Hikaye[]
Başlık ve Gereksinimler | Ayrıntılar |
---|---|
Merhaba (Hello) | Pardon, beni mi arıyordun? Merhabalar, adım Sethos. Nasıl yardımcı olabilirim? ... Böyle ayaküstü mü sohbet edeceğiz? Benimle gel, güzel bir yer biliyorum. (Sorry (Sir/ |
Sohbet: Düşünme (Chat: Thinking) | Sürekli "Neden?" diye sorarsan nihayetinde kendini köşeye sıkıştırırsın. Bazen her şeyi akışına bırakmak gerekir. (If you're always asking "Why?", you end up thinking yourself into a corner. Sometimes, it's better to let go.) |
Sohbet: Kargaşa (Chat: Commotion) | Duydun mu? Şurada bir şeyler oluyor. Gidip bir bakayım ben, erken davranmakta fayda var. (Do you hear that? Something's going on over there. I wanna go check it out — early bird gets the worm.) |
Sohbet: Okul (Chat: School) | Akademide birçok harika insan var... Orada eğitim alasım geliyor bazen. (There's a lot of very fascinating people in the Akademiya... kinda makes me wanna go study there.) |
Yağmur Yağdığında (When It Rains) | Ben şemsiye istemiyorum, teşekkürler. Çölde çok nadir yağmur yağıyor, bu fırsat elime geçmişken tadını çıkarmak istiyorum. (No umbrella for me, thanks. It hardly ever rains in the desert, so I'm gonna enjoy this while I can.) |
Yıldırım Düştüğünde (When Thunder Strikes) | Hayır, hayır, hayır... Çabuk, alçak bir yere gidelim! (No no no... Quick, let's get to lower ground!) |
Kar Yağdığında (When It Snows) | *titrer* ... Hadi, çabuk, tempoyu artıralım! Koşarsak üşümeyiz! (*shudder* ...Quick quick quick, let's pick up the pace! Jogging will warm us up!) |
Güneş Açtığında (When the Sun Is Out) | Hava o kadar güzel ki kamp yapmazsak cidden yazık olur. Vahada balık tutmaya ne dersin? (The weather's so perfect, it would be such a waste not to go camping. How does fishing in an oasis sound?) |
Çölde (In the Desert) | Hiç kuma resim çizmeyi denedin mi? Yukarıdan bakıldığında çok harika bir manzara oluşturur! Ancak az rüzgar alan bir yer seçmen gerekir. (Have you ever tried drawing in the sand? From up high, it makes for an incredible sight! But you need to pick somewhere less exposed to the wind.) |
Günaydın (Good Morning) | Günaydıııın, birlikte kahvaltı yapalım mı? Ben Döner Dürüm gömeyim diyorum, dün geceden beri canım çekiyor. (Goooood morning, wanna join me for breakfast? I'm gonna fix some Shawarma Wraps — I've been craving them since last night.) |
İyi Günler (Good Afternoon) | Bu saatte kahve içmek iyidir hoştur ama öğleden sonra uyutmaz seni. (It's tempting to have a coffee at this hour, but it'll ruin your afternoon nap.) |
İyi Akşamlar (Good Evening) | Çölde gündüzleri çok cansız geçer ama geceleri yıldızların manzarasına diyecek yoktur. (The desert's a pretty lifeless place during the day, but you can't beat the view of the stars at night.) |
İyi Geceler (Good Night) | Ben uyuyacağım, sabah gün doğumunu izlemek istiyorum. (I'm gonna hit the hay. Wanna catch the sunrise tomorrow.) |
Sethos Hakkında: İzlenim (About Sethos: Impression) | Bazı büyüklerim, benim vahşi bir hayvan gibi kontrolü zor biri olduğumu söylüyor. Aslında bu konuda onlara katılmıyor değilim ama başkalarının düşüncelerini kontrol etmek istemelerinde sence de bir sorun yok mu? (Some of my elders say I'm difficult to control, like a wild animal. I actually don't disagree with that, but don't you think it's kind of an issue that they'd want to control how other people think in the first place?) |
