Genshin Impact Viki
Advertisement
Genshin Impact Viki

İşinin yüklediği ağır sorumluluklar ile iyi bir yaşam arasında denge kurmayı becerebilen bir Nanatzcayan demircisi.

Resmi Website'deki Açıklamadan[1]

Kişilik[]

Nanatzcayan'ın Ad Oymacısı. Mesleğinin getirdiği ağır sorumluluklar ve kaliteli bir yaşam arasındaki dengeyi korumakta çok iyidir.

Oyun içi karakter özellikleri ve profil sayfası yazısı

Görünüş[]

Xilonen uzun kadın modele sahiptir. Uzun, dağınık dalgalı soluk sarı saçları, uçlarında turuncuya dönüşen ocelo kedisi kulakları ve kuyruğu vardır. Kedi benzeri gözbebeklerine sahip parlak yeşil gözleri vardır.

Resmî tanıtım[]

Xilonen, geçen sefer benim için yaptığın güneş gözlüğünde ayarlamam gereken birkaç detay daha var, özellikle de sap kısmında... Ne? Nereye gitti birden? Daha öğle yemeği vakti gelmedi bile... XILONEN! Orada mısın? Hey, hadi ama, gözlüğün detaylarını tekrar bir gözden geçirelim...

Mavuika, Xilonen'in atölyesinin önünde bu şekilde bağırdı.

Xilonen'in dövme konusundaki becerisi Natlan'da iyi bilinir.

Onun bu olağanüstü becerisine saygı göstermek için uzaktan gelenler bile vardır. Kimileri ona silah siparişi vermek, kimileri de sırf bu harika demircinin nasıl biri olduğunu görmek için gelir. Böylece başkalarına anlatacakları yeni bir hikayeleri olur.

Ancak müşterilerin ne düşündüğü Xilonen'in pek umurunda değildir. İnsanlar ona ne kadar tuhaf ve şaşaalı unvanlar verirlerse versinler, ne kadar övgü dolu ve yüceltici sözler söylerlerse söylesinler, her şeyden önce o bir zanaatkardır. Bir zanaatkarın da yapması gereken şey cevheri saflaştırmak ve onu her seferinde düzgünce döverek müşterinin talebine uygun şekilde son haline getirmektir.

Nasıl ki itibar çekicin örs üzerindeki darbelerini güçlendiremiyorsa, itibarsızlık da ocaktaki kömürlerin harını azaltmaz.

Ancak bir müşteri Xilonen'in atölyesine girdiğinde onu karşılayan ocağın harlı alevleri değil, doldurulmayı bekleyen uzunca bir formdur.

"Özel siparişini tabii ki alabilirim, ancak öncelikle detayları netleştirmemiz gerek."

"Verimli bir iş ancak verimli bir iletişimle mümkün olabilir. Hadi bakalım, tam olarak nasıl bir şey istediği söyle."

Karakter hikayeleri[]

Karakter ayrıntıları

Natlan'daki herkes Xilonen'i muhteşem demircilik yetenekleri ve Ad Oymacısı unvanıyla tanır.

Onun bu olağanüstü becerisine saygı göstermek için uzaktan gelenler bile vardır. Kimileri ona silah siparişi vermek, kimileri de sırf bu harika demircinin nasıl biri olduğunu görmek için gelir. Böylece başkalarına anlatacakları yeni bir hikayeleri olur.

Ancak müşterilerin ne düşündüğü Xilonen'in pek umurunda değildir. İnsanlar ona ne kadar tuhaf ve şaşaalı unvanlar verirlerse versinler, ne kadar övgü dolu ve yüceltici sözler söylerlerse söylesinler, her şeyden önce o bir zanaatkardır. Bir zanaatkarın da yapması gereken şey cevheri saflaştırmak ve onu her seferinde düzgünce döverek müşterinin talebine uygun şekilde son haline getirmektir. Nasıl ki itibar çekicin örs üzerindeki darbelerini güçlendiremiyorsa, itibarsızlık da ocaktaki kömürlerin harını azaltmaz.

Ancak bir müşteri Xilonen'in atölyesine girdiğinde onu karşılayan ocağın harlı alevleri değil, doldurulmayı bekleyen uzunca bir formdur.

"Özel siparişini tabii ki alabilirim, ancak öncelikle detayları netleştirmemiz gerek."

"Verimli bir iş ancak verimli bir iletişimle mümkün olabilir. Hadi bakalım, tam olarak nasıl bir şey istediği söyle."

Karakter hikayesi 1

Item Companionship EXP Arkadaşlık Sv. 2


Natlanlı birçok insanın gözünde, hikayeleri tarihe kazımak ve Kadim Adları dövmek eşi benzeri olmayan bir görevdir.

Kadim Adların taşıdığı yüce irade ve sayısız kahramanlık örneği, Natlan'ın üzerine kurulu olduğu değerlerin özünü oluşturur.

Doğal olarak da halk, Kadim Adların dövücüleri olan Ad Oymacıları hakkında türlü türlü düşüncelere ve yaratıcı fikirlere sahiptir.

