gerçekten inanılmaz! O ağır şeyi her zaman yanında nasıl taşıyor aklım almıyor, onu okumanın ne kadar zor olacağından bahsetmiyorum bile... (Yanfei takes that huge legal codex everywhere, even when she comes to pay Master a visit on her days off. She's incredible! I don't know how she carries that heavy thing around all the time, and I can't imagine how much hard work it must be to read it...) |
Yaoyao Hakkında Daha Fazlası: I (More About Yaoyao: I) | Nereli olduğumu mu öğrenmek istiyorsun? Şey, ailem dağlarda yaşayan bir keşiş... Böyle söyleyince sanırım benim Qingce Köyü'nden olduğumu anlayabilirsin, değil mi? (You wanna know where I'm from? Well, my parents are hermits who live up in the mountains... Uh, I guess you could say that I'm from Qingce Village?) |
Yaoyao Hakkında Daha Fazlası: II (More About Yaoyao: II) | Ailem değerli şifalı bitkiler yetiştirerek geçimini sağlıyor. Ailem bu işle o kadar meşgul olur ki ev işlerini ve hatta bazen yemek yemeyi bile unuturlar! Cık, bu sence de çok korkunç değil mi? Neyse ki onların arkasını toplayacak bir ben varım. (My family makes a living by growing precious medicinal herbs. My parents often get so busy that they forget about the housework, and sometimes they even forget to eat! Tsk, isn't that awful? Good thing they've got me to look after them.) |
Yaoyao Hakkında Daha Fazlası: III (More About Yaoyao: III) | Dağlarda büyüdüğüm için çiçekler, ağaçlar, bitkiler ve hayvanlar benim arkadaşımdır! Ah, bu arada serçelerle sohbet etmek ister misin? Seni onlara götürebilirim ve onların söylediklerini sana tercüme edebilirim. Hadi ama, eğlenceli olacak! Tabii önce hediye olarak onlara biraz tahıl alalım. (I grew up in the mountains, so the flowers, trees, plants, and animals are all my friends! Oh — would you like to chat with the finches? I can take you to them, and I can also help translate for you. Come on, it'll be fun~! But first, let's get some grains as a gift for them.) |
Yaoyao Hakkında Daha Fazlası: IV (More About Yaoyao: IV) | Liyue'nin her tarafında Adeptuslar var. Onların birçoğuyla karşılaştım! Bulutlar Hakimi Teyze ve Dağkesen Amca da dahil... Ama Bulutlar Hakimi Teyze benim en favorim! Bana Adeptusların her türlü eşyalarından verdi ve bunları nasıl kullanacağımı da öğretti. Ondan çok şey öğrendim! (There are adepti everywhere in Liyue. I've met loads of them! Aunty Cloud Retainer, Uncle Mountain Shaper... But Aunty Cloud Retainer's my favorite! She's given me all kinds of adepti gadgets, and taught me all about how to use them. I've learned so much from her!) |
Yaoyao Hakkında Daha Fazlası: V (More About Yaoyao: V) | Usta ile tanıştıktan sonra, Usta benim kaderimin Adeptusların kaderi ile kesiştiğini söyledi ve beni öğrencisi olarak kabul etti. Sana karşı dürüst olmak gerekirse, böyle diyerek ne demek istediğini anlamadım. Ama çok eğlenceliydi, herkesle takılmak, Ustanın anlattığı hikâyeleri dinlemek ve Xiangling'le sinsice tembellik yapmak... Ayrıca Liyue Limanı halkının yardımına koşuyoruz. Yaptıklarımızı gerçekten seviyorum! (After I met Master, she said that the path of my fate had intersected with the adepti way, and took me on as her disciple. To be honest with you, I didn't even understand what she meant by that. But it's been so much fun, getting to hang out with everybody, listening to Master tell stories, and sneakily slacking off with Xiangling... And we also get to help the people of Liyue Harbor out a lot. I really love it!) |
