Bağımlılık
Bu sayfada devam eden bir çalışma vardır. Yardım etmek istiyorsanız ya da çalışma yarım bırakılmışsa, çalışmayı yapan kişilerle iletişime geçebilirsiniz. Bu sayfada son yedi gün içinde değişiklik yapılmadığı takdirde şablon sayfadan kaldırılacaktır. En son değişiklik, 5 saat önce İmmoBot (katkılar | kayıtlar) tarafından gerçekleştirildi ( ). |
Bağımlılık | |
---|---|
Diğer ad(lar)ı | Şiddetli madde kullanımı bozukluğu |
Uzmanlık | Psikiyatri (Tıp) |
Bilimsel alan(lar) |
|
Bağımlılık, önemli zararlar ve diğer olumsuz sonuçlara rağmen, uyuşturucu kullanma veya doğal ödül sağlayan bir davranışa girme konusunda sürekli ve yoğun bir istekle karakterize edilen bir nöropsikolojik bozukluktur. Tekrarlayan uyuşturucu kullanımı, sıklıkla beyin işlevini isteği sürdürecek şekilde değiştirir ve özdenetimi zayıflatır (ancak tamamen ortadan kaldırmaz).[1] Bu fenomen – uyuşturucuların beyin işlevini yeniden şekillendirmesi – bağımlılığın karmaşık bir dizi psikososyal ve nörobiyolojik (ve dolayısıyla istemsiz)[a] faktörlerle geliştiğine dair bir anlayışa yol açmıştır.[2][3][4]
Bağımlılığın klasik belirtileri arasında kompülsif (İng. compulsive) bir şekilde ödüllendirici uyaranlara katılım, maddelere veya davranışlara aşırı ilgi ve olumsuz sonuçlara rağmen kullanımın devam etmesi yer alır. Bağımlılıkla ilişkili alışkanlıklar ve kalıplar genellikle anlık haz (kısa vadeli ödül)[5][6] ile birlikte gecikmiş zararlı etkiler (uzun vadeli maliyetler) ile karakterizedir.[3][7]
Maddelere yönelik bağımlılık örnekleri arasında alkolizm, kannabis bağımlılığı, amfetamin bağımlılığı, kokain bağımlılığı, nikotin bağımlılığı, opioid bağımlılığı, yemek veya yeme bağımlılığı bulunur. Davranışsal bağımlılıklar arasında kumar bağımlılığı, alışveriş bağımlılığı, ısrarlı takip, internet bağımlılığı, sosyal medya bağımlılığı, obsesif-kompulsif bozukluk, oyun bağımlılığı ve cinsel bağımlılık sayılabilir. DSM-5 ve ICD-10 yalnızca kumar bağımlılığını davranışsal bir bağımlılık olarak tanırken, ICD-11 aynı zamanda oyun bağımlılığını da tanımaktadır.[8]
Tanımlar
[değiştir | kaynağı değiştir]"Bağımlılık" ve "bağımlılık davranışı" bir tür zihinsel bozukluk, nöropsikolojik semptom ya da yalnızca uyumsuz (İng. maladaptation)/zararlı alışkanlık ve yaşam tarzı anlamında çok anlamlı terimlerdir.[9] Tıpta "bağımlılık" teriminin yaygın bir kullanımı, duyusal ödüllere yönelik (örn. alkol, betel cevizi, uyuşturucular, cinsellik, kumar, video oyunları) davranışsal zorlantılar veya dürtülerle aşırı/yoğun bir şekilde ilgilenme yönündeki yaygın eğilimleri tanımlayan nöropsikolojik semptomlar içindir.[10][11][12][13][14] Bağımlılık bozuklukları ya da bağımlılık hastalıkları, işlevsel engelliliklere yol açan (yani, bireylerin sosyal/ailevi ve mesleki faaliyetlerini sınırlayan) bağımlılıkların (nöropsikolojik semptomlar olarak) yüksek yoğunluklarını içeren zihinsel bozukluklardır; bu tür bozukluklar iki kategoriye ayrılır: madde kullanımına bağlı bağımlılıklar ve davranışsal bağımlılıklar.[9][13][14][15]
DSM-5, bağımlılığı, madde kullanım bozukluğunun en ciddi aşaması olarak sınıflandırır; bu sınıflandırma, kontrol kaybının önemli ölçüde yaşanması ve bırakma isteğine rağmen zorlayıcı davranışların varlığı nedeniyle yapılır.[16] Bu tanım, birçok bilimsel makale ve rapor tarafından kullanılmaktadır.[17][18][19]
"İhtiyaçsılık" (İng. dependence), hem nöropsikolojik semptomları hem de zihinsel bozuklukları ifade eden çok anlamlı bir terimdir. DSM-5’te ihtiyaçsılıklar, bağımlılıklardan farklıdır ve bağımlılık olmaksızın da gerçekleşebilir;[20] bunun yanı sıra, madde kullanım ihtiyaçsılıkları, yoksunluk sorunlarını içeren madde kullanımına bağlı bağımlılıkların (yani zihinsel bozukluklar) ciddi aşamalarıdır.[21] ICD-11’de, "madde kullanımı ihtiyaçsılığı", "madde kullanımı bağımlılığı" (yani nöropsikolojik semptomlar) ile eşanlamlıdır ve yoksunluk sorunlarını içerebilir ancak içermesi zorunlu değildir.[22]
Madde bağımlılığı
[değiştir | kaynağı değiştir]Uyuşturucu bağımlılığı
[değiştir | kaynağı değiştir]Uyuşturucu bağımlılığı, madde-ilişkili bozukluklar sınıfına ait, zararlı etkilerine rağmen uyuşturucu arayışı ve uyuşturucunun kötüye kullanımı ile karakterize edilen kronik ve tekrarlayan bir beyin bozukluğudur.[23] Bu tür bağımlılık, beynin ödül sistemini etkileyerek beyin devrelerini değiştirir,[24] ve stres yönetimi ile özdenetim üzerinde işlevsel sonuçlara yol açar.[23] İlgili organların işlevlerindeki hasar yaşam boyu sürebilir ve tedavi edilmezse ölüme neden olabilir.[23] Uyuşturucu bağımlılığına neden olan maddeler arasında alkol, nikotin, esrar, opioidler, kokain, amfetaminler ve hatta yüksek yağ ve şeker içeriğine sahip gıdalar bulunur.[25] Bağımlılıklar, sosyal ortamlarda deneysel olarak başlayabilir[26] ve reçeteli ilaçların kullanımı veya diğer çeşitli etkenlerden ortaya çıkabilir.[27]
Uyuşturucu bağımlılığının olaybilimsel (İng. phenomenology), koşullanma (edimsel (İng. operant) ve klasik), bilişsel modeller ve işaret reaktivitesi (cue reactivity) modelinde işlev gösterdiği ortaya konmuştur. Ancak, tek bir model madde bağımlılığını tamamen açıklayamamaktadır.[28]
Bağımlılık için risk faktörleri şunlardır:
- Saldırgan davranış (özellikle çocuklukta)
- Maddenin erişilebilirliği[26]
- Toplumun ekonomik durumu
- Deneyimleme isteği[26]
- Epigenetik
- Dürtüsellik (dikkatle ilgili, motor veya planlama dışı)[29]
- Ebeveyn denetiminin eksikliği[26]
- Arkadaşların reddetme becerilerinin eksikliği[26]
- Zihinsel bozukluklar[26]
- Maddenin kullanım şekli[23]
- Genç yaşta madde kullanımı[26]
Yeme bağımlılığı
[değiştir | kaynağı değiştir]Yiyecek veya yeme bağımlılığı için tanı kriterleri, DSM veya DSM-5 gibi kaynaklarda sınıflandırılmamış veya tanımlanmamıştır ve madde kullanım bozukluklarına benzer öznel deneyimlere dayanır.[29][30] Yiyecek bağımlılığı, yeme bozuklukları olan bireylerde bulunabilir, ancak her yeme bozukluğu olan kişi yiyecek bağımlılığına sahip değildir ve yiyecek bağımlılığı olan herkesin yeme bozukluğu teşhisi yoktur.[30] Yağ, tuz veya şeker oranı yüksek yiyeceklerin, örneğin çikolatanın uzun süreli sık ve aşırı tüketimi, beynin ödül sistemini tetiklediği için uyuşturuculara benzer bir bağımlılık yaratabilir; bu nedenle, birey aynı yiyecekleri giderek artan bir derecede isteme eğiliminde olabilir.[29][30][31] Yüksek lezzetli yiyeceklerin tüketimi sırasında gönderilen sinyaller, tokluk sinyallerini engelleyebilir ve kalıcı istekler oluşabilir.[31] Yiyecek bağımlılığı belirtileri gösterenler, yedikleri miktar artsa bile yiyecekten daha az tatmin olmalarına yol açan bir tolerans geliştirebilir.[31]
Çikolatanın tatlı aroması ve farmakolojik bileşenleri, tüketici tarafından güçlü bir istek yaratır veya 'bağımlılık yapıcı' olarak algılanabilir.[32] Çikolataya olan düşkünlüğü güçlü olan bir kişi kendini çikolatakolik olarak tanımlayabilir.
Yiyecek bağımlılığı geliştirme risk faktörleri arasında aşırı aşırı yeme ve dürtüsellik yer alır.[29]
Yale Food Addiction Scale (YFAS) versiyon 2.0, bir bireyin yiyecek bağımlılığı belirtileri ve semptomları gösterip göstermediğini değerlendirmek için mevcut standart ölçümdür.[29][30][33] 2009 yılında Yale Üniversitesi'nde, yağ, şeker ve tuz oranı yüksek yiyeceklerin bağımlılık benzeri etkiler gösterdiği ve sorunlu yeme alışkanlıklarına katkıda bulunduğu hipoteziyle geliştirilmiştir.[31][34] YFAS, DSM-5'e göre madde ile ilişkili ve bağımlılık bozuklukları (SRAD) tanı kriterlerine dayalı olarak 25 maddelik bir öz-bildirim anketi aracılığıyla 11 SRAD bozukluğunu ele alacak şekilde tasarlanmıştır.[30][35] En az iki SRAD belirtisi ve günlük aktivitelerde belirgin bir bozulma varlığı, olası bir yiyecek bağımlılığı tanısını öngörür.[36]
Barratt Impulsiveness Scale, özellikle BIS-11 ölçeği ve UPPS-P Impulsive Behavior ölçeğindeki Negative Urgency ve Lack of Perseverance alt ölçeklerinin yiyecek bağımlılığı ile ilişkili olduğu gösterilmiştir.[29]
Davranışsal bağımlılık
[değiştir | kaynağı değiştir]Davranışsal bağımlılık terimi, olumsuz sonuçlara rağmen içsel olarak ödüllendirici (yani, arzu edilen veya çekici) bir davranışa yönelik zorlayıcı bir eğilimi ifade eder.[6][37][38] Klinik öncesi kanıtlar, doğal bir ödüle tekrarlayan ve aşırı maruz kalma sonucunda ΔFosB ifadesinde belirgin artışların, uyuşturucu bağımlılığında olduğu gibi aynı davranışsal etkileri ve nöroplastisiteyi indüklediğini göstermiştir.[37][39][40][41]
Peele tarafından popüler hale getirilen bir görüşe göre, bağımlılık psikotrop ilaçlar olmaksızın da var olabilir.[42] Bu tür bağımlılıklara davranışsal bağımlılıklar denir. Bu bağımlılıklar pasif veya aktif olabilir, ancak çoğunlukla pekiştirici özellikler içerirler ki bu özellikler çoğu bağımlılıkta bulunmaktadır.[42] Cinsel davranış, yeme, kumar oynama, video oyunları oynama ve alışveriş, insanlarda zorlayıcı davranışlarla ilişkilidir ve mezolimbik yolak ile ödül sisteminin diğer bölümlerini aktive ettiği gösterilmiştir.[37] Bu kanıtlara dayanarak, cinsel bağımlılık, kumar bağımlılığı, video oyunu bağımlılığı ve alışveriş bağımlılığı buna göre sınıflandırılmaktadır.[37]
Cinsel
[değiştir | kaynağı değiştir]Cinsel bağımlılık, olumsuz fizyolojik, psikolojik, sosyal ve mesleki sonuçlara rağmen devam eden aşırı, zorlayıcı veya başka şekilde sorunlu cinsel davranışlarla ilgilenmeyi içerir.[43] Cinsel bağımlılık, hiperseksüalite veya kompulsif cinsel davranış bozukluğu olarak da adlandırılabilir.[43] DSM-5, cinsel bağımlılığı klinik bir tanı olarak tanımamaktadır. Hiperseksüalite bozukluğu ve internet bağımlılığı bozukluğu DSM-5’e önerilen bağımlılıklar arasındaydı, ancak bu bozuklukların ayrı zihinsel sağlık durumları olarak varlığını destekleyen yeterli kanıt bulunmadığı için sonradan reddedildi.[44] İnsanlarda yapılan klinik araştırmalar ve ΔFosB içeren klinik öncesi çalışmalar, kompulsif cinsel aktiviteyi – özellikle herhangi bir cinsel ilişki biçimini – bağımlılık (yani cinsel bağımlılık) olarak tanımlamıştır.[37][39] Ödül çapraz hassaslaştırması, amfetamin ile cinsel aktivite arasında gözlemlenmiştir; bu, birine maruz kalmanın her ikisine de olan arzuyu artırdığı anlamına gelir ve dopamin disregülasyon sendromu olarak ortaya çıkar.[37][39][40][41] Bu çapraz hassaslaştırma etkisi için ΔFosB ekspresyonu gereklidir ve ΔFosB ekspresyonunun seviyesi arttıkça bu etki yoğunlaşır.[37][40][41]
Kumar
[değiştir | kaynağı değiştir]Kumar, kompulsif davranışla ilişkilendirilen doğal bir ödül sağlar.[37] İşlevsel nörogörüntüleme kanıtları, kumarın ödül sistemini ve özellikle mezolimbik yolakı aktive ettiğini göstermektedir.[37] Dopaminin öğrenme, motivasyon ve ödül sistemi ile ilişkili olduğu bilinmektedir.[24][45] Kumarda dopaminin tam rolü tartışmalıdır.[45] D2, D3 ve D4 dopamin reseptörünün yanı sıra substantia nigradaki D3 reseptörlerinin kumar davranışının şiddeti ile ilişkilendirildiği, fare ve insan modellerinde önerilen roller bulunmuştur.[45] Bu durum, dorsal striatumda daha fazla dopamin salınımı ile ilişkilendirilmiştir.[45]
Problemli kumar oynama bağımlılıkları, komorbid zihinsel sağlık bozuklukları, madde bağımlılığı, alkol kullanımı bozukluğu ve kişilik bozuklukları gibi durumlarla ilişkilidir.[46]
Kumar bağımlılığı için risk faktörleri arasında antisosyal davranış, dürtüsel kişilik,[29] erkek cinsiyet, duyum arayışı,[47] madde kullanımı ve genç yaş bulunmaktadır.
Kumar bağımlılığı, zarardan kaçınma, düşük öz-yönelim, karar verme ve planlama yetersizlikleri, dürtüsellik ve duyum arayışı gibi bazı kişilik özellikleriyle ilişkilendirilmiştir.[47] Bazı kişilik özellikleri kumar bağımlılığı ile ilişkili olsa da, kumara bağımlı bireyler için genel bir tanım yoktur.[47]
İnternet
[değiştir | kaynağı değiştir]İnternet bağımlılığı için standart bir tanım bulunmamakla birlikte, bu sorunun var olduğu konusunda geniş bir fikir birliği vardır.[48] Problemli internet kullanımının sınıflandırılması, bunun bir davranışsal bağımlılık, bir dürtü kontrol bozukluğu veya bir obsesif-kompulsif bozukluk olarak mı düşünülmesi gerektiği konusu tartışmalıdır.[49][50] Bazılarına göre, internet bağımlılığı kendi başına bir bozukluk değil, altta yatan bir zihinsel sağlık durumunun semptomu olarak değerlendirilmelidir.[51] İnternet bağımlılığı, "internet bağlantısı sağlandığında, yapılan etkinlikten bağımsız olarak internete yönelik psikolojik bir bağımlılık" olarak tanımlanmıştır.[48] Problemli internet kullanımı, internete ve/veya dijital medyaya aşırı ilgi, bireyde stres yaratsa bile internette aşırı zaman geçirme, istenilen duygusal tepkiyi elde etmek için gereken internet kullanım süresinin artışı, internet kullanım alışkanlıkları üzerinde kontrol kaybı, yoksunluk belirtileri ve iş, sosyal, akademik veya kişisel yaşamda olumsuz sonuçlara rağmen devam eden problemli internet kullanımını içerebilir.[52]
Hindistan, Amerika Birleşik Devletleri, Asya ve Avrupa'da yapılan çalışmalar, internet bağımlılığı prevalans (yaygınlık) oranlarını %1 ila %19 arasında değişen değerlerde tespit etmiştir; ergen popülasyonunun, diğer yaş gruplarına kıyasla yüksek oranlarda olduğu görülmüştür.[53][54] Prevalans oranlarının tespit edilmesi, evrensel kabul görmüş tanı kriterlerinin eksikliği, kültürler arası geçerlilik ve güvenilirlik gösteren tanı araçlarının eksikliği ve problemli internet kullanımının bağımlılık bozukluğu olarak sınıflandırılmasının geçerliliği hakkındaki mevcut tartışmalar nedeniyle zordur.[54][55] Bağımlılığı ölçmek için en yaygın kullanılan ölçek, Kimberly Young tarafından geliştirilen Internet Addiction Test'dir (İnternet Bağımlılığı Testi).[54]
İnternet bağımlılığı olan bireylerin komorbid (eş zamanlı, eşlik eden hastalık) bir psikiyatrik bozukluğa sahip olma olasılığı yüksektir. İnternet bağımlılığı ile birlikte görülen komorbid tanılar arasında duygudurum bozuklukları, anksiyete bozuklukları, madde kullanım bozuklukları ve dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu bulunmaktadır.[55]
Video oyunları
[değiştir | kaynağı değiştir]Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) video oyunu bağımlılığını, olumsuz sonuçlar ortaya çıksa da en az 12 ay boyunca diğer ilgi alanlarından daha çok öncelik verilen aşırı oyun oynama davranışı olarak tanımlamaktadır.[56] Mayıs 2019’da DSÖ, oyun bozukluğunu International Classification of Diseases'in (Uluslararası Hastalık Sınıflandırması’nın) 11. baskısında tanıtmıştır.[57] Video oyunu bağımlılığının erkeklerde kadınlara oranla 2,9 kat daha yaygın olduğu gösterilmiştir.[58] Genç yaş gruplarının video oyunu bağımlılığına daha yatkın olduğu öne sürülmektedir.[58] Belirli kişilik özelliklerine sahip bireylerin oyun bağımlılığına daha duyarlı olabileceği belirtilmiştir.[58][59]
Video oyunu bağımlılığı için risk faktörleri şunlardır:
- Erkek cinsiyet,
- Psikopatolojiler (örn. DEHB veya MDD), ve
- Sosyal anksiyete.[60]
Alışveriş
[değiştir | kaynağı değiştir]Alışveriş bağımlılığı veya kompülsif satın alma bozukluğu, aşırı alışveriş yapma veya harcama dürtüsüyle, istenmeyen sonuçlara yol açabilecek bir durumdur.[61] Bu sonuçlar ciddi etkilere yol açabilir; artan tüketici borcu, ilişkilerin olumsuz etkilenmesi, yasadışı davranış riskinin artması ve intihar girişimleri gibi.[61] Alışveriş bağımlılığı dünya genelinde görülmektedir ve Amerika Birleşik Devletleri’nde %5.8 prevalans oranına sahiptir.[62] Diğer davranışsal bağımlılıklara benzer şekilde, kompülsif satın alma bozukluğu duygudurum bozuklukları, madde kullanım bozuklukları, yeme bozuklukları ve kontrol eksikliği içeren diğer bozukluklarla bağlantılı olabilir.[62]
Belirti ve bulgular
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılığın belirtileri, bağımlılık türüne bağlı olarak değişiklik gösterebilir. Madde bağımlılıklarının semptomları şunları içerebilir:
- Sonuçlarının farkında olunsa bile madde kullanımına devam etme[30]
- Madde alımı söz konusu olduğunda finansal durumu göz ardı etme
- Maddenin sürekli bir arzını sağlama isteği
- Maddeyi bırakıldığında yoksunluk belirtileri yaşama[30][63]
- Benzer etkiyi elde etmek için zamanla daha fazla maddeye ihtiyaç duyma[30]
- Madde kullanımı nedeniyle sosyal ve iş yaşamının etkilenmesi[30]
- Madde kullanımını bırakmada başarısız olma[30]
- Düzenli olarak madde kullanma isteği
Bağımlılığın belirti ve bulguları şunları içerebilir:
Davranışsal değişiklikler | Fiziksel değişiklikler | Sosyal değişiklikler |
---|---|---|
|
|
|
Tarama ve değerlendirme
[değiştir | kaynağı değiştir]Nöroklinik değerlendirme
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılık Nöroklinik Değerlendirme (Addictions Neuroclinical Assessment), bağımlılık bozukluklarının tanısında kullanılan bir araçtır. Bu araç üç farklı alanı ölçer: yürütücü işlev (executive functions), teşvik edici belirginlik (incentive salience) ve negatif duygulanım.[65][66] Yürütücü işlev, bağımlılık durumunda bozulan süreçleri içerir.[66] Bağımlılık bağlamında, teşvik edici belirginlik, bireyin bağımlılık yapıcı maddeyi nasıl algıladığını belirler.[66] Bağımlılığı olan bireylerde artan negatif duygusal tepkiler gözlemlenmiştir.[66]
Tütün, alkol, reçeteli ilaçlar ve diğer madde kullanımı (TAPS)
[değiştir | kaynağı değiştir]Bu, yaygın olarak kullanılan maddeleri değerlendiren bir tarama ve değerlendirme aracıdır. Bu araç, TAPS-1 ve TAPS-2’yi içerdiği için birden fazla tarama ve değerlendirme aracına ihtiyaç duymadan basit bir tanı sağlar. Tarama bileşeni, belirli maddenin (tütün, alkol, reçeteli ilaçlar ve diğer) kullanım sıklığı hakkında sorular içerir.[67] Bir birey tarama sonucunda pozitif çıkarsa, ikinci bileşen başlatılır. Bu aşama, maddenin risk düzeyini belirler.[67]
CRAFFT
[değiştir | kaynağı değiştir]CRAFFT (Car-Relax-Alone-Forget-Family and Friends-Trouble), tıbbi merkezlerde kullanılan bir tarama aracıdır. CRAFFT, 2.1 versiyonunda olup, nikotin ve tütün kullanımı için CRAFFT 2.1+N adlı bir versiyona da sahiptir.[68] Bu araç, ergenler arasında madde kullanımı, madde ile ilişkili sürüş riski ve bağımlılıkları belirlemek için kullanılır. Farklı senaryolar için bir dizi soru kullanır.[69] Belirli bir yanıt kombinasyonu durumunda, daha doğru bir sonuç elde etmek için farklı soru setleri kullanılabilir. Soruların ardından, bireyde madde kullanım bozukluğu olasılığını belirlemek için DSM-5 kriterleri kullanılır.[69] Bu testler yapıldıktan sonra klinisyenin "5 R" olarak bilinen kısa danışmanlık stratejisini uygulaması gerekmektedir.
