Hikâye[]
Başlık ve Gereksinimler | Ayrıntılar |
---|---|
Merhaba (Hello) | Yüzbaşı Eula Lawrence, Dalgalar Şövalyesi, Favonius Keşif Bölüğü Şövalyesi. Selam olsun. Ne? Nasıl? Evet, geçmişte kötülüğüyle nam salmış aristokratlardan Lawrence. Hâlâ oldukça kötüyüz. Baksana bana, Favonius Şövalyelerinin içine sızdım, bunun tek nedeni ise şeytani ve mutlak intikamımızı alıp eski ihtişamımıza kavuşmak. (Captain Eula Lawrence, Spindrift Knight, Knights of Favonius Reconnaissance Company. I extend to you my greetings. Huh? What's that...? Yes, Lawrence, the evil aristocrats of historical infamy. Oh, we're still very much evil. Just look at me, I'm infiltrating the inner ranks of the Knights of Favonius, all as part of a diabolical plan to exact our revenge and reclaim our former glory!) |
Sohbet: Nezaket Kuralları (Chat: Etiquette) | Şövalyeler ve aristokratlar aynı kültürel mirası paylaşsa da, şövalyeler formaliteleri ortadan kaldırmıştı. (Knights and aristocrats share the same cultural heritage, but the knights had enough sense to do away with all the superfluous detail.) |
Sohbet: Kılıç Ustalığı (Chat: Bladework) | Favonius Kılıç Tekniği öğrenmek ister misin? Tamam o zaman, ben sana öğretirim... Evet, tabii ki öğretirim, söylediklerimi yaz bir kenara... (You want to learn some Favonius Bladework? Heh, alright then, I'll teach you... Oh yes, I'll teach you, alright, mark my words...) |
Sohbet: Kurallar (Chat: Rules) | Aristokrasinin nezaket kuralları tamamen gösteriş için var... Gülümse ve kafanı salla yeter! Tüm bu kuralları baştan sona öğrenmeye zorlandım ama ben bile hiçbirini ciddiye almıyorum. (Aristocratic etiquette is all just for show... Just smile and nod along! I was forced to learn all of the rules by heart, but even I don't take them that seriously.) |
Yağmur Yağdığında (When It Rains) | Çabuk, şemsiyenin altına gir yoksa sırılsıklam olacaksın! Soğuk alırsan, sonrasında daha ciddi bir hastalığa dönüşebilir ve öyle olursa... Yani, hastalarla uğraşırken klanım için intikam alamam, değil mi? (Quick, under the umbrella, or you'll get soaked! You can't risk catching a cold, because it might turn into something more serious, and if that happens... Well, I can't go avenging my clan by picking on the sick now, can I?) |
Yıldırım Düştüğünde (When Thunder Strikes) | Bu hava sorun oldu. Gök gürültüsü, diğer tüm sesleri bastırıyor ve çevreyi algılama becerimi köreltiyor. (This weather is a hindrance. The thunder drowns out all other sounds, hampering my perception of the surrounding environment.) |
Güneş Açtığında (When the Sun Is Out) | Görüş kusursuz bir halde! Yükseğe çıkarsak, bu alandaki tüm düşman faaliyetlerini gözlemleyebiliriz. (Visibility is excellent! If we head to higher ground, we can do a full recon of enemy activity in the area.) |
Günaydın (Good Morning) | Kalk bakalım! Gün doğmadan önceki iki saat, saldırmak için mükemmel bir zamandır çünkü gözlemciler uzun gece nöbetinin sonuna doğru uyuklamaya başlıyor. (Rise and shine! The two-hour period before sunrise is the perfect time to strike, because the sentries are getting drowsy towards the end of their long night shift.) |
İyi Günler (Good Afternoon) | Yemekte tahıl tüketimini azaltıp sadece et ye. Öğle vakti uykun gelirse, seni avlamak için fırsat kollayan herkes hamlesini yapar. (Go easy on the grains at lunch and fill up on lean meat instead. If you get drowsy in the afternoon, anyone who's looking for an opportunity to take you down will make their move.) |
İyi Akşamlar (Good Evening) | "Hafif esintiler seni tatlı rüyalara daldırsın." Mesela bu, tatlı aristokrasi konuşmaları içindeki birkaç güzel sözden biridir. ("May the gentle breeze softly send thee into a sweet sleep." ...One of a select few aristocratic pleasantries that's actually quite lovely.) |