Kimileri onları izole yapılan zorlu bir eğitimden geçip kendilerini geliştiren yalnız münzeviler olarak tanımlarken kimileri de sayısız savaşın zaferlerini ve yaralarını taşıyan, savaşın tavında dövülmüş gaziler olarak görür. Öte yandan sahip oldukları bilgileri gizemli kaynaklardan elde edip Kadim Adları dövme yükünü üstlenmiş, sıra dışı yeteneklere sahip seçilmiş kişiler olduklarını düşünenler de vardır...

Eh, bu kişilerin Wayob tarafından bizzat seçildiğini iddia edenleri de unutmamak lazım tabii. Wayob'un rehberliğiyle kutsanmış bir kahraman olacaktır Ad Oymacısı. Sonu gelmeyen gizemli imtihanlardan geçecek ve sayısız güçlü düşmanı yok edecek, yolculuğunun sonunda ise aslında başından beri yüreğinin derinliklerinde gömülü olan cevabı keşfedecektir...

"Hikayeler doğru mu Xilonen Abla? Ad Oymacıları güçlerini böyle mi kazanıyorlar?"

Yankıların Çocukları kabilesinden meraklı bir grup ufaklık, nihayet öğleden sonra biraz kestirmek için ağacın tepesine saklanmış olan Ad Oymacısı Xilonen'in izini bulmayı başarmıştı. Xilonen ise bunu duyunca esnemiş ve onlara bezgin bir ses tonuyla şu yanıtı vermişti:

"Ad Oymacılığı dediğiniz şey, her şeyden önce tekniğe bağlı bir iştir arkadaşlar."

"Nasıl yani? İyi ama..."

"Yani diyorum ki asıl önemli olan çok çalışmak ve daha sonra da öğrendiklerini pratiğe dökebilmektir."

Ne var ki Xilonen daha bilgelik dolu sözlerini bitiremeden çocuklar somurta somurta oradan kaçıp gitmişlerdi bile. Kafalarında kurdukları o çılgın fakat bir o kadar da basit hayaller boşa çıkmış, adeta obsidiyen dolu bir sepetin ağırlığıyla yere çakılan bir balon gibi sönüp gidivermişti. Akıllarına başka bir uçuk kaçık fikir gelip hayal güçlerini tekrar harlayana ve onları gaza getirene kadar da öyle ya da böyle eğitimlerine devam edecekti bu çocuklar.

"Aman, doğru söyleyeni dokuz köyden kovuyorlar işte..."

Ad Oymacısı Xilonen, tekrardan yemyeşil ve gür yaprakların altında yattığı yere uzandı. Burası biraz kestirmek için harika bir yerdi, şöyle yarım saatlik bir uyku bile yeterdi enerjisini toplamasına. Böylece kendisini bekleyen zorlu görevleri göğüslemeye hazır olacaktı.

"O hikayeleri gerçeğe dönüştürmek isteyen herkesin ilk yapması gereken şey göbeği çatlayana kadar çalışmak zaten bir kere..."

Karakter hikayesi 2

Item Companionship EXP Arkadaşlık Sv. 3


Kadim Adlar üzerine yaptığı akademik çalışmaların çoğunda Xilonen, işin sadece teknik tarafıyla ilgilendiği konusunda ısrarcıydı.

En verimli Filojiston Oymaları nasıl yapılır, Filojiston kullanılarak çeşitli cihazlar nasıl çalıştırılır, var olan oyma şemaları üzerinde nasıl değişiklik yapılır...

Bu tarz konulara odaklanan teknik dersler başladığında Xilonen'in sınıf arkadaşlarının göz kapakları ağırlaşır, uyku onları alır götürüverirdi. Hepsi birer birer sıralarında öne doğru kaykılır ve rüyalar alemine dalarlardı.

En sonunda hâlâ uyanık halde dersi dinleyen tek öğrenci Xilonen olurdu. Öyle ki Xilonen elindeki defteri bile kaldırır, kendisine takdir dolu gözlerle bakan öğretmenine sorular sorardı.

"Filojiston Oymalarının çalışması için Filojistonun akıyor olması gerekir mi? Saf Filojiston havuzuna atlayacak olsaydım vücudumdaki oyma şemaları etkinleşir miydi? Yoksa kapanır veya patlar mıydı?"

"Filojiston gaz halinde bulunur mu? Eğer bulunuyorsa diyelim ki bir bacayı Filojistonla doldurdum ve yukarıdan içine bir parça et attım... Etin zemine ulaştığında güzelce pişebilmesi için bacanın yüksekliği ve Filojistonun yoğunluğu ne kadar olmalıdır?"

"İnsanların vücut sıvılarının yaklaşık %20'sini kaybetmesi ölümcül sonuçlara yol açıyor diye biliyorum. Peki bir Şamdan Mantarı solmadan veya ısısını kaybetmeden ne kadar Filojiston kaybedebilir?"