Yaoyao'nun Hobileri (Yaoyao's Hobbies) | Sevincin ufkun hemen ötesinde saklandığı ve mutluluğun ise batan güneş kadar kısa sürdüğü söylenir. O yüzden, ne zaman eğlenceli bir şey olduğunu görsem hemen gidip kendi gözlerimle kontrol ederim... Belli mi olur belki de yardımcı olabileceğim bir şey vardır. (It is said that joy hides just beyond the horizon, and bliss is as fleeting as the setting sun! So, whenever I notice anything fun going on, I always gotta go check it out... and you never know, maybe I'll find something I can help with.) |
Yaoyao'nun Sorunları (Yaoyao's Troubles) | Of, mızrak eğitimi gerçekten çok sıkıcı geçiyor... Belki gidip biraz Yuegui ile oynasam iyi olur, sonra geri gelir ve biraz ara verdikten sonra az daha idman yaparım... (Oof, spear training is really kinda boring... Maybe I'll go play with Yuegui for a little bit, then come back and do some more training after I've had a break...) |
En Sevdiği Yemek (Favorite Food) | Qingce Kızartma Tabağı, Karışık Ramen Tabağı, haşlanmış balık... Pek çok Liyue yemeği sadece lezzetli değildir, aynı zamanda yemek zamanlarını büyük bir etkinliğe dönüştürür, öyle değil mi? Onları da sevdin mi? Harika! Bir ara akşam yemeğine bana gel o zaman, sana yemekler yapayım! Merak etme, daha önce mutfakta Xiangling'e yardım etmişliğim var. O yüzden, yemek söz konusu olduğunda iyi iş çıkardığımı rahatlıkla söyleyebilirim! (Qingce Stir Fry, Come and Get It, boiled fish... Lots of Liyue dishes are not only delicious, they also turn mealtimes into a big event. Hmm? You like them too? That's great! You'll have to come over for dinner sometime, I'll cook for you! Don't worry, I've helped Xiangling in the kitchen before, so it's safe to say that I come from good stock where food is concerned!) |
En Sevmediği Yemek (Least Favorite Food) | Bir keresinde, Shenhe bir oturuşta o kadar fazla Qingxin yedi ki günlerce hasta yattı! İşte bu yüzden sağlığıma dikkat etmeli ve çiğ Qingxin yememeliyim. Peki ben bunu nereden biliyorum? Tabii ki Bulutlar Hakimi Teyze anlattı bana! (One time, Shenhe ate too many Qingxin in one go and she was sick for days! And that's why I've got to take care of myself and not eat raw Qingxin. Hmm? How did I know about that? Aunty Cloud Retainer told me!) |
Hediye Alma: I (Receiving a Gift: I) | Bu harika! Tadı aynı Xiangling'in yemekleri gibi. E ne demişler? Armut dibine düşermiş, mmm... Veya şey de olabilir, bir elmanın iki yarısı gibi! Hehe, heyecan yaptığımda sözlerime hep böyle deyimler falan karıştırırım. (This is amazing! It tastes just like Xiangling's cooking. It's like they say: The apple didn't fall far from the tree, mmm... Wait, no, two peas in a pod! You two are like two peas in a pod. Hehe, I'm always mincing up my words when I get too excited.) |
Hediye Alma: II (Receiving a Gift: II) | Acayip çok lezzetli bunlar! Bir dahakine yemek yaptığında yine beni çağır, hemen gelir sana yardım ederim! (Sooo tasty! Next time you cook, lemme come too! I can help~) |
Hediye Alma: III (Receiving a Gift: III) | ... Of, hep böyle şeyler mi yiyorsun? Onun yerine gel ben sana harika yemekler yapayım! İyi beslenmiyorsan ve üstüne bir de her gün maceraya çıkıyorsan, er ya da geç sağlığından olursun... (...Uh, do you always eat this kind of stuff? Maybe you should let me cook for you instead! If you're not eating well and you're still going out adventuring every day, one of these days you're gonna wear yourself out...) |
Doğum Günü (Birthday) | Bugün senin doğum günün ve geleneklerimize göre uzun ömürlü olman için senin bir kase uzun erişte yemen gerekiyor. Xiangling'den bunu nasıl yapacağımı öğrendim ve tüm erişteleri tek bir tanesini dahi kırmadan suya koymayı başardım! Ayrıca yanına da büyükçe bir yumurta koydum, hehe! Hadi gidelim, soğumadan yemelisin. Doğum günün kutlu olsun, sağlıklı, uzun ve mutlu bir ömür geçirmen dileğiyle. (This is the day of your birth, and as is tradition, this calls for a bowl of longevity noodles. I got Xiangling to teach me how to make it, and I managed to put all the noodles in the water without breaking a single one! I also put a big plump egg in there, hee-hee! Come on, let's go, you've got to eat it before it goes cold. Wishing you a happy, healthy birthday and a long and prosperous life.) |
