Hikâye[]
Başlık ve Gereksinimler | Ayrıntılar |
---|---|
Merhaba: Geçmiş (Hello: The Past) | Ben Cyno, eski General Mahamatra'yım. Şimdi de kötülüğü savuşturmak için becerilerimi kullanıyorum. Kurallara ve adalete olan bağlılığımı paylaşırsan sana destek olabilirim. (I'm Cyno, the former General Mahamatra. Now I use my abilities to punish evil as I see fit. If you share my devotion to rules and justice, then I can lend you my strength.) |
Merhaba: Şimdi (Hello: The Present) ![]() | Ben Cyno, Akademinin General Mahamatra'sıyım. Kurallara uymak ve yanlış yapanları cezalandırmak benim görevim. Yolculuğun sırasında seni koruyacağım. (I'm Cyno, General Mahamatra of the Akademiya. It's my duty to uphold the rules, and punish wrongdoing. I will protect you on your journey.) |
Sohbet: Kalbi Tartmak (Chat: Weighing the Heart) | İyilik ve kötülük... Sonunda hepsi tartılacağı teraziye konur. (Good deeds and bad... In the end, all will be placed upon the scales.) |
Sohbet: Şans (Chat: Luck of the Draw) | Şans bir oyunun sonucunu değiştirebilir ancak şansın etkisi er ya da geç biter. (Luck can swing the results of a single game, but it's bound to run out sooner or later.) |
Sohbet: Şüphe (Chat: Doubt) | Bazen ortamı yumuşatmaya çalışırım ama... Başkalarının espri anlayışını çok iyi anlarım denilemez. (I do try to lighten the mood sometimes, but... I'm not the best judge of other people's sense of humor.) |
Yağmur Yağdığında (When It Rains) | Hımm, yine yağmur yağıyor... (Hm, it's raining again...) |
Yıldırım Düştüğünde (When Thunder Strikes) | Bazı efsanelerde yıldırımlar, tanrıların bir yargılama biçimidir. (In some legends, thunderbolts are a form of judgment from the gods above.) |
Kar Yağdığında (When It Snows) | Her yerin yeni yağan karla örtülmesini seviyorum. Bunda insana huzur veren müthiş bir dinginlik var. (I love seeing everything covered in a fresh blanket of snow. There's a perfect stillness to it that's not lifeless, but calm and peaceful.) |
Güneş Açtığında (When the Sun Is Out) | Güneş ışığı bir gün tüm saklı köşeleri aydınlatacak. (The sunshine will eventually illuminate every hidden corner.) |
Rüzgar Şiddetlendiğinde (When the Wind Is Blowing) | Dikkatli ol, rüzgar şiddetleniyor. (Careful, the wind is picking up.) |
Çölde (In the Desert) | Tanıdık bir manzara... (A familiar sight...) |
Günaydın (Good Morning) | Hazırlan. Gitme zamanı. (Get ready. It's time to go.) |
İyi Günler (Good Afternoon) | Bugün öğle yemeği hazırlamamı ister misin? Benim için sorun yok ama yine de uyarmış olayım, lezzetli olacağına dair bir söz vermiyorum. (Want me to prepare lunch today? It's fine with me, but I should warn you, I can't promise it'll be any good.) |
İyi Akşamlar (Good Evening) | Sana ne söylediğimi hatırlıyor musun? Geceleri pusuya yatmak tehlikelidir, bu yüzden mutlaka tetikte ol. (Remember what I told you? There's always danger lurking in the night, so whatever you do, keep your guard up.) |
İyi Geceler (Good Night) | İyi geceler. Yakın çevrede şimdi ilgilenmem gereken bir suç olayı var. (Goodnight. Now, there's some criminal activity nearby that I'll go deal with.) |
Cyno Hakkında: Komik Olmayan Şakalar (About Cyno: Unfunny Jokes) | Hımm... Espri mi? Ah, bir tane buldum. Öhöm... Bir zamanlar çölde mahsur kalmış, susuzluktan ölmek üzere olan bir gezgin varmış. Çaresizlik içinde bir Su Bodurlopuyla karşılaşmak için dua etmiş. Ne var ki, gezgin tam o anda açlıktan ölmek üzere olan bir Su Bodurlopunun yalnız ve yolda kalmış bir gezginle karşılaşmak için dua ettiğini bilmiyormuş... Nasıl ama? Komik değil mi? Bence aşırı komik. (Hmm... a joke? Ah, I've got just the one. Ahem... There once was a traveler, stranded in the desert and dying of thirst, who in desperation prayed for a Hydro Slime to come their way. But the traveler didn't realize that at that very moment, a starving Hydro Slime was praying to meet a lone, stranded traveler... What, not funny? Tsk, I think it's hysterical.) |