Kısa danışmanlığın beş teması (5 R) şunlardır:
- Sonuçları GÖZDEN GEÇİR
- Bırakmayı ÖNER
- SÜRÜŞ risk danışmanlığı
- YANIT: Kendini motive eden ifadeler talep et
- ÖZGÜVENİ güçlendir[69]
Madde Bağımlılığı Tarama Testi (DAST-10)
[değiştir | kaynağı değiştir]Madde Bağımlılığı Tarama Testi (DAST), problemli madde kullanımını ölçen bir öz-bildirim aracıdır.[70] Bu testte yanıtlar evet veya hayır olarak kaydedilir ve sıfır ile 28 arasında bir puan verilir. Madde kötüye kullanımı veya bağımlılığı, 6 puanlık bir kesme puanı ile gösterilir.[70] Bu tarama aracının üç versiyonu bulunmaktadır: DAST-28, DAST-20 ve DAST-10. Her bir enstrüman Dr. Harvey A. Skinner tarafından telif hakkına sahiptir.[70]
Alkol, Sigara ve Madde Kullanım Testi (ASSIST)
[değiştir | kaynağı değiştir]Alkol, Sigara ve Madde Kullanım Testi (ASSIST), DSÖ tarafından geliştirilmiş, sekiz sorudan oluşan görüşmeye dayalı bir anket türüdür.[71] Sorular, ömür boyu kullanım, kullanım sıklığı, kullanım isteği, kullanım ile ilgili sağlık, finansal, sosyal veya yasal sorunların sıklığı, görevlerini yerine getirememe, kullanım konusunda birinin endişe belirtip belirtmediği, kullanımını sınırlama veya azaltma girişimleri ve enjeksiyon yoluyla kullanım gibi konuları içermektedir.[72]
Nedenler
[değiştir | kaynağı değiştir]Kişilik teorileri
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılığın kişilik teorileri, bir bireyin bağımlılık geliştirme eğilimini kişilik özellikleri veya düşünme biçimleri (yani, duygusal durumlar) ile ilişkilendiren psikolojik modellerdir. Veri analizi, uyuşturucu kullananlar ve kullanmayanların psikolojik profilleri arasında önemli farklılıklar olduğunu göstermektedir ve farklı uyuşturucuları kullanma yönündeki psikolojik yatkınlıklar da farklı olabilir.[73] Psikoloji literatüründe önerilen bağımlılık risk modelleri arasında pozitif ve negatif psikolojik etkilerin bir duygu düzenleme bozukluğu modeli , dürtüsellik ve davranışsal inhibisyonun pekiştirme duyarlılık teorisi (reinforcement sensitivity theory), ve ödül duyarlılığı ile dürtüselliğin bir modelidir.[74][75][76][77][78]
Nöropsikoloji
[değiştir | kaynağı değiştir]Değişimin transtheoretik modeli (TTM, Transtheoretical model), bir bireyin bağımlılığını nasıl kavramsallaştırdığını ve bunun etrafındaki düşüncelerini – bağımlılığının farkında olmama durumu dahil – gösterebilir.[79]
Bilişsel kontrol (cognitive control) ve uyaran kontrolü (stimulus control), edimsel (operant conditioning) ve klasik koşullanma ile ilişkilidir ve bir bireyin tetiklenmiş davranışlarının kontrolü üzerinde yarışan zıt süreçleri temsil eder (yani, sırasıyla içsel ve dışsal veya çevresel).[80] Bilişsel kontrol ve özellikle davranış üzerindeki inhibisyon kontrolü (inhibitory control), hem bağımlılık hem de dikkat eksikliği hiperaktivite bozukluğu (DEHB) durumunda bozulur.[81][82] Belirli bir ödüllendirici uyaranla ilişkili uyaran odaklı davranışsal tepkiler (yani, uyaran kontrolü), bağımlılık durumunda bireyin davranışları üzerinde hakimiyet kurma eğilimindedir.[82]
Davranışın uyaran kontrolü
[değiştir | kaynağı değiştir]Edimsel koşullanmada, davranış bir uyuşturucu gibi dış uyaranlarla etkilenir. Edimsel koşullanma öğrenme teorisi, uyuşturucu kullanımının ruh hali değiştirici veya uyarıcı sonuçlarının sürekli kullanımı nasıl pekiştirdiğini (pozitif pekiştirme örneği) ve bağımlı bireyin yoksunluktan kaçınmak için neden sürekli kullanıma yöneldiğini (negatif pekiştirme örneği) anlamada yararlıdır. Uyaran kontrolü, bir uyaranın yokluğu veya bir ödülün varlığını kullanarak sonucun davranışını etkilemektir.[79]
Davranışın bilişsel kontrolü
[değiştir | kaynağı değiştir]Bilişsel kontrol, çevremize dayalı olarak düşünce, davranış ve duyguların kasıtlı seçimini ifade eder. Uyuşturucuların beyin işlevlerini ve yapısını değiştirdiği gösterilmiştir.[24][83] Öğrenme, bellek ve dürtü kontrolü gibi bilişsel işlevler uyuşturuculardan etkilenir.[83] Bu etkiler, uyuşturucu kullanımını teşvik eder ve ondan uzak durma yetisini engeller.[83] Uyuşturucu kullanımı sırasında ventral striatum ve nucleus accumbenste (beynin ödül merkezi) dopamin salınımı artışı belirgindir.[83] Dopamin, hoş duygular üretmekten ve bizi önemli yaşam aktivitelerini gerçekleştirmeye yönlendirmekten sorumludur. Bağımlılık yapıcı maddeler bu ödül sisteminde önemli bir artışa neden olarak dopamin sinyalinde ve ödül arayış davranışında büyük bir artışa yol açar ve dolayısıyla uyuşturucu kullanımını motive eder.[24][83] Bu durum, uyumsuz bir uyuşturucu-uyaran ilişkisini geliştirir.[84] Erken dönemde uyuşturucu kullanımı, daha sonra baş etme için gerekli bilişsel süreçleri etkileyen bu uyumsuz ilişkilerin gelişimine yol açar, bu süreçler bağımlılıktan uzak durmak için gereklidir.[79][83]
Risk etmenleri
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılık geliştirme riskine yol açan çeşitli genetik ve çevresel risk etmenleri bulunmaktadır.[2][85] Genetik ve çevresel risk etmenleri, bir bireyin bağımlılık geliştirme riskinin yaklaşık yarısını oluşturur;[2] epigenetik risk etmenlerinin toplam riske katkısı ise bilinmemektedir.[85] Görece düşük genetik risk taşıyan bireylerde bile, bağımlılık yapıcı bir maddeye yeterince yüksek dozlarda ve uzun süre (örneğin haftalar-aylar) maruz kalmak bağımlılıkla sonuçlanabilir.[2] Olumsuz çocukluk deneyimleri, madde kullanımı bozukluğu gibi negatif sağlık sonuçları ile ilişkilidir. Çocukluk döneminde yaşanan istismar veya şiddet suçu maruziyeti, duygu durumu veya anksiyete bozukluğu geliştirme ve madde bağımlılığı riski ile ilişkilidir.[86]
Genetik etmenler
[değiştir | kaynağı değiştir]Genetik faktörler, sosyo-çevresel (örneğin, psikososyal) etmenlerle birlikte bağımlılık eğiliminde önemli katkılar olarak belirlenmiştir.[2][30][85][87] 350 hastanede tedavi gören madde bağımlısı hastalar üzerinde yapılan çalışmalarda, yarısından fazlasının alkol kötüye kullanımı kriterlerini karşıladığı ve aile etmenlerinin önemli bir rol oynadığı görülmüştür.[88] Alkolizm risk etmenlerinin %40–60’ı genetik faktörlere bağlıdır.[89] Diğer madde bağımlılıkları için de benzer kalıtım oranları gözlenmiş olup, özellikle Alfa5 Nikotinik Asetilkolin Reseptörünü (Neuronal acetylcholine receptor subunit alpha-5) kodlayan genlerde bu eğilim belirgindir.[90] Knestler, 1964 yılında bir genin veya gen grubunun bağımlılığa yatkınlığa çeşitli yollarla katkıda bulunabileceğini öne sürdü. Örneğin, çevresel etmenler nedeniyle normal bir proteinin düzeyinde meydana gelen değişiklikler, gelişim sürecinde belirli beyin nöronlarının yapısını veya işlevini değiştirebilir. Bu değişmiş beyin nöronları, bireyin madde kullanım deneyimine olan hassasiyetini etkileyebilir. Bu hipotezi destekleyen hayvan çalışmaları, stres gibi çevresel etmenlerin bir hayvanın genetik ifadesini etkileyebileceğini göstermiştir.[90]
İnsanlarda bağımlılık üzerine yapılan ikiz çalışmaları, bu bağlantının en yüksek kalitedeki kanıtlarından bazılarını sağlamıştır; sonuçlar, ikizlerden biri bağımlılıktan etkilenmişse diğer ikizin de aynı maddeye bağımlı olma olasılığının yüksek olduğunu göstermektedir.[91] Genetik bileşene dair diğer bir kanıt, aile çalışmalarıyla elde edilen araştırma bulgularıdır; bir aile üyesinde bağımlılık öyküsü varsa, yakın akrabaların veya diğer aile üyelerinin aynı alışkanlıkları geliştirme olasılığı, bağımlılıkla genç yaşta tanışmamış olanlara göre çok daha yüksektir.[92]
Belirli genlerin uyuşturucu bağımlılığının gelişimindeki rolüne ilişkin veriler, birçok gen için karışıktır. Spesifik genleri belirlemeyi amaçlayan birçok bağımlılık çalışması, genel popülasyonda %5'ten yüksek alel frekansına sahip yaygın varyantlara odaklanmaktadır. Bu varyantlar hastalıkla ilişkili olduğunda, sadece %1,1–1,3 oranında küçük bir ek risk taşır; bu durum, toplumda düşük sıklığa sahip (<%1) genlerin hastalık gelişiminde çok daha yüksek bir risk oluşturduğunu öne süren nadir varyant hipotezinin gelişmesine yol açmıştır.[93]
Genom çapında ilişkilendirme çalışmaları (GWAS), bağımlılık, bağımlılık eğilimi ve madde kullanımı ile genetik ilişkileri incelemek için kullanılmaktadır.[87] Bu çalışmalar, daha önce hayvan gen eksiltme modelleri ve aday gen analizleri ile tanımlanan proteinlerden nadiren genleri belirler. Bunun yerine, hücre adezyonu gibi süreçlerde yer alan genlerin büyük yüzdeleri sıklıkla belirlenir. Endofenotiplerin önemli etkileri genellikle bu yöntemlerle yakalanamaz. Uyuşturucu bağımlılığına yönelik GWAS çalışmalarında belirlenen genler, beyin davranışını uyuşturucu deneyimlerinden önce, sonrasında veya her iki durumda da ayarlamada rol oynayabilir.[94]
Çevresel etmenler
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılık için çevresel risk etmenleri, bir bireyin yaşamı boyunca yaşadığı ve genetik yapısı ile etkileşime girerek bağımlılığa yatkınlığını artıran veya azaltan deneyimlerdir.[2] Örneğin, COVID-19 salgını sonrası daha fazla insan sigarayı bırakırken (başlayanlara kıyasla) sigara tüketenler de ortalama olarak sigara miktarını azaltmıştır.[95] Genel olarak, çeşitli çevresel etmenler bağımlılık için risk etmenleri olarak belirlenmiştir ve çeşitli psikososyal stres etkenlerini içermektedir. National Institute on Drug Abuse (NIDA) ve çalışmalar, ebeveyn denetiminin eksikliği, akranların madde kullanımının yaygınlığı, maddeye erişilebilirlik ve yoksulluk gibi etmenlerin çocuklar ve ergenler arasında madde kullanım riskini artırdığını belirtmektedir.[26][96] Bağımlılıkta beyin hastalığı modeli, bir bireyin bağımlılık yapıcı bir maddeye maruz kalmasını bağımlılık için en önemli çevresel risk etmeni olarak öne sürmektedir.[97] Ancak birçok araştırmacı ve sinirbilimci, beyin hastalığı modelinin bağımlılıkla ilgili yanıltıcı, eksik ve potansiyel olarak zararlı bir açıklama sunduğunu belirtmektedir.[98]
Psikoanalitik teori modeli, bağımlılığı umutsuzluk ve çaresizlik duygularına karşı bir savunma biçimi ve olumsuz çocukluk deneyimlerine (ACE), çeşitli kötü muamele türlerine ve çocuklukta yaşanan işlev bozukluklarına ilişkin güçlü duyguları düzenlemedeki başarısızlığın bir belirtisi olarak tanımlar. Bu durumda bağımlılık yapıcı madde, kısa ama tam bir rahatlama ve kontrol hissi sağlar.[79] Hastalık Kontrol ve Korunma Merkezleri tarafından gerçekleştirilen Adverse childhood experiences study, ACE'ler ile kişinin yaşamı boyunca madde kullanımı bozukluğu da dahil olmak üzere birçok sağlık, sosyal ve davranışsal sorun arasında güçlü bir doz-yanıt ilişkisi göstermiştir.[99] Çocuklar, fiziksel, duygusal veya cinsel istismar, fiziksel veya duygusal ihmal, evde şiddete tanıklık etme veya ebeveynin hapsedilmesi ya da ruh sağlığı sorunu gibi kronik stresli olaylara maruz kaldıklarında nörolojik gelişimleri kalıcı olarak bozulabilir. Sonuç olarak, çocuğun bilişsel işleyişi veya olumsuz veya bozucu duygularla başa çıkma yeteneği zayıflayabilir. Zamanla çocuk, özellikle ergenlik döneminde, madde kullanımını bir başa çıkma mekanizması veya dürtü kontrolünün azalmasının bir sonucu olarak benimseyebilir.[26][79][99] İstismara uğramış çocukların büyük bir kısmı, ergenlik veya yetişkinlik dönemlerinde bağımlılığın bir türünü yaşamıştır.[100] Çocukluk döneminde yaşanan stresli deneyimlerin açtığı bu bağımlılık yoluna, bireyin yaşamında çevresel etmenlerin değişmesi ve profesyonel yardım imkanları ile müdahale edilebilir.[100] Eğer bir bireyin arkadaşları veya akranları madde kullanımı konusunda olumlu bir yaklaşım sergiliyorsa, bu bireyin bağımlılık geliştirme olasılığı artar. Aile içi çatışmalar ve ev yönetimi, bireyin madde kullanımına yönelmesinde bir neden olabilir.[101]
Sosyal kontrol teorisi
[değiştir | kaynağı değiştir]Travis Hirschi'nin sosyal kontrol teorisine göre, aile, dini inançlar, akademik başarılar ve diğer sosyal kurumlarla daha güçlü bağları olan ergenlerin, bağımlılığa yol açan madde kullanımı gibi uyumsuz ve suç eğilimli davranışlarda bulunma olasılığı daha düşüktür.[102]
Yaş
[değiştir | kaynağı değiştir]Ergenlik, bağımlılık geliştirme konusunda artan bir hassasiyet dönemi olarak kabul edilir.[103] Ergenlik döneminde beyindeki teşvik-ödül sistemleri, bilişsel kontrol merkezinden çok daha önce olgunlaşır. Bu durum, davranışsal karar verme sürecinde teşvik-ödül sistemlerine orantısız bir güç sağlar. Bu nedenle, ergenler sonuçlarını düşünmeden, dürtülerine göre hareket etme ve riskli, potansiyel olarak bağımlılık yapıcı davranışlarda bulunma eğilimindedir.[104] Ergenler yalnızca madde kullanımına başlama ve bunu sürdürme olasılığı daha yüksek olan bir grup değil, aynı zamanda bağımlı hale geldiklerinde tedaviye daha dirençli ve nüks etmeye daha yatkındırlar.[105][106]
Çoğu birey, bağımlılık yapıcı maddelere ergenlik döneminde ilk kez maruz kalmakta ve bu maddeleri kullanmaktadır.[107] Amerika Birleşik Devletleri'nde 2013 yılında yasa dışı uyuşturucu madde kullanıcısı olarak ilk kez maddeye başlayanların sayısı 2.8 milyondan fazlaydı (günlük yaklaşık 7.800 yeni kullanıcı);[107] bunların %54.1’i 18 yaşın altındaydı.[107] 2011 yılında Amerika Birleşik Devletleri'nde 12 yaş ve üzeri yaklaşık 20.6 milyon kişi bağımlılık problemi yaşıyordu.[108] Bağımlılığı olanların %90’ından fazlası, 18 yaşından önce alkol tüketmeye, sigara içmeye veya yasa dışı uyuşturucular kullanmaya başlamıştır.[108]
Komorbid bozukluklar
[değiştir | kaynağı değiştir]Depresyon, anksiyete, dikkat eksikliği/hiperaktivite bozukluğu (DEHB) veya travma sonrası stres bozukluğu gibi komorbid (yani eşzamanlı görülen) ruh sağlığı bozukluklarına sahip bireylerin madde kullanımı bozuklukları geliştirme olasılığı daha yüksektir.[26][109][110][111] NIDA, erken agresif davranışları madde kullanımı için bir risk faktörü olarak göstermektedir.[96] National Bureau of Economic Research, ruh sağlığı sorunları ile bağımlılık yapan maddelerin kullanımı arasında "kesin bir bağlantı" olduğunu bulmuş ve ruh sağlığı hastalarının çoğunluğunun bu maddeleri kullandığını tespit etmiştir: %38 alkol, %44 kokain ve %40 sigara.[112]
Epigenetik