Bu sorular duyan bazı kişilere fazla spesifik gelirdi şüphesiz, hatta biraz tuhaf olduklarını düşünenler bile vardı. Gelgelelim ünlü Ad Oymacısı Teyiz bu sorulardan hiç rahatsız olmaz, Xilonen'in bunları problem çıkarmak için sorduğunu aklının ucundan bile geçirmezdi.

Herkesin hürmet duyduğu Teyiz, Xilonen'in böylesine sıkıcı derslere sabırla katlanabilmesine hayrandı sadece.

Zira çoğu çocuk bu tür konulara ilgi duymaz, büyüklerin farklı kabile kahramanları hakkında efsaneler anlattıkları dersleri dinlemeyi tercih ederdi. Kendilerini hikayesini dinledikleri o kahramanların yerine koyar, yaşadıkları binbir zorluğu ve acıyı hiç hesaba katmadan yalnızca şöhrete ve ihtişama odaklanırlardı.

Bu tür hikayeler Xilonen'in ise pek umurunda değildi. Yine de söz konusu derslerin sınavlarını geçebilmek için sınıf arkadaşlarına sütlü şekerlerle "rüşvet" verir, onlardan notlarını ödünç alırdı. Sonra da aldığı bu notların hepsini kopyalar, ardından oturup hepsini sular seller gibi ezberlemek için kendini zorlardı. Üstelik bu kadar uğraşmasının nedeni dersleri yıldızlı pekiyiyle geçebilmek falan da değildi, öğretmenlerden tepki çekmeyecek bir puan alsa yeterdi ona.

Xilonen'in hünerleri ve tutkusu boş hayallerde değil, huyu suyu belli olan aksiyomlarda ve denklemlerde yatıyordu. Ona kalırsa sadece bunların gelecek nesillere faydası dokunabilirdi, o yüzden çalışmaya değer dersler de bunlardı.

Anlatılan tüm o hikayeler ise... Eh, onlar içinse ne doğru ne de net denebilirdi. Anlamdan ve aksiyomdan yoksun, takip edilemeyecek kadar karışıktı bu hikayeler. Xilonen'in gözünde sınavda aldığı puandan ibaretlerdi, onun için başka bir değerleri yoktu.

Onun bu düşüncelerinin farkında olsa da Teyiz ne hemen Xilonen'e mani oldu ne de onu azarladı.

Tabii sıradaki ders başlamadan önce Xilonen çabucak gitmek için karın ağrısı, baş dönmesi veya soğuk algınlığı gibi sıradan bahanelerinden birini öne sürerken Teyiz de olan bitenin farkındaydı.

"Bir zamanlar ben de senin gibi düşünürdüm Xilonen."

İyi kalpli Ad Oymacısı, elinde tuttuğu denklem defterine dokunarak öğrencisine seslendi.

"Yine de unutma, biz Ad Oymacıları için hikayeler ve denklemler özünde aynıdır."

Karakter hikayesi 3

Item Companionship EXP Arkadaşlık Sv. 4


Derslerinde çocuklar Ad Oymacısı Teyiz'in etrafında bir çember oluşturur, onun kahramanlar ve bu kahramanların başarıları hakkında anlattığı hikayeleri dinlerlerdi.

Natlan için savaşmış, adalet ve erdem uğruna hayatlarını feda etmiş olan Sundjatta, Menilek ve sayısız diğer kahramandan bahsederdi Teyiz...

Çocuklar ise bu hikayeleri adeta büyülenmiş gibi pürdikkat dinlerdi. Daha önce benzer hikayeleri kitaplarda okumuş olsalar da Teyiz'in anlatış şekli çok daha ayrıntılı ve etkiliydi.

Kahramanlardan birinin eline bir sarkıt alıp mızrak niyetine kullanarak canavarın gözünü oyduğu, başka bir kahramanın ise tek başına kötü bir ejderhayı kovalarken ipin üstünde derin bir vadiyi aştığı hikayeler anlatırdı...

Tüm bu heyecan verici ayrıntıları katmanlar halinde hikayelere ekliyor, kahramanları daha gerçekçi hale getirerek çocukların akıllarında hayat bulmasını sağlıyordu.

Gelgelelim ne kadar çok ayrıntı verilirse hikayede çelişki çıkma olasılığı da o kadar artıyordu tabii.

Kafasını kaldırıp hikaye anlatıcısına itiraz eden ilk çocuk da bir sürü kitap okumuş, aklında sayısız soru olan ufak bir oğlandı.

"Affedersiniz, bir sorum olacak benim. Okuduğum kayıtlarda bu kahramanın ava dostlarıyla birlikte çıktığı yazıyordu. Ama siz hikayenizde onun yalnız olduğunu söylüyorsunuz. Neden öyle?"

Teyiz nazikçe cevapladı:

"Bahsettiğin uyarlamayı ben de okudum. Sence hangi yorum doğrudur?"

Çocuk önce gözlerini kırpıştırdı, sonra da şöyle yanıt verdi:

"Ben... Şey... Öyle okumuştum, o yüzden dedim..."