Cyno Hakkında: Çölde Gezinti (About Cyno: Desert Strolls) | Bazen geceleri çölde yürüyüşe çıkarım. Soğuk ve kuru hava zihnimi toplamama yardımcı oluyor. (Sometimes I'll take a stroll through the desert at night... The cold, dry air out there helps me clear my mind.) |
Hakkımızda: Kart Oyunu Düellosu (About Us: TCG Duel) | Bir el Dehanın Yakarışı Kart Oyunu oynamaya ne dersin? Sana yeni kart destemi göstereceğim. (Up for a game of Genius Invokation TCG? I'll show you the new deck I built.) |
Hakkımızda: Şu An (About Us: The Present) | Geçmiş değiştirilemez ve gelecek önceden bilinemez. Bu yüzden her zaman bulunduğum yerin ve anın tadını çıkarırım. (The past cannot be changed, and the future cannot be foretold. As a result, I make sure to always cherish the here and now.) |
Önsezi Hakkında (About the Vision) | İçimdeki ruh ve hırsıma kulak veren tanrı ile birçok kutsal lütuf elde ettiğimi söyleyebilirsin. Ancak bunun adalet değerlerimi etkilemesine izin verecek değilim. Görevimi yerine getirmek için ne gerekiyorsa yapmaya devam edeceğim. (You may say that I have received much divine favor, with the spirit that dwells within me, and the god that took heed of my ambition. But I have no intention of letting this affect my code of justice. I will simply continue to do whatever is required to fulfill my duty.) |
Paylaşılacak Bir Bilgi: Bilgi Hırsı | Bence çoğu insan bir şeyin aşırı arzulanmasının felakete yol açacağını bilir ancak konu bilginin peşinden gitmek olunca az sayıda insan bunu kabul eder. Bunu sadece pozitif bir şey olarak görürler. Bana kalırsa bilginin peşinden koşmak da bir tür arzudur ve kontrol altına alınması gerekir. (I think most people understand that an excess of desire will lead to disaster, but people seldom admit that when it comes to the pursuit of knowledge, they're only willing to put it in a positive light. In my opinion, chasing after knowledge is still a form of desire, and must also be reined in.) |
Paylaşılacak Bir Bilgi: Saygı | Görev sırasında verdiğim her karar diğer kişilerin kaderini derinden etkiler. Bu yüzden bir Matra olarak bu pozisyona olan saygımı her zaman korumalıyım, tıpkı bilgi ve güce duyduğum saygım gibi. (Any decision I make during a mission can have a profound effect on the fates of others. This is why I must always maintain a solemn respect for my position as a matra, the same way I respect knowledge and power.) |
İlginç Şeyler (Interesting Things) | Çölde yetişen çalıların hastasıyım. Çöl sükunetin ve ıssızlığın simgesidir, ayrıca tüm uygarlıklar eninde sonunda bir çöl fırtınasının altında kalacaklardır. Bu zorlu koşullara rağmen yine de gelişme belirtileri yok değil. Bazen kendimi bu azimlerinden etkilenmiş halde buluyorum. (I'm fond of the shrubs that grow in the desert. The desert is a symbol of repose and solitude, and all civilizations will eventually be buried by a sandstorm. But despite these desolate conditions, there are still signs of growth. Sometimes, I really find myself impressed by their tenacity.) |
Tighnari Hakkında: Bilgi (About Tighnari: Knowledge) | Tighnari tanıştığım diğer alimlerden farklı. Bilgiye diğer herkes gibi içten bağlıdır ama en önemli sınırları asla geçmez. Bazı alimler kendi laboratuvarları içinde kendilerini bir tanrı zanneder ama Tighnari öyle değildir. Her yaşam formuna eşit derecede saygı gösterir. Hatta Akademide bir pozisyonu reddettiğini bile duydum ve onun bu kararını destekliyorum. (Tighnari is different from other scholars I've met. He has the same wholehearted dedication to knowledge, but he will never cross the most important boundaries. Some scholars see themselves as gods within their own laboratories, but not Tighnari — he has always shown the same respect for every form of life. I've heard that he even declined a position in the Akademiya, and I support his decision.) |
