Osmanlı Arşiv Belgelerine Göre; Gelibolu Savaşlarında Müttefik Kuvvetler Tarafından Sergilenen Savaş Hukukuna Aykırı Eylemler ve Savaş Suçları ÖZET 1864-1899 I.ve...
moreOsmanlı Arşiv Belgelerine Göre; Gelibolu Savaşlarında Müttefik Kuvvetler Tarafından Sergilenen Savaş Hukukuna Aykırı Eylemler ve Savaş Suçları
ÖZET
1864-1899 I.ve II. Cenevre ve 18 Ekim 1907 yılında Hollanda'nın Lahey şehrinde imzalanan I.Lahey Sözleşmesi’yle hem kara hem de denizde savaşan devletlerin hak ve yükümlülükleri kodifiye edilmiş, bazı silah ve maddelerin kullanımı yasaklanmış ve savaşan ile savaşmayan devletler arasındaki ayırımlar belirtmiştir.
Tüm bu sözleşmelere rağmen müttefik kuvvetler Gelibolu (Çanakkale) Savaşları’nda çok sayıda hukuk ihlali yapmış ve savaş suçu işlemişlerdir. Bunlardan bir kısmı Osmanlı Arşivlerinde yapılan tasnif çalışmaları, araştırmalar ve bölgede yapılan incelemeler sonucunda belgelendirilmiş, çeşitli müzelerde kamuoyunun dikkatine sunulmuş, basın organları aracılığıyla ilan edilmiş, akademik ölçüde yayınlar yapılmıştır. Bu ihlal ve suçların bir kısmı savaşlarda kullanılması yasak olan ve geçmişi Romalılar devrine kadar uzanan zehirli çiviler, sessiz mayın da denilen zehirli yıldızları, kullanımı yasak boğucu gazlardır. Kullanımı uluslararası savaş hukukuna aykırı bu silahlar nedeniyle on binlerce Osmanlı askeri ya sakat kalmış ya da ölmüştür. Bunların dışındaki bazı hukuk dışı uygulamalar ise şunlardır: Üzerlerinde Hilal-i Ahmer (Kızılay) işaretleri olmasına rağmen hastanelerin, hastane gemilerinin, sargı merkezlerinin, revir çadırlarının, sivil yolcu gemilerin bombalanması, Hindistan’da üretilen ve bir tür kimyevi silah olan domdom kurşunları ve kimyasal gaz bombaları kullanılması, dünya basın organlarının yalan ve yanıltıcı bilgilerle yönlendirilip Osmanlı Devleti aleyhine kamuoyu oluşturlması çabaları, bir savaş hilesi olarak hastane gemilerinin askeri amaçlarla kullanılmaları, esirlere hukuk dışı kötü muamelede bulunulmasıdır.
Yapılan bunca ihlal ve suçlara karşılık Osmanlı hükûmetlerinin protestoları, resmi yazışmaları ve dünya kamuoyunu bilgilendirme çabaları dikkat çekmektedir. Bu olaylarla ilgili binlerce doküman Osmanlı arşivleri başta olmak üzere Genelkurmay arşivi ve diğer Türk arşivlerinde yer almaktadır. Ayrıca sözkonusu arşivlerde devam eden tasnif çalışmalarıyla birlikte her geçen gün yeni bilgi ve bulgulara ulaşılmakta, Çanakkale Savaşları’nda sergilenen savaş hukuku ihlalleri bir kez daha belgelenmektedir.
Biz bu tebliğimizde esas olarak, on yıla yakın süre çeşitli tasnif çalışmalarında uzman ve grup başkanı olarak görev yaptığım Osmanlı ve Cumhuriyet Arşivi fonlarında yer alan orijinal belgeleri ve bunlar üzerinde yapılan yeni çalışma ve araştırmaları kullanmaya, bu güne dek gözden kaçmış bazı karanlık noktaları aydınlatmaya çalışacağız.
*****
According to Ottoman Archive Documents; Anti-War Actions and War Crimes Exhibited by Allied Forces in Gallipoli Wars
SUMMARY
1864-1899 I. and II. With the Hague Convention signed in Geneva and the Hague city of the Netherlands on 18 October 1907, the rights and obligations of the states fighting both at land and at sea were coded, the use of certain weapons and substances was prohibited, and the distinctions between the fighting and non-fighting states.
Despite all these agreements, allied forces have made numerous violations of law and committed war crimes in Gallipoli (Çanakkale) Wars. Some of them were documented as a result of classification studies, researches and investigations carried out in the Ottoman Archives, were brought to the attention of the public in various museums, announced through press organs, and academic publications were made. Some of these violations and crimes are poisonous nails that are forbidden to use in wars and their history goes back to the Roman period, poisonous stars called silent mines, and forbidden gases. Tens of thousands of Ottoman soldiers were either crippled or killed due to these weapons, the use of which was against international war law. Some other illegal practices are as follows: Although there are Hilal-i Ahmer (Red Crescent) signs on them, the bombing of hospitals, hospital ships, winding centers, infirmary tents, civilian cruise ships, domes and chemicals produced in India, which are a kind of chemical weapons. The use of gas bombs, the efforts of the world press organs to be directed against the Ottoman State with false and misleading information, the use of hospital ships for military purposes as a trick of war, and the ill-treatment of prisoners.
Despite all the violations and crimes, the protests, official correspondence and efforts of informing the world public opinion draw attention. Thousands of documents related to these events are found in the General Staff archive, especially in the Ottoman archives and other Turkish archives. In addition, with the ongoing classification studies in these archives, new information and findings are reached day by day, and violations of the war law exhibited in the Çanakkale Wars are documented once again.
In this paper, we will try to use original documents and new studies and research on the Ottoman and Republic Archive funds, where I have been working as experts and group leaders for various classification studies for nearly ten years, and to illuminate some dark spots that have been overlooked so far.