Sethos Hakkında: Liderlik (About Sethos: Leadership) Arkadaşlık Sv. 4 Sözünün Eri | Ne yalan söyleyeyim, lider olmak biraz stresli. Özellikle de Sessizlik Tapınağında. Ama Dedemle geçirdiğim onca yıldan sonra hangi alanlarda taviz veremeyeceğim konusunda çok netim. Düello Ayininden ve birçok yeni arkadaş edindikten sonra, Sessizlik Tapınağını şu andan itibaren hangi yöne doğru götüreceğimi biliyorum. Endişelenme sakın, her şey gayet yolunda ilerleyecek. (To be honest, being a leader is a little stressful, especially in the Temple of Silence. But after all the years I spent with Grandfather, I'm at least clear in my own mind about the areas where I cannot compromise. After the Rite of Duels, and having been given the chance to make so many new friends, I now know the direction I want to take the Temple of Silence in from here on out. Don't worry — I won't mess it up.) |
Hakkımızda: Sohbet (About Us: Chitchat) | Birinin gözüne girmek için ona yaklaştığında genelde ortamda yapmacık bir muhabbet döner. Oysa birlikte öylesine takılıp havadan sudan muhabbet ederek yakınlık kurmak çok daha kolaydır. (When you approach someone while intending to ingratiate yourself with them, it often makes for a stilted conversation. It's much easier to build up a rapport by just hanging out and talking about whatever.) |
Hakkımızda: Kamp Ateşi (About Us: Bonfire) Arkadaşlık Sv. 6 Sözünün Eri | Geceleri kamp ateşi yakmak insanı hem sıcak tutar hem de vahşi hayvanları uzaklaştırır. Benim için sen bir kamp ateşi gibisin. Çok mu soyut bir benzetme oldu? Pekala, duygularımı olduğu gibi aktarayım: Seni iyi bir arkadaşım olarak görüyorum. (Lighting a bonfire at night keeps you warm and keeps wild animals away. To me, you're just like a bonfire. Too abstract? Alright, let me put it more directly: I think of you as a good friend.) |
Önsezi Hakkında (About the Vision) Arkadaşlık Sv. 4 | Çöl halkından biri Önsezi aldığında herkes kendi inancına göre bunun bilmem ne tanrısından gelen bir lütuf olduğunu iddia eder. Onların başkalarının Önsezileri hakkında ya da Lord Hermanubis'in mi yoksa Lord Sobek'in mi daha güçlü olduğuna dair tartışmalarını izlerken hem zevk alıyorum hem de utanç duyuyorum. (When desert people receive a Vision, everyone will claim it's a blessing from such-and-such a god, depending on their faith. Watching them get into an argument over someone else's Vision, about who's stronger out of Lord Hermanubis and Lord Sobek, is a guilty pleasure of mine.) |
Paylaşılacak Bir Bilgi | Çölde seyahat ediyorsan geceleri seyahat etmek iyi bir seçenektir. Çok soğuk olur ama kızgın güneşin altındaki kadar susuz kalmazsın. Üzerine birkaç kat daha kıyafet giymek, yolculuğunun yarısını su kaynağı arayarak geçirmekten çok daha kolaydır. (If you're ever traveling in the desert, journeying by night is a good choice. It does get very cold, but you don't get as dehydrated as you would under the harsh sun. Putting on a few extra layers is way easier than spending half your journey time looking for a water source.) |
İlginç Şeyler (Interesting Things) | Yas Çiçeklerinin adının nereden geldiğini bilmiyorum ama çağrışımlar yapan bir görüntüsü var. Belki birileri güneş ışığında solan bir çiçek görmüştür ve onu başını hüzünle öne eğen birine benzetmiştir. (I don't know where Mourning Flowers got their name, it's quite an evocative image though. Maybe somebody saw one wilting in the sunlight and thought it looked like a person hanging their head in sorrow.) |
Cyno Hakkında (About Cyno) Arkadaşlık Sv. 4 Sözünün Eri | Cyno gerçekten harika biri, Hermanubis'in gücünün varisi olmayı kesinlikle hak ediyor. General Mahamatra olarak üstün bilgiye ve bilgeliğe büyük saygı gösterir. Akademi ile Sessizlik Tapınağı yeniden iş birliği yaparsa Cyno'nun orada olması içimi rahatlatır. Hah bak, Cyno'nun sevdiğim bir yönünü daha söyleyeyim. Konuşma tarzı var ya hani? Çok... Komik buluyorum. (Cyno is truly outstanding — absolutely a worthy heir to Henrmanubis's power. As General Mahamatra, he has the utmost reverence for knowledge and wisdom. If the Akademiya and the Temple of Silence do start working together again, I'll take comfort in the fact that he's there. Oh yeah, and another great thing about Cyno: You know the way he talks? It's just... so funny.) |