İyi Geceler (Good Night) | Kemik düdükle ninni çalayım mı? Bu sayede derin ve sonsuz bir uykuya dalabilirsin... İstemiyor musun? İntikamıma gelecek olursak, daha yaratıcı öç alma yöntemleri planlıyorum... (Would you like to hear a lullaby on the bone whistle? It'll send you into a deep and everlasting sleep... Hmm, no. When it comes to my revenge, far more imaginative means of retribution are in order...) |
Eula Hakkında: Şövalyeler (About Eula: The Knights) | Düşmanını yok etmenin en iyi yolu içeriden saldırmaktır değil mi? İşte Favonius Şövalyelerine de bu yüzden katıldım. (The easiest way to destroy your enemy is to take them down from the inside, right? That's why I joined the Knights of Favonius.) |
Eula Hakkında: Duruş (About Eula: Bearing) | Gerçek bir Favonius Şövalyesi olduğum için, kendine saygısı olan her birey gibi ben de görevlerimi yerine getiriyorum. Namı kötü olarak bilinen hükümdar elitlerin neslinden geliyor olabilirim ama tamamen yozlaşmadım! (Since I'm a genuine Knight of Favonius, I fulfill my duties like any other self-respecting individual would. Look, I may be a descendant of a disgraced ruling elite, but I'm not a total degenerate!) |
Eula Hakkında: Gözcü (About Eula: Scout) | Gözcünün görevi düşman birliklerini avlamak ya da savaş alanının etrafında yapılan savaşlardaki düşmanları ana savaş alanından uzak tutmaktır. Pek fazla kuralı yok ve bu, benim tarzıma da oldukça uyuyor! (The role of a scout is to hunt down enemy troops, or fend off the enemy in side skirmishes away from the main battle. There aren't a whole lot of rules, which suits my style very well indeed!) |
Eula Hakkında: Dans (About Eula: Dance) | Lawrence Klanının geleneklerinin tümü de kötü değil. En azından "Fedakarlık Dansı" saf ve asil. Bana huzur veren, rahatlatıcı bir dans. Üstünden yıllar geçmiş olsa da hâlâ benim için önemli bir gelenek. Attığım her adımı bile hatırlıyorum... Her neyse, konumuza dönecek olursak, özel "Favonius Kılıç Tekniğimde" ustalaşmak isteyenlerin öncelikle dans dersimden geçmesi gerekiyor. (Not all customs of the Lawrence Clan are despicable. At least the "Dance of Sacrifice" is pure and noble. It puts my mind at ease and gives me comfort. It's been years, but it's still dear to me. My body remembers every step that I... Well anyway, to end this digression, those who wish to master my signature "Favonius Bladework" technique have to pass my dance class first.) |
Hakkımızda: Avamlık (About Us: Commonality) | Sen ve ben pek de farklı değiliz. İkimiz de Mondstadt'ın yabancısıyız. Farkımız şu ki Mondstadtlılar seni kollarını açıp bağrına basarken, bana düşmanlık ve şüpheyle yaklaşıyorlar... (We're not so different, you and I. We're both outsiders in Mondstadt. Difference is, Mondstadt welcomes you with open arms, but they treat me with hostility and suspicion...) |
Hakkımızda: Aile Kavgası (About Us: Feud) | Aile kavgamız uzun süredir devam ediyor. Bu yüzden tek tek intikam almaktansa, işleri kendim için kolaylaştırıp tam anlamıyla ödeşebileceğimiz günün fırsatını kollayacağım. On yıl sonra da olabilir, yirmi yıl sonra da... Yine de merak etme, unutacak değilim. Sen de kendine dikkat et, mutlu ve sağlıklı bir yaşam sür, olur mu? (Our feud is for the long term, so rather than get payback on a piecemeal basis, I think I'll make things easier for myself and wait for a day when I can settle the score once and for all. It could be in ten years, could even be twenty... But don't worry, I won't forget. In the meantime, I'll need you to take good care of yourself and have a happy, healthy life, okay?) |
Önsezi Hakkında (About the Vision) | "Ahlaksız soydan gelen", sahip olduğum en gurur verici ünvan değil. İtibarımı temize çıkarmanın tek yolu, soyumun intikamını kendi bildiğim yolla almaya devam etmek. İntikam peşinde olanların öncelikle güçlü olması gerekir, bu doğrultuda Önsezim olması epey mantıklı. ("Descendant of a depraved dynasty" isn't the most flattering reputation to have. The only way I can shake it for good is if I keep avenging my kin in my own way. Those who desire vengeance need power first, so it makes sense that I would get a Vision.) |