Tighnari Hakkında: Espriler (About Tighnari: Jokes) | Tighnari bir keresinde bana akşam yemeğinde espri yapmamamı söylemiş ve esprilerimin komik olmadığı konusunda ısrar etmişti. Onun bu görüşüne katılmadığım için en iyi üç esprimi art arda patlattım ve her birinin dayanak noktasını detaylıca açıkladım. Konuşmamı bitirdiğimde yemeğim soğumuştu bile. (Tighnari once told me not to tell jokes at the dinner table, insisting that my jokes weren't funny at all. I did not share his opinion, so I told three of my best jokes in a row, and explained the premise of each in great detail. By the time I was done talking, my food was cold.) |
Collei Hakkında (About Collei) | Bir keresinde Collei'e bedenindeki tanrı kalıntılarını kapatmasında yardım etmiştim ancak süreç tahmin edilmez bir şekilde acı vericiydi. Bazıları için böylesi bir acıya dayanmak ölümden bile beterdir, bu yüzden buna dayanabilmesi gerçekten takdire değer. (I once helped Collei seal away the god's remains in her body, but the process was an unthinkably painful one. To many, enduring that kind of pain would be a prospect more terrifying than death, so it was very admirable that she was able to persevere through it all.) |
Alhaitham Hakkında (About Alhaitham) ![]() | Çok zeki insanlardan hoşlanmam. Her şeyi kontrol edebileceklerini düşünürler ve sürekli kendilerini tehlikeye atarlar. Ama Alhaitham en güvenilir olanlardan biridir. Çoğu durumda kontrolü elinde tutar ve potansiyel felaketleri engelleme becerisine sahiptir. (I don't really like people who are too smart. They think they can control everything, and constantly venture to the fringes of danger. But Alhaitham is one of the more reliable ones. In most cases, he is actually in control of things and has the ability to avert potential disaster.) |
Kaveh Hakkında (About Kaveh) | Tighnari ve Collei bunu hiç yüzüme söylemediler ama Kaveh'in kişisel hikayelerini, hazırladığım esprilerden daha eğlenceli buldular. Bunu yüzlerinde görebiliyordum. Bunun hakkında ne mi düşündüm? Yani öyle bir durumda gülebilmeleri bana komik gelmişti. (Tighnari and Collei never said it to my face, but they found Kaveh's personal anecdotes far more entertaining than the jokes I had prepared... I could see it on their faces. Hmm? What did I think about that? Well, I thought it was funny that they could laugh at such a situation.) |
Nahida Hakkında (About Nahida) ![]() | Bir tanrı hakkında yorum yapmak, benim konumuma pek uygun düşmez. Ancak onunla çalışırken onun bilgeliğine, cesaretine ve kararlılığına tanıklık ettim. Elinde hiçbir kanıt olmadığı halde onun kuyusunu kazan ve onu eleştiren bilgelere kıyasla, daha güvenilir bir değerlendirme yapabileceğimi düşünüyorum. O, herkesin saygısını hak eden olağanüstü bir tanrıdır. (Commenting on a god might be overstepping my position a little... But when I was working with her, I personally witnessed her wisdom, courage, and determination. Compared with those sages who constantly undermined and criticized her without a shred of evidence, I think I can provide a more reliable assessment: She is an exceptional deity who is worthy of everyone's respect.) |
Nilou Hakkında (About Nilou) ![]() | Onun dans etme coşkusunu ve tutkusunu hissedebiliyorum. Dans, adeta onun bir parçası olmuş durumda. Umarım her zaman, sevdiği sanatı diğer insanları mutlu etmek için kullanabilir. (I can sense her enthusiasm and passion for dancing — it has become an integral part of her being. I hope that she will always be able to use the art she loves to bring happiness to other people.) |
Faruzan Hakkında (About Faruzan) | Faruzan'ın kayboluşuyla ilgili dava dosyalarını dikkatlice inceledim. O zamanlar onun tehlikeli bir araştırma yürüttüğünü düşünüyordum ama onunla bireysel olarak tanışınca bu fikrimden vazgeçtim. Onunla anlaşmak benim için pek kolay olmasa da genelde bana iyi niyetli ve konuşkan biri izlenimi verdi. Başkaları konusunda oldukça düşünceli, kesinlikle basiretsiz hareketlerde bulunabilecek biri değil. (I've carefully browsed through the case files regarding Faruzan's disappearance. At the time, I thought maybe she had been conducting some kind of dangerous research, but once I met her in person, I completely abandoned that idea. Though it might be a little hard for me to get along with her, she mostly reminds me of a kindly and chatty parent. She is considerate of others, and would never do anything imprudent.) |