[değiştir | kaynağı değiştir]Epigenetik, fenotipteki DNA dizisini değiştirmeyen ancak kalıcı olan değişiklikleri inceleyen bir bilim dalıdır.[113] Yasa dışı madde kullanımı, DNA metilasyonu ve kromatin yeniden düzenlemesi (chromatin remodeling) gibi epigenetik değişikliklere neden olmaktadır.[114] Kromatinin epigenetik durumu, madde bağımlılıklarının gelişimi için bir risk oluşturabilir.[114] Duygusal stres etmenlerinin yanı sıra sosyal zorlukların, ödül sinyal yollarında bir değişiklikle sonuçlanan başlangıçta bir epigenetik yanıtı tetikleyebileceği bulunmuştur.[114] Bu değişim, bireyin madde kullanımı karşısında olumlu bir yanıt alma eğilimini artırabilir.[114]
Kuşaklararası epigenetik kalıtım
[değiştir | kaynağı değiştir]Epigenetik genler ve ürünleri (örn. proteinler), çevresel etkilerin bireyin genlerini nasıl etkileyebileceği konusunda anahtar bileşenlerdir:[85] bunlar, çevresel etkilerin bir ebeveynin genlerinde neden olduğu değişikliklerin onların soylarında ilişkili özellikleri ve davranışsal fenotipleri (örn. çevresel uyaranlara verilen davranışsal tepkiler) nasıl etkilediği fenomeni olan kuşaklararası epigenetik kalıtımdan sorumlu mekanizmayı sağlar.[85] Bağımlılıkta, epigenetik mekanizmalar hastalığın patofizyolojisinde merkezi bir rol oynar;[2] bağımlılık sürecinde bağımlılık yapıcı uyaranlara kronik maruz kalma yoluyla oluşan epigenomda meydana gelen bazı değişikliklerin kuşaklar boyunca aktarılabildiği ve böylece bir bireyin çocuklarının davranışlarını etkileyebildiği (örn. çocuğun bağımlılık yapıcı maddelere ve doğal ödüllere yönelik davranışsal tepkileri) gözlemlenmiştir.[85][115]
Kuşaklararası epigenetik kalıtımda yer alan epigenetik değişikliklerin genel sınıfları DNA metilasyonu, histon modifikasyonları ve mikroRNAların baskılanması veya artırılması (downregulation and upregulation) süreçlerini içerir.[85] Bağımlılık açısından, insanlarda bağımlılığın farklı türlerinden kaynaklanan kalıtsal epigenetik değişikliklerin ve bu epigenetik değişikliklerin insan soylarında ortaya çıkan davranışsal fenotiplerinin belirlenmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır.[85][115] Hayvan araştırmalarından elde edilen preklinik kanıtlara göre, sıçanlarda bağımlılıktan kaynaklanan bazı epigenetik değişiklikler ebeveynden yavruya aktarılabilir ve yavrunun bağımlılık geliştirme riskini azaltan davranışsal fenotipler oluşturabilir.[85] Daha genel olarak, bağımlılığın yol açtığı epigenetik değişikliklerden türeyen ve ebeveynden yavruya aktarılan kalıtsal davranışsal fenotipler, yavrunun bağımlılık geliştirme riskini artırabilir veya azaltabilir.[85][115]
Mekanizmalar
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılık, beyindeki ödül sisteminin, uzun bir süre boyunca yüksek seviyelerde bağımlılık yapıcı bir uyarana (örn. yemek yeme, kokain kullanımı, cinsel aktivite, kumar gibi yüksek heyecan verici kültürel faaliyetlere katılım) kronik olarak maruz kalınması sonucu ortaya çıkan, transkripsiyonel ve epigenetik mekanizmalarla gelişen bir bozukluğudur.[2][37][116] DeltaFosB (ΔFosB), bir gen transkripsiyon faktörü olup, hemen hemen tüm davranışsal ve uyuşturucu bağımlılıklarının gelişiminde önemli bir bileşen ve ortak bir faktördür.[37][38][116][117] ΔFosB'nin bağımlılık üzerindeki rolüne dair yirmi yıllık araştırmalar, bağımlılığın, nöronlardaki ΔFosB aşırı ifadesiyle birlikte ortaya çıktığını, ilişkili kompulsif davranışın ise arttığını veya azaldığını göstermiştir.[2][37][116][117] ΔFosB ifadesi ile bağımlılıklar arasındaki nedensel ilişki nedeniyle, ΔFosB bağımlılık biyobelirteci olarak preklinik olarak kullanılmaktadır.[2][116][117] ΔFosB ifadesi, bu nöronlarda doğrudan ve olumlu bir şekilde ilacın kendi kendine uygulanmasını ve ödül duyarlılığını pozitif pekiştirme yoluyla düzenlerken, averziv (aversion) duyarlılığı azaltır.[2][116]
Kronik bağımlılık yapan madde kullanımı, mezokortikolimbik projeksiyonda gen ifadesinde değişikliklere neden olur.[38][118][119] Bu değişiklikleri üreten en önemli transkripsiyon faktörleri ΔFosB, cAMP yanıt elemanı bağlayıcı protein (CREB) ve nükleer faktör kappa B (NF-κB)'dir.[38] ΔFosB bağımlılıkta en önemli biyomoleküler mekanizmadır çünkü ΔFosB'nin 'nucleus accumbens'teki D1 tipi orta dikenli nöronlarda aşırı ifadesi, bağımlılıkta gözlemlenen birçok sinirsel adaptasyon ve davranışsal etki (örn. ifade bağımlı artışlarda ilacın kendi kendine uygulanması ve ödül duyarlılığı) için gerekli ve yeterlidir.[38] Nucleus accumbens'teki D1 tipi orta dikenli nöronlardaki ΔFosB ifadesi, ilacın kendi kendine uygulanması ve ödül duyarlılığını pozitif pekiştirme yoluyla doğrudan ve olumlu bir şekilde düzenlerken averziv duyarlılığı azaltır.[note 1][2][116] ΔFosB'nin, alkol, amfetamin ve diğer ikame edilmiş amfetaminler, kannabinoidler, kokain, metilfenidat, nikotin, opiatlar, fenilsiklidin ve propofol dahil olmak üzere birçok farklı ilaç ve ilaç sınıfında bağımlılığın aracısı olduğu bulunmuştur.[116][38][118][120][121] ΔJunD, bir transkripsiyon faktörü, ve G9a, bir histon metiltransferazı, ΔFosB'nin işlevine karşı gelerek onun ifadesindeki artışları engeller.[2][38][122] Nucleus accumbens'teki ΔJunD ifadesindeki artış (viral vektör aracılığıyla gen transferi yoluyla) veya G9a ifadesindeki artış (farmakolojik yollarla), bağımlılık yapan ilaçların kronik yüksek doz kullanımından kaynaklanan birçok sinirsel ve davranışsal değişiklikleri azaltır, hatta büyük bir artış durumunda bu değişiklikleri engelleyebilir (yani, ΔFosB'nin aracılık ettiği değişiklikler).[38][117]
ΔFosB, iştah açıcı gıdalar, cinsellik ve egzersiz gibi doğal ödüllere karşı davranışsal yanıtların düzenlenmesinde önemli bir rol oynar.[38][123] Bağımlılık yapıcı ilaçlar gibi doğal ödüller de 'nucleus accumbens'te ΔFosB'nin gen ifadesini tetikler ve bu ödüllerin kronik kazanımı, ΔFosB aşırı ifadesi yoluyla benzer patolojik bağımlılık durumlarına yol açabilir.[37][38][123] Dolayısıyla, ΔFosB, doğal ödüllere yönelik bağımlılıklarda (yani davranışsal bağımlılıklarda) da kilit transkripsiyon faktörüdür;[37][38][123] özellikle 'nucleus accumbens'teki ΔFosB, cinsel ödüllerin pekiştirici etkileri için kritiktir.[123] Doğal ve madde ödülleri arasındaki etkileşime yönelik araştırmalar, dopaminerjik psikostimülanlar (örn. amfetamin) ile cinsel davranışın 'nucleus accumbens'te ΔFosB'yi indüklemek için benzer biyomoleküler mekanizmalar üzerinde etkili olduğunu ve ΔFosB aracılığıyla çift yönlü çapraz duyarlılık etkilerine sahip olduğunu göstermektedir.[37][40][41] Bu fenomen dikkate değerdir çünkü insanlarda, dopaminerjik ilaçlarla ilişkili olarak doğal ödüllere (özellikle cinsel aktivite, alışveriş ve kumar) yönelik kompulsif katılımın görüldüğü bir dopamin disregülasyon sendromu bazı bireylerde gözlemlenmiştir.[37]
ΔFosB inhibitörleri (ΔFosB'nin etkisine karşı olan ilaçlar veya tedaviler), bağımlılık ve bağımlılık bozuklukları için etkili bir tedavi olabilir.[124]
Nucleus accumbens'te dopamin salınımı, iştah açıcı gıdalar ve cinsellik gibi doğal pekiştirici uyaranlar da dahil olmak üzere birçok uyaran türünün pekiştirici özelliklerinde rol oynar.[30][125][126] Bağımlılık geliştikten sonra dopamin nörotransmisyonunda değişiklikler sıkça gözlemlenir.[24][37] Bağımlılık geliştirmiş insanlarda ve laboratuvar hayvanlarında nucleus accumbens ve striatumun diğer bölümlerinde dopamin veya opioid nörotransmisyonunda değişiklikler belirgindir.[37] Bazı ilaçların kullanımı (örneğin, kokain) ödül sistemini innerve eden kolinerjik nöronları etkileyerek bu bölgede dopamin sinyallemesini etkiler.[127]
Addiction dergisinde yayımlanan yakın tarihli bir çalışma, GLP-1 agonisti ilaçların, örneğin semaglutid, diyabet ve kilo yönetiminde yaygın olarak kullanıldığını, ancak madde kullanımı bozuklukları olan kişilerde aşırı doz ve alkol intoksikasyonu riskini de azaltabileceğini öne sürmektedir.[128] Çalışma, Amerika Birleşik Devletleri'ndeki 136 hastanede yaklaşık 1,3 milyon kişinin, 500.000 opioid kullanım bozukluğu ve 800.000'den fazlasının alkol kullanım bozukluğu olan kişilerin sağlık kayıtlarını dokuz yıla yakın bir süre boyunca analiz etmiştir.[129] Araştırmacılar, Ozempic veya benzer ilaçları kullananların, bu ilaçları kullanmayanlara kıyasla opioid aşırı doz riskinin %40, alkol intoksikasyonu riskinin ise %50 daha düşük olduğunu bulmuştur.
Ödül sistemi
[değiştir | kaynağı değiştir]Mezokortikolimbik yol
[değiştir | kaynağı değiştir]Uyuşturucuların etki gösterdiği yolları anlamak ve bu yolları nasıl değiştirebildiklerini incelemek, uyuşturucu bağımlılığının biyolojik temellerini anlamada anahtar öneme sahiptir. Ödül yolu olarak bilinen mezolimbik yol[24] veya onun uzantısı olan mezokortikolimbik yol, beynin çeşitli alanlarının etkileşimiyle karakterize edilir.
- Ventral tegmental alandan (VTA) gelen projeksiyonlar, postsinaptik glutamat reseptörleri (AMPAR ve NMDAR) ile birlikte dopaminerjik nöronlar ağıdır. Bu hücreler ödülle ilişkili uyaranlar mevcut olduğunda tepki verir.[30] VTA, öğrenme ve duyarlılık gelişimini destekler ve ön beyine dopamin (DA) salar.[132] Bu nöronlar mezolimbik yol aracılığıyla 'nucleus accumbens’e DA salar.[133] Bağımlılığa neden olan tüm ilaçlar, mezolimbik yolda DA salınımını artırır.[24][134]
- Nucleus accumbens (NAcc), VTA projeksiyonlarının bir çıktısıdır. Nucleus accumbens'in kendisi çoğunlukla GABAerjik orta dikenli nöronlardan (MSN) oluşur.[135] NAcc, koşullu davranışların edinilmesi ve ortaya çıkartılması ile ilişkilidir ve bağımlılık ilerledikçe ilaçlara karşı artan duyarlılıkla ilgilidir.[29][132] ΔFosB’nin 'nucleus accumbens’te aşırı ifade edilmesi, bilinen tüm bağımlılık türlerinde ortak bir faktördür;[2] ΔFosB, olumlu pekiştirilen davranışların güçlü bir pozitif düzenleyicisidir.[2]
- Prefrontal korteks, ön singulat (anterior cingulate cortex) ve orbitofrontal korteks[29][136] dahil olmak üzere, mezokortikolimbik yolda bir diğer VTA çıktısıdır; bir davranışın ortaya çıkıp çıkmayacağını belirlemeye yardımcı olan bilgilerin entegrasyonu için önemlidir.[137] Bu yapı, uyuşturucu kullanımının ödül verici deneyimi ile çevredeki ipuçları arasında bağlantılar kurmada kritiktir. Bu ipuçları, uyuşturucu arama davranışının güçlü aracılarındandır ve aylarca hatta yıllarca süren arınma dönemlerinden sonra bile tekrar başlama tetikleyicisi olabilir.[24][138]
Bağımlılıkta rol oynayan diğer beyin yapıları şunlardır:
- Bazolateral amigdala, NAcc’ye projeksiyon yapar ve motivasyon için önemli olduğu düşünülmektedir.[137]
- Hipokampus, öğrenme ve hafızadaki rolü nedeniyle uyuşturucu bağımlılığına dahildir. Bu kanıtın büyük kısmı, hipokampustaki hücrelerin manipüle edilmesinin NAcc’deki DA seviyelerini ve VTA’daki dopaminerjik hücrelerin ateşleme hızlarını değiştirdiğini gösteren araştırmalardan elde edilmiştir.[133]
Dopamin ve glutamatın rolü
[değiştir | kaynağı değiştir]Dopamin, beynin ödül sisteminin birincil nörotransmitteridir. Hareket, duygu, biliş, motivasyon ve haz duygularının düzenlenmesinde rol oynar.[139] Yemek yemek gibi doğal ödüller ve eğlence amaçlı uyuşturucu kullanımı, dopamin salınımına neden olur ve bu uyaranların pekiştirici doğasıyla ilişkilidir.[30][139][140] Neredeyse tüm bağımlılık yapan maddeler, doğrudan veya dolaylı olarak, dopaminerjik aktiviteyi artırarak beynin ödül sistemi üzerinde etki gösterir.[24][141]
Birçok türde bağımlılık yapıcı maddenin aşırı tüketimi, yüksek miktarda dopaminin tekrar tekrar salınmasına yol açar ve bu durum, ödül yolunu doğrudan dopamin reseptörü aktivasyonunu artırarak etkiler. Sinaptik yarıkta uzun süreli ve anormal derecede yüksek dopamin seviyeleri, nöral yolda reseptörlerin aşağı düzenlenmesine (downregulasyon) yol açabilir. Mezolimbik dopamin reseptörlerinin aşağı düzenlenmesi, doğal pekiştiricilere duyarlılıkta azalmaya neden olabilir.[139]
Uyuşturucu arama davranışı, prefrontal korteksten nucleus accumbens’e uzanan glutamaterjik projeksiyonlar tarafından indüklenir. Bu düşünce, nucleus accumbens’teki AMPA glutamat reseptörlerinin ve glutamat salınımının inhibisyonu sonrasında uyuşturucu arama davranışının önlenebileceğini gösteren deneysel verilerle desteklenmiştir.[136]
Tanı
[değiştir | kaynağı değiştir]Sınıflandırma
[değiştir | kaynağı değiştir]DSM-5
[değiştir | kaynağı değiştir]DSM'in beşinci baskısı, madde kullanımına bağlı bozukluklar yelpazesini ifade etmek için substance use disorder (madde kullanımı bozukluğu) terimini kullanır. DSM-5, tanı kategorilerinden substance abuse (madde istismarı) ve dependence (ihtiyaçsılık) terimlerini kaldırmış ve bunun yerine bozuk kullanımın derecesini göstermek için hafif, orta ve şiddetli sınıflandırmalarını getirmiştir. Bu sınıflandırmalar, mevcut tanı kriterlerinin sayısına göre belirlenir. DSM-5'te madde bağımlılığı terimi severe substance use disorder (şiddetli madde kullanımı bozukluğu) ile eş anlamlı olarak kabul edilir.[18][142]
DSM-5, davranışsal bağımlılıklar için yeni bir tanı kategorisi getirmiştir. Bu kategoride yer alan tek durum, problemli kumar oynama olarak belirlenmiştir.[20] Oyun bağımlılığı ise DSM-5'te "daha fazla araştırma gerektiren bir durum" olarak listelenmiştir.[143]
Geçmiş baskılarda, bağımlı bir durumu tanımlamak için fiziksel bağımlılık ve ilişkili yoksunluk sendromu kullanılmıştır. Fiziksel bağımlılık, bedenin maddeyi "normal" işleyişine dahil ettiği – yani homeostaza ulaştığı – durumlarda ortaya çıkar ve bu nedenle kullanımı sonlandırıldığında fiziksel yoksunluk belirtileri oluşur.[144] Tolerans, vücudun maddeye sürekli olarak uyum sağlaması ve ilk etkileri elde etmek için giderek daha fazla miktara ihtiyaç duyması sürecidir. Yoksunluk, bedenin bağımlı hale geldiği bir maddeyi azaltırken veya bırakırken yaşanan fiziksel ve psikolojik belirtileri ifade eder. Yoksunluk belirtileri genellikle vücut ağrıları, anksiyete, sinirlilik, maddeye yönelik yoğun istek, disfori, bulantı, halüsinasyonlar, baş ağrısı, soğuk terlemeler, titreme ve nöbetleri içerir ancak bunlarla sınırlı değildir. Akut fiziksel opioid yoksunluğu sırasında huzursuz bacak sendromu belirtileri yaygındır ve ciddi olabilir.