Paylaşılacak Bir Bilgi: Kemik Düdük | Kemik düdüğüm çok çeşitli sesler çıkarabilir. Bu sesle düşmanın kafasını karıştırırken, benim de işime yarıyor. Düdüğü çoğunlukla deniz sesini taklit etmek için kullanıyorum, "Dalgalar Şövalyesi" ünvanımı da buradan aldım. Bunun yanı sıra kemik düdük aslında Liyue geleneği. Gerçi kimse böyle meseleler üzerinde derinlemesine kafa yormuyor. Sonuçta ben, Liyue'de toplum tarafından dışlanmış birisi tarafından eğitilmiş ve Mondstadt'tan sürülmüş biriyim. Bana bile kafa tutuyorlar... (My bone whistle makes a versatile range of sounds, which comes in handy for confusing the enemy. I often use it to imitate the sound of the sea, which is where I get my title of "Spindrift Knight" — this despite the fact that the bone whistle is actually a Liyue tradition... But then again, no one seems to look too closely into that kind of thing. I'm mean, they took me on, and I'm an exile of Mondstadt trained by an outcast of Liyue...) |
Paylaşılacak Bir Bilgi: Şarap Tadımı | Teknik olarak, yıllandırılmış Karahindiba Şarabı gümüş kadehe koyulup 12 dakika boyunca havalandırılmalı, sonrasında buz küpleri eklenmeli ve böylece buzun %60'ının şarabın altında kalması sağlanmalı. Tabii ben bunları yapmıyorum çünkü o kadar uğraşa değmez. (Technically, aged Dandelion Wine should be poured into a silver goblet and allowed to breathe for 12 minutes, then you're supposed to add ice cubes, ideally so 60% of the ice is submerged beneath the wine. I refuse to do all that though, it's not worth the hassle.) |
İlginç Şeyler (Interesting Things) | Sis Çiçekleri neden bu kadar nadir ki? Ürettikleri toz, kemik düdüğünde çok işe yarıyor. Sesin daha canlı ve temiz çıkmasını sağlıyor. (Why do Mist Flowers have to be so rare? The powder they produce works wonders for the bone whistle. It gives it a crisper, clearer sound.) |
Amber Hakkında (About Amber) | Amber kendini düşünen bir insan. Şövalyelere ilk katıldığım günde odamı temizledi ve bana karargahı gezdirdi, sonrasında da o zamandan bu yana sayısız işte bana yardım etti. Şimdi herkes bana, küçük kardeşinin işi halletmesini bekleyen bir abla gibi bakıyor! Bunun bedelini ödeyecek ama! (Amber's someone who thinks for herself. On the day I first joined the Knights, she cleaned my dormitory and gave me a tour of the headquarters, and she's helped me with a myriad of other things in the time since. Now, everyone looks at me like the older sibling who needs the younger sibling to do everything for them! Hmph. For this, she must pay!) |
Jean Hakkında (About Jean) | Büyük Kumandan Vekilinin ailesi ile benim ailem ölümüne düşmanlar ama kendisi profesyonellik ve kişisel meseleler arasında net bir çizgi çekiyor. Becerili olduğumu görüp beni Şövalyelere seçti ve bana birçok fırsat verdi. İntikam vakti geldiğinde, ona daha şefkatli davranacağım. (The Acting Grand Master's family and mine are sworn enemies. But she draws a clear line between professional and personal matters. She saw I was capable, admitted me into the Knights, and gave me lots of opportunities. So, when the time comes for vengeance, I'll afford her a reasonably soft landing.) |
Lisa Hakkında (About Lisa) | Çok sinir bozucu birisi. Binlerce kitap okumuştur... Hatta belki on binlerce okumuştur yani Lawrence Klanının yolsuzluklarıyla ilgili aşağılık hikâyeleri kendini zorlamadan bir çırpıda hatırlayabilir, hatta tam tarihine kadar bile söyleyebilir. Yine de gururumu geri plana atmak benim için çok zor olacak. (She's so annoying. She must have read thousands of books... could even be tens of thousands. Meaning, she can effortlessly recall any number of vile tales about the Lawrence Clan's corruption off the top of her head, accurate down to the exact date. Logically speaking, she'd be the perfect person to talk to about someone I'd like to track down, but... swallowing my pride would be too great a challenge.) |