Tighnari Hakkında (About Tighnari) Arkadaşlık Sv. 4 Sözünün Eri | Tighnari çok güçlü biri. Bunu çöl iklimine pek ayak uyduramadığını duyunca fark ettim. Ancak Düello Ayinindeki performansına bakınca hiç de öyle durmuyordu. Bir mektup göndererek beni Gandharva'ya davet ettiğinde ve bunun Cyno'nun arkadaşlarıyla tanışmam için iyi bir fırsat olacağını söylediğinde de çok şaşırmıştım. O tayfa hep şakacı mı oluyor? Onlarla akşam yemeği çok şamatalı geçiyor olsa gerek, şimdiden sabırsızlanıyorum! (Tighnari's made of strong stuff. I only found out after the fact that he doesn't cope well with the desert climate — never would've guessed from how he performed in the Rite of Duels. I was also surprised when he sent me a letter inviting me to visit Gandharva Ville, saying it would be a good chance to meet some of Cyno's friends. Are those guys always such a hoot with their jokes? Dinner with them must be hilarious — I can't wait!) |
Alhaitham ve Kaveh Hakkında (About Alhaitham and Kaveh) Arkadaşlık Sv. 4 | O ikisini bir kere handa, bir kere de kafede görmüştüm... Aslında sanırım bir kere de Kapalı Çarşı'da görmüştüm. Mimar olan hep sakin bir sesle konuşuyor, başkalarının kendisini duymasını pek istemiyor sanırım, ama şey... Yani tamam, ben de bilerek kulak misafiri olmadım ama... İkisi birlikte takılırken illaki insanın dikkatini çekiyorlar. (I saw those two at the tavern once. And another time at the cafe. ...Actually, I think I saw them once at the Grand Bazaar, too. The architect guy, he's always talking in a hushed tone — I guess he doesn't want people to hear, but uh... Okay, it's not like I purposely listen in, it's just... Something about those two guys hanging out together, you just can't look away.) |
Avare Hakkında (About the Wanderer) Arkadaşlık Sv. 4 | Kim ki o? Yabancı bir öğrenci falan mı? Mükemmel bir şapkası var, daha önce öyle bir şapka görmemiştim. Yakından bakmak istedim ama göz açıp kapayıncaya kadar ortalıktan kayboldu. Tüh. Bir dahakine elimden kaçırmayacağım ama. Oldukça ilginç fikirlere sahip olduğunu da duydum... Bir ara onunda oturup enine boyuna sohbet etmemiz lazım! (Who is that guy, anyway? A foreign exchange student, or something? He has a pretty incredible hat, never seen anything like it. I tried to get a closer look once, but then I blinked and he was gone. Shame. I won't let him get away next time, though. I also hear he has some pretty interesting ideas... Gotta have a chat with him sometime!) |
Dehya Hakkında (About Dehya) Arkadaşlık Sv. 4 | Alevli Yele... Bu ismi çöldeki herkes bilir. Münzeviler iyilik timsali sayılmaz pek, eminim bunu sen de biliyorsundur. Ancak Dehya çok esaslı ve güvenilir biri. Büyük Kızıl Çöl'ü keşfetmek istersen Dehya bulabileceğin en iyi ikinci rehberdir. En iyisi tabii ki ben oluyorum. (Flame-Mane... everyone in the desert knows that name. The Eremites aren't exactly saints, as I'm sure you know, but Dehya's one of the few solid and dependable ones out there. If you ever want to explore the Great Red Sand, Dehya's the second-best guide you could ask for. First-best being me, obviously.) |