Lisa Hakkında (About Lisa) | Lisa'yı elbette tanıyorum, bir zamanlar aynı bilgenin altında çalışmıştık. General Mahamatra olarak, fazla hırsla bilgi peşinde koşanların başlarına gelen trajedilere çok kez tanık oldum, bu yüzden onun kararını anlıyorum. (Of course I know about Lisa, we once both studied under the same sage. As General Mahamatra, I've seen many tragedies befall those seeking knowledge too assiduously, so it's easy for me to understand her decision.) |
Cyno Hakkında Daha Fazlası: I (More About Cyno: I) | Ha? Benim hakkımda daha fazla şey mi öğrenmek istiyorsun? Hımm, sanırım çoğu insan beni bir baş belası olarak görüyor... Ama endişelenme, tehlikeli bir şey yapmadığın sürece benimle başın derde girmez. (Huh? You want to know more about me? Hm, I suppose many people see me as a thorn in their side... But don't worry, as long as you don't do anything dangerous, you won't have any trouble with me.) |
Cyno Hakkında Daha Fazlası: II (More About Cyno: II) | Bedenimi bir taşıyıcı gibi kullanarak içimdeki ruhun gücünü dışarı çıkarabilirim. Bu, kısmen doğal yapımdan dolayı mümkün ancak geçmişte isteyerek yaptığım bir anlaşma sayesinde oldu. Konu dışına çıkmaya gerek yok. Bir Matra olarak bu dünyada başkalarının ruhlarını tartacaksam aynı şekilde kendi ruhumu da teraziye koymak zorundayım. (With my body as a vessel, I can harness the power of the spirit that dwells within me. This is possible in part due to my natural constitution, but also due to a deal I willingly made in the past. There's no reason to shy away from the topic. If I am to weigh the souls of others in this world as a matra, then I must also place my own soul on the scales to be judged in the same manner.) |
Cyno Hakkında Daha Fazlası: III (More About Cyno: III) | Bir şeylerin "nedenini" düşünmek yerine "ne" yapıldığıyla ilgilenmeyi tercih ederim. Bu dünyada insanların bir şeyi neden yaptıklarıyla ilgili sayısız sebep vardır ve bu sebepleri öğrendiğinde yanlış yapan birinin haklı olduğu durumları da anlamaya ya da toplumun bu kişilere çok sert davrandığını düşünmeye başlarsın. Dezavantajlı olan taraf her zaman insanların sempatisini kazanır; ancak yargıç bu duyguları geride bırakmalıdır. Acıya ve suçlanan kişinin sebeplerine empati kurabiliriz ancak bir suç işlendiğinde, kesinlikle cezasız kalmamalıdır. (Rather than thinking about the "why" of things, I prefer to focus on "what" has been done. There are countless reasons why people do things in this world, and upon hearing some of those reasons, you can't help but start to feel that the wrongdoer had a point, or that the public is being too harsh on them. The disadvantaged side will always garner people's sympathy, but the judge must abandon all such feelings. We may empathize with the pain and motivations of the accused, but a crime, once committed, cannot be left unpunished.) |
Cyno Hakkında Daha Fazlası: IV (More About Cyno: IV) | Cehaletin kasvetli denizinde ara sıra gerçeği anlamayanları kendine çeken zayıf bir ışık parıltısı ortaya çıkar. İnsanlar bu parıltıyı genellikle yollarına rehberlik eden bir işaret ışığı olarak görürler ama bunu yaparken zifiri karanlık sularda yatan büyük tehlikeleri gözden kaçırırlar. Uzun süredir karanlıkta yaşayanları ışıktan uzaklaştırmak başlı başına zalimce bir şey ancak yüzeyinin altında gizlenen düşmanları yenene kadar bunu yapmaya devam etmeliyim. (In the gloomy sea of ignorance, a faint glimmer of light will occasionally appear, luring those who do not understand the truth toward it. People will often see that glimmer as a beacon to guide their way, but in doing so overlook the great dangers still lurking in the pitch-black waters. Steering those who have long resided in darkness away from the light is a cruel thing in itself, but I must continue to do so until we can finally defeat the enemies that lay hidden beneath the water's surface.) |