Barbara Hakkında (About Barbara) | Herkes onu sever. Sırrı ne acaba? Belki de ondan bir şeyler kapabilirim... Belki de kapamam. "Işıltılı İdolün" ahlaksız soydan gelen biriyle ne işi olur ki? (Everyone loves her. What's her secret? Maybe I could learn a thing or two from her... Hmm, or maybe not. I can't imagine a "Parlayan İdol" would want anything to do with a descendant of a depraved dynasty.) |
Varka Hakkında (About Varka) | Hım, Büyük Kumandan... Lafı dolandırmaktan hiç haz etmez ve ne söylentilerle ne de saçma işlerle ilgilenir. Sanırım iyi biri. Bir seferliğine kendisini bağışladım ve mesele beraberlikle sonlandı ama rahatlamış ifadesi ve sakin tavrı, hiçbir zaman elinden gelenini en iyisini yapmadığını gösteriyor... Hiç hoş değil, böyle bir şeye izin veremem! (Hmph, the Grand Master... He doesn't like to beat around the bush and has no care for rumors or trivial matters. A good guy, I guess. I sparred with him once, which ended in a tie, but his relaxed expression and leisurely attitude clearly indicated that he had been holding back the whole time... Such indignity! I will not let it go!) |
Venti Hakkında (About Venti) | O ozanın, Lawrence Klanı hakkında birkaç şarkı söylediğini duymuştum... Bunlar, daha önce kimsenin yapmadığı şekilde klanla dalga geçen neşeli ve komik hikâyelerdi. Ben bile kahkahaya boğuldum... O, bunun bedelini ödeyecek! (I heard that bard sing a few songs about the Lawrence Clan... They were lighthearted and funny stories that mocked the clan in a way I've never heard anyone else do. Even I couldn't help but burst out laughing... And for this, he must pay!) |
Razor Hakkında (About Razor) | Sosyal geleneklerden, diğer insanların görüşlerinden ve ailevi zorunluluklardan uzak... Ne kolay yaşam! (Free from social mores and other people's opinions, and no family obligations... Must be an easy life!) |
Sucrose Hakkında (About Sucrose) | Simyager... Bir keresinde bana bir ekipman vermişti ve onunla Hiçlik Tarikatı kampına fark edilmeden sızabileceğimi söylemişti. Gerçekte ise beni ele veren devasa bir patlamaya yol açtı ve daha ben fark etmeden 13 dağ azmanı etrafımı çevirmişti... Sonrasında geri dönüp yaptıklarının bedelini ödetmek istedim ama çok panikledi ve mahcup oldu, bir de deneyin sonucunu duvara "Başarısız" diye not alınca gönlüm elvermedi... Sonuçta yaralanmadım, biraz üstüm başım dağıldı... Biraz da aşağılandım. (The alchemist... She once gave me a piece of equipment and told me it would help me infiltrate an Abyss Order camp undetected. In reality, it caused a huge explosion that completely blew my cover and before I knew it I was being accosted by 13 mitachurls... Afterwards, I marched straight back there, intending to make her pay for what she had done, but when I saw how panicked and sheepish she looked, and watched her post her results on the wall with the word "Fail," I couldn't bring myself to go through with it... After all, I didn't get hurt, just a little disheveled... and a little humiliated.) |
Diluc Hakkında (About Diluc) | Bazı şövalyelerle anlaşamıyorum ve Diluc da onları genel olarak pek umursamıyor. Bu yüzden dost olduğumuz düşünülebilir ama kendisi hep çok soğuk davranıyor. Bazen Büyük Kumandan Vekili Jean'den bile kötü oluyor. Onunla bir sohbetimiz olsun istemiyorum. (I don't get along with some of the knights, and he doesn't think much of them in general, so you'd think that would make us allies. But the way he always acts so aloof — he's even worse than Acting Grand Master Jean. I want nothing to do with him.) |
Diona Hakkında (About Diona) | Diona mı? Mevzu kokteyl yapımıysa, kendisi mucizevi bir çalışandır; ayrıca onunla şaşırtıcı bir şekilde iyi anlaşıyoruz. O şarap sektörünü altüst etmeyi umarak bir hana sızdı, ben de intikamımı almak için şövalyelerin arasına sızdım. Birbirimize benziyoruz... (Diona? She's a miracle worker when it comes to making cocktails, and to my surprise, we get along really well. She infiltrated a tavern with the hopes of tearing down the wine industry, while I infiltrated the knights to exact my revenge on them. A kindred spirit it seems...) |