Bağımlılığı aktif olarak araştıran tıp bilimciler, bağımlılık tanısının DSM sınıflandırmasını eleştirmiş ve tanı kriterlerinin keyfi olduğunu belirtmişlerdir.[145]
ICD-11
[değiştir | kaynağı değiştir]Hastalıkların Uluslararası Sınıflaması'nın on birinci revizyonu, yaygın olarak ICD-11 olarak anılır, tanı kavramını biraz farklı ele alır. ICD-11, öncelikle psikoaktif madde kullanımı ile ilgili sorunlar ("Madde kullanımına bağlı bozukluklar") ve davranışsal bağımlılıklar ("Bağımlılık davranışlarına bağlı bozukluklar") arasında ayrım yapar.[14] Psikoaktif maddelerle ilgili olarak ICD-11, dahil edilen maddelerin başlangıçta "hoş veya cazip psikoaktif etkiler ürettiğini, tekrarlayan kullanım ile ödüllendirici ve pekiştirici olduğunu, ancak devam eden kullanımla birçok maddenin bağımlılık yapma kapasitesine sahip olduğunu" açıklar. Bu maddelerin, hem zihinsel hem de fiziksel sağlığa birçok türde zarar verebilme potansiyeline sahip olduğunu belirtir.[146] DSM-5'in tüm problemli madde kullanım türlerini kapsayan tek bir tanıyı ("Madde Kullanımı Bozukluğu") benimseme yaklaşımı yerine, ICD-11 üç tanı olasılığı sunar: 1) Zararlı Psikoaktif Madde Kullanım Bölümü, 2) Zararlı Psikoaktif Madde Kullanım Modeli, ve 3) Madde Bağımlılığı (İng. 1) Episode of Harmful Psychoactive Substance Use, 2) Harmful Pattern of Psychoactive Substance Use, and 3) Substance Dependence).[146]
Önleme
[değiştir | kaynağı değiştir]Kötüye kullanım eğilimi
[değiştir | kaynağı değiştir]Kötüye kullanım veya bağımlılık eğilimi, uyuşturucuların tıbbi olmayan bir durumda kullanım eğilimidir. Bu genellikle öfori, ruh hali değişikliği veya sedasyon amacıyla olur.[147] Kötüye kullanım eğilimi, uyuşturucu kullanan kişinin başka türlü elde edemeyeceği bir şeyi arzuladığında söz konusu olur. Bunu elde etmenin tek yolu uyuşturucu kullanımıdır. Kötüye kullanım eğilimine bakıldığında, bir uyuşturucunun kötüye kullanılıp kullanılmadığını belirleyen bazı faktörler vardır. Bu faktörler arasında uyuşturucunun kimyasal yapısı, beyindeki etkileri ve incelenen popülasyonun yaşı, kırılganlığı ve sağlık durumu (zihinsel ve fiziksel) yer alır.[147] Kimyasal yapıları nedeniyle yüksek kötüye kullanım eğilimine sahip bazı uyuşturucular şunlardır: kokain, eroin, inhalanlar, esrar, MDMA (ekstazi), metamfetamin, PCP, sentetik kannabinoidler, sentetik katinonlar (banyo tuzları), nikotin (örneğin tütün) ve alkol.[148]
Maddelere karşı potansiyel aşılar
[değiştir | kaynağı değiştir]Aşıların bağımlılıkla mücadelede bir seçenek olarak kullanılabilmesi 2000'lerin başından bu yana araştırılmaktadır.[149] Bağımlılığı veya diğer madde kötüye kullanımı durumlarını "bağışıklamak" için tasarlanan bir aşının genel teorisi, beynin reaksiyon oluşturmasına neden olan maddelerin moleküllerini hedefleyip etkisiz hale getirerek bağımlının uyuşturucunun etkisini hissedememesini sağlamaktır. Bu tür bir tedavi için hedef olarak öne sürülen bağımlılıklar arasında nikotin, opioidler ve fentanil yer alır.[150][151][152][153] Aşılar, "uzun etkili olmaları, uygulanma kesinliği ve önemli organlara toksisiteyi azaltma potansiyeli" nedeniyle diğer bağımlılık karşıtı tedavilerden daha etkili olabilecekleri düşünülmektedir.[154]
Geliştirilmekte olan spesifik bağımlılık aşıları arasında şunlar bulunmaktadır:
- NicVAX, nikotin bağımlılığını azaltmayı veya tamamen ortadan kaldırmayı amaçlayan bir konjuge aşıdır.[155] Bu tescilli aşı, ABD National Institute on Drug Abuse'un (Ulusal Uyuşturucu Bağımlılığı Enstitüsü'nün) desteğiyle Rockville, MD'den Nabi Biopharmaceuticals tarafından geliştirilmektedir.[156] NicVAX, hapten olan 3'-aminometilnikotin içerir ve bu madde Pseudomonas aeruginosa ekzotoksin A ile konjüge (bağlanmış) edilmiştir.[157]
- TA-CD, kokain etkilerini yok etmek için Xenova Group tarafından geliştirilen aktif bir aşıdır.[158] Norkokain ve inaktif hale getirilmiş kolera toksini kombinasyonu ile üretilmiştir. Normal bir aşının çalışma prensibine benzer bir şekilde çalışır. Büyük bir protein molekülü kokainle bağlanarak antikorlar tarafından yanıt verilmesini sağlar, bu antikorlar molekülü yok eder. Bu aynı zamanda kokainin kan-beyin bariyerini geçmesini önler ve kokainin beyindeki dopamin salınımını uyararak ödüllendirici etkisini ortadan kaldırır. Aşı, kullanıcının kokain "isteği"ni etkilemez, yalnızca uyuşturucunun fiziksel etkilerini önler.[159]
- TA-NIC, insan vücudundaki nikotini yok edecek insan antikorları oluşturmak için kullanılan bir aşıdır.[160]
Eylül 2023 itibarıyla, başka bir aşının eroin ve fentanile karşı test edildiği ve oksikodona karşı test edilme yolunda olduğu bildirilmiştir.[161]
Epidemiyoloji
[değiştir | kaynağı değiştir]Kültürel farklılıklar nedeniyle, belirli bir zaman diliminde madde veya davranış bağımlılığı geliştiren bireylerin oranı (yani prevalans), zamanla, ülkelere göre ve ulusal nüfus demografileri arasında (örneğin, yaş grubu, sosyoekonomik durum vb.) değişiklik göstermektedir.[85] Bağımlılığın kabul edilemez olarak görüldüğü yerlerde, bağımlı olan kişi sayısı daha az olacaktır.
Asya
[değiştir | kaynağı değiştir]Alkol bağımlılığı prevalansı, diğer bölgelere göre Asya'da daha düşük seviyededir. Asya'da içme davranışını yalnızca sosyoekonomik faktörler değil, biyolojik faktörler de etkilemektedir.[162]
İnternet bağımlılığı bozukluğu, Filipinler’de en yüksek seviyededir ve IAT (İnternet Bağımlılığı Testi) sonuçlarına göre %5, CIAS-R (Revize Edilmiş Chen İnternet Bağımlılığı Ölçeği) sonuçlarına göre ise %21 oranında internet bağımlılığı gözlemlenmiştir.[163]
Avustralya
[değiştir | kaynağı değiştir]2009 yılında Avustralyalılarda madde kullanımı bozukluğu prevalansı %5.1 olarak rapor edilmiştir.[164] 2019 yılında Australian Institute of Health and Welfare çeşitli uyuşturucu türleri ve demografik veriler için uyuşturucu kullanımını nicelendiren ulusal bir anket gerçekleştirmiştir.[165] Ankette 2019 yılında 14 yaş üzerindeki kişilerin %11'inin günlük sigara içtiği; alkol kullananların %9.9'unun, yani 14 yaş ve üzeri toplam nüfusun %7.5'inin alkol bağımlısı olabileceği; son bir yıl içinde kenevir kullanan 2,4 milyon kişinin %17.5'inin riskli kullanım veya bağımlılık sorunu yaşayabileceği; ve son dönemde metamfetamin ve amfetamin kullanan yaklaşık 300.000 kişinin %63.5'inin sorunlu kullanım geliştirme riski altında olduğu bulunmuştur.[165]
Avrupa
[değiştir | kaynağı değiştir]2015 yılında yetişkin nüfus arasında ağır episodik alkol kullanımı prevalansı %18.4 (son 30 gün içinde); günlük tütün kullanımı %15.2; 2017 yılında ise kenevir kullanımı %3.8, amfetamin kullanımı %0.77, opioid kullanımı %0.37 ve kokain kullanımı %0.35 olarak tahmin edilmiştir. Alkol ve yasadışı uyuşturucuya bağlı ölüm oranları Doğu Avrupa’da en yüksek seviyededir.[166] Veriler, 2002 ve 2014 yılları arasında çoğu Avrupa ülkesinde 15 yaşındaki çocuklar arasında alkol kullanımında bir düşüş eğilimi göstermektedir. 2014 yılında Avrupa'daki çocukların %28'inin 13 yaşından önce ilk kez alkol kullandığı kaydedilmiştir.[26]
Amerika Birleşik Devletleri
[değiştir | kaynağı değiştir]2011 yılı verilerine göre, ABD genç nüfusunu temsil eden örneklemler üzerinden yapılan araştırmalarda alkol ve yasadışı maddelere olan bağımlılıkların yaşam boyu prevalansının[note 2] sırasıyla yaklaşık %8 ve %2-3 olduğu tahmin edilmiştir.[167] Yetişkin nüfusu temsil eden örneklemler üzerinden yapılan araştırmalarda ise 12 aylık prevalansın alkol için %12, yasadışı maddeler için ise %2-3 olduğu tahmin edilmiştir.[167] Reçeteli ilaç bağımlılıklarının yaşam boyu prevalansı yaklaşık %4.7'dir.[168]
2021 itibarıyla, Amerika Birleşik Devletleri’nde National Survey on Drug Use and Health'e göre 12 yaş ve üzerindeki 43,7 milyon kişi alkol, nikotin veya diğer uyuşturuculara bağımlılık için tedaviye ihtiyaç duymaktadır. En yüksek sayıdaki gruplar 18-25 yaş (%25.1) ve "Amerikan Yerlisi veya Alaska Yerlisi" (%28.7) olarak tespit edilmiştir.[169] Bu kişilerin yalnızca yaklaşık %10’u, yani 2 milyonun biraz üzerinde, herhangi bir türde tedavi almakta olup, bu tedavilerin çoğu kanıta dayalı bakım standartlarına uygun değildir.[170][171] ABD’de her yıl yatarak hastane maliyetlerinin üçte biri ve tüm ölümlerin %20'si tedavi edilmeyen bağımlılıklar ve riskli madde kullanımı nedeniyle gerçekleşmektedir.[170][171] Topluma olan yüksek ekonomik maliyete rağmen, bu maliyet diyabet ve tüm kanser türlerinin maliyetinden daha yüksek olmasına rağmen, ABD'deki çoğu doktorun bağımlılığı etkin bir şekilde tedavi etme konusunda yeterli eğitimi bulunmamaktadır.[170][171]
ABD'deki yaşam boyu prevalans tahminleri zorlayıcı kumar için %1-2, cinsel bağımlılık için %5, yeme bağımlılığı için %2.8 ve zorlayıcı alışveriş için %5-6’dır.[37] ABD'de cinsel bağımlılık ve ilgili kompulsif cinsel davranışların (ör. pornografi ile veya pornografi olmadan kompulsif mastürbasyon, kompulsif siber seks vb.) zamana bağlı olmayan prevalans oranı nüfusun %3-6'sı arasında değişmektedir.[39]
2017 yılında Pew Araştırma Merkezi tarafından gerçekleştirilen bir ankete göre, ABD’li yetişkinlerin neredeyse yarısı yaşamlarının bir noktasında bir aile üyesi veya yakın arkadaşının uyuşturucu bağımlılığıyla mücadele ettiğini belirtmiştir.[172]
2019 yılında, opioid bağımlılığı Amerika Birleşik Devletleri'nde ulusal bir kriz olarak kabul edilmiştir.[173] The Washington Post gazetesinde yer alan bir makale, "Amerika'nın en büyük ilaç şirketlerinin 2006 ile 2012 yılları arasında ülkeye ağrı kesici ilaçları yaygın bir şekilde dağıttığını, bağımlılığı ve aşırı doz ölümlerini körüklediklerini fark ettiklerinde bile bunu sürdürdüklerini" belirtmiştir.
The National Epidemiologic Survey on Alcohol and Related Conditions 2012-2013 yılları arasında ABD’li yetişkinlerde kannabis kullanım bozukluğu prevalansının %2.9 olduğunu tespit etmiştir.[174]
Kanada
[değiştir | kaynağı değiştir]2012 yılında yapılan bir Kanada İstatistik Kurumu (Statistics Canada) anketine göre, 15 yaş ve üzerindeki bireylerde yaşam boyu madde kullanımı bozukluğu prevalansı %21,6 ve 12 aylık prevalans %4,4 olarak bulunmuştur.[175] Alkol kötüye kullanımı veya bağımlılığı, yaşam boyu prevalans oranı %18,1 ve 12 aylık prevalans oranı %3,2 olarak rapor edilmiştir.[175] Esrar kötüye kullanımı veya bağımlılığı, yaşam boyu prevalansı %6,8 ve 12 aylık prevalansı %3,2 olarak bildirilmiştir.[175] Diğer uyuşturucu kötüye kullanımı veya bağımlılığı, yaşam boyu prevalansı %4,0 ve 12 aylık prevalansı %0,7 olarak tespit edilmiştir.[175] Madde kullanımı bozukluğu, uyuşturucu bağımlılığı terimiyle eş anlamlı olarak kullanılmaktadır.[176]
Ontario, Kanada'da 2009 ve 2017 yılları arasında, ruh sağlığı ve bağımlılıkla ilgili ayakta tedavi ziyaretleri 100 kişi başına 52,6'dan 57,2'ye, acil servis ziyaretleri ise 1000 kişi başına 13,5'ten 19,7'ye yükselmiştir. Ayrıca, hastaneye yatış sayısı 1000 kişi başına 4,5'ten 5,5'e çıkmıştır.[177] Tedavi ihtiyacının yaygınlığı en çok 14-17 yaş grubu arasında artmıştır.[177]
Güney Amerika
[değiştir | kaynağı değiştir]Latin Amerika'daki opioid kullanım bozukluğu ve opioid kullanımı gerçekleri, sadece epidemiyolojik bulgulara dayanıldığında yanıltıcı olabilir. Birleşmiş Milletler Uyuşturucu ve Suç Ofisi (United Nations Office on Drugs and Crime) raporuna göre,[178] Güney Amerika, dünyanın morfin ve eroin üretiminin %3'ünü ve afyon üretiminin %0,01'ini üretmesine rağmen, kullanım yaygınlığı düzensizdir. Inter-American Commission on Drug Abuse Control'e göre, çoğu Latin Amerika ülkesinde eroin tüketimi düşüktür, ancak Kolombiya bölgenin en büyük afyon üreticisidir. ABD ile sınırı nedeniyle Meksika, en yüksek kullanım oranlarına sahiptir.[179]
Tarihçe ve Etimoloji
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılık (addiction) teriminin etimolojisi tarih boyunca yanlış anlaşılmış ve kelimeyle ilişkili çeşitli anlamlar kazanmıştır.[180] Örneğin, erken modern Avrupa'daki dini bağlamda bu kelimenin kullanımı dikkate değerdir.[181] O dönemde "addiction" ("bağımlılık") kelimesi, "bir şeye bağlanmak" anlamını taşıyor ve hem olumlu hem de olumsuz çağrışımları içeriyordu. Bu bağlılığın nesnesi "iyi ya da kötü" olarak nitelendirilebilirdi.[182] Erken modern dönem boyunca bağımlılık kavramı genellikle olumlu ve iyilikle ilişkilendirilmiştir;[181] bu dönemin güçlü dini karakteri olan Hristiyan uyanışı (Christian revival) ve Piyitik eğilimler[181] bağımlılığı "bir başkasına kendini adamak" şeklinde görmüştür.[182]
Bağımlılık üzerine modern araştırmalar, bu hastalığın daha iyi anlaşılmasını sağlamıştır ve özellikle morfin bağımlılığı üzerine 1875 yılına kadar uzanan araştırmalara dayanmaktadır.[183] Bu, bağımlılığın tıbbi bir durum olduğu anlayışını geliştirmiştir. 19. yüzyıla kadar Batı dünyasında bağımlılık bir hastalık olarak görülüp kabul edilmemiştir; bu durum hem fiziksel bir rahatsızlık hem de akıl hastalığı olarak tanımlanmıştır.[184] Günümüzde, bağımlılık biyopsikososyal ve nörolojik bir bozukluk olarak anlaşılmakta ve genellikle uyuşturucu kullanımı ve aşırı alkol tüketimi ile ilişkilendirilmektedir.[3] Bağımlılık anlayışı tarih boyunca değişiklik göstermiştir ve bu, hastalığın teşhis ve tedavi yöntemlerini geçmişte ve günümüzde etkilemiştir.
Sanat
[değiştir | kaynağı değiştir]Sanat, bağımlılıkla ilgili sorunları ele almak için çeşitli şekillerde kullanılabilir. Sanat, madde kullanımı bozukluklarının tedavisinde bir terapi biçimi olarak kullanılabilir. Resim yapma, heykel, müzik ve yazı yazma gibi yaratıcı etkinlikler, insanların duygularını ve deneyimlerini güvenli ve sağlıklı yollarla ifade etmelerine yardımcı olabilir. Sanat, bir kişinin madde kullanımı bozukluğuna katkıda bulunabilecek altta yatan sorunları belirlemek için bir değerlendirme aracı olarak da kullanılabilir. Sanat yoluyla bireyler, tedavi planlarının belirlenmesinde yardımcı olabilecek kendi motivasyonları ve davranışlarına dair içgörüler kazanabilir. Son olarak, sanat, madde kullanımı bozukluğu yaşayanlara destek olmak, farkındalık yaratmak ve anlayış ile merhameti teşvik etmek için kullanılabilir. Sanat yoluyla bireyler hikayelerini paylaşabilir, farkındalığı artırabilir ve madde kullanımı bozukluklarıyla mücadele edenlere destek ve umut sunabilir.
Terapi yöntemi olarak sanat
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılık tedavisi karmaşıktır ve hizmetlere erişim ile ilgili sorunlar nedeniyle her zaman etkili olmayabilir. Bu nedenle araştırmacılar, tedaviye bağlılığı artırmaya ve nüksetme oranlarını azaltmaya öncelik vermektedir.[185][186] Madde kötüye kullanımı ile ilişkili özellikler arasında yalnızlık duyguları, özgüven eksikliği, iletişim zorlukları ve kontrol eksikliği algısı bulunabilir.[187] Benzer şekilde, madde kullanımı bozukluğu olan kişiler genellikle yüksek duyarlılığa ve yaratıcılığa sahiptir. Bu nedenle dans, resim, yazı, müzik ve tiyatro gibi yaratıcı sanatlarla anlamlı bir şekilde kendilerini ifade edebilirler.[188] Waller ve Mahony (2002)[189] ve Kaufman (1981)[190] tarafından sağlanan kanıtlarla desteklendiği üzere, yaratıcı sanat terapileri, özellikle sözel iletişim etkili olmadığında, bu popülasyon için uygun bir tedavi seçeneği olabilir.