İhtiyar Ad Oymacısı güldü, sonra da sabırlı bir tavırla sözlerine devam etti:

"Yani iddialarını destekleyen bir kanıt yok elinde. Benim hikayemin doğruluğunu tamamen tek bir fikre göre sorguluyorsun demektir bu."

Gelgelelim çocuk pek de yenilgiyi kabul etmiş gibi görünmüyordu. Göğsünü gere gere yanıtladı:

"İyi de hikaye işte bu... Hikayelerin kanıtı mı olurmuş? Şu dünyada öyle çok hikaye, öyle çok masal var ki... Hepsini kanıtlamaya çalışmak havanda su dövmeye benzer bence."

Sonuçta çoğu hikaye ve efsane ağızdan ağıza yayılır. Yani zaman içinde değişip gelişmeleri kaçınılmaz bir şey. İster hikaye aynı hikaye, kahraman aynı kahraman olsun... Farklı kabilelerin hikaye anlatıcıları onları çok farklı şekillerde tasvir edecektir.

Bir süredir onları dinleyen Xilonen sıkılarak gözlerini kapattı ve kafasında yeni formül setleri oluşturup kendi kendine onları çözmeye koyuldu. Ortada bir düzen olmadığı fikri, kendisinin de bu konudaki görüşlerini özetler nitelikteydi. O yüzden Xilonen bu konuşmaya daha fazla dikkat vermese de olacağını düşündü.

Ne var ki Teyiz, onları şaşırtarak çocuğun verdiği cevabı onaylarcasına kafasını salladı ve şöyle dedi:

"Doğru söylüyorsun. Natlan'ın her bir karışı toprağında kahramanların efsanelerini barındırır. Üstelik bu hikayeleri doğrulamanın hiçbir yolu yok desek yeridir belki de."

"Yıllardır süregelen sözlü gelenekler aracılığıyla sayısız hikaye çarpıtılmış veya abartılmış, tek bir kişinin büyük başarıları göz önüne çıkarılırken bir diğerinin başarıları adeta hor görülmüştür..."

"Yine de bir gün demirci çekici sizlerin elinde olacak ve ölenlerin kahramanlık dolu hikayelerini Kadim Ad haline getirme görevi sizlere verilecek."

"Elbet bir gün taşlara oymanız gereken o kahramanlıklar, doğruluğu kesin olmayan hikayelerin konusu ve bitmek bilmeyen tartışmaların odağı haline gelecek..."

"O gün geldiğinde çekici nasıl indireceksiniz peki? Hikayenin hangi versiyonunu kabul edeceğinize nasıl karar vereceksiniz?"

Daha az önce kahkahalar atan çocuklar, omuzlarına çöken bu ani sorumluluğun etkisiyle sessizliğe bürünmüştü.

"Her efsanenin belirli bir yapısı, her hikayenin belirli bir gerçeği vardır."

"Siz de sayısız hikaye dinlediniz, bir sürü parşömen okudunuz."

"Şimdi hadi bakalım, bir sonraki ders başlayacak."

Xilonen gözlerini hafifçe araladı.

İşte hikayelere böyle bir açıdan yaklaşırsak Xilonen'in hayal ettiğinden çok daha fazlasını anlatmak mümkün olabilirdi belki de.

Karakter hikayesi 4

Item Companionship EXP Arkadaşlık Sv. 5


Böylece dersler devam etti.

Çocuklar, Teyiz'in rehberliğinde yığınlarca kitap ve parşömen arasında ter döküyor; daha önce yüzlerce, hatta binlerce kez duydukları kahramanlık hikayelerini suratları beş karış bir halde tekrar ve tekrar okuyorlardı. Her bir ayrıntıyı didik didik ediyor, bu hikayeleri diğer kayıtlarla bağdaştırabilecek bir şeyler bulmayı ümit ederek hikayenin doğruluğunu tasdik edecek belirgin bir kanıt zinciri oluşturmaya çalışıyorlardı.

Bir zamanlar bu hikayeleri sonsuz bir heyecan ve eğlence kaynağı olarak gören çocuklar, artık dersten kaçmanın yollarını mumla aramaya başlamıştı.

"Off, çalışmaktan gına geldi ya! Bu gidişle artık elimi bile sürmeyeceğim ben bu hikayelere!"

"Al benden de o kadar! Her şey bu kadar... Sıradan olmak zorunda mı cidden? Hayal gücümü kullanmayınca sıkıntıdan patlayacakmış gibi hissediyorum!"

"Peki sen niye bu kadar heveslisin Xilonen? Hikaye okumaktan en çok nefret eden sendin halbuki."

Xilonen'in sınıf arkadaşları ona meraklı gözlerle bakıyor, bu zeki arkadaşlarının önünde duran not yığınının giderek büyümesini izliyorlardı. Xilonen bambaşka biri olup çıkmıştı adeta.

"Hikaye okumayı sevmediğimden değil aslında. Kanıtlarla desteklenmemiş ve gerçeğe dayanmayan hikayeleri okumaktan hoşlanmıyorum sadece."