Yanfei Hakkında: Karşılaşma (About Yanfei: Encounter) | Bu uzun bir hikâye... Hiçlik Tarikatına ait tehlikeli kargoları takip ederken, onun hayatını kurtarmıştık. Hiçlik Tarikatı, yükleri normal kargo gibi paketleyip Dornman Limanı'ndan Liyue Limanı'na göndermişti. Yanfei de ticaret gemisinde danışman olarak görev yapıyordu ve kargoyla ilgili bir şey keşfedip araştırmaya başlayarak kendisini tehlikeye attı. Birkaç dakika daha geç varmış olsaydık, bu kadar şanslı olmayabilirdi. (This one's a long story... We ended up saving her life once when we were tracking down a batch of dangerous cargo that belonged to the Abyss Order. The Abyss Order had packed it up like regular cargo and wanted it shipped from Dornman Port to Liyue Harbor. She was acting as a consultant for the merchant vessel, where she discovered something in the cargo — and then began to investigate, putting herself in grave danger. Had we arrived just a few minutes later, it's likely she wouldn't have been so fortunate.) |
Yanfei Hakkında: Değerlendirme (About Yanfei: Assessment) | O zamandan beri de irtibatımızı koparmadık. Zekasına hayranım. Kuralları bildiği gibi, esnek davranmayı ve duruma göre hareket etmeyi de biliyor. Bazı şövalyeler de ondan birkaç şey öğrense hiç fena olmaz... Ayrıca bu zekayla belki de aradığımı bulmama yardım edebilir... Sonuçta geçen sefer yüzünden hâlâ bana borçlu. (We've kept in touch ever since. I like how smart she is. She knows the rules, but she also knows how to be flexible and act according to the situation. A few of the Knights would do well to take a leaf out of her book... Also, with her smarts, maybe she could help me track someone down that I've been looking for... She does owe me a favor from last time, after all.) |
Mika Hakkında: İletişim (About Mika: Communication) | Mika Keşif Bölüğüne gönderildiğinde onun sadece birkaç gün dayanabileceğini düşünmüştüm, tıpkı ondan öncekiler gibi. Ama beni şaşırttı. Hiç gıkını çıkarmadan görevlerini eksiksiz yerine getirdi. Hatta benim ayak işlerimi yapmaya ve iletişime yardımcı olmaya bile gönüllü oldu... Hıh... Benim hakkımda "bakıma ihtiyacı var" şeklinde söylentileri kim çıkarıyor bilmiyorum... (When Mika was assigned to the Reconnaissance Company, I thought that he'd only last a few days, just like the others before him. But he surprised me. He never made a peep, but he completed all of his tasks quite admirably. He even volunteered to run errands for me, and assist with communication... Hmph... I don't know who is going around telling people that I need looking after...) |
Mika Hakkında: Geri Dönüş (About Mika: Returning) | Keşif gezisine gittiğinden bu yana Mika'nın kişiliği hiç değişmedi ama becerileri oldukça gelişti. Büyük Kumandanın kimsenin eğitimini aksatmadığı çok belli... Hımm? Mika, kendisinin ne kadar geliştiğinin farkında değil mi? Belki de bunu göremiyordur... Veya sadece alçak gönüllülüğünden böyledir. Ne olursa olsun böyle şeyler benim gözümden kaçmaz. Ben takımımı bilirim. (Mika's personality hasn't changed one bit since he's been out with the expedition, though his abilities have improved significantly. The Grand Master is clearly making sure nobody neglects their training... Hmm? Mika's unaware of his own improvement? It must be one of his blind spots... or perhaps he's just being humble. Either way, things like this don't escape me. I know my team.) |