Bağımlılık tedavisinde sanat terapisinin temel avantajları şunlar olarak tanımlanmıştır:[191][192]
- Bir danışanın madde kullanımı sorunlarını değerlendirme ve tanımlama
- Direnç, savunma mekanizmaları ve inkârı aşma
- Utanç veya öfkeyi kontrol altına alma
- Bastırılmış ve/veya karmaşık duyguların ifade edilmesini kolaylaştırma
- Danışanın güçlü yönlerini öne çıkarma
- Sözel iletişim yerine semboller yoluyla alternatif ifade biçimleri ve geleneksel terapi yöntemleri sağlama
- Danışanlara bir kontrol duygusu verme
- Yalnızlık hissiyle başa çıkma
Sanat terapisi, kapsamlı tedavi modellerinde madde bağımlılığıyla başa çıkmada etkili bir yöntemdir. Psiko-eğitim programlarına dahil edildiğinde, grup ortamında sanat terapisi, öğretilen kavramların danışanlar tarafından daha kişisel bir şekilde içselleştirilmesine yardımcı olabilir.[193] Tedavi süreci boyunca, farklı zamanlarda oluşturulan sanatsal eserlerin incelenmesi ve karşılaştırılması yoluyla, sanat terapistleri sorunları tanımlamada, teşhis koymada ve bir kişinin detoksifikasyon sürecindeki ilerlemesini veya yönünü belirlemede yardımcı olabilir.[193] Tedaviye bağlılığın artırılması ve abstinansın (perhiz) sürdürülmesi hedeflendiğinde, sanat terapistleri tedavi direktiflerini kişiselleştirerek yardımcı olabilir (örneğin, danışanın artı ve eksileri karşılaştıran kolajlar, geçmiş-şimdi-gelecek temalı resimler veya ilaçlarını bıraktığında neler olduğunu betimleyen çizimler yapmasını teşvik etmek).[193]
Sanat terapisi, daha geleneksel terapilerle birlikte kullanılan tamamlayıcı bir terapi işlevi görebilir ve madde kullanımının olumsuz etkilerini en aza indirmek için zarar azaltma protokolleriyle bütünleşebilir.[192][194] Alcoholics Anonymous tarafından benimsenen 12 adımlı Minnesota Modeli'ne dayanan mevcut bir bağımlılık tedavi programına sanat terapisinin dahil edilmesinin değerlendirildiği bir çalışmada, katılımcıların %66'sı sanat terapisinin tedavinin bir parçası olarak faydalı olduğunu ifade etmiştir.[192][195] Haftalık sanat terapisi oturumlarında danışanlar, programın ortaya çıkardığı yoğun duygu ve bilişleri yansıtıp işleme fırsatı bulmuştur. Bu doğrultuda, programın sanat terapisi bileşeni, danışanların daha güçlü bir öz-farkındalık geliştirmesini, bastırılmış ve bilinçdışı duygularını keşfetmesini ve dışa vurmasını teşvik ederek daha bütünleşmiş bir "otantik benlik" gelişimine katkıda bulunmuştur.[192][196]
Bağımlılık tedavisinde sanat terapilerinin etkinliğini destekleyen çok sayıda randomize kontrollü çalışma, klinik kontrol çalışması ve anekdot niteliğindeki kanıta rağmen, 2018 yılında yapılan bir sistematik inceleme, görsel sanatlar, drama, dans ve hareket terapisi veya 'sağlıkta sanat' metodolojilerinin madde kullanımını azaltmaya yönelik müdahalelerde etkinliğini doğrulamak için yeterli kanıt bulamamıştır.[197] Ancak, müzik terapisinin, madde kullanım bozukluğu teşhisi konmuş bireyleri tedaviye hazırlamada ve düşünmeye teşvik etmede potansiyel olarak güçlü yararlı etkiler sağladığı belirlenmiştir.[197]
Değerlendirme aracı olarak
[değiştir | kaynağı değiştir]Formal Elements Art Therapy Scale (Formal Elemanlar Sanat Terapisi Ölçeği, FEATS), madde kullanım bozukluğu olan bireylerin çizimlerini, bu bozukluğu olmayanlardan oluşan bir kontrol grubunun çizimleriyle karşılaştırarak değerlendiren bir değerlendirme aracıdır.[192][198] FEATS, on iki unsurdan oluşur ve bu unsurlardan üçü, bozuklukları olan bireylerin çizimlerini olmayanlardan ayırmada özellikle etkili bulunmuştur: Kişi (Person), Gerçekçilik (Realism) ve Gelişimsel (Developmental). "Kişi" unsuru, insan figürlerinin ne derece gerçekçi bir şekilde tasvir edildiğini değerlendirirken, "Gerçekçilik" unsuru sanat eserinin genel karmaşıklığını ve "Gelişimsel" unsur, sanat eserinin çocuklar ve ergenler için standartlaştırılmış çizimlere göre "gelişimsel yaşını" değerlendirir.[198] FEATS değerlendirme aracı, klinisyenlere bozukluk olan bireylerin çizimleri hakkında değerli bilgiler sağlar ve bu çizimleri kontrol grubunun çizimleriyle karşılaştırma olanağı sunar. FEATS gibi resmi değerlendirme araçları, sağlık hizmeti sağlayıcılarına bozukluk yaşayan bireylerin soyut ve duygusal özelliklerini nicel hale getirme, standartlaştırma ve iletme yolları sağlayarak daha doğru tanı ve bilinçli tedavi kararları alınmasını destekler.[198]
Diğer sanatsal değerlendirme yöntemleri arasında Bird's Nest Drawing (Kuş Yuvası Çizimi) bulunur; bu yöntem, danışanın bağlanma güvenliğini görselleştirmede faydalı bir araçtır.[192][199] Bu değerlendirme yöntemi, çizimde kullanılan renk miktarını incelemekte, renk eksikliğinin 'güvensiz bağlanmayı' gösterebileceğini ve bu faktörün danışanın terapisti veya iyileşme çerçevesi tarafından dikkate alınması gerektiğini ifade etmektedir.[200]
Alkolizm sorunu yaşayan ebeveynlerin çocuklarıyla çalışan sanat terapistleri, aile dinamiklerini aydınlatmak ve çocukların aile deneyimlerini ifade edip anlamalarına yardımcı olmak için Kinetic Family Drawings (Kinetik Aile Çizimleri, KFD) değerlendirme aracını kullanabilir.[192][201] KFD, aile oturumlarında çocukların alkol kullanım bozukluğundan iyileşme sürecinde olan ebeveynleriyle deneyimlerini ve ihtiyaçlarını paylaşmalarına olanak tanır. Kendini ve diğer aile üyelerini tecrit edilmiş bir şekilde tasvir etmek, ebeveyn alkolizminin bir göstergesi olabilir.[201]
Savunuculuk
[değiştir | kaynağı değiştir]Damgalama (Stigma), madde kullanım bozukluğu olan bireylerin yardım aramasını engelleyebilecek ve zarar azaltma hizmetlerinin sunumunu zorlaştırabilecek utanç duygularına yol açabilir.[202][203][204] Ayrıca sağlık politikalarını da etkileyerek bu bireylerin tedaviye erişimini zorlaştırabilir.[205]
Sanatçılar, bağımlılığı cezalandırılabilir bir ahlaki suç olarak görmek yerine tedavi gerektiren kronik bir hastalık olarak algılatmaya çalışmaktadır. Bu tür bir savunuculuk, bağımlılıkla mücadeleyi yargısal bir perspektiften halk sağlığı sistemine taşıyabilir.[206]
Bağımlılığı yaşamış ve/veya iyileşme sürecinden geçmiş sanatçılar, deneyimlerini "bağımlılığın insan yüzünü" ortaya koyacak şekilde sanata yansıtabilirler. Bağımlılık ve iyileşme deneyimlerini kişisel bir düzeye indirerek "biz ve onlar" algısını kıran bu sanat eserleri, izleyicilerin daha fazla şefkat göstermesine, bağımlılıkla ilgili önyargıları ve damgalamaları aşmasına, ayrıca bağımlılığı bireysel bir sorun yerine toplumsal bir sorun olarak görmesine yardımcı olabilir.[206]
Santora’ya göre,[206] sanatın madde kullanım bozukluklarının eğitimi ve önlenmesi amacıyla bir savunuculuk aracı olarak kullanılmasının temel amaçları şunlardır:
- Bağımlılık sanat sergileri çeşitli kaynaklardan ortaya çıkabilir, ancak bu eserlerin temel mesajı aynıdır: entelektüel açıdan talepkar veya kısıtlayıcı bilgi ve rakamlara dayanmak yerine duygular yoluyla iletişim kurmak. Bu sergiler tek başına durabilir, bilgileri pekiştirebilir veya meydan okuyabilir.
- Bağımlılığı tıbbi bir hastalık olarak anlama ve farkındalığı artırmak için güçlü bir eğitim aracı. Kişisel hikayeler ve görüntüler içeren sergiler, bağımlılık bilimcilerinden ve araştırmacılarından bağımlılıktan etkilenen bireylerin aile ve arkadaşlarına kadar geniş kitleler üzerinde kalıcı izlenimler bırakabilir, sorunun insani yönünü vurgulayıp şefkat ve anlayışı teşvik edebilir.
- Madde kullanım bozukluklarını damgalamaktan kurtarmak ve bunları ahlaki bir başarısızlık yerine tedavi gerektiren kronik bir tıbbi durum olarak görmeye yönelik kamu algısını değiştirmek.
- Bağımlılıkla mücadele eden bireylere iyileşme konusunda güvence ve cesaret vermek, yalnız olmadıklarını hissettirmek.
- Görsel sanatların kullanımı, sağlık sisteminde yeterli madde kullanımı tedavisi, önleme ve eğitim programlarının eksikliğine dikkat çekebilir. Bu mesajlar, politika yapıcıları bağımlılık tedavisi ve önlemeye federal, eyalet ve yerel düzeylerde daha fazla kaynak ayırmaya teşvik edebilir.
Temple Üniversitesi College of Public Health, opioid kullanımına ilişkin farkındalığı artırmak ve buna bağlı damgalamayı azaltmak amacıyla bir proje yürütmüştür. Bu proje kapsamında, öğrencilere sanat eserleri oluşturma görevi verilmiş ve bu eserler, sosyal medya aracılığıyla tanıtılan bir web sitesinde sergilenmiştir.[207] Katılımı ölçmek için nicel ve nitel veriler kaydedilmiş, öğrenci sanatçılarla yapılan röportajlar, bakış açılarında ve anlayışlarında değişim, ayrıca farklı deneyimlere yönelik daha büyük bir takdir duygusu ortaya koymuştur. Proje, sanatın hem eseri yaratan sanatçıya hem de esere etkileşimde bulunan kişiye güç kazandıran etkili bir araç olduğunu ortaya koymuştur.[207]
Bir başka yazar, çağdaş Kanadalı sanatçıların bağımlılığı bir "kültürel peyzaj" metaforu aracılığıyla ele alan eserlerini incelemiştir. Bu eserler, yerli topluluklarla bağımlılık arasında kurulan ideolojileri yeniden haritalandırarak, Kanada'daki sömürgeci şiddetin yerli halklar, toprakları ve madde kullanımı arasındaki ilişkiyi nasıl büyük ölçüde etkilediğini göstermektedir.[208]
"Voice" adıyla bilinen bir proje, bağımlılık geçmişi olan kadınlar tarafından yaratılan sanat, şiir ve anlatılardan oluşan bir koleksiyondur. Bu proje, kadınların zarar azaltma konusundaki anlayışlarını keşfetmeyi, damgalamanın etkilerini sorgulamayı ve tarihsel olarak sesi kısılan ya da değersizleştirilen bireylere ses vermeyi amaçlamaktadır.[209] Projede, ana akım sistemler, estetik bilgi, feminizm ve madde kullanımı konularında bilgi sahibi hemşireler tarafından haftalık buluşmalar düzenlenmiş ve bağımlılık geçmişi olan kadınlar, bir hemşire eşliğinde sanatsal ifadeler yaratmıştır. Bu eserler, International Conference on Drug Related Harm, a Nursing Conference ve yerel bir galeri dahil olmak üzere çeşitli mekanlarda sergilenmiş ve toplumdan olumlu tepkiler almıştır.[209]
Anlatı yaklaşımı ve bağımlılık
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılıkta anlatı tıbbı, bağımlılıkla mücadele eden bireylerin hikayelerini tanıma, anlamlandırma ve yorumlama üzerine odaklanır. Bu yaklaşım, bireylerin deneyimlerini daha iyi anlamayı sağlar[210] ve bağımlılığı olan bireylerin söylemlerini incelemek için anlatı analizi kullanılabilir. Bu bilgi, hasta uyumunu artırma ve tedaviyi daha etkili hale getirme potansiyeline sahip daha iyi bakım planlarının geliştirilmesinde kullanılabilir.
Bir anlatı çalışması, yatarak tedavi programı süresince madde bağımlılarında bilişsel ve duygusal eğilimleri incelemiş ve iyileşme sürecindeki motivasyon ve kararsızlık hakkında daha fazla bilgi edinmeyi amaçlamıştır.[211] Genel analizden yedi anlatı tipi ortaya çıkmıştır: iyimser, aşırı iyimser, kötümser, aşırı kötümser, "zor hayat," sorunlu/karışık ve dengeli. Anlatılar, tedavinin erken aşamalarında temel düzeyde bir duygusallık ifade etme eğilimindedir ("iyimser" veya "kötümser" anlatılar). Zamanla, danışanlar program boyunca ilerledikçe hikayeleri daha karmaşık ve detaylı hale gelmiş, uyuşturucu kullanımları ve iyileşme çabalarını daha eleştirel bir bakış açısıyla değerlendirmişlerdir. Bu süreçte danışanlar, tedavinin olumlu ve olumsuz yönlerini ayırt etmeye başlamış ve daha "dengeli" anlatılar oluşturmuşlardır.[211]
İlaç kullanımının daha yüksek olması, sosyal izolasyon, maddi kaygılar ve diğer faktörler nedeniyle yaşlı yetişkinler, madde kullanımı problemlerine karşı özellikle savunmasızdır.[212] Bu yaş grubunda bağımlılık vakalarının sıklığı genellikle eksik rapor edilmektedir. Anlatı terapisi, bağımlılık hikayelerini güçlendirici bir şekilde ortaya çıkarmak için bir yol sağlayabilir ve bu nedenle uygulamalı gerontolojide uygulanabilir bir terapötik araç olarak hizmet eder.[212] Yaşlı yetişkinlerde madde bağımlılığını tedavi ederken, danışanın saygı görmesi ve bilgilerini paylaşırken rahat hissetmesi çok önemlidir. Bu, terapist ile yaşlı yetişkinin terapötik ilişkiyi geliştirdiği tedavinin başlangıcında yapılmalıdır.[213] Sosyal çöküş modeli (social breakdown model), yaş ayrımcılığı, fiziksel değişiklikler, sosyal değişimler ve madde bağımlılığının birleşik etkilerini değerlendirebilecek önemli bir araçtır. Anlatı yaklaşımı, sosyal çöküş modelini madde bağımlılığı zorluklarıyla entegre eder ve bu yaş grubunda bağımlılığı ele almak için etkili bir yol olabilir.[213]
2009 yılında Moldova Cumhuriyeti'nde gerçekleştirilen bir çalışma, mevcut ve eskiden enjeksiyon yapan bireylerle yapılan 42 ses kayıtlı, yarı yapılandırılmış görüşmeyi inceleyerek enjeksiyon uyuşturucu kullanımının başlama sosyal dinamiklerini araştırdı.[214] Tematik bir analiz, kendine enjeksiyonun, kişiler arası etkileşimler ve kolektif etkilerle desteklenen kimlikte sembolik bir geçiş olarak görüldüğünü öne sürdü. Kişisel dönüşüm anlatıları, daha geniş sosyal dönüşüm anlatılarıyla bağlantılıydı. Kişisel başlama ve dönüşüm anlatıları, 'geçiş toplumu' temel kavramı içinde siyasi (sosyal) anlatılar açısından bağlamsallaştırılmış ve anlaşılmıştır.[214] Bir başka çalışma ise 'başlatıcılar' olarak adlandırılan, enjeksiyon yapan bireylere (PWID) ilk enjeksiyonlarında yardım eden kişilerin anlatılarını inceledi.[215] Bu bireylerin ifadelerinde, başlama olayları, evsizlik, enfeksiyonlar ve sosyal damgalama gibi öngörülebilir düşüşlerle karakterize bir hayata anlamlı geçişler olarak tanımlandı. Başlatıcılar, süreci açıklamak ve yeni başlayanlar için enjeksiyonla ilgili belirli zararları öngörmek için kendi kişisel deneyimlerinden örnekler kullandılar. Zararı iki şekilde ayırt ettiler: riskli enjeksiyon uygulamalarının neden olduğu potansiyel olarak önlenebilir yakın zarar (örneğin aşırı doz, HIV) ve uzun süreli enjeksiyonun neden olduğu kaçınılmaz görülen uzak zarar (örneğin sosyoekonomik düşüş).[215] Bu anlatılar, bireysel irade, zarar azaltma niyetleri ve 'başlatma sonrası yaşam' hakkında kabul edilen kavramların, enjeksiyon yapan bireylerin anlatı deneyimleri ve niyetleriyle nasıl etkileşime geçtiğini yansıtmaktadır.[214][215]
Felsefe
[değiştir | kaynağı değiştir]Felsefi bir bakış açısından, bağımlılık davranışı, yürütücü işlev bozukluğu veya biyolojik nedenlerle açıklanamayan durumlarda halk psikolojisi – özellikle inanç–arzu modeli (belief-desire model) ile açıklanabilir.[24] Bu modele göre, bir kişi, bir maddeyi kullanmanın veya bağımlılık yaratan bir etkinliği yapmanın, bir hedefe ulaşmasına yardımcı olacağı inancıyla bu davranışları edinir ve sürdürür.
Sosyal bilimsel modeller
[değiştir | kaynağı değiştir]Biyopsikososyal–kültürel–ruhsal
[değiştir | kaynağı değiştir]Bağımlılık, biyomedikal olarak bir nöropsikolojik bozukluk olarak kabul edilse de, biyolojik, psikolojik, sosyal, kültürel ve ruhsal (biyopsikososyal–kültürel–ruhsal) unsurlarla çok katmanlı bir yapıya sahiptir.[216][217] Biyopsikososyal–kültürel–ruhsal bir yaklaşım, disiplinlerarası sınırların aşılmasını teşvik eder ve bağımlılık konusunda bütüncül bir değerlendirme yapılmasını sağlar.[218][219][220] Biyopsikososyal–kültürel–ruhsal yaklaşım, örneğin, fiziksel çevrelerin bağımlılık deneyimlerini, alışkanlıklarını ve kalıplarını nasıl etkilediğini değerlendirebilir.
Not listesi
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Başka bir deyişle, bir kişi, bağımlılık yapan bir ilacın kullanımı sonucunda bedende meydana gelen nörobiyolojik süreçleri kontrol edemez. Bir kişi, örneğin bir ilacı kullanmaya başlama veya bağımlı olduktan sonra yardım arama konusunda isteyerek bir seçim yapabilir, ancak bağımlılık kötüleştikçe uyuşturucu kullanma dürtüsüne karşı koymak giderek zorlaşır. Ayrıntılı tartışma için bkz.[1]
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ a b Heilig M, MacKillop J, Martinez D, Rehm J, Leggio L, Vanderschuren LJ (September 2021). "Addiction as a brain disease revised: why it still matters, and the need for consilience". Neuropsychopharmacology. 46 (10): 1715-1723. doi:10.1038/s41386-020-00950-y. ISSN 0893-133X. PMC 8357831 $2. PMID 33619327.
pre-existing vulnerabilities and persistent drug use lead to a vicious circle of substantive disruptions in the brain that impair and undermine choice capacities for adaptive behavior, but do not annihilate them.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Cellular basis
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme) - ^ a b c "Drugs, Brains, and Behavior: The Science of Addiction – Drug Misuse and Addiction". www.drugabuse.gov. North Bethesda, Maryland: Ulusal Uyuşturucu Kötüye Kullanımı Enstitüsü. 13 Temmuz 2020. 2 Ekim 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Aralık 2021.