Xilonen tembelce elini çenesinin altına koydu ve onlara kayıtsız bir tavırla cevap verdi.

Hayal gücü uçurumlardan esen bir rüzgar gibiydi adeta. Hafifti, serindi ve her yeri sarıp sarmalıyordu. O rüzgarın şeklini ise kimsecikler tam olarak bilmiyor, kimse rüzgarı sabit durmaya zorlayamıyordu.

Peki ya o rüzgarı alıp taş gibi kapkara, sert ve sessiz bir şeye dönüştürmenin bir yolu varsa? Ya biçimi olmayan hikayeleri elle tutulabilir bir cisme dönüştürmenin bir yolu varsa... İşte böyle bir düşünce deneyi Xilonen'in ilgisini çekiyordu sahiden.

Gelgelelim nihayetinde Xilonen bir Ad Oymacısı olmak falan istemiyordu. Bir anlığına esip geçen meltemleri yakalamaya çalışmak istemiyor, ağır taşları taşıyacak şevki kendinde bulamıyordu.

"Ben Kadim Ad dövmek istemiyorum. Kabilede bir sürü kişi var, illa ben mi olmak zorundayım yani?"

Xilonen eskiden beri sık sık babasının yanına gidip onu çalışırken izlerdi. Başkalarıyla iş hakkında konuşurken babasının yüzünde hep kocaman bir tebessüm olur, o çekici sallayıp kullanma vakti geldiğinde ise yüzü kendiliğinden asılıverirdi. Çalışmak insanların enerjisini tüketiyor gibiydi adeta, onları hem zihinsel hem de fiziksel olarak yoruyor olmalıydı.

"Sen neden Ad Oymacısı oldun baba?" Önemli bir sebebi olsa gerek, değil mi?"

"Hayır, önemli bir sebebim yoktu aslında. Hikayeleri dinleyen kişilerin... ... Dinledikleri o hikayeleri aktarmakla yükümlü olduğunu düşündüm sadece." Babası çekicini yere bırakıp alnındaki teri silerken Xilonen'e böyle cevap vermişti.

"İyi de bu dediğini yapmanın çok daha kolay bir yolu yok mu? Hikayeleri parşömenlere yazabilir veya taşlara kazıyabilirsin mesela."

"Evet, hikayeleri gelecek nesillere aktarmak zor bir şey değil."

Annesi tarağı çıkarmış, Xilonen'in saçını yapmaya hazırlanıyordu.

"Maalesef o hikayeleri tüm gerçekliğiyle aktarmaya herkes razı gelmiyor diyelim."

"Peki ya Bayan Teyiz?"

"Bayan Teyiz... Hikayeleri tüm gerçekliğiyle anlatmaya razı olan sayılı insandan biri."

Karakter hikayesi 5

Item Companionship EXP Arkadaşlık Sv. 6


Teyiz'in cenazesi kabile halkının yaşadığı yerin dışında, alçak bir dağda düzenlendi. Bu Ad Oymacısının ölümü kabile halkını şaşırtmamıştı.

Zira Teyiz artık yaşlanmış, ona bakanlara sık sık rüyasında Wayob'un fısıltılarını duyduğunu söylemeye başlamıştı.

Gelgelelim henüz bu dünyadan göçüp gidemeyeceğini, hâlâ aktarması gereken konular olduğunu da söyleyip duruyordu. Tabii bu görevini ancak doğru insanı bulduğunda gerçekleştirebilecekti. O zaman gelene kadar Wayob'un çağrısına cevap vermesi mümkün değildi.

"... İçimizdeki kirlilik bu toprağın kanıyla yanıp uçsun."

"Yansın ki tüm ruhlar yeniden ateşle bir olsun."

Bu sözlerin ardından Xilonen meşaleyi bırakmış ve odun yığını alev almaya başlamıştı.

Xilonen bütün geceyi orada geçirdi. Ertesi sabah da kalkıp öğretmeninin küllerini topladı ve külleri Teyiz'in dilinden düşürmediği o mağaraya götürdü.

Tabii bu sırada Teyiz'in hikayesi, dış dünyada vadi boyunca esen güçlü bir rüzgar gibi yayılmaya devam ediyordu.

Mesela bir kişi bizzat Teyiz tarafından Kadim Ad oyma sanatına kabul edildiğini söylemiş, buna kanıt olarak da Teyiz'e imzalattığı bir kitabı göstermişti. Bir diğer kişi ise Teyiz'in atölyesini kendisine miras bıraktığını belirtmiş, elindeki anahtarın da kanıt olduğunu iddia etmişti. Ne var ki Xilonen böyle basit çekişmelerle, şahsi kazanç uğruna ortaya atılan iddialarla zerre ilgilenmiyordu. Onu asıl endişelendiren konu, Teyiz hakkında söylenen çirkin mi çirkin yalanlardı.

"Teyiz, kahramanlarımızın hikayelerini anlatırken bazen gerçek olup olmadıklarını sorguluyormuş diye duydum ben..."