Candace Hakkında (About Candace) Arkadaşlık Sv. 4 | Candace'ın misafirperverliğine hiç denk geldin mi? Tabakları dolu dolu koyar, ben bile çok zor bitiririm. Gazabına değil de misafirperverliğine denk geldiğin sürece uzun ve mutlu bir hayat sürebilirsin. (Have you ever experienced Candace's hospitality? She cooks very generous portions — even I could barely finish. So long as you're on the receiving end of her hospitality and not her wrath, you'll live a long and happy life.) |
Faruzan Hakkında (About Faruzan) Arkadaşlık Sv. 4 | Benden bile daha arkadaş canlısı birine öyle her gün denk gelmem! Geçen gün Akademinin oralarda dolaşıyordum, bir anda bir baktım Faruzan beni yanına öğrenci olarak aldı ve ısrarla bana etrafı gezdirmek istedi. Beni çok korkuttu ama, çünkü Haravatat'a katılırsam 20 dil öğrenme paketi alacağımı ve hepsinde %100 başarılı olacağımı söyledi... Oradakilere sordum ve sanırım bu Akademi öğrencileri arasında dolaşan bir şakaymış. 20 dil öğrenmeden mezun olamama gibi bir şart yokmuş yani. Bunun neresi komik anlamadım. İnsanın orada eğitim alma hevesini kaçırıyorlar. (It's so rare to meet someone even more chummy than me! One minute I was taking a stroll near the Akademiya, the next minute she'd taken me on as a student, and was insisting on giving me a tour. She gave me a real fright, though, because she said that if I joined Haravatat, I'd get the 20-tongues language-learning package, mastery of all 100% guaranteed... I asked around, and it seems like that's just an in-joke among Akademiya students — there is no 20-language graduation requirement after all. But I don't get it... how is that funny? It's only gonna put people off studying there.) |
Nilou Hakkında (About Nilou) Arkadaşlık Sv. 4 | Ben normalde birkaç dakikadan fazla hareketsiz kalamam, ancak Zubayr Tiyatrosunda Nilou sahnedeyken orada öylece durup onu izleyebilirim. İnsanlara böyle bir huzur verebilmek çok nadir bulunan bir beceri. (I usually can't stay still for more than a few minutes, but Zubayr Theater is one place I don't mind just standing and watching while Nilou dances on the stage. It's a rare skill to be able to bring people such a sense of peace.) |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: I (More About Sethos: I) | Soruların mı var? Doğru kişiye geldin. Cevapları bilmiyorsam da etraftakilere sorup sana yardımcı olabilirim. (You got questions? You've come to the right person. On the off chance I don't have the answers, I can ask around and help you find out.) |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: II (More About Sethos: II) Arkadaşlık Sv. 3 | Tamir edilmesi gereken herhangi bir ekipmanın veya aracın varsa sana yardımcı olabilirim. Ne iş mi yapıyorum ben? Iıı, boş gezenin boş kalfasıyım. Yoksa her işten anlayacak kadar vakti nasıl bulayım? (If you've any equipment or tools that need repairing, I can help you with that. ...What's my job? Well, I'm an unemployed vagrant, obviously. I wouldn't have the time to be such a handyman otherwise, would I?) |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: III (More About Sethos: III) Arkadaşlık Sv. 4 | Yürüyüşe çıkmayı severim. Kendime bir rota oluştururum, çantamı sırtıma alırım ve güzel bir gün seçerim. Her bir detayı özenle planlamayı seviyorum. Tabii programda esneklik bırakmak da gerekiyor, sonuçta yolda yeni arkadaşlar edinebilirsin. (I like going on hiking trips. I always map out my route, pack a bag, and pick a good day. I enjoy having it all carefully planned out. Of course, you gotta leave some flexibility in your schedule, too — you might make a new friend along the way.) |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: IV (More About Sethos: IV) Arkadaşlık Sv. 5 | Kapalı Çarşı'da çok güzel vakit geçirmişimdir hep. Farklı otlar