Eula Hakkında Daha Fazlası: I (More About Eula: I) | Lawrence'ların hayatı pek konuşmaya değer bir konu değil... Ne söylersen söyle, ne yaparsan yap insanlar senden tiksinir ve sana, topluma karşı bir tehditmişsin gibi davranır. Tabii eskisi kadar da kötü değil. Şövalyelere katılmadan öncesi, tanrım... Marketten alışveriş bile yapamıyordum. Avcının Yeri ve Mondstadt Gıda Pazarı da paramı almıyordu. Bir şeyler yemek istediğimde, cidden gidip kendi yiyeceğimi avlamam ve kamp ateşinde pişirmem gerekiyordu. (The life of a Lawrence doesn't include much worth talking about... Basically, whatever you say, whatever you do, people will always despise you and treat you like a potential threat to society. It's nowhere near as bad as it used to be, though. Before I'd joined the Knights, good grief... I couldn't even buy groceries. Even Good Hunter and Mondstadt General Goods wouldn't take my money. I literally had to go out and hunt my own food and cook it over a campfire if I wanted to eat dinner.) |
Eula Hakkında Daha Fazlası: II (More About Eula: II) | Daha yumuşak konuşsam, daha kibar olsam ya da daha saygılı davransam, insanların beni daha kolay affedebileceğini söylerler ama böyle düşünmelerinin tek nedeni kendilerinin hiç toplumdan dışlanmamış olmaları. Sosyal olarak dışlandığında, bundan kurtulmanın kolay bir yolu yok. Milletin yanında her an her hareketime dikkat etmektense, eski usul yollarla bana saygı duymalarını sağlamayı yeğlerim! Şu anda savaşa hazırlanıyoruz ve onlar kazanırsa, cezamı kabul edeceğim; ama eğer onlar kaybederse, taleplerimi kabul etmek zorundalar... Mesela ekmek almak istediğimde, benim de paramı kabul edecekler! (People tell me that if I just spoke more softly, or was more polite, or acted more deferentially, others may find it easier to forgive me, but the only reason they think that way is because they've never been branded a pariah before. There is no easy path to redemption when you're a social pariah. I'm more inclined to stop tiptoeing around everyone all the time and just get out there and make them respect me the old-fashioned way! As in, we square off and if they win, I humbly accept my punishment, but if they lose, they must acquiesce to my demands... Such as... Well, I mean, if I want to buy a loaf of bread, take my darn money, for crying out loud!) |
Eula Hakkında Daha Fazlası: III (More About Eula: III) | Favonius Şövalyeleri aslında epey kafama yatıyor. En azından sosyal statü yerine, bana erdem kazandırıyorlar. Beni aralarına katılmaya davet etme nedenleri, elit birliklerinden biriyle kılıç savaşı yapıp saf becerimle kazanmış olmam. Organizasyonun içinde olmam, intikam almamı çok daha kolay hale getirecek çünkü benim burada olmam, hayatımdaki çoğu karmaşayı ortadan kaldırıyor yani keyfim yerinde. (The Knights of Favonius are actually fairly reasonable, at the very least they reward merit and not social status. The reason they invited me to join their ranks is because I'd sparred with some of their crack troops and won through my own sheer skill. Being an insider in the organization will make getting revenge much easier, as it removes many of life's complications, so what's not to love?) |
Eula Hakkında Daha Fazlası: IV (More About Eula: IV) | Lawrence adı, klan itibarını yitirdikten sonra toplum tarafından damgalandı. Eskiden Lawrence olmak bir onurdu ama ne yazık ki çoğu insan, tarihin o kısmını unuttu bile. Büyük Kumandan, şövalye olarak iyi iş çıkardığımı ve bu sayede Lawrence adının onurunu kurtaramasam bile, insanların atıp tuttuğu tek taraflı görüşlere karşı sağlam bir cevap olduğunu söylüyor. Yaptıklarımın değerinin bilinmesinden mutluyum. (The name Lawrence only became a social stigma after the clan fell from grace. It was once an honor to be called a Lawrence, but unfortunately, most people have forgotten about that part of history. The Grand Master says that I am performing rather well as a knight, and that if it's not enough to restore the honor of the Lawrence name, it's certainly a strong rebuttal against the one-sided opinions so many people throw around. I'm quite satisfied with that appraisal.) |