"Aa, sen de duydun demek. Olacak iş değil... Hadi akademik araştırmalar bunu gerektiriyor, anlıyorum ama bizim çocuklara ne olacak? Ya Teyiz'den duydukları fikirler yüzünden yanlış yola sürüklenirlerse?"

"Yerden göğe haklısın canım! Üstelik duyduğum kadarıyla Teyiz gençken sadece ve sadece işin teknik araştırma kısmına odaklanan biriymiş. Böyle birinin çocuklarımıza Kadim Adları dövme sanatını öğretmesi doğru mu gerçekten? Bilemiyorum doğrusu..."

Teyiz'in hikayesi kulaktan kulağa aktarılırken öylesine çarpıtılmıştı ki artık tanınmaz bir haldeydi. Bir zamanlar erdemin ve fedakarlığın öncüsü olarak yüceltilen Teyiz, bir anda gizli amaçlarla hareket eden sinsi ve entrikacı biri damgası yemişti. Birinin anlattığı hikayede kahramanken başka birinin anlattığı hikayede kötü karakterdi.

Hal budur ki insanlar rüzgarı yakalayamayınca kendilerine çeşit çeşit kutular yapmaya başlar, sonra da rüzgarın elle yaptıkları bu şekillerden birine cuk oturduğunu iddia ederler.

Halbuki gerçek hikaye her daim kapkara, ağır bir taş olacaktır aslında.

Ertesi gün kabile halkı, genelde çok sakin olan Xilonen'in bambaşka biri gibi davranmasına hayretle bakakalmıştı. Xilonen sanki içi bitmek bilmeyen bir enerjiyle dolup taşıyormuş gibi Yankıların Çocuklarının yaşadığı yere gitmiş, Teyiz ile uzaktan yakından alakası olan herkesi sorgulamış, eski öğretmeninin adının geçtiği her belgeyi incelemişti. Yine de bu yaptıkları onun için yeterli olmamış gibiydi. Kabileden ayrılıp Gök Kubbenin Evlatlarındaki kuryelerle görüştü, Kaplıca Halkından müzisyenlerle buluştu, Gece Rüzgarının Ustalarının dokuma parşömenlerine erişim talep etti, Çiçek Tüyü Klanının uçurumlarına tırmandı, Bereket Kolektifinin kapılarından adım attı... Xilonen, Teyiz'in bu dünyada geride bıraktığı her izi büyük bir titizlikle ve özenle kaydetmeye başlamıştı.

Bu belgeler Teyiz hakkında ortaya atılan iftiraları ve kötü niyetli söylentileri çürütmekle kalmayacak, aynı zamanda bazı insanların ona taktığı tuhaf unvanları ortadan kaldırmak için de yeterli olacaktı.

Xilonen'in bu dünyada kalmasını istediği tek şey, Teyiz'in gerçek ve kusursuz olan versiyonuydu.

Zira sadece en güçlü, kusursuz cevherler temizlenebilir, dövülebilir ve nihayetinde gelecek nesillere bırakılacak kadar değerli bir hale getirilebilirdi.

...

"Xilonen, sen neden bir Ad Oymacısı olmak istedin? Aşırı yorucu bir iş gibi duruyor..."

Çırakları, ellerini çenelerine yaslamış onu izlerken Xilonen'in çekiç darbeleri yüksek sesle yankılanıyordu.

Xilonen alnındaki teri silmek için durakladı.

"Ad Oymacısı olmak istememiştim aslında. Ama işte babam, annem, öğretmenim... Hepsi birer Ad Oymacısıydı. Başka bir seçeneğim yoktu anlayacağınız."

"Hem zaten..."

Xilonen çekicini tekrar kaldırdı.

"Hikayeleri anlatma sorumluluğunu elbet birinin üstlenmesi gerekecek sonuçta, değil mi?"

"Dans Yarışması Sahnesi"

Item Companionship EXP Arkadaşlık Sv. 4


Ona kalsa Xilonen aslında Kadim Adlar dövmek yerine sürekli karmaşık yapılı, pratik aletler yapmayı tercih ederdi. Filojiston Oymalarının uzaktan yapılmasına olanak sağlayan sıkıştırılmış Filojiston püskürtücüleri, dikey kalkışı ve inişi mümkün kılan Filojiston yakıtlı kanatlar, malum birisi için özel olarak yaptığı devasa keskin nişancı tüfeği gibi mesela...

Gelgelelim Xilonen'in sayısız icadı arasından Yankıların Çocuklarının en iyi bildiği şey, özel olarak modifiye edilmiş "Dans Yarışması Sahnesi" idi şüphesiz.

O zamanlar yeni çıkan günlük Matkap Dansı yarışmaları daha yeni başlamıştı. Dansçılar birer birer sahnede yerini alıyordu. Sergiledikleri hareketlerin ve ritmin coşkusu erimiş bir lav gibi sıcaktı, hem seyircileri hem de sanatçıları bir coşku seli almış götürmüştü adeta.