Yükseltme Hakkında: Giriş (Feelings About Ascension: Intro) | Ne? Mızrağım hafifledi mi sanki? Biraz daha kısalsa harika olur... (Eh? Did my spear just get lighter? ...It'd be great if it could get a little shorter, too...) |
Yükseltme Hakkında: Gelişme (Feelings About Ascension: Building Up) | Vay canına! Artık Xiangling'in mızrağını bile kaldırabilirim! Yaşasın, bu güzel haberi Ustaya vermek istiyorum! (Wow! I might even be able to lift Xiangling's spear now! Yay~ Oh, I really wanna tell Master the good news!) |
Yükseltme Hakkında: Zirve (Feelings About Ascension: Climax) | Hehe, insanlar hep "azim bir erdemdir" derler ve sanırım artık bunun ne anlama geldiğini anlayabiliyorum! Hımm? "Sabır bir erdemdir" olmasın? Ama... Sabır, ilerlemenin düşmanı değil midir? (Hehe, people always say "perseverance is a virtue," and I guess I know what they mean now! ...Hmm? "Patience is a virtue"? But... isn't patience the enemy of progress?) |
Yükseltme Hakkında: Sonuç (Feelings About Ascension: Conclusion) | Hıh, demek ki telaşlanmak böyle bir duyguymuş... Pekala, şimdiye kadarki elde ettiğim herhangi bir büyüme veya değişiklik hep senin sayende oldu! Ve ne derler bilirsin: "Sana nasıl davranılmasını istiyorsan sen de öyle davran." Seni güvende ve sağlam tutma sırası şimdi bende! (Huh. So that's what it feels like to be fussed over... Well, any growing or changing I've done is all thanks to you! And you know what they say — "treat other people the way you want them to treat you." So it's my turn to keep you safe and sound now!!) |
Savaş[]
Başlık | Ayrıntılar |
---|---|
Element Becerisi | Yuegui, sıra sende! (Yuegui, you're up!) |
Öylece kal! (Stay put!) | |
Sakın korkma! (Don't be scared~) | |
Element Patlaması | Hazır... Koş! (Ready... Go!) |
Ağrılarım sızılarım, gidin benden! (Pain, pain, go away!) | |
Yakala onları Yuegui! (Go get 'em, Yuegui!) | |
Depar Başlangıcı | |
Depar Sonu | Yaoyao repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır. |
Kanadı Açma | |
Hazine Sandığı Açma | Her şeyi güzelce ve dikkatlice paketle. Hiçbir şeyi düşürme! (Pack everything up nice and carefully. Don't drop anything!) |
Al bakalım, senin için hepsini bir çantaya doldurdum. (Here you go~ I've packed it all into a bag for you.) | |
Vay canına! Bunlar bizi günlerce idare eder! (Wooow! These'll last us for days!) | |
Düşük Can | Eyvah! (Uh-oh...) |
İlerlemeye devam etmeliyim! (Gotta keep going...) | |
Önemli değil, iyiyim ben... (It's okay, I'm fine...) | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı | Yaoyao'ya gel! (Come to Yaoyao!) |
Hayat bir hediyedir, sakın onu çöpe atma! (Life is a gift, don't throw it away!) | |
Yere Serilme | Artık sana bakamam... (I can't look after you anymore...) |
Özür dilerim Usta... (Sorry, Master...) | |
Mızrak ağırlaşıyor... (Spear getting heavy...) | |
Hafif Darbe Alma | Ah! (Ouch!) |
Ağır Darbe Alma | Bu çok acıttı... (That hurt real bad...) |
Gruba Katılma | Ben herkese göz kulak olurum. (I'll take good care of everyone!) |
Ben önden gideceğim. Beni takip edin. (I'll lead the way. Follow me!) | |
Korkmayın, Yaoyao burada! (Don't fear, Yaoyao's here!) | |
Karakter Boşta (Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.) | |
Hafif Saldırı | |
Ara Saldırı | |
Ağır Saldırı | |
Tırmanma | |
Tırmanma Nefesi | |
Zıplama |
Gezinti[]
|