Eula Hakkında Daha Fazlası: V (More About Eula: V) | Aile üyelerim yozlaşmış yöntemlerini değiştirmeyi reddederse ya da daha kötüsü, Mondstadt'ta zarara yol açmaya devam ederse... Hem onları hem de Lawrence adını bizzat ben sonlandırırım. İlk defa keyif alacağım bir ailevi sorumluluk olmuş olur. Bunu halledince de istediğim adı seçebilirim, hatta benim adımı sen bile seçebilirsin! (If my family members refuse to change their corrupt ways, or worse, continue to cause active harm in Mondstadt... I should be the one to end them, along with the Lawrence name itself. For once, it'd be a family obligation I'd actually enjoy. And once the deed was done, I'd be free to pick any name I wanted. Or even let you pick one for me!) |
Eula'nın Hobileri (Eula's Hobbies) | Benim olayım soğuk şeylerle. Soğuk bir içecek içmek, kanyonda otururken sert rüzgarın yüzümü okşadığını hissetmek ya da Ejdersırtı'nın yanındaki göle dalmak... Sen etrafta hiçbir şeyden şüphe etmeden gezerken, arkandan gelip seni buzlu derinliklere çekmek... (I'm into all sorts of cool things. Sipping a nice cold drink, sitting in a canyon feeling the biting wind howl past my face, or diving into the lake at the foot of Dragonspine... Waiting for you to stroll by unsuspectingly, so I can sneak up behind you and drag you down into the icy depths...) |
Eula'nın Sorunları (Eula's Troubles) | Bazen han çok kalabalık olduğunda, diğer müşterilerle masamı paylaşmamı istiyorlar ama Lawrence olduğumu öğrendiklerinde herkes öfkelenip kışkırtıcı bir hale bürünerek, beni dışarı attırmaya çalışıyor. Altı üstü oturup içkimi içeceğim, çok şey mi istiyorum? (Sometimes, when it's busy in the tavern, they ask me to share a table with other customers. But once they find out that I'm a Lawrence, suddenly everyone gets indignant and provocative, and starts trying to bait me out in some way. I just want to have a drink, is that too much to ask!?) |
En Sevdiği Yemek (Favorite Food) | Kendi tatlılarımı hazırlamayı seviyorum ama benimkiler bildiğin tatlılara benzemez. Örneğin Dondurulmuş Domates ve Jelli Rulo Omlet, buz gibi bir Böğürtlen ve Nane İçeceğiyle şahane gider. Bu tatlıların en önemli özelliği ise onları yemeyi seven insanları çok mutlu etmeleri. (I like making my own treats. Not always your typical sweet treats, though. For example, a Chilled Tomato and Aspic Jelly Egg Roll pairs very nicely with an ice-cold glass of Berry & Mint Punch. The most important thing is that they leave the people who like eating them with big smiles on their faces.) |
En Sevmediği Yemek (Least Favorite Food) | Yoğun et ve tavuk suyuna katlanamıyorum. Tatları her şeyi bastırıyor, o kadar doyurucu oluyorlar ki yedikten sonra talim yapamıyorsun ya da savaşamıyorsun. Ayrıca yanına alıp sahaya da götüremiyorsun... Kısacası et ve tavuk suyuyla ben ezeli düşmanlarız! (I can't stand a rich broth. The flavor is too overpowering, it's so filling you can't train or fight afterward, and also, it doesn't really work as field rations... Simply put, broth and I are sworn enemies!) |
Hediye Alma: I (Receiving a Gift: I) | Beni sınamaya mı çalışıyorsun? Kabul ediyorum. (Oh? Are you putting me to the test? Challenge accepted.) |
Hediye Alma: II (Receiving a Gift: II) | O kadar da iyi değil. Sen de denesene. (Eh, not that great... How about you try it?) |
Hediye Alma: III (Receiving a Gift: III) | Bu ne cüret? Benden intikam almaya mı geldin? (The nerve on you, are you exacting revenge?) |
Doğum Günü (Birthday) | Bugün özel bir gün olsa da, kişi gelişimini yalnızca yaşa dayandırmamalı. Kemik düdük hediyemi kabul et ve izin ver sana bu aletin sırlarını öğreteyim. Hesaplaşma günün geldiğinde, bakalım beni bu düdükle ne kadar uzak tutabiliyorsun... Bu sayede işler çok daha heyecanlı bir hal alacak. (Today is a day worth observing, though you shouldn't mark your development in age alone. Accept my gift of a bone whistle, and allow me to teach you its secrets. When your day of reckoning comes, see how long you can fend me off with it... It'll make the whole thing much more exciting.) |
