Amurta okulundan mezun olmuş bir AVidya Ormanı Gözcüsü ve botanik alimi. Yağmur ormanlarında devriye gezerek, ekolojiyi koruyarak ve her gün aptallara ders vererek verimli bir yaşam sürmektedir.
Resmi Website'deki Açıklamadan[1]
Kişilik[]
Botanik dalında bilgili, Avidya Ormanı'nda Orman Gözcüsü görevini yürüten genç bir araştırmacı. Sıcak kalpli, aklındakini doğrudan söyleyen ve en ruhsuz öğrencilere dahi rehberlik yapabilen yetenekli biridir.
Oyun içi karakter özellikleri ve profil sayfası yazısı
Karakter hikâyeleri[]
Karakter ayrıntıları
Avidya Ormanı'ndan geçenler ara sıra oldukça özel bir Orman Gözcüsüyle karşılaşır.
Büyük kulakları, uzun bir kuyruğu ve narin bir yüzü vardır. Daha dikkatsiz gözlere ormana özgü küçük ve nadir bulunan bir hayvan olarak bile görünebilir.
Ama onu tanıyanlar, sözlerindeki netliği ve davranışlarındaki kararlılığı bilir.
"Bir dakika lütfen. Üzerindeki ekipmanlara bakılırsa Sumeru Şehri'ne giden gezgin bir tüccar olmalısın, değil mi? Lütfen geri dön, yanlış yöne gidiyorsun."
"Şuraya baksana. Yapraklar oldukça sık ve hava giderek nemleniyor. Ne dersen de burası şehre giden ana yol gibi görünmüyor."
"Hay aksi. Su tulumun boş, haksız mıyım?"
"Gel sana biraz su vereyim. Yağmur ormanındasın diye su kaynağından vazgeçecek değilsin."
"Burada bulduğun eski bir suyu içersen bir sonraki adımda kendini Bimarstan'da bulabilirsin, bunu biliyor muydun?"
"Elbette bu seyahat planının bir parçasıysa ilginç fikirlerin var demektir."
"Direktifler silsilesinin ortasında kayıp kuzu fark ettirmeden onlar için yapılan tüm düzenlemeleri ele geçirecek."
"Ah... Çok teşekkür ederim! Yine de kim olduğunu öğrenebilir miyim?"
Diğer Orman Muhafızları, gezgin tüccarın ufak Orman Gözcüsünün önünde eğildiğini görünce gülmeden edemiyor.
"Pöff, hahaha! Öhö öhö. Bu bizim şey... Yani Orman Gözcüsü Tighnari."
Karakter hikâyesi 1
Arkadaşlık Sv. 2
En temel orman muhafaza işleri dışında Orman Gözcüleri genelde insanların neden olduğu çok sayıda sorunla karşılaşır:
Öylesine işgal edilen kamplar, bitki örtüsünü yok ederek inşa edilen barakalar, kirlilik kaynağı olabilen evsel atık yığınları, henüz tamamen söndürülmemiş olan şenlik ateşleri...
Bu tür durumlarla baş etmek için yalnızca mevcut sorunları halletmek değil, aynı zamanda failleri de uyarmaya çalışmaları gerek. Ne yazık ki bu uyarılar her zaman doğru bir şekilde iletilmiyor.
Bu sorun Tighnari Orman Gözcülerine katıldıktan sonra büyük oranda çözüldü.
Sorunun çözülmesini sağlayan şeylerden biri bilgece titizliğidir. Sorun çıkaranlara belli etmeden "öğrettiği" yoldur.
Daha da önemlisi Tighnari, doğru davranış biçimini ve bunun ardındaki nedenleri öğrencilerine en anlaşılır biçimde öğretebilir.
Ona göre vahşi doğada yaşama sanatı bir bilgidir ve insanları bilgiyi öğrenmeye ikna etmek de başlı başına bir sanattır.
Kuru kuru tavsiye vermektense karşı tarafın hatalarını ve neyin yanlış olduğunu söylemek konusunda açık sözlü olmak daha yararlıdır.
Bu yüzden Tighnari, Akademi ile Akaşa Terminalinin tedariği konusunda fikir ayrılığı yaşıyor.
Bilgi aslında tüm canlılar için bir hazinedir. Azar azar dağıtılan bir hayatta kalma aracı olmasındansa meraklılar tarafından tutkuyla benimsenmelidir.
Öte yandan genç bir araştırmacı olarak Tighnari'nin Akademiye karşı durması mümkün değildi ve şimdi bile yapabilecekleri sınırlı.