Derken yarışmanın en heyecanlı yerinde eski Dans Yarışması Sahnesi birdenbire kontrolden çıkıverdi. Ritim ve müzik adeta rayından çıkmış, tiz sesler ortalıkta yankılanmaya başlamıştı. Tam da zor bir hamle sergilemek üzere olan dansçılardan biri az kalsın yüzüstü yere kapaklanıyordu. Aşağıda ise seyirciler ellerini kulaklarına sıkı sıkı bastırıyordu.

Meydana gelen bu rezaleti nasıl toparlayacağını bilemeyen sahne teknisyeninin tam eli ayağı birbirine dolanmıştı ki müzik bir anda düzeliverdi. Dans Yarışması Sahnesi tekrar doğru düzgün çalışmaya başlamıştı. Seyirciler uyuşuk bir sesin "Bir, iki, üç, ses kontrol," dediğini duydu ve tüm dikkatler Xilonen'e çevrildi. Xilonen bir eliyle kablo yığınını tutuyor, diğer elini ise çenesine yaslıyordu.

"Ses kontrol, ses kontrol... Beni duyabiliyor musunuz?"

Dansçılar iç güdüsel olarak başlarını sallayarak yanıt verdi.

"Güzel. Başlayalım o zaman." Kabloları yere bırakan Xilonen, küçük dilini yutmuş gibi boş boş bakan teknisyenin yanından geçerken onun omzunu sıvazladı.

"Sonraki şarkıyı da ben hallederim."

"Xilonen... S-Sen DJ'lik yapmayı biliyor musun?"

"Dinle bak, görürsün."

Xilonen konuşmasını bitirdiği anda öncekilerden çok daha güçlü, daha farklı bir melodi sahnede çalmaya başladı. Önce şaşkınlıktan kısa bir süre sessiz kalan seyirciler, sonra daha da coşkulu bir şekilde tezahürat yapmaya başlamıştı.

Günün Matkap Dansı yarışmaları sona erdiğinde organizatör, Xilonen'in yanına geldi ve cömert bir teklif sunarak onu Matkap Dansı yarışmalarının hem ekipman danışmanı hem de özel DJ'i olmaya ikna etmeye çalıştı.

Gelgelelim Xilonen bu iki pozisyonu da teklif edilen ücreti de reddetmiş, sadece boş zamanlarında Dans Yarışması Sahnesini ve ilgili ekipmanları modifiye etmeyi kabul etmişti.

Sohbetin sonunda organizatör kafasını kaşıyarak sordu:

"Ne diyeyim ki Xilonen, bu kadar iyi bir DJ olduğundan hiç haberimiz yoktu... DJ'liği nereden öğrendin sen bakayım?"

"Plak basımı hakkında bilgi edinmek için Kaplıca Halkının oraya gittiğimde birkaç şey öğrendim diyelim. Ama o kadar meşguldüm ki hiçbirini deneme fırsatım olmamıştı. Sana da birkaç numara öğretmemi ister misin?"

Organizatör ise ellerini sallayarak ona, "Yok canım, kalsın şimdi. Hepsi bir kulağımdan girip diğerinden çıkar zaten..." yanıtını verdi. "Cidden diyorum ama, yardımların karşılığında bir şey istemiyor musun yani? Sonuçta öyle ufak tefek bir istek değil bu. Senin de işin başından aşkın zaten."

"Şey, aslında... Kabul edersen bir isteğim var."

"Söyle lütfen!"

"Kadim Adları dövme zorunluluğum bittiğinde senin yanında profesyonel bir DJ olarak çalışmama izin ver. Ne dersin?"

Önsezi

Item Companionship EXP Arkadaşlık Sv. 6


İlk çekiç darbesi nereye inmeli?

Xilonen, döveceği ilk Kadim Ad için hazırlanırken çekicini sıkı sıkı kavradı. Darbeyi nasıl ve nereye indireceğinden emin olamıyor, tereddüt içinde öylece bekliyordu.

Halbuki bol bol araştırma yapmıştı aslında, gerekli her şey de tam takım hazırdı. Daha birkaç gün öncesinde, en iyi kalitedeki cevherleri bulmak için kabilenin maden takımıyla dağlara gitmişti. Ayrıca babasından da ocağı daha fazla Filojiston alabilecek şekilde modifiye etmesini istemişti. Böylelikle her cevheri eritmeye yetecek kadar kızgın ve sıcak bir ateş yakabilecekti. Atölyedeki tüm Filojiston oyma diyagramlarını özel olarak tekrar oymuş, dövme işlemi sırasında çıkan her kıvılcımın kontrolü altında olacağından emin olmuştu.

Pekala Xilonen, her şey hazır. Filojiston hazır sıcakken darbeyi vur bakalım. Şimdi... İlk darbe nereye inmeli? Ne tür bir desen yapmalıyım? Tamamlanması için kaç darbe gerekecek?

Atölyeye bir sessizlik çökmüş gibiydi. Alevler bile iş başındaki zanaatkarı rahatsız etmemek için çatırdamıyordu adeta.