Cyno Hakkında Daha Fazlası: V (More About Cyno: V) | Paylaşmaya değer ne varsa sana anlattım. Benden başka ne duymak istiyor olabilirsin? Hah, merak duygun dikkate değer, o halde sorularını sor. Başkalarını sorgulamaya alışmış biri için, sorgulanma hissi... Enteresan. (I've already told you everything that I think is worth sharing. What else could you possibly want to hear from me? Heh, your curiosity is remarkable... Alright, let's hear your questions. For someone who is used to interrogating others, the feeling of being questioned is... interesting.) |
Cyno'nun Hobileri (Cyno's Hobbies) | Boş zamanlarımda diğer insanlarla Dehanın Yakarışı Kart Oyununu oynamayı severim. Kurallar dahilinde çok fazla yaratıcılığı ve farklılığı ifade edebilmek bunu sadece bir oyun olmaktan çıkarıyor, bu bir sanat tarzı. (In my free time, I like to play Genius Invokation TCG with other people. Being able to express so much creativity and variation within a working rule set makes it more than just a game — it's an art form.) |
Cyno'nun Sorunları (Cyno's Troubles) | Son zamanlarda Dehanın Yakarışı Kart Oyununa dayanan, Inazuma'dan çıkma bir resimli roman gördüm. Ana karakter zor duruma düştüğünde bir şekilde aslında var olmaması gereken bir kart çekti. Bu beni derinden sarstı ve geride büyük bir muamma bıraktı. Desteyi kontrol ederek kimsenin ummadığı bir mucizeyi gerçekleştirdiler. Soru şu, bu bir kural ihlali olarak mı görülmeli yoksa oyun kuralları dahilinde mi kabul edilmeli? (Just recently, I saw a light novel from Inazuma based on Genius Invokation TCG. When the main character found themselves in a rough spot, they somehow drew a card that wasn't even supposed to exist. This shook me to the core, and presented me with a great conundrum: Through directly manipulating the deck, they were able to pull off a miracle that nobody could have expected. The question is... should it be seen as breaking the rules, or is this, too, ultimately within the rules of the game?) |
En Sevdiği Yemek (Favorite Food) | Pirinç, et ve kuru yemişler yoğurt ile karıştırılır ve birlikte kavrulur... Ne muhteşem bir lezzet bombardımanı! Dışındaki çıtır kısmı açtığında buharla birlikte sızan aromayı hissedebilirsin. Ayrıca yapımı çok uzun sürmüyor, kesinlikle favori yemeğim. (Rice, meat, and dried nuts, mixed with some yogurt and roasted together... what a wonderful mix of flavors. You can feel the aroma seeping out with the steam as you cut into the crispy outside. It doesn't even take very long to make, definitely my favorite dish.) |
En Sevmediği Yemek (Least Favorite Food) | Çölde seyahat ederken yanıma aldığım erzak genelde lezzetsizdir. Bunlardan yeteri kadar yersen birazcık bile lezzeti olan her yiyecek seni mutlu edecektir. Eğer seçim yapmak zorunda kalsaydım... Böcek veya böcekle ilgili herhangi bir şeyi yemekten keyif aldığımı söylemezdim... (The rations I take with me when traveling through the desert are usually completely tasteless. Once you've eaten enough of those, you'll be grateful for just about anything with some flavor. If I had to pick something, though... I wouldn't say I relish eating bugs or anything bug-related...) |
Hediye Alma: I (Receiving a Gift: I) | Çok lezzetli. Ellerine sağlık. (Tastes great. You have my gratitude.) |
Hediye Alma: II (Receiving a Gift: II) | Kabul ediyorum. Teşekkürler. (I accept. Thank you.) |
Hediye Alma: III (Receiving a Gift: III) | Of... Bana mı aldın? Emin misin? (Agh... This is for me? ...Are you sure?) |