Aynı zamanda gerçekler kişisel ideallerle pek uyuşmuyordu.
Sonuç olarak şanssız birinin Tighnari'den ders alması Avidya Ormanı'nda nadir görülen bir durum değildir.
Karakter hikâyesi 2
Arkadaşlık Sv. 3
Tighnari, Gandharva'ya ilk kez geldiğinde diğer Orman Gözcülerinden farklı olmayan Orman Muhafızlarının hâlâ sıradan bir üyesiydi.
"Tüm bu 'büyük fikirler' hakkındaki boş tartışmalara katılmak yerine öğrendiklerimi uygulayarak ormanı daha iyi bir yer haline getirebilirim."
Tighnari, Amurta okulundan yeni mezun olduğunda ve Akademi ile yolunu ayıran Orman Muhafızlarına ilk kez katıldığında başta böyle düşünmüştü.
Kısa bir süre sonra ise Orman Muhafızlarının kendi sorunları olduğunu keşfetti.
Evet, ormanı korumaya hevesliydiler ama organizasyonun tamamı ele alındığında mantıklı bir yapıdan ve bilimsel titizlikle verilen talimatlardan yoksundular.
Ne yazık ki değişim yapmak kolay değildi ancak Tighnari yine de işlerin bozulmasına aldırmadan duramazdı.
Bu yüzden oldukça aktif biri olarak Tighnari, işleri düzeltmek için harekete geçti.
Mantıklı bir orman devriye günlüğü oluşturdu, her kişiyi güçlü yönlerini göz önünde bulundurarak görevlendirdi ve takım arkadaşlarına düzenli olarak doğa tarihi eğitimi verdi.
Muhafız arkadaşlarının heves dolu iş birliğiyle Avidya Ormanı ve özellikle Gandharva çevresinde gezinen orman devriyeleri neredeyse mükemmel bir etkiye sahip oldu.
Elbette bu bilgili ve son derece aktif olan araştırmacı, Orman Muhafızlarının imrendiği biri haline gelmişti.
Bir gün Tighnari, meslektaşları arasında kendine yeni bir ad verildiğini öğrendi.
"Selam olsun sana General Gözcü Lideri! Bugün tuttuğum günlük kaydına bakar mısın?"
"General Gözcü Lideri! Chinvat Geçidi'nde birkaç eşya buldum. Onları kayıp eşya bölümüne bıraktım."
"Of, hayır. Sag nereye gitti? Şey, General Gözcü Lideri, onu gördün mü?"
İlk başta bunu yanlışlıkla söylediklerini sanmıştı ama daha sonra birçok kez ona böyle seslendiklerini işittiğinde kaşlarını çattı.
"Gerçekten böyle bir rütbemiz var mı? Yoksa 'General Mahamatra'ya benzer bir şey mi diyeceğiz?"
Durum ne olursa olsun Tighnari sonunda herkesin ona yeniden "Orman Gözcüsü", "Usta" veya "Bay Tighnari" demesini sağladı.
"Korkarım 'General Gözcü Lideri' benim gibi biri için fazla önemli bir ünvan." gibi bir şeyler söyledi.
"Heh, bu bana 'General Mahamatra' ünvanıyla ilgili bir fıkrayı anımsattı."
Bu ünvanı kabul etmemesinin diğer sebebine değinmemişti.
Karakter hikâyesi 3
Arkadaşlık Sv. 4
Bir zamanlar Sumeru halkı arasında oldukça rağbet gören canlı renklere sahip bir çiçek vardı. Pek çok insan onu evlerini süslemek için satın alıyordu ve bu yüzden çiçek oldukça popüler olmuştu.
Ne yazık ki bu çiçek yağmur ormanından uzaklaştığında uzun süre hayatta kalamıyordu. Koparıldığında ise en fazla iki gün yaşayabiliyordu.
Artık canlı olmayan çiçekler kısa bir süre sonra atılıyor ve yol kenarında çürümeye bırakılıyordu. Bu gerçekten de büyük bir utançtı.
Bu böyle devam edemezdi. Çöp ve kirlilik ile ilgili meseleler bir yana dursun, bu eğilim uzun bir süre daha devam ederse orman ekosistemine zarar verebilirdi.
Orman Muhafızları tam da bu sorun üzerinde kafa yorarken Tighnari şehirdeki çiçekçilere bir iş birliği teklifi yaptı:
Orman Muhafızları taze çiçek toplamalarına ücretsiz olarak yardım edecekti ama çiçek satıcıları da ekstra bir hizmet sunacaktı. Çiçekleri almaya gelenlere aldıkları çiçekleri ikinci gün geri gönderirlerse onlara bir makbuz verileceği ve sonraki 3 gün içinde bu makbuzun kuru çiçek süsleriyle değiştirilebileceğini bildireceklerdi.