Yükseltme Hakkında: Giriş (Feelings About Ascension: Intro) | Dövüş becerilerim bakımından çok daha kuvvetliyim ama henüz kibirli davranamam. Aramızda gerçekten muazzam şövalyeler var ve onları alt edip klanımın intikamını alacaksam, onları bariz bir farkla geçmem gerek! (My fighting skills just got a whole lot stronger... But I shouldn't get too conceited just yet. There are some truly formidable knights among our ranks, and I must outperform them immeasurably if I wish to defeat them and avenge my clan!) |
Yükseltme Hakkında: Gelişme (Feelings About Ascension: Building Up) | Güzel! Şu anki gücümle Büyük Kumandan Vekili bile karşımda duramaz! (Good! With this much power, I daresay even the Acting Grand Master herself would be no match for me!) |
Yükseltme Hakkında: Zirve (Feelings About Ascension: Climax) | Çok tuhaf... Seninle zaman geçirdikçe, gücüm gerçekten çok hızlı bir şekilde arttı. Sanırım düşmanım olduğun için çok şanslıydım. Ben sana dört kol sarılayım da kaçma! (How strange... In the time I've spent with you, my strength seems to have improved exceptionally quickly. I suppose I was rather fortunate to make an enemy of you. I'd better dig my teeth in to make sure you can't get away!) |
Yükseltme Hakkında: Sonuç (Feelings About Ascension: Conclusion) | Harika! Yerinden oynatılamayacak bir buz dağının durdurulamaz gücü bedenimde dolaşıyor artık ve artık vekil ya da değil fark etmez hiçbir büyük kumandan karşımda duramaz! Artık ertelemenin lüzumu yok, planımı düzenleyip saldırıya başlamalıyım! Favonius Şövalyelerini ayaklarımın altına aldıktan sonra, bir sonraki hedefim ise... Sensin. Kaçmaya çalışma. Yanımda dur ve gerçekleşeceklere tanıklık et. (Excellent! The unstoppable power of an immovable glacier dwells within me now and no grand master, acting or otherwise, can stand in my way! There is no time to delay. I must devise my plan, and unleash my attack! Once I have crushed the Knights of Favonius beneath my heel, my next target... is you. Don't try to run. Stand beside me and witness all that must come to pass.) |
Savaş[]
Başlık | Ayrıntılar |
---|---|
Element Becerisi | Merhamet dilen. (Beg for mercy.) |
Titre! (Shudder!) | |
Parçala! (Crush!) | |
Seni kınıyorum! (I condemn you!) | |
Yıkım geliyor! (Rack and ruin!) | |
Göze göz! (Eye for an eye!) | |
Element Patlaması | Buzul sel! (Flood of frost!) |
Dibine kadar don! (Freeze to the core!) | |
İntikamımı alacağım! (Vengeance will be mine!) | |
Depar Başlangıcı | Daha fazla hız. (More speed.) |
Depar Sonu | Eula repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır. |
Kanadı Açma | Gözcülük zamanı! (Time to scout!) |
Hazine Sandığı Açma | Burada neler varmış... (What do we have here...) |
Bunlar işime yarar. (I can put these to good use.) | |
İyi şans en azından klan ayrımı yapmıyor. (Ha, at least good luck doesn't discriminate by clan.) | |
Düşük Can | Durum pek lehimize değil... (The odds are against us...) |
Kılıçlarımız çarpışsın... (Let us cross swords...) | |
Selamlar! (Well met!) | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı | Bundan sonrası bende! (I'll take it from here!) |
Geri çekil, emrediyorum! (Disengage, that's an order!) | |
Yere Serilme | Ne üzücü bir görüntü... (What a sorry sight...) |
İntikam için... geri döneceğim... (I'll be back... with a vengeance...) | |
Sanırım hak ettiğimi buldum... (Guess I got my comeuppance...) | |
Hafif Darbe Alma | |
Ağır Darbe Alma | Ayy! (Touché!) |
Tanrım... (Good grief...) | |
Gruba Katılma | Keşfe hazırım. (Ready for reconnaissance.) |
Ben bir çevreye bakayım. (I'll scout ahead.) | |
Savaş planın nedir? (What's your battle plan?) | |
Karakter Boşta (Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.) | Eula repliklerinde Karakter Boşta bulunmamaktadır. |
Hafif Saldırı | |
Ara Saldırı | |
Ağır Saldırı | |
Tırmanma | |
Tırmanma Nefesi | |
Zıplama |
Gezinti[]
|