- ^ Henden E (2017). "Addiction, Compulsion, and Weakness of the Will: A Dual-Process Perspective.". Heather N, Gabriel S (Ed.). Addiction and Choice: Rethinking the Relationship. Oxford, UK: Oxford University Press. ss. 116-132.
- ^ Angres DH, Bettinardi-Angres K (October 2008). "The disease of addiction: origins, treatment, and recovery". Disease-a-Month. 54 (10): 696-721. doi:10.1016/j.disamonth.2008.07.002. PMID 18790142.
- ^ a b Malenka RC, Nestler EJ, Hyman SE (2009). "Chapter 15: Reinforcement and Addictive Disorders". Sydor A, Brown RY (Ed.). Molecular Neuropharmacology: A Foundation for Clinical Neuroscience (second bas.). New York: McGraw-Hill Medical. ss. 364-65, 375. ISBN 978-0-07-148127-4.
The defining feature of addiction is compulsive, out-of-control drug use, despite negative consequences. ...
compulsive eating, shopping, gambling, and sex – so-called "natural addictions" – Indeed, addiction to both drugs and behavioral rewards may arise from similar dysregulation of the mesolimbic dopamine system. - ^ Marlatt GA, Baer JS, Donovan DM, Kivlahan DR (1988). "Addictive behaviors: etiology and treatment". Annu Rev Psychol. 39: 223-52. doi:10.1146/annurev.ps.39.020188.001255. PMID 3278676.
- ^ ME (12 Eylül 2019). "Gaming Addiction in ICD-11: Issues and Implications". Psychiatric Times. Psychiatric Times Vol 36, Issue 9 (İngilizce). 36 (9). 3 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Mart 2020.
- ^ a b Steverson (2020). Addiction reimagined: challenging views of an enduring social problem. Vernon Press. s. 206. ISBN 978-1-62273-953-0.
- ^ Gowing L, Ali R, Allsop S, Marsden J, Turf E, West E, Witton J (2015). "Global statistics on addictive behaviours: 2014 status report" (PDF). Addiction. 110 (6): 904-919. doi:10.1111/add.12899. PMID 25963869. 30 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 1 Kasım 2024.
- ^ Gilley (2018). "The new science of attention deficit hyperactivity disorder: news from the cutting edge of research science". Journal of Psychiatry and Psychiatric Disorders. 2 (3). doi:10.26502/jppd.2572-519X0043. 16 Nisan 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2024. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Lee C, Ko A, Yang F (2018). "Association of DSM-5 betel-quid use disorder with oral potentially malignant disorder in 6 betel-quid endemic Asian populations". JAMA Psychiatry. 75 (3): 261-269. doi:10.1001/jamapsychiatry.2017.4307. PMC 5885949 $2. PMID 29417149.
- ^ a b Sahithya B, Kashyap R (2020). "Sexual Addiction Disorder—a review with recent updates". Journal of Psychosexual Health. 4 (2): 95-101. doi:10.1177/26318318221081080. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ a b c "International Classification of Diseases 11th revision – ICD-11. Disorders due to substance use or addictive behaviours". World Health Organization. Cenevre. 2023. 19 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2023.
- ^ Destoop M, Morrens M, Coppens V, Dom G (2019). "Addiction, anhedonia, and comorbid mood disorder. A narrative review". Frontiers in Psychiatry. 10: 311. doi:10.3389/fpsyt.2019.00311. PMC 6538808 $2. PMID 31178763. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Volkow N, Koob G, McLellan T (2016). "Neurobiologic advances from the brain disease model of addiction". The New England Journal of Medicine. 374 (4): 363-371. doi:10.1056/NEJMra1511480. PMC 6135257 $2. PMID 26816013.
- ^ Koob G, Buck G, Cohen A, Edwards S, Park P, Schlosburg J, Schmeichel B, Vendruscolo L, Wade C, Whitfield T, George O (2014). "Addiction as a stress surfeit disorder". Neuropharmacology. 76: 370-382. doi:10.1016/j.neuropharm.2013.05.024. PMC 3830720 $2. PMID 23747571.
- ^ a b "Facing Addiction in America: The Surgeon General's Report on Alcohol, Drugs, and Health" (PDF). Office of the Surgeon General. US Department of Health and Human Services. November 2016. ss. 35-37, 45, 63, 155, 317, 338. 26 Mart 2018 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Ocak 2017.
- ^ Ko C, Yen J, Yen C, Chen C, ChenC (2020). "The association between Internet addiction and psychiatric disorder: A review of the literature". European Psychiatry. 27 (1): 1-8. doi:10.1016/j.eurpsy.2010.04.011. PMID 22153731.
- ^ a b American Psychiatric Association (2013). "Substance-Related and Addictive Disorders" (PDF). American Psychiatric Publishing. ss. 1-2. 15 Ağustos 2015 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Nisan 2023.
Additionally, the diagnosis of dependence caused much confusion. Most people link dependence with "addiction" when in fact dependence can be a normal body response to a substance.
- ^ Malenka R, Nestler E, Hyman S, Holtzman D (2015). "Chapter 16: Reinforcement and Addictive Disorders". Molecular Neuropharmacology: A Foundation for Clinical Neuroscience (3. bas.). New York: McGraw-Hill Medical. ISBN 978-0-07-182770-6.
- ^ World Health Organization (2023). International Classification of Diseases, eleventh revision – ICD-11. Geneva – icd.who.int 2 Kasım 2018 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi..
- ^ a b c d NIDA (13 Temmuz 2020). "Drug Misuse and Addiction". National Institute of Drug Abuse. U.S. Department of Health and Human Services. 20 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2022.
- ^ a b c d e f g h i j Levy N (2019). "Chapter 5 Addiction: The belief oscillation hypothesis". Pickard H, Ahmed SH (Ed.). The Routledge handbook of philosophy and science of addiction. Wellcome Trust–Funded Monographs and Book Chapters. Oxon (UK): Routledge. doi:10.4324/9781315689197-6. ISBN 978-1-138-90928-1. OCLC 1042341025. PMID 31017751.
- ^ "Food addiction: Symptoms and management". www.medicalnewstoday.com (İngilizce). 17 Şubat 2020. 11 Mart 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2022.
- ^ a b c d e f g h i j k Skylstad V, Babirye JN, Kiguli J, Solheim Skar AM, ve diğerleri. (March 2022). "Are we overlooking alcohol use by younger children?". BMJ Paediatrics Open. 6 (1). s. e001242. doi:10.1136/bmjpo-2021-001242. PMC 8905875 $2. PMID 36053657.
- ^ "Drug addiction (substance use disorder) – Symptoms and causes". Mayo Clinic (İngilizce). 27 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Kasım 2022.
- ^ Drummond, D. Colin (3 Mayıs 2002). "Theories of drug craving, ancient and modern". Addiction (İngilizce). 96 (1): 33-46. doi:10.1046/j.1360-0443.2001.961333.x. PMID 11177518. 30 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2024.
- ^ a b c d e f g h i Maxwell AL, Gardiner E, Loxton NJ (9 Şubat 2020). "Investigating the relationship between reward sensitivity, impulsivity, and food addiction: A systematic review". European Eating Disorders Review. 28 (4): 368-384. doi:10.1002/erv.2732. ISSN 1099-0968. PMID 32142199. 30 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2023.
- ^ a b c d e f g h i j k l m n o di Giacomo E, Aliberti F, Pescatore F, Santorelli M, Pessina R, Placenti V, Colmegna F, Clerici M (August 2022). "Disentangling binge eating disorder and food addiction: a systematic review and meta-analysis". Eating and Weight Disorders. 27 (6): 1963-1970. doi:10.1007/s40519-021-01354-7. PMC 9287203 $2. PMID 35041154.
- ^ a b c d Goodman B (3 Eylül 2022). Casarella J (Ed.). "Food Addiction Signs and Treatments". WebMD (İngilizce). 29 Ocak 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2023.
- ^ Nehlig A (2004). Coffee, tea, chocolate, and the brain. Boca Raton: CRC Press. ss. 203-218. ISBN 978-0-429-21192-8.
- ^ "Yale Food Addiction Scale". Food and Addiction Science & Treatment Lab. Department of Psychology, University of Michigan. 17 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2022.
- ^ Gearhardt AN, Corbin WR, Brownell KD (February 2016). "Development of the Yale Food Addiction Scale Version 2.0". Psychology of Addictive Behaviors. 30 (1): 113-121. doi:10.1037/adb0000136. PMID 26866783.
- ^ Brunault P, Berthoz S, Gearhardt AN, Gierski F, Kaladjian A, Bertin E, Tchernof A, Biertho L, de Luca A, Hankard R, Courtois R, Ballon N, Benzerouk F, Bégin C (8 Eylül 2020). "The Modified Yale Food Addiction Scale 2.0: Validation Among Non-Clinical and Clinical French-Speaking Samples and Comparison With the Full Yale Food Addiction Scale 2.0". Frontiers in Psychiatry. 11: 480671. doi:10.3389/fpsyt.2020.480671. PMC 7509420 $2. PMID 33033480. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Hauck C, Cook B, Ellrott T (February 2020). "Food addiction, eating addiction and eating disorders". The Proceedings of the Nutrition Society. 79 (1): 103-112. doi:10.1017/S0029665119001162. PMID 31744566. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ a b c d e f g h i j k l m n o p q r s Olsen CM (December 2011). "Natural rewards, neuroplasticity, and non-drug addictions". Neuropharmacology. 61 (7): 1109-22. doi:10.1016/j.neuropharm.2011.03.010. PMC 3139704 $2. PMID 21459101.
- ^ a b c d e f g h i j k Robison AJ, Nestler EJ (November 2011). "Transcriptional and epigenetic mechanisms of addiction". Nat. Rev. Neurosci. 12 (11): 623-37. doi:10.1038/nrn3111. PMC 3272277 $2. PMID 21989194.
- ^ a b c d Karila L, Wéry A, Weinstein A, Cottencin O, Petit A, Reynaud M, Billieux J (2014). "Sexual addiction or hypersexual disorder: different terms for the same problem? A review of the literature". Curr. Pharm. Des. 20 (25). ss. 4012-20. doi:10.2174/13816128113199990619. PMID 24001295.
Sexual addiction, which is also known as hypersexual disorder, has largely been ignored by psychiatrists, even though the condition causes serious psychosocial problems for many people. A lack of empirical evidence on sexual addiction is the result of the disease's complete absence from versions of the Diagnostic and Statistical Manual of Mental Disorders. ... Existing prevalence rates of sexual addiction-related disorders range from 3% to 6%. Sexual addiction/hypersexual disorder is used as an umbrella construct to encompass various types of problematic behaviors, including excessive masturbation, cybersex, pornography use, sexual behavior with consenting adults, telephone sex, strip club visitation, and other behaviors. The adverse consequences of sexual addiction are similar to the consequences of other addictive disorders. Addictive, somatic and psychiatric disorders coexist with sexual addiction. In recent years, research on sexual addiction has proliferated, and screening instruments have increasingly been developed to diagnose or quantify sexual addiction disorders. In our systematic review of the existing measures, 22 questionnaires were identified. As with other behavioral addictions, the appropriate treatment of sexual addiction should combine pharmacological and psychological approaches.
- ^ a b c d Pitchers KK, Vialou V, Nestler EJ, Laviolette SR, Lehman MN, Coolen LM (February 2013). "Natural and drug rewards act on common neural plasticity mechanisms with ΔFosB as a key mediator". The Journal of Neuroscience. 33 (8): 3434-42. doi:10.1523/JNEUROSCI.4881-12.2013. PMC 3865508 $2. PMID 23426671.
- ^ a b c d Beloate LN, Weems PW, Casey GR, Webb IC, Coolen LM (February 2016). "Nucleus accumbens NMDA receptor activation regulates amphetamine cross-sensitization and deltaFosB expression following sexual experience in male rats". Neuropharmacology. 101: 154-64. doi:10.1016/j.neuropharm.2015.09.023. PMID 26391065.
- ^ a b Alavi SS, Ferdosi M, Jannatifard F, Eslami M, Alaghemandan H, Setare M (April 2012). "Behavioral Addiction versus Substance Addiction: Correspondence of Psychiatric and Psychological Views". International Journal of Preventive Medicine. 3 (4): 290-294. PMC 3354400 $2. PMID 22624087.
- ^ a b Derbyshire KL, Grant JE (June 2015). "Compulsive sexual behavior: a review of the literature". Journal of Behavioral Addictions. 4 (2): 37-43. doi:10.1556/2006.4.2015.003. PMC 4500883 $2. PMID 26014671.
- ^ American Psychiatric Association; American Psychiatric Association; DSM-5 Task Force (2013). Diagnostic and statistical manual of mental disorders : DSM-5 (5. bas.). Arlington, VA: American Psychiatric Association. s. 481. ISBN 978-0-89042-554-1. OCLC 830807378. 7 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 1 Kasım 2024.
- ^ a b c d Yau YH, Potenza MN (2015). "Gambling disorder and other behavioral addictions: recognition and treatment". Harvard Review of Psychiatry. 23 (2): 134-146. doi:10.1097/HRP.0000000000000051. PMC 4458066 $2. PMID 25747926.
- ^ Ford M, Håkansson A (10 Ocak 2020). "Problem gambling, associations with comorbid health conditions, substance use, and behavioural addictions: Opportunities for pathways to treatment". PLOS ONE. 15 (1): e0227644. Bibcode:2020PLoSO..1527644F. doi:10.1371/journal.pone.0227644. PMC 6953879 $2. PMID 31923269. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ a b c Menchon JM, Mestre-Bach G, Steward T, Fernández-Aranda F, Jiménez-Murcia S (9 Nisan 2018). "An overview of gambling disorder: from treatment approaches to risk factors". F1000Research. 7: 434. doi:10.12688/f1000research.12784.1. PMC 5893944 $2. PMID 30090625. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ a b Chou C, Condron L, Belland JC (2005). "A Review of the Research on Internet Addiction". Educational Psychology Review (İngilizce). 17 (4): 363-388. doi:10.1007/s10648-005-8138-1. ISSN 1040-726X.
- ^ Musetti A, Cattivelli R, Giacobbi M, Zuglian P, Ceccarini M, Capelli F, Pietrabissa G, Castelnuovo G (2016). "Challenges in Internet Addiction Disorder: Is a Diagnosis Feasible or Not?". Frontiers in Psychology. 7: 842. doi:10.3389/fpsyg.2016.00842. PMC 4894006 $2. PMID 27375523. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Bipeta R, Yerramilli SS, Karredla AR, Gopinath S (2015). "Diagnostic Stability of Internet Addiction in Obsessive-compulsive Disorder: Data from a Naturalistic One-year Treatment Study". Innovations in Clinical Neuroscience. 12 (3–4): 14-23. PMC 4420165 $2. PMID 26000201.
- ^ Cash H, Rae CD, Steel AH, Winkler A (November 2012). "Internet Addiction: A Brief Summary of Research and Practice". Current Psychiatry Reviews. 8 (4): 292-298. doi:10.2174/157340012803520513. PMC 3480687 $2. PMID 23125561.
- ^ Block JJ (March 2008). "Issues for DSM-V: internet addiction". The American Journal of Psychiatry. 165 (3): 306-307. doi:10.1176/appi.ajp.2007.07101556. PMID 18316427.
- ^ Tang J, Yu Y, Du Y, Ma Y, Zhang D, Wang J (March 2014). "Prevalence of internet addiction and its association with stressful life events and psychological symptoms among adolescent internet users". Addictive Behaviors. 39 (3): 744-747. doi:10.1016/j.addbeh.2013.12.010. hdl:2436/622804. PMID 24388433. Geçersiz
|hdl-access=free
(yardım) - ^ a b c Joseph J, Varghese A, Vr V, Dhandapani M, Grover S, Sharma S, Khakha D, Mann S, Varkey BP (August 2021). "Prevalence of internet addiction among college students in the Indian setting: a systematic review and meta-analysis". General Psychiatry. 34 (4): e100496. doi:10.1136/gpsych-2021-100496. PMC 8381302 $2. PMID 34504996.
- ^ a b Weinstein A, Lejoyeux M (September 2010). "Internet addiction or excessive internet use". The American Journal of Drug and Alcohol Abuse. 36 (5): 277-283. doi:10.3109/00952990.2010.491880. PMID 20545603.
- ^ "Addictive behaviours: Gaming disorder". www.who.int (İngilizce). 19 Kasım 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2022.
- ^ "International Classification of Diseases 11th revision – ICD-11". icd.who.int. Cenevre. 2 Kasım 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 25 Ekim 2022.
- ^ a b c Wittek CT, Finserås TR, Pallesen S, Mentzoni RA, Hanss D, Griffiths MD, Molde H (2016). "Prevalence and Predictors of Video Game Addiction: A Study Based on a National Representative Sample of Gamers". International Journal of Mental Health and Addiction. 14 (5): 672-686. doi:10.1007/s11469-015-9592-8. PMC 5023737 $2. PMID 27688739.
- ^ Peters CS, Malesky LA (August 2008). "Problematic usage among highly-engaged players of massively multiplayer online role playing games". Cyberpsychology & Behavior. 11 (4): 481-484. doi:10.1089/cpb.2007.0140. PMID 18721098.
- ^ Hyun GJ, Han DH, Lee YS, Kang KD, Yoo SK, Chung US, Renshaw PF (1 Temmuz 2015). "Risk factors associated with online game addiction: A hierarchical model". Computers in Human Behavior (İngilizce). 48: 706-713. doi:10.1016/j.chb.2015.02.008. ISSN 0747-5632.
- ^ a b Hague B, Hall J, Kellett S (September 2016). "Treatments for compulsive buying: A systematic review of the quality, effectiveness and progression of the outcome evidence". Journal of Behavioral Addictions. 5 (3): 379-394. doi:10.1556/2006.5.2016.064. PMC 5264404 $2. PMID 27640529.
- ^ a b Black DW (February 2007). "A review of compulsive buying disorder". World Psychiatry. 6 (1): 14-18. PMC 1805733 $2. PMID 17342214.
- ^ "Drug addiction (substance use disorder) – Symptoms and causes". Mayo Clinic (İngilizce). 27 Ekim 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 21 Kasım 2022.
- ^ a b c "Mental Health and Substance Use Co-Occurring Disorders". MentalHealth.gov. 25 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Kasım 2022.
- ^ Koob GF, Powell P, White A (November 2020). "Addiction as a Coping Response: Hyperkatifeia, Deaths of Despair, and COVID-19". Am J Psychiatry. 177 (11): 1031-1037. doi:10.1176/appi.ajp.2020.20091375. PMID 33135468.
- ^ a b c d Kwako LE, Momenan R, Litten RZ, Koob GF, Goldman D (August 2016). "Addictions Neuroclinical Assessment: A Neuroscience-Based Framework for Addictive Disorders". Biological Psychiatry. 80 (3): 179-189. doi:10.1016/j.biopsych.2015.10.024. PMC 4870153 $2. PMID 26772405.
- ^ a b "Tobacco, Alcohol, Prescription medication, and other Substance use (TAPS) Tool". nida.nih.gov. 14 Ağustos 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Kasım 2022.
- ^ "About the CRAFFT – CRAFFT" (İngilizce). 11 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2022.
- ^ a b c "Use the CRAFFT – CRAFFT" (İngilizce). 11 Ocak 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Aralık 2022.