Bu süsler elbette Tighnari ve Orman Muhafızları tarafından sağlanmıştı. Süslere ne kadar ödeme yapılacağı ve ücretin nasıl ödeneceği tıpkı kermeslerde olduğu gibi çiçeklerin alıcısına bırakılmıştı.
Moranın bir kısmı kalan çiçekleri toplamak için dükkan sahibine hizmet bedeli olarak verilmişti. Geri kalanıysa Orman Muhafızlarının yağmur ormanını koruma çabalarını finanse etmek için ayrılmıştı.
Bu iş birliği gerçekten de sorunsuz bir şekilde ilerledi. Çiçek sahipleri, çiçek toplamak için yağmur ormanının derinliklerinde dolaşmaktan kurtuldu ve ek gelir elde etti. Orman muhafızlarıysa çiçek toplama sürecini ve miktarını kontrol ederek bazı ekstra fonlar da elde etti. Çiçek alanlara yoldaş olsun diye sadece geçici çiçekler değil, aynı zamanda daha kalıcı birer hatıra da verdiler.
Her şey tıkırında gidiyordu ama bazı muhafızlar neler olduğunu tam anlamayarak sordular: "En başta neden bu çiçeklerin toplanmasını yasaklamadık? Böylesi daha kolay olmaz mıydı?"
Tighnari bu dediklerini duyduğunda başını salladı ve kulakları titredi.
"İnce hesaplar peşinde koşmamalıyız. Onları isteklerimizi yapmaya zorlasaydık anlamalarını sağlamak yerine isyankar duygularını harekete geçiren katı bir öğretmenden farkımız kalmazdı."
"Eğer böyle yapsaydık itibarımız en son derdimiz olurdu. Yasa dışı yollardan çiçek toplamaya gelenlerle uğraşmaya çalışırken kafamızı işten kaldıramazdık!"
"Ne olursa olsun eğilimler değişir. Merak etme, insanların merakı yakında başka bir şeye kayar."
Mantıklı olan bu sözleri Orman Muhafızları benimsemişti. Özellikle Collei hızla başını salladı.
"Ustanın bize yapmayı öğrettiği kurutulmuş çiçek süsleri çocuklar arasında da oldukça popüler oldu!"
Karakter hikâyesi 4
Arkadaşlık Sv. 5
Tighnari'nin ırkı nadir bulunur ve tahmin edilemeyen bir türdendir. Genellikle yalnızmış izlenimi verirler.
Öte yandan Tighnari'nin durumu biraz daha farklıdır.
Araştırması üzerinde düşünmek için çok zaman harcamış ve ilişkilerini geliştirmek için kısmen daha az zaman harcamış olsa da yine de çok sayıda yoldaşı vardır.
Tighnari, ilk zamanlarda Akademide iyi notlara sahipti ve çoğu kişi derslerinde ondan yardım isterdi. Seminer kursları sona erdiğinde genelde grup fotoğrafı çekinmek isteyenleri geri çevirmezdi.
Onları gerçekten anladığı söylenemezdi ama yine de kabul ederdi.
"Tighnari her şeyi biliyor ve onunla sohbet etmek harika!" Bu söz yaygınlaşarak pek çok kişinin onun değerli zamanı için savaşmasına neden olmuştu. Darşanlardan gelen diğer öğrenciler bile onunla çalışmak istiyordu.
Bu durum popülerliği General Mahamatra Cyno'nun da dikkatini çekene dek devam etti.
Grup kurmak ve güç toplamak... Bunlar akademik yozlaşmanın habercisi değil de neydi?
Yine de Tighnari'yi bir süre gözlemledikten sonra Cyno, onun insanları yalnızca iyi kalbi nedeniyle kabul ettiğini fark etti.
Tighnari yalnızca işine odaklıydı ve başkalarının tekliflerine karşı ilgisizdi.
İş birliği yapmayı kuşkusuz kabul ediyordu ama amacı araştırmasını mümkün olan en iyi şekilde ilerletmekti.
Sonunda Cyno şöyle karar verdi: "Bu, şüphe uyandıran ilişkileri olmayan dürüst ve güvenilir bir yetenek. Tehdit ortadan kalktı."
Belki de bu nezih izleniminden dolayı bilimden ve bilim adamlarından uzak durmasıyla tanınan General Mahamatra, ilerleyen günlerde gardını indirip Tighnari ile dost olmuştu.