ve baharatlar toplayıp taze pişirilmiş ızgara etle harmanlamayı çok severim. Ancak malzemelerin kombinasyonunu hiçbir zaman tam not almam, o yüzden genelde hepsi tek seferlik bir tarif olur. Ne dersin? Sınırlı sayıdaki bu tek seferlik lezzetlerimden birini denemek ister misin? (I always have a great time at the Grand Bazaar. I like to pick a bunch of different herbs and spices to mix with some freshly grilled meat. I never make a note of the exact combination of ingredients though, so I usually end up with one-off recipes. What do you think? Any interest in trying one of my limited-edition, one-time-only delicacies?) |
Sethos Hakkında Daha Fazlası: V (More About Sethos: V) Arkadaşlık Sv. 6 Sözünün Eri | Kendimi bildim bileli Sessizlik Tapınağında yaşıyorum ve doğrusunu söylemek gerekirse kararlarımın çoğunu kendim vermedim. Hermanubis'in gücüne karşı dayanmanın bir lütuf mu yoksa lanet mi olduğundan halen emin değilim ama hayatıma çok daha büyük bir amaç kattığı kesin. Hayatta pişman olunabilecek milyonlarca şey var zaten, ben onlardan birine son verebildiğim için mutluyum. Artık Sessizlik Tapınağının lideri olduğuma ve Hermanubis'in gücü nihayet ait olduğu yere döndüğüne göre Dedem yattığı yerde huzurla uyuyabilir. (I've lived in the Temple of Silence for as long as I can remember, and to be honest, I've never had many of my own decisions to make. I'm still not sure if withstanding the power of Hermanubis was a blessing or a curse, but it definitely gave me a higher purpose in life. There's a million things you can regret in life, so I'm just happy I was able to bring that one situation to a close. I'm sure Grandfather will rest in peace knowing that I got to become the leader of the Temple of Silence, and that Hermanubis's power has finally found a home.) |
Sethos'un Hobileri (Sethos's Hobbies) | Uzun süre içeride kaldığımda sıkılıyorum. Hava nasıl olursa olsun dışarı çıkıp etrafı keşfetmeyi seviyorum. (I get bored when I'm inside for too long. I always like exploring the great outdoors, whatever the weather might be like.) |
Sethos'un Sorunları (Sethos's Troubles) | Bir geziye çıkmadan önce tamamen hazırlıklı olman gerekir, özellikle de daha önce hiç bulunmadığın bir yere gideceksen eğer. Yağmur ormanında geçirdiğim ilk gece yanımda su geçirmez bir mat getirmediğime pişman olmuştum... Gerçekten zor bir geceydi. (You have to be fully prepared before you venture out on a trip, especially when you're going somewhere you haven't been before. The first time I spent the night in the rainforest, I didn't realize that I should've brought a waterproof groundsheet... That was a miserable night.) |
En Sevdiği Yemek (Favorite Food) | Farklı baharatları karıştırıp kullanmayı severim ama sadece etin lezzetini artırmak için. Baharat bir amaç değil araçtır. (I like mixing spices — but only because it makes meat taste better. It's a means to an end.) |
En Sevmediği Yemek (Least Favorite Food) | Yeşil sebzeler görüntüleri itibarıyla çok güzel ama onları yemek... Ehh işte. (Green vegetables are nice to look at and all, but eating them... Ehh.) |
Hediye Alma: I (Receiving a Gift: I) | Mm, mm, mm! Biraz oburumdur, umarım senin için bir sorun olmaz. (Mm, mm, mm! I'm kind of a big eater, hope that's okay with you?) |
Hediye Alma: II (Receiving a Gift: II) | Fena değil! Tarifini alabilir miyim? Bir dahaki yürüyüşte yanıma alayım diyorum. (Not bad! What's the recipe? I'll take some on my next hiking trip.) |
Hediye Alma: III (Receiving a Gift: III) | Hımm... Hımm... Yok, hiçbir tat alamıyorum. Biraz daha deneyeyim... (Hmm... hmm... Nope, I can't really taste anything. Let me try some more...) |