- ^ a b c Yudko E, Lozhkina O, Fouts A (March 2007). "A comprehensive review of the psychometric properties of the Drug Abuse Screening Test". Journal of Substance Abuse Treatment. 32 (2): 189-198. doi:10.1016/j.jsat.2006.08.002. PMID 17306727.
- ^ Han BH, Moore AA (February 2018). "Prevention and Screening of Unhealthy Substance Use by Older Adults". Clinics in Geriatric Medicine. 34 (1): 117-129. doi:10.1016/j.cger.2017.08.005. PMC 5718360 $2. PMID 29129212.
- ^ Ali R, Meena S, Eastwood B, Richards I, Marsden J (September 2013). "Ultra-rapid screening for substance-use disorders: the Alcohol, Smoking and Substance Involvement Screening Test (ASSIST-Lite)". Drug and Alcohol Dependence. 132 (1–2): 352-361. doi:10.1016/j.drugalcdep.2013.03.001. PMID 23561823.
- ^ Fehrman E, Egan V, Gorban AN, Levesley J, Mirkes EM, Muhammad AK (2019). Personality Traits and Drug Consumption. A Story Told by Data. Springer, Cham. arXiv:2001.06520 $2. doi:10.1007/978-3-030-10442-9. ISBN 978-3-030-10441-2.
- ^ Cheetham A, Allen NB, Yücel M, Lubman DI (August 2010). "The role of affective dysregulation in drug addiction". Clin Psychol Rev. 30 (6): 621-34. doi:10.1016/j.cpr.2010.04.005. PMID 20546986.
- ^ Franken IH, Muris P (2006). "BIS/BAS personality characteristics and college students' substance use". Personality and Individual Differences. 40 (7): 1497-503. doi:10.1016/j.paid.2005.12.005.
- ^ Genovese JE, Wallace D (December 2007). "Reward sensitivity and substance abuse in middle school and high school students". J Genet Psychol. 168 (4): 465-69. doi:10.3200/GNTP.168.4.465-469. PMID 18232522.
- ^ Kimbrel NA, Nelson-Gray RO, Mitchell JT (April 2007). "Reinforcement sensitivity and maternal style as predictors of psychopathology". Personality and Individual Differences. 42 (6): 1139-49. doi:10.1016/j.paid.2006.06.028.
- ^ Dawe S, Loxton NJ (May 2004). "The role of impulsivity in the development of substance use and eating disorders". Neurosci Biobehav Rev. 28 (3): 343-51. doi:10.1016/j.neubiorev.2004.03.007. PMID 15225976.
- ^ a b c d e Hill R, Harris J (2 Kasım 2021). "Psychological Approaches to Addiction". Day E (Ed.). Seminars in addiction psychiatry (2. bas.). Cambridge: Cambridge University Press. ss. 147-169. doi:10.1017/9781911623199.009. ISBN 978-1-911623-19-9.
- ^ Washburn DA (2016). "The Stroop effect at 80: The competition between stimulus control and cognitive control". J Exp Anal Behav. 105 (1): 3-13. doi:10.1002/jeab.194. PMID 26781048.
Today, arguably more than at any time in history, the constructs of attention, executive functioning, and cognitive control seem to be pervasive and preeminent in research and theory. Even within the cognitive framework, however, there has long been an understanding that behavior is multiply determined, and that many responses are relatively automatic, unattended, contention-scheduled, and habitual. Indeed, the cognitive flexibility, response inhibition, and self-regulation that appear to be hallmarks of cognitive control are noteworthy only in contrast to responses that are relatively rigid, associative, and involuntary.
- ^ Diamond A (2013). "Executive functions". Annu Rev Psychol. 64: 135-68. doi:10.1146/annurev-psych-113011-143750. PMC 4084861 $2. PMID 23020641.
Core EFs are inhibition [response inhibition (self-control – resisting temptations and resisting acting impulsively) and interference control (selective attention and cognitive inhibition)], working memory, and cognitive flexibility (including creatively thinking "outside the box," seeing anything from different perspectives, and quickly and flexibly adapting to changed circumstances). ... EFs and prefrontal cortex are the first to suffer, and suffer disproportionately, if something is not right in your life. They suffer first, and most, if you are stressed (Arnsten 1998, Liston et al. 2009, Oaten & Cheng 2005), sad (Hirt et al. 2008, von Hecker & Meiser 2005), lonely (Baumeister et al. 2002, Cacioppo & Patrick 2008, Campbell et al. 2006, Tun et al. 2012), sleep deprived (Barnes et al. 2012, Huang et al. 2007), or not physically fit (Best 2010, Chaddock et al. 2011, Hillman et al. 2008). Any of these can cause you to appear to have a disorder of EFs, such as ADHD, when you do not. You can see the deleterious effects of stress, sadness, loneliness, and lack of physical health or fitness at the physiological and neuroanatomical level in prefrontal cortex and at the behavioral level in worse EFs (poorer reasoning and problem solving, forgetting things, and impaired ability to exercise discipline and self-control). ...
EFs can be improved (Diamond & Lee 2011, Klingberg 2010). ... At any age across the life cycle EFs can be improved, including in the elderly and in infants. There has been much work with excellent results on improving EFs in the elderly by improving physical fitness (Erickson & Kramer 2009, Voss et al. 2011) ... Inhibitory control (one of the core EFs) involves being able to control one's attention, behavior, thoughts, and/or emotions to override a strong internal predisposition or external lure, and instead do what's more appropriate or needed. Without inhibitory control we would be at the mercy of impulses, old habits of thought or action (conditioned responses), and/or stimuli in the environment that pull us this way or that. Thus, inhibitory control makes it possible for us to change and for us to choose how we react and how we behave rather than being unthinking creatures of habit. It doesn't make it easy. Indeed, we usually are creatures of habit and our behavior is under the control of environmental stimuli far more than we usually realize, but having the ability to exercise inhibitory control creates the possibility of change and choice. ... The subthalamic nucleus appears to play a critical role in preventing such impulsive or premature responding (Frank 2006). - ^ a b Malenka RC, Nestler EJ, Hyman SE (2009). "Chapter 13: Higher Cognitive Function and Behavioral Control". Sydor A, Brown RY (Ed.). Molecular Neuropharmacology: A Foundation for Clinical Neuroscience (2. bas.). New York: McGraw-Hill Medical. ss. 313-21. ISBN 978-0-07-148127-4.
Şablon:Bull Executive function, the cognitive control of behavior, depends on the prefrontal cortex, which is highly developed in higher primates and especially humans.
Şablon:Bull Working memory is a short-term, capacity-limited cognitive buffer that stores information and permits its manipulation to guide decision-making and behavior. ...
These diverse inputs and back projections to both cortical and subcortical structures put the prefrontal cortex in a position to exert what is called "top-down" control or cognitive control of behavior. ... The prefrontal cortex receives inputs not only from other cortical regions, including association cortex, but also, via the thalamus, inputs from subcortical structures subserving emotion and motivation, such as the amygdala (Chapter 14) and ventral striatum (or nucleus accumbens; Chapter 15). ...
In conditions in which prepotent responses tend to dominate behavior, such as in drug addiction, where drug cues can elicit drug seeking (Chapter 15), or in attention deficit hyperactivity disorder (ADHD; described below), significant negative consequences can result. ... ADHD can be conceptualized as a disorder of executive function; specifically, ADHD is characterized by reduced ability to exert and maintain cognitive control of behavior. Compared with healthy individuals, those with ADHD have diminished ability to suppress inappropriate prepotent responses to stimuli (impaired response inhibition) and diminished ability to inhibit responses to irrelevant stimuli (impaired interference suppression). ... Functional neuroimaging in humans demonstrates activation of the prefrontal cortex and caudate nucleus (part of the striatum) in tasks that demand inhibitory control of behavior. Subjects with ADHD exhibit less activation of the medial prefrontal cortex than healthy controls even when they succeed in such tasks and utilize different circuits. ... Early results with structural MRI show thinning of the cerebral cortex in ADHD subjects compared with age-matched controls in prefrontal cortex and posterior parietal cortex, areas involved in working memory and attention. - ^ a b c d e f Gould TJ (December 2010). "Addiction and cognition". Addiction Science & Clinical Practice. 5 (2): 4-14. PMC 3120118 $2. PMID 22002448.
- ^ Feltenstein MW, See RE (May 2008). "The neurocircuitry of addiction: an overview". British Journal of Pharmacology. 154 (2): 261-274. doi:10.1038/bjp.2008.51. PMC 2442446 $2. PMID 18311189.
- ^ a b c d e f g h i j k Vassoler FM, Sadri-Vakili G (2014). "Mechanisms of transgenerational inheritance of addictive-like behaviors". Neuroscience. 264: 198-206. doi:10.1016/j.neuroscience.2013.07.064. PMC 3872494 $2. PMID 23920159.
However, the components that are responsible for the heritability of characteristics that make an individual more susceptible to drug addiction in humans remain largely unknown given that patterns of inheritance cannot be explained by simple genetic mechanisms (Cloninger et al., 1981; Schuckit et al., 1972). The environment plays a large role in the development of addiction as evidenced by great societal variability in drug use patterns between countries and across time (UNODC, 2012). Therefore, both genetics and the environment contribute to an individual's vulnerability to become addicted following an initial exposure to drugs of abuse. ...
The evidence presented here demonstrates that rapid environmental adaptation occurs following exposure to a number of stimuli. Epigenetic mechanisms represent the key components by which the environment can influence genetics, and they provide the missing link between genetic heritability and environmental influences on the behavioral and physiological phenotypes of the offspring. - ^ Douglas KR, Chan G, Gelernter J, Arias AJ, Anton RF, Weiss RD, Brady K, Poling J, Farrer L, Kranzler HR (January 2010). "Adverse childhood events as risk factors for substance dependence: partial mediation by mood and anxiety disorders". Addictive Behaviors. 35 (1): 7-13. doi:10.1016/j.addbeh.2009.07.004. PMC 2763992 $2. PMID 19720467.
- ^ a b Saunders GR, Wang X, Chen F, Jang SK, Liu M, Wang C, ve diğerleri. (December 2022). "Genetic diversity fuels gene discovery for tobacco and alcohol use". Nature. Nature Research. 612 (7941): 720-724. Bibcode:2022Natur.612..720S. doi:10.1038/s41586-022-05477-4. PMC 9771818 $2. PMID 36477530. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Mirin SM, Weiss RD, Griffin ML, Michael JL (1 Ocak 1991). "Psychopathology in drug abusers and their families". Comprehensive Psychiatry. 32 (1): 36-51. doi:10.1016/0010-440X(91)90068-N. PMID 2001619.
- ^ Mayfield RD, Harris RA, Schuckit MA (May 2008). "Genetic factors influencing alcohol dependence". British Journal of Pharmacology. 154 (2): 275-287. doi:10.1038/bjp.2008.88. PMC 2442454 $2. PMID 18362899.
- ^ a b Kendler KS, Neale MC, Heath AC, Kessler RC, Eaves LJ (May 1994). "A twin-family study of alcoholism in women". The American Journal of Psychiatry. 151 (5): 707-715. doi:10.1176/ajp.151.5.707. PMID 8166312.
- ^ Crowe JR. "Genetics of alcoholism". Alcohol Health and Research World: 1-11. 12 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2017.
- ^ Melemis SM. "The Genetics of Addiction – Is Addiction a Disease?". I Want to Change My Life. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2018.
- ^ Clarke TK, Crist RC, Kampman KM, Dackis CA, Pettinati HM, O'Brien CP, Oslin DW, Ferraro TN, Lohoff FW, Berrettini WH (2013). "Low frequency genetic variants in the μ-opioid receptor (OPRM1) affect risk for addiction to heroin and cocaine". Neuroscience Letters. 542: 71-75. doi:10.1016/j.neulet.2013.02.018. PMC 3640707 $2. PMID 23454283.
- ^ Hall FS, Drgonova J, Jain S, Uhl GR (December 2013). "Implications of genome wide association studies for addiction: are our a priori assumptions all wrong?". Pharmacology & Therapeutics. 140 (3): 267-79. doi:10.1016/j.pharmthera.2013.07.006. PMC 3797854 $2. PMID 23872493.
- ^ Yang H, Ma J (August 2021). "How the COVID-19 pandemic impacts tobacco addiction: Changes in smoking behavior and associations with well-being". Addictive Behaviors. 119: 106917. doi:10.1016/j.addbeh.2021.106917. PMC 9186053 $2. PMID 33862579. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ a b "What are risk factors and protective factors?". National Institute on Drug Abuse. 30 Nisan 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 13 Aralık 2017.
- ^ "Understanding Drug Use and Addiction". www.drugabuse.gov (İngilizce). National Institute on Drug Abuse. 6 Haziran 2018. 29 Ağustos 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Mayıs 2020.
- ^ Lewis M (October 2018). Longo DL (Ed.). "Brain Change in Addiction as Learning, Not Disease". The New England Journal of Medicine. 379 (16): 1551-1560. doi:10.1056/NEJMra1602872. PMID 30332573.
Addictive activities are determined neither solely by brain changes nor solely by social conditions ... the narrowing seen in addiction takes place within the behavioral repertoire, the social surround, and the brain — all at the same time.
- ^ a b "Adverse Childhood Experiences". samhsa.gov. Rockville, Maryland, United States: Substance Abuse and Mental Health Services Administration. 9 Ekim 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Eylül 2016.
- ^ a b Enoch MA (March 2011). "The role of early life stress as a predictor for alcohol and drug dependence". Psychopharmacology. 214 (1): 17-31. doi:10.1007/s00213-010-1916-6. PMC 3005022 $2. PMID 20596857.
- ^ "Environmental Risk Factors". learn.genetics.utah.edu. 17 Eylül 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2018.
- ^ Marcos, Anastasios C.; Bahr, Stephen J. (June 1988). "Control Theory and Adolescent Drug Use". Youth & Society (İngilizce). 19 (4): 395-425. doi:10.1177/0044118X88019004003. ISSN 0044-118X. 8 Kasım 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2024.
- ^ Spear LP (June 2000). "The adolescent brain and age-related behavioral manifestations". Neuroscience and Biobehavioral Reviews. 24 (4): 417-63. CiteSeerX 10.1.1.461.3295 $2. doi:10.1016/s0149-7634(00)00014-2. PMID 10817843.
- ^ Hammond CJ, Mayes LC, Potenza MN (April 2014). "Neurobiology of adolescent substance use and addictive behaviors: treatment implications". Adolescent Medicine. 25 (1): 15-32. PMC 4446977 $2. PMID 25022184.
- ^ Catalano RF, Hawkins JD, Wells EA, Miller J, Brewer D (1990). "Evaluation of the effectiveness of adolescent drug abuse treatment, assessment of risks for relapse, and promising approaches for relapse prevention". The International Journal of the Addictions. 25 (9A–10A): 1085-140. doi:10.3109/10826089109081039. PMID 2131328.
- ^ Perepletchikova F, Krystal JH, Kaufman J (November 2008). "Practitioner review: adolescent alcohol use disorders: assessment and treatment issues". Journal of Child Psychology and Psychiatry, and Allied Disciplines. 49 (11): 1131-54. doi:10.1111/j.1469-7610.2008.01934.x. PMC 4113213 $2. PMID 19017028.
- ^ a b c "Nationwide Trends". National Institute on Drug Abuse. June 2015. 12 Mayıs 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 15 Aralık 2017.
- ^ a b "Addiction Statistics – Facts on Drug and Alcohol Addiction". AddictionCenter. 18 Ekim 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2018.
- ^ SAMHSA. "Risk and Protective Factors". Substance Abuse and Mental Health Administration. 8 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2016.
- ^ "Infographic – Risk Factors of Addiction | Recovery Research Institute". www.recoveryanswers.org. 17 Aralık 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2016.
- ^ "Drug addiction Risk factors – Mayo Clinic". www.mayoclinic.org. 10 Ocak 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Aralık 2016.
- ^ "The Connection Between Mental Illness and Substance Abuse | Dual Diagnosis". Dual Diagnosis. 6 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 17 Eylül 2018.
- ^ Dupont C, Armant DR, Brenner CA (September 2009). "Epigenetics: definition, mechanisms and clinical perspective". Seminars in Reproductive Medicine. 27 (5): 351-357. doi:10.1055/s-0029-1237423. PMC 2791696 $2. PMID 19711245.
- ^ a b c d Nielsen DA, Utrankar A, Reyes JA, Simons DD, Kosten TR (July 2012). "Epigenetics of drug abuse: predisposition or response". Pharmacogenomics. 13 (10): 1149-1160. doi:10.2217/pgs.12.94. PMC 3463407 $2. PMID 22909205.
- ^ a b c Yuan TF, Li A, Sun X, Ouyang H, Campos C, Rocha NB, Arias-Carrión O, Machado S, Hou G, So KF (2015). "Transgenerational Inheritance of Paternal Neurobehavioral Phenotypes: Stress, Addiction, Ageing and Metabolism". Mol. Neurobiol. 53 (9): 6367-76. doi:10.1007/s12035-015-9526-2. hdl:10400.22/7331. PMID 26572641. Geçersiz
|hdl-access=free
(yardım) - ^ a b c d e f g Ruffle JK (November 2014). "Molecular neurobiology of addiction: what's all the (Δ)FosB about?". Am. J. Drug Alcohol Abuse. 40 (6): 428-37. doi:10.3109/00952990.2014.933840. PMID 25083822.
ΔFosB is an essential transcription factor implicated in the molecular and behavioral pathways of addiction following repeated drug exposure. The formation of ΔFosB in multiple brain regions, and the molecular pathway leading to the formation of AP-1 complexes is well understood. The establishment of a functional purpose for ΔFosB has allowed further determination as to some of the key aspects of its molecular cascades[...]As a consequence of our improved understanding of ΔFosB in addiction, it is possible to evaluate the addictive potential of current medications (119), as well as use it as a biomarker for assessing the efficacy of therapeutic interventions (121,122,124). Some of these proposed interventions have limitations (125) or are in their infancy (75). However, it is hoped that some of these preliminary findings may lead to innovative treatments, which are much needed in addiction.
- ^ a b c d Biliński P, Wojtyła A, Kapka-Skrzypczak L, Chwedorowicz R, Cyranka M, Studziński T (2012). "Epigenetic regulation in drug addiction". Ann. Agric. Environ. Med. 19 (3): 491-96. PMID 23020045. 30 Haziran 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2024.
[...]ΔFosB is considered a primary and causative transcription factor in creating new neural connections in the reward centre, prefrontal cortex, and other regions of the limbic system. This is reflected in the increased, stable and long-lasting level of sensitivity to cocaine and other drugs, and tendency to relapse even after long periods of abstinence.
- ^ a b Hyman SE, Malenka RC, Nestler EJ (2006). "Neural mechanisms of addiction: the role of reward-related learning and memory". Annu. Rev. Neurosci. 29: 565-98. doi:10.1146/annurev.neuro.29.051605.113009. PMID 16776597.
- ^ Steiner H, Van Waes V (January 2013). "Addiction-related gene regulation: risks of exposure to cognitive enhancers vs. other psychostimulants". Prog. Neurobiol. 100: 60-80. doi:10.1016/j.pneurobio.2012.10.001. PMC 3525776 $2. PMID 23085425.
- ^ Kanehisa Laboratories (2 Ağustos 2013). "Alcoholism – Homo sapiens (human)". KEGG Pathway. 13 Ekim 2014 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 10 Nisan 2014.