Bu koşullar başka bir yoldaşla yapılan başka bir görüşmeyle sonuçlanmıştı.
"Bu genç bayanın adı Collei mi?
"Okuyup yazamaman bir sorun değil. Hepimiz bilgisiz başlarız. Bu konuda başkalarından farkın yok."
"O halde adını yazarak başlayalım mı?"
Karakter hikâyesi 5
Arkadaşlık Sv. 6
Araştırmayı sevenler, araştırma yapmanın zevkini ve bilinmeyene karşı duyulan merakı paylaşırlar.
Bu Tighnari için de geçerlidir ve merak duygusu doğuştan beri onun yanındadır.
Onun yaşındaki çocuklar masal okumaya devam ederken Tighnari anne babasının çalışma odasındaki sandıkları ve rafları karıştırmaya başlamıştı bile.
Böcek araştırmacısı babasından genel ders kitapları, paleontolog annesinden ise bazı fosil resimlerini ödünç alırdı.
Bu sayede Tighnari, kuyruğunu sımsıkı sararken tüm bu bilgileri anlasa da anlamasa da öğrendi.
Öte yandan bilgisi arttıkça yavaş yavaş keşfetmek istediği bilinmeyenlerin de sayısının arttığını fark etti.
Mesela ailesi gibi diğer insanlar neden kulaksız ve kuyruksuz doğuyordu?
Tighnari evde bulabildiği tüm eski kitapları karıştırırken bir atasının bıraktığı "Valuka Shuna" ile ilgili bir el yazması keşfetti.
Kayıtlarda söylenene göre Valuka Shuna, Kral Deshret'e bağlı olan bir ırktı ve uçsuz bucaksız bir çölde yaşıyordu. Genelde açık renkli kürkleri ve ısı yaymada harika olan kulakları vardı.
Sonraları bir felaket yaşanmış ve Kral Deshret'in' krallığı yok olmuştu. Valuka Shuna yalnızca kürklerini yeşile çeviren Doğa Hükümdarı'nın lütfu sayesinde hayatta kalmıştı.
"Valuka Shuna daha çok tilkilere benzese de adının anlamının 'büyük çöl köpeği' olduğunu belirtmek gerek."
"Ormanla oldukça yakın bir ilişkisi olan bir dostuma göre onlara bu adı Aranara olarak bilinen ufak bir canlı vermiş."
"Hay aksi." diye düşündü şaşıran Genç Tighnari. "Yani ben 'büyük bir çöl köpeğiyim!'"
Daha açık olmak gerekirse ataları Valuka Shuna'nın yanında yaşadıklarından sonunda onların bazı özelliklerini miras almışlardı.
Ama elbette bu tür özellikler heyecanlı bir çocuğun gözünde önemli değildi. Bu yüzden Tighnari hemen babasından onu yani 'büyük çöl köpeğini' bir sonraki araştırma gezisine çıkmak için çöle götürmesini istedi.
Ne yazık ki başlarına yolda bir kaza geldi. Çöle girmelerine birkaç metre kala Tighnari sıcaktan bayıldı ve yağmur ormanına dönmek zorunda kaldı.
"Ah, olamaz." diye düşündü Tighnari ağaç evinde dinlenirken. "'Büyük çöl köpeklerinin' mirası benim kuşağıma geçmiş."
Bilgisiz çocuk uzun yılların ardından güvenilir bir araştırmacı olmuş ve bu olay geçmişte kalmış bir şakaya dönüşmüştü.
Bugün bile Tighnari, yalnızca ufak Aranaranın onlara neden bu adı verdiğini ve çöl sıcağında nasıl bu kadar kolay bayıldığını bilmiyor.
İlkinin cevabı basit. Tilkiler de biyolojik olarak aslında köpeklerdir, Aranara ikisini karıştırmış olabilir.
İkincisine gelince Tighnari itiraf etmekten hoşlanmasa da cevap muhtemelen babasının saçını karıştırırken söylediği bir şeyle ilgiliydi.
"Bu delikanlının kürkü o kadar koyu bir yeşil ki neredeyse siyah renginde. Çöl sıcağında başı kesinlikle derde girecek!"
Araştırmacının İlk Büyüteci
Arkadaşlık Sv. 4
Küçük Tighnari yağmur ormanlarında tek başına keşfe çıkacağı zaman yanında bir büyüteç taşırdı.
Bu büyüteç annesinin verdiği bir hediyeydi. Tasarımı hafif ve işe yarardı, çocukların kullanımı için uygun bir araç olduğu kesindi.