Doğum Günü (Birthday) | Saçların aslında çöl sakinlerinin tarzında yapılsa harika durur... Yeni yaşına yeni bir saç şekliyle girmeye ne dersin? Cevabın evet ise gerisi bende! Çok göz kamaştıracak, inan bana. (You know, your hair would look amazing if it was done up in a desert-dweller style... How about kicking off the next year of your life with a new hairdo, huh? If you're up for it, just leave it to me. You'll look glamorous, I promise you.) |
Yükseltme Hakkında: Giriş (Feelings About Ascension: Intro) Yükseltme Aşaması 1 | Sizin idman programınız böyle mi? İlginçmiş. (This is your training regimen, huh? Interesting.) |
Yükseltme Hakkında: Gelişme (Feelings About Ascension: Building Up) Yükseltme Aşaması 2 | Vay be... Üç gün art arda kitap okuyunca böyle oluyormuş demek ki. (Wow... So this is what three consecutive days of reading feels like.) |
Yükseltme Hakkında: Zirve (Feelings About Ascension: Climax) Yükseltme Aşaması 4 | Harika... Aaru Köyü'nden Kral Deshret'in Anıt Mezarına kadar tek solukta koşabilirim gibi hissediyorum. Şaka falan yapmıyorum, gel deneyelim istersen. (Amazing... I feel like I could sprint from Aaru Village all the way to The Mausoleum of King Deshret without breaking a sweat. I'm not even joking — you up for it?) |
Yükseltme Hakkında: Sonuç (Feelings About Ascension: Conclusion) Yükseltme Aşaması 6 | Bu seviyeye ulaşmama yardım edeceğini hiç düşünmemiştim. Bazen kadim bir bilgeliğe çok bel bağlamak hem kendimizin hem de arkadaşlarımızın sahip olduğu gücü unutmamıza neden olabiliyor. Bunu bana hatırlattığın için teşekkür ederim. (I had no idea you'd help me reach this level. Sometimes, an over-reliance on ancient wisdom can make you forget the strength that you and your companions already have. Thank you for being there to remind me.) |
Savaş[]
Başlık | Ayrıntılar |
---|---|
Element Becerisi | Arkanda! (Behind you!) |
Senden çok ilerideyim. (Way ahead of ya.) | |
Affedersiniz! (Excuse me!) | |
Bana biraz yer açın. (Gimme some space.) | |
Element Patlaması | Bilgelerin bilgeliği adına. (By the sages' wisdom.) |
Al-Ahmar çok yaşa! (Glory to Al-Ahmar!) | |
Ya geç ya çekil! (Move, or be moved!) | |
Depar Başlangıcı | |
Depar Sonu | Sethos repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır. |
Kanadı Açma | |
Hazine Sandığı Açma | Hey, şuna bir baksana. Beğendiğin bir şey var mı? (Hey, check this out. See anything you like?) |
Bu hoş bir sürpriz oldu. (This is a nice surprise.) | |
Ne? Canavar çıktı! ... Yemedin mi? Bir dahakine kandıracağım seni, görürsün. (Aah! It's a monster! ...No dice? I'll get you next time.) | |
Düşük Can | Pes etmeyeceğim. (I'm not giving up.) |
Pekala, bunun üstesinden gelebilirim... (I'm okay, I still got this...) | |
Yapma be... (Well, shucks...) | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı | Sıra bana gelmedi mi? (Is it my turn yet?) |
Söylemen yeterli... (Just say the word...) | |
Yere Serilme | Her şey... Boşa gitti... (It was all... in vain...) |
Güneş... Doğmamak üzere battı... (The sun sets... forever...) | |
Dede... Özür dilerim... (Grandfather... I'm sorry...) | |
Hafif Darbe Alma | Tamam, tamam... (Okay, okay...) |
Ağır Darbe Alma | Hey, hey, hey... (Whoa, whoa, whoa...) |
Of, yavaş kaldım! (Gah, I was too slow!) | |
Gruba Katılma | Hemen geliyorum. (Be right there.) |
Tamam tamam, patron sensin. (Cool cool cool, you're the boss.) | |
Çantalar hazır, harekete geçebiliriz. (Bags packed and ready to roll.) | |
Karakter Boşta (Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.) | |
Hafif Saldırı | |
Ara Saldırı | |
Ağır Saldırı | |
Tırmanma | |
Tırmanma Nefesi | |
Zıplama |
Gezinti[]
|