Xilonen, çekicini yere bıraktı ve onun yerine eline vahşi bir hayvanın dişinden yapılmış bir tarak aldı. Tarak cilalanmış ve pürüzsüz hale getirilmiş, üzerinden yansıyan ateşle birlikte yumuşacık ve sıcacık olmuştu.

Bu tarağın bir önceki sahibi iyi kalpli, yaşlı bir kadındı. Xilonen ne zaman tembellik etse yaşlı kadın onu tekrar çalışmaya ikna etmek için saçını taramayı teklif ederdi.

Xilonen'in saçlarını o kadar güzel ve karmaşık örgülerle örerdi ki Xilonen'in annesi bile bu örgülerin nasıl yapıldığını çözemezdi. Hatta en sonunda yaşlı kadından yardım istemek zorunda kalmıştı. Xilonen onun ördüğü örgülere bayılıyordu zira.

Ad Oymacısı Teyiz'in hikayesi tekrar Xilonen'in aklında yankılanıverdi. Bu hikaye, Xilonen'in bizzat peşinden giderek öğrendiği bir hikayeydi. Şimdi de onu bir Ad haline getirecek kişi ta kendisiydi.

Atölyedeki sessizlik, bir çekiç darbesiyle bozuluverdi. İnen her darbe isabetli ve güçlüydü, hikayenin hiçbir ayrıntısı gözden kaçmıyordu. En ufak, en çelimsiz detaylar bile Xilonen'in çekiciyle işlenmeye hazırdı adeta.

Filojistonun son damlaları da tükendiğinde ve ocak sönmeye başladığında Xilonen'in önünde yepyeni bir Kadim Ad duruyordu.

Teyiz'in hikayesi bu Ada işlenmişti ve bir daha asla çarpıtılamayacaktı.

Peki Wayob bu adı kime bahşedecekti acaba... Eh, neyse artık. Orası kendisinin değil, Wayob'un bileceği işti sonuçta.

Xilonen ayağa kalkarak kıyafetlerini silkeledi ve atölyesini toparlamaya koyuldu. Kullanılmamış birkaç cevher parçasını sepete atmak için eğildi. Cevherlerin hepsi mükemmel kalitedeydi ve başka bir şey için tekrar kullanılabilirlerdi.

"Hımm, acaba bugün ne yesem? Annem akşam yemeğinde balık var dememiş miydi?"

Bir, iki, üç... Üç cevher parçası da şıngırdayarak sepetteki yerini aldı.

Akşam yemeği planlarına dalan Xilonen ise elindeki dördüncü, kehribar rengindeki "cevherin" oldukça özel olduğunu fark etmemişti.

Hafif bir şıngırtıyla bu Önsezi de sepete girdi. Xilonen sepeti atölyenin dışına taşıdı ve dışarıda öylece bıraktı.

Sonra da bir şarkı mırıldanarak yemeğini yemeye gitti. Xilonen ancak bir sonraki dövme işlemi sırasında o özel "cevheri" nihayet fark edecekti.

Ona hem bir armağan hem de bir sorumluluk olarak bahşedilmiş bir cevherdi bu.


İsim kartı[]

Takımyıldızı[]

Görevler ve etkinlikler[]

Deneme karakteri[]

Bahsetmeler[]

Xilonen hiçbir karakter tarafından bahsedilmemiştir.

Eğlenceli bilgiler[]

Etimoloji[]

  • Xilonen adını muhtemelen Aztek tarım tanrıçası Chicomecōātl'ın unvanlarından birinden almıştır.

Notlar[]

Diğer diller[]

Karakter başlığı: Harlı Alevlerle Dövülmüş Ruh[]

DilResmî Adlandırma
Emoji TR Flag  TürkçeHarlı Alevlerle Dövülmüş Ruh
Emoji EN Flag  İngilizceArdent Flames Forge the Soul
Emoji ZHS Flag  Çince
(Basitleştirilmiş)
焮火铸魂
Emoji ZHT Flag  Çince
(Geleneksel)
焮火鑄魂
Emoji JA Flag  Japonca魂を鋳る烈火
Tamashii wo Iru Rekka
Emoji KO Flag  Korece영혼을 벼리는 불꽃
Yeonghon-eul Byeori-neun Bulkkot
Emoji ES Flag  İspanyolcaLa Forjaalmas Candente
Emoji FR Flag  FransızcaÂme forgée par les vives flammes
Emoji RU Flag  RusçaЗакалённая пламенем душа
Zakalyonnaya plamenem dusha
Emoji TH Flag  Taycaเปลวเพลิงหลอมวิญญาณ
Emoji VI Flag  VietnamcaLửa Nung Đúc Hồn
Emoji DE Flag  AlmancaIm Feuer geschmiedete Seele
Emoji ID Flag  EndonesyacaArdent Flames Forge the Soul
Emoji PT Flag  PortekizceFogo Ardente Forja a Alma
Emoji IT Flag  İtalyancaAnima forgiata da fiamme ardenti

Kaynakça[]

  1. Genshin Impact Resmi Websitesi, Xilonen
  2. Kachina Replikleri: Xilonen Hakkında

Gezinti[]

Advertisement