"Kulakların oldukça uzaktan gelen sesleri dahi duymanı sağlıyor, bu büyüteç de daha küçük şeyleri görmeni sağlasın!"
Bu yüzden Tighnari, büyüteci yaprakların üzerindeki damarları, kelebek kanatlarındaki tozları ve yağmur ormanı yılanlarının izlerini görmek için kullandı.
Bu yavaş yavaş yapılan gözlemler, bilgi toplamalar ve değerlendirmeler sayesinde sonunda Amurta'ya erkenden kabul edildi ve orada Bilge'nin öğrencisi olarak eğitimine resmen başladı.
Tighnari, yıllardır kullanılmaktan yıpranmış büyütecini yepyeni davet mektubunun üstüne yerleştirdi, ellerini yanaklarına yasladı ve uzun uzun düşündü.
Sonunda bu daimi yoldaşını üzerine takabileceği bir süs haline getirdi.
Akademiye girdikten sonra daha karmaşık kitaplarla çalışıp daha harika malzemeler edineceğini biliyordu. Bu nedenle acemilerin kullandığı bu büyütece ihtiyacı pek olmayacaktı.
Öte yandan bilgi arayışında her zaman dostu olarak kalacak ve daha engin toprakları görmeye onunla birlikte gidecekti.
Önsezi
Arkadaşlık Sv. 6
İster öğrenmek ister çalışmak için Akademiye gelmiş olun, akademik konferanslar kaçınılmazdır.
Sahnedekiler hevesle anlatırken seyirciler de destek verirler. Bu tür konferanslarda en yaygın görüş budur.
Öte yandan dürüst olmak gerekirse hangi araştırmacı, uçsuz bucaksız bilgi denizinde başıboş bırakılırsa araştırmalarında hata yapmaz ki?
Tighnari'nin katıldığı bu konferanslardan birinde bir konuşmacı doğru olmadığını bildiği şeylerden bahsetmişti.
O sırada yalnızca bir seyirci ve bir dinleyiciydi. Çevresine neredeyse bilinçsizce baktığında ne sınıf arkadaşlarının ne de öğretmenlerinin konuşmadıklarını fark etti.
Ne yapmalıydı? Belki de herkes yapılan hatanın ne olduğunu aslında biliyordu ama konuşmacının rezil olmasını istemiyordu.
Ya da belki yapılan hatayı yalnızca o fark etmişti ve suskunluğu yanlış bilginin yayılmasına neden olacaktı...
Tighnari cesaretini toplarken fazla tereddüt etmedi.
Hem konuşmacının konumu hem de içinde bulundukları durum ona engel olsa da bilginin doğruluğu sonunda galip gelmişti.
Ne de olsa bilgi, gece gökyüzünde parıldayan bir yıldızdan farksızdı. Yolunu hiçbir şey değiştiremezdi.
Bu düşüncelere dalmışken Tighnari elini kaldırdı.
"Özür dilerim. Araya girebilir miyim?"
Sahnedeki araştırmacı başta onun kibar sesini duyunca biraz şaşırmıştı ama kısa sürede onu yanıtlayıp devam etmesini istedi.
Tighnari sonuçta doğru olanı yapmıştı.
Konuşmacı bilgileri yeterince inceledikten sonra yaptığı düzeltmeleri ciddiyetle onayladı. Bilgi aktarımları sona erdiğinde katılan diğer öğrenciler ve öğretmenler de sırayla konuşarak konferansta tartışılan konular için yeni araştırma yolları açtılar. Tighnari ise bazı ünlü araştırmacıların kartını elde etmişti.
Tüm bunlar bittiğinde Tighnari rahat bir nefes aldı.
Bu güzel bir tesadüftü. Hayır, aslında onunla çalışanların da bilgiye hak ettiği değeri vermiş olması sevindirici bir olaydı.
Daha şanslı ve sevindirici bir olayın gerçekleşeceğini ise henüz bilmiyordu.
Toplantı sona erdiğinde Tighnari oradan ayrılmak için ayağa kalktığında oldukça net bir "tık" sesi duydu.
Şu işe bak ki bir Önsezi, kıyafetlerinden yanındaki sandalyenin üzerine doğru yuvarlanmıştı.
İsim kartı[]
Takımyıldızı[]
Görevler ve etkinlikler[]
Bahsetmeler[]
Hikayeler
Karakter | Hikayeler |
---|---|
Replikler
Karakter | Replikler |
---|---|
| |
| |
| |
| |
| |
| |
| |
|
Postalar
Gönderen | Postalar |
---|---|
|
Kaynakça[]
Gezinti[]
|