Doğum Günü (Birthday) | Öhöm... Doğum gününü kutlarım. Kutlamalarda pek tecrübeli olmasam da doğum gününün yaklaştığını öğrenince hazırlık yapmak istedim. Öncelikle, bu desteyi birkaç gündür senin için hazırlıyordum, senin tarzına uyacağını düşünüyorum. Ayrıca biraz vakit yaratmak için programımı düzenledim. Gitmek istediğin bir yer var mı? Sana eşlik etmeyi çok isterim. Doğum günü sadece bir gün ama bu bir günün tadını çıkarmalısın. Üç gün içinde geri dönebiliyor olsak bizim için yeterli. (Ahem... I'd like to wish you a happy birthday. Though I don't have much experience with celebrations, once I realized your birthday was coming, I decided to make some preparations. First, I have this deck for you that I worked on for a few days, I think it'll really suit your style. Also, I adjusted my schedule to open up some time, so is there anywhere you'd like to go? I'd be happy to accompany you. A birthday only lasts a day, but you should take the chance to really enjoy it. Just make sure we can be back within three days.) |
Yükseltme Hakkında: Giriş (Feelings About Ascension: Intro) | İçimde yükselen yeni gücü hissedebiliyorum, gelişmemin bir kanıtı. (I can feel new power surging within me, a testament to my growth.) |
Yükseltme Hakkında: Gelişme (Feelings About Ascension: Building Up) | Kurallara uyacağıma ve kötüyü cezalandıracağıma yemin ederim. (I vow to uphold the rules and punish evil.) |
Yükseltme Hakkında: Zirve (Feelings About Ascension: Climax) | Güzel destek. Çok teşekkürler. (Nice boost. Thanks a ton.) |
Yükseltme Hakkında: Sonuç (Feelings About Ascension: Conclusion) | Gücümün zirvesindeyim ama sadece dövüş gücüme güvenerek halledemeyeceğim çok şey var. Duyguların ve kuralların uyuşmadığı çok zamanlar olacaktır ancak önümdeki yolculuklarda doğru dengeyi kurmanın püf noktasını bulacağım. (My strength has reached its peak, but there are still many things I can never accomplish relying on my fighting power alone. There will still be many times when emotions and rules do not agree, but I think I'll find the key to striking the right balance in the journeys to come.) |
Savaş[]
Başlık | Ayrıntılar |
---|---|
Element Becerisi | Teslim ol! (Surrender!) |
Beyhude. (Futile.) | |
Kaçacak yer yok! (Nowhere to run!) | |
Suçun sabit görüldü. (You stand condemned.) | |
Suçlu! (Guilty!) | |
Kefaretini ödemelisin! (Your penance is due!) | |
Element Patlaması | Adalet benimle yerini bulacak! (Through me, justice is served!) |
Hükmüm üzerinde (Judgment is upon you.) | |
Günahların ruhunda ağırlık yapıyor. (Your sins weigh upon your soul.) | |
Depar Başlangıcı | |
Depar Sonu | Cyno repliklerinde Depar Sonu bulunmamaktadır. |
Kanadı Açma | |
Hazine Sandığı Açma | Hak edilen bir buluş. (A well-deserved find.) |
Azmimiz sonuç verdi. (Our perseverance has paid off.) | |
Zenginlik, üzerine uygarlığın inşa edildiği temeldir. (Wealth is the foundation on which civilization is built.) | |
Düşük Can | Beklediğimden daha güçlü... (Stronger than I anticipated...) |
Alıştım artık. (I'm used to it.) | |
Öf... Tekrar saldırsana! (Ugh... come at me again!) | |
Düşük Canlı Takım Arkadaşı | Geri çekil. Sert davranmaya kalkma. (Fall back. Don't try to act tough.) |
Bundan sonrası bende. (I'll take it from here.) | |
Yere Serilme | Benim zamanım... Geldi mi? (Has my... time come...) |
Ölümle... Yeni bir döngü başlar. (In death... a new cycle begins...) | |
Yargılamam başarısız oldu... (My judgment... has failed...) | |
Hafif Darbe Alma | Anlamsız. (Pointless.) |
Ağır Darbe Alma | Zor bir kalabalık. (A tough crowd.) |
İyi oynadın. (Well played.) | |
Gruba Katılma | Elimden geleni yapmaya hazırım. (Ready to do my utmost.) |
Görevimiz başlıyor. (Our mission begins.) | |
Sıradaki hedefimiz kim? (Who's our next target?) | |
Karakter Boşta (Not: Sohbet & Hava Durumu replikleri boştayken duyulabilir.) | Cyno repliklerinde Karakter Boşta bulunmamaktadır. |
Hafif Saldırı | |
Ara Saldırı | |
Ağır Saldırı | |
Tırmanma | |
Tırmanma Nefesi | |
Zıplama |
Gezinti[]
|