- ^ Kim Y, Teylan MA, Baron M, Sands A, Nairn AC, Greengard P (February 2009). "Methylphenidate-induced dendritic spine formation and DeltaFosB expression in nucleus accumbens". Proc. Natl. Acad. Sci. USA. 106 (8): 2915-20. Bibcode:2009PNAS..106.2915K. doi:10.1073/pnas.0813179106. PMC 2650365 $2. PMID 19202072. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Nestler EJ (January 2014). "Epigenetic mechanisms of drug addiction". Neuropharmacology. 76 (Pt B): 259-68. doi:10.1016/j.neuropharm.2013.04.004. PMC 3766384 $2. PMID 23643695.
Short-term increases in histone acetylation generally promote behavioral responses to the drugs, while sustained increases oppose cocaine's effects, based on the actions of systemic or intra-NAc administration of HDAC inhibitors. ... Genetic or pharmacological blockade of G9a in the NAc potentiates behavioral responses to cocaine and opiates, whereas increasing G9a function exerts the opposite effect (Maze et al., 2010; Sun et al., 2012a). Such drug-induced downregulation of G9a and H3K9me2 also sensitizes animals to the deleterious effects of subsequent chronic stress (Covington et al., 2011). Downregulation of G9a increases the dendritic arborization of NAc neurons, and is associated with increased expression of numerous proteins implicated in synaptic function, which directly connects altered G9a/H3K9me2 in the synaptic plasticity associated with addiction (Maze et al., 2010).
G9a appears to be a critical control point for epigenetic regulation in NAc, as we know it functions in two negative feedback loops. It opposes the induction of ΔFosB, a long-lasting transcription factor important for drug addiction (Robison and Nestler, 2011), while ΔFosB in turn suppresses G9a expression (Maze et al., 2010; Sun et al., 2012a). ... Also, G9a is induced in NAc upon prolonged HDAC inhibition, which explains the paradoxical attenuation of cocaine's behavioral effects seen under these conditions, as noted above (Kennedy et al., 2013). GABAA receptor subunit genes are among those that are controlled by this feedback loop. Thus, chronic cocaine, or prolonged HDAC inhibition, induces several GABAA receptor subunits in NAc, which is associated with increased frequency of inhibitory postsynaptic currents (IPSCs). In striking contrast, combined exposure to cocaine and HDAC inhibition, which triggers the induction of G9a and increased global levels of H3K9me2, leads to blockade of GABAA receptor and IPSC regulation. - ^ a b c d Blum K, Werner T, Carnes S, Carnes P, Bowirrat A, Giordano J, Oscar-Berman M, Gold M (2012). "Sex, drugs, and rock 'n' roll: hypothesizing common mesolimbic activation as a function of reward gene polymorphisms". Journal of Psychoactive Drugs. 44 (1): 38-55. doi:10.1080/02791072.2012.662112. PMC 4040958 $2. PMID 22641964.
- ^ Malenka RC, Nestler EJ, Hyman SE (2009). "Chapter 15: Reinforcement and addictive disorders". Sydor A, Brown RY (Ed.). Molecular Neuropharmacology: A Foundation for Clinical Neuroscience (2. bas.). New York: McGraw-Hill Medical. ss. 384-85. ISBN 978-0-07-148127-4.
- ^ Salamone JD (1992). "Complex motor and sensorimotor functions of striatal and accumbens dopamine: involvement in instrumental behavior processes". Psychopharmacology. 107 (2–3): 160-74. doi:10.1007/bf02245133. PMID 1615120.
- ^ Kauer JA, Malenka RC (November 2007). "Synaptic plasticity and addiction". Nature Reviews. Neuroscience. 8 (11): 844-58. doi:10.1038/nrn2234. PMID 17948030. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Witten IB, Lin SC, Brodsky M, Prakash R, Diester I, Anikeeva P, Gradinaru V, Ramakrishnan C, Deisseroth K (December 2010). "Cholinergic interneurons control local circuit activity and cocaine conditioning". Science. 330 (6011): 1677-81. Bibcode:2010Sci...330.1677W. doi:10.1126/science.1193771. PMC 3142356 $2. PMID 21164015.
- ^ Qeadan, Fares; McCunn, Ashlie; Tingey, Benjamin (16 Ekim 2024). "The association between glucose-dependent insulinotropic polypeptide and/or glucagon-like peptide-1 receptor agonist prescriptions and substance-related outcomes in patients with opioid and alcohol use disorders: A real-world data analysis". Addiction (İngilizce). doi:10.1111/add.16679. ISSN 0965-2140. 9 Kasım 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 2 Kasım 2024.
- ^ Shareef, Faizah. "Weight loss drugs like Ozempic may help reduce overdose risks: Study". ABC News (İngilizce). 6 Kasım 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 18 Ekim 2024.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Nestler2
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme) - ^ Nestler EJ, Barrot M, Self DW (September 2001). "DeltaFosB: a sustained molecular switch for addiction". Proc. Natl. Acad. Sci. U.S.A. 98 (20): 11042-46. Bibcode:2001PNAS...9811042N. doi:10.1073/pnas.191352698. PMC 58680 $2. PMID 11572966.
Although the ΔFosB signal is relatively long-lived, it is not permanent. ΔFosB degrades gradually and can no longer be detected in [the] brain after 1–2 months of drug withdrawal ... Indeed, ΔFosB is the longest-lived adaptation known to occur in [the] adult brain, not only in response to drugs of abuse, but to any other perturbation (that doesn't involve lesions) as well.
Geçersiz|doi-access=free
(yardım) - ^ a b Jones S, Bonci A (2005). "Synaptic plasticity and drug addiction". Current Opinion in Pharmacology. 5 (1): 20-25. doi:10.1016/j.coph.2004.08.011. PMID 15661621.
- ^ a b Eisch AJ, Harburg GC (2006). "Opiates, psychostimulants, and adult hippocampal neurogenesis: Insights for addiction and stem cell biology". Hippocampus. 16 (3): 271-86. doi:10.1002/hipo.20161. PMID 16411230.
- ^ Rang HP (2003). Pharmacology. Edinburgh: Churchill Livingstone. s. 596. ISBN 978-0-443-07145-4.
- ^ Kourrich S, Rothwell PE, Klug JR, Thomas MJ (2007). "Cocaine experience controls bidirectional synaptic plasticity in the nucleus accumbens". J. Neurosci. 27 (30): 7921-28. doi:10.1523/JNEUROSCI.1859-07.2007. PMC 6672735 $2. PMID 17652583.
- ^ a b Kalivas PW, Volkow ND (August 2005). "The neural basis of addiction: a pathology of motivation and choice". The American Journal of Psychiatry. 162 (8): 1403-13. doi:10.1176/appi.ajp.162.8.1403. PMID 16055761.
- ^ a b Floresco SB, Ghods-Sharifi S (February 2007). "Amygdala-prefrontal cortical circuitry regulates effort-based decision making". Cerebral Cortex. 17 (2): 251-60. CiteSeerX 10.1.1.335.4681 $2. doi:10.1093/cercor/bhj143. PMID 16495432.
- ^ Perry CJ, Zbukvic I, Kim JH, Lawrence AJ (October 2014). "Role of cues and contexts on drug-seeking behaviour". British Journal of Pharmacology. 171 (20): 4636-72. doi:10.1111/bph.12735. PMC 4209936 $2. PMID 24749941.
- ^ a b c Volkow ND, Fowler JS, Wang GJ, Swanson JM, Telang F (2007). "Dopamine in drug abuse and addiction: results of imaging studies and treatment implications". Arch. Neurol. 64 (11): 1575-79. doi:10.1001/archneur.64.11.1575. PMID 17998440. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ "Drugs, Brains, and Behavior: The Science of Addiction". National Institute on Drug Abuse. 20 Ocak 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Understanding Drug Abuse and Addiction". National Institute on Drug Abuse. November 2012. 16 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Şubat 2015.
- ^ Kaynak hatası: Geçersiz
<ref>
etiketi;Brain disease
isimli refler için metin sağlanmadı (Bkz: Kaynak gösterme) - ^ Petry NM, Rehbein F, Gentile DA, Lemmens JS, Rumpf HJ, Mößle T, Bischof G, Tao R, Fung DS, Borges G, Auriacombe M, González Ibáñez A, Tam P, O'Brien CP (September 2014). "An international consensus for assessing internet gaming disorder using the new DSM-5 approach". Addiction. 109 (9): 1399-406. doi:10.1111/add.12457. PMID 24456155.
- ^ Torres G, Horowitz JM (1999). "Drugs of abuse and brain gene expression". Psychosom Med. 61 (5): 630-50. CiteSeerX 10.1.1.326.4903 $2. doi:10.1097/00006842-199909000-00007. PMID 10511013.
- ^ Malenka RC, Nestler EJ, Hyman SE, Holtzman DM (2015). "Chapter 16: Reinforcement and Addictive Disorders". Molecular Neuropharmacology: A Foundation for Clinical Neuroscience (3. bas.). New York: McGraw-Hill Medical. ISBN 978-0-07-182770-6.
The official diagnosis of drug addiction by the Diagnostic and Statistic Manual of Mental Disorders (2013), which uses the term substance use disorder, is flawed. Criteria used to make the diagnosis of substance use disorders include tolerance and somatic dependence/withdrawal, even though these processes are not integral to addiction as noted. It is ironic and unfortunate that the manual still avoids use of the term addiction as an official diagnosis, even though addiction provides the best description of the clinical syndrome.
- ^ a b "International Classification of Diseases 11th revision – ICD-11. Disorders due to substance use". World Health Organization. Cenevre. 2023. 19 Haziran 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2023.
- ^ a b "Drug abuse liability". Cambridge Cognition (İngilizce). 1 Nisan 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2021.
- ^ National Institute on Drug Abuse (20 Ağustos 2020). "Commonly Used Drugs Charts". National Institute on Drug Abuse (İngilizce). 15 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 9 Mart 2021.
- ^ Harwood, Henrick J.; Myers, Tracy G.; Addiction, National Research Council (US) and Institute of Medicine (US) Committee on Immunotherapies and Sustained-Release Formulations for Treating Drug (23 Temmuz 2004). Vaccines and Immunotherapies to Control Addiction in Minors: The Legal Framework. National Academies Press (US) – National Center for Biotechnology Information vasıtasıyla.
- ^ "'Heavy' heroin vaccine provides hope for addiction treatment". Scripps Research. 30 Temmuz 2020. 7 Kasım 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "Experimental Opioid Vaccine Being Tested at Columbia". Columbia University Irving Medical Center. 1 Temmuz 2021. 30 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Furfaro, Hannah (5 Ocak 2022). "To fight opioid crisis, UW researchers take new shot at developing vaccine against addictive drugs". The Seattle Times. 5 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ "A Vaccine Against Addiction". Addiction Center. 12 Ocak 2022. 12 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ American Addiction Centers Editorial Staff (4 Ocak 2022). "Why Don't We Have Addiction Vaccines?". DrugAbuse.com. 27 Ekim 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi.
- ^ Barbara Shine (October 2000). "Nicotine Vaccine Moves Toward Clinical Trials". National Institute on Drug Abuse. 10 Ağustos 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 19 Eylül 2006.
- ^ "Nabi Biopharmaceuticals Website". 29 Ekim 2012 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2024.
- ^ Hatsukami, Dorothy K.; Rennard S; Jorenby D; Fiore M; Koopmeiners J; de Vos A; Horwith G; Pentel PR (2005). "Safety and immunogenicity of a nicotine conjugate vaccine in current smokers". Clinical Pharmacology & Therapeutics. 78 (5). ss. 456-467. doi:10.1016/j.clpt.2005.08.007. PMID 16321612.
- ^ Martell BA, Mitchell E, Poling J, Gonsai K, Kosten TR (July 2005). "Vaccine pharmacotherapy for the treatment of cocaine dependence". Biol. Psychiatry. 58 (2). ss. 158-64. doi:10.1016/j.biopsych.2005.04.032. PMID 16038686.
- ^ "Cocaine vaccine 'stops addiction'". BBC News. 14 Haziran 2004. 9 Ekim 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 7 Ekim 2009.
- ^ "CelticPharma: TA-NIC Nicotine Dependence". 6 Aralık 2009 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ekim 2009.
- ^ KIRO 7 News Staff (19 Eylül 2023). "UW researcher explains new vaccine in the works to prevent opioid overdoses". KIRO 7. 13 Kasım 2024 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2024.
- ^ Chen CC, Yin SJ (October 2008). "Alcohol abuse and related factors in Asia". International Review of Psychiatry. 20 (5). ss. 425-433. doi:10.1080/09540260802344075. PMID 19012127.
- ^ Mak KK, Lai CM, Watanabe H, Kim DI, Bahar N, Ramos M, Young KS, Ho RC, Aum NR, Cheng C (November 2014). "Epidemiology of internet behaviors and addiction among adolescents in six Asian countries". Cyberpsychology, Behavior and Social Networking. 17 (11). ss. 720-728. doi:10.1089/cyber.2014.0139. PMID 25405785.
- ^ Slade T, Johnston A, Teesson M, Whiteford H, Burgess P, Pirkis J, Saw S (May 2009). "The Mental Health of Australians 2: Substance Use Disorders in Australia" (PDF). Department of Health and Ageing, Canberra. 18 Ağustos 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 12 Kasım 2024.
- ^ a b Australian Institute of Health and Welfare (AIHW) (2020). National Drug Strategy Household Survey 2019 (İngilizce). doi:10.25816/E42P-A447. 31 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2024.
- ^ Peacock A, Leung J, Larney S, Colledge S, Hickman M, Rehm J, Giovino GA, West R, Hall W, Griffiths P, Ali R, Gowing L, Marsden J, Ferrari AJ, Grebely J, Farrell M, Degenhardt L (October 2018). "Global statistics on alcohol, tobacco and illicit drug use: 2017 status report". Addiction. 113 (10). ss. 1905-1926. doi:10.1111/add.14234. hdl:11343/283940. PMID 29749059. 15 Şubat 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Kasım 2024. Geçersiz
|hdl-access=free
(yardım); Geçersiz|doi-access=free
(yardım) - ^ a b Merikangas KR, McClair VL (June 2012). "Epidemiology of Substance Use Disorders". Hum. Genet. 131 (6). ss. 779-89. doi:10.1007/s00439-012-1168-0. PMC 4408274 $2. PMID 22543841.
- ^ Manubay JM, Muchow C, Sullivan MA (March 2011). "Prescription drug abuse: epidemiology, regulatory issues, chronic pain management with narcotic analgesics". Primary Care. 38 (1). ss. 71-90. doi:10.1016/j.pop.2010.11.006. PMC 3328297 $2. PMID 21356422.
- ^ Substance Abuse and Mental Health Services Administration (2022). Key substance use and mental health indicators in the United States: Results from the 2021 National Survey on Drug Use and Health. Center for Behavioral Health Statistics and Quality, Substance Abuse and Mental Health Services Administration. 23 Mart 2023 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Mart 2023.
- ^ a b c "American Board of Medical Specialties recognizes the new subspecialty of addiction medicine" (PDF). American Board of Addiction Medicine. 14 Mart 2016. 21 Mart 2021 tarihinde kaynağından (PDF) arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2016.
Sixteen percent of the non-institutionalized U.S. population age 12 and over – more than 40 million Americans – meets medical criteria for addiction involving nicotine, alcohol or other drugs. This is more than the number of Americans with cancer, diabetes or heart conditions. In 2014, 22.5 million people in the United States needed treatment for addiction involving alcohol or drugs other than nicotine, but only 11.6 percent received any form of inpatient, residential, or outpatient treatment. Of those who do receive treatment, few receive evidence-based care. (There is no information available on how many individuals receive treatment for addiction involving nicotine.)
Risky substance use and untreated addiction account for one-third of inpatient hospital costs and 20 percent of all deaths in the United States each year, and cause or contribute to more than 100 other conditions requiring medical care, as well as vehicular crashes, other fatal and non-fatal injuries, overdose deaths, suicides, homicides, domestic discord, the highest incarceration rate in the world and many other costly social consequences. The economic cost to society is greater than the cost of diabetes and all cancers combined. Despite these startling statistics on the prevalence and costs of addiction, few physicians have been trained to prevent or treat it. - ^ a b c Volkow N (31 Mart 2016). "A Major Step Forward for Addiction Medicine". National Institute on Drug Abuse. National Institutes of Health. 5 Nisan 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Nisan 2016.
Only about 10 percent of the 21 million Americans who meet the need for care for an alcohol or drug use disorder receive any form of treatment, and much of the treatment available does not meet standards for evidence-based care. There are many attitudinal and systemic reasons for this treatment gap, including stigma against treating people with addictions and institutional barriers to providing or funding addiction treatment. ... A major milestone was reached on March 14, 2016, when the American Board of Medical Specialties (ABMS) formally announced recognition of the field of Addiction Medicine as a medical subspecialty. ... In a statement issued to mark this milestone, ABAM President Robert J. Sokol summed up its significance: 'This landmark event, more than any other, recognizes addiction as a preventable and treatable disease, helping to shed the stigma that has long plagued it. It sends a strong message to the public that American medicine is committed to providing expert care for this disease and services designed to prevent the risky substance use that precedes it.'
- ^ Gramlich J (26 Ekim 2017). "Nearly half of Americans have a family member or close friend who's been addicted to drugs". Pew Research Center. 13 Ocak 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 14 Ocak 2018.
- ^ "We were addicted to their pill, but they were addicted to the money". The Washington Post (İngilizce). 12 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 22 Temmuz 2019.
- ^ Hasin DS, Saha TD, Kerridge BT, Goldstein RB, Chou SP, Zhang H, Jung J, Pickering RP, Ruan WJ, Smith SM, Huang B, Grant BF (December 2015). "Prevalence of Marijuana Use Disorders in the United States Between 2001–2002 and 2012–2013". JAMA Psychiatry. 72 (12). ss. 1235-1242. doi:10.1001/jamapsychiatry.2015.1858. PMC 5037576 $2. PMID 26502112.
- ^ a b c d "Mental and substance use disorders in Canada". Statistics Canada. Government of Canada. 18 Eylül 2013. 8 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022.
- ^ "Drug addiction (substance use disorder) – Symptoms and causes". Mayo Clinic (İngilizce). 11 Aralık 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022.
- ^ a b "Mental Health and Addictions System Performance in Ontario: 2021 Scorecard". www.ices.on.ca. 28 Kasım 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 8 Kasım 2022.
- ^ World Drug Report 2012 (PDF). United Nations Office on Drugs and Crime. June 2012. ISBN 978-92-1-148267-6. 7 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 16 Kasım 2024.
- ^ Pacurucu-Castillo SF, Ordóñez-Mancheno JM, Hernández-Cruz A, Alarcón RD (April 2019). "World opioid and substance use epidemic: a Latin American perspective". Psychiatric Research and Clinical Practice. 1 (1): 32-8. doi:10.1176/appi.prcp.20180009. PMC 9175731 $2. PMID 36101564. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Crocq MA (December 2007). Thibaut F (Ed.). "Historical and cultural aspects of man's relationship with addictive drugs". Dialogues in Clinical Neuroscience. Laboratoires Servier. 9 (4): 355-361. doi:10.31887/DCNS.2007.9.4/macrocq. OCLC 62869913. PMC 3202501 $2. PMID 18286796. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ a b c Lemon R (2018). "Introduction: Addiction in (Early) Modernity". Addiction and Devotion in Early Modern England. Haney Foundation Series. Philadelphia: University of Pennsylvania Press. ss. 1-23. ISBN 978-0-8122-4996-5.
- ^ a b Rosenthal R, Faris S (February 2019). "The etymology and early history of 'addiction'". Addiction Research & Theory. Taylor & Francis. 27 (5): 437-449. doi:10.1080/16066359.2018.1543412. ISSN 1476-7392. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Institute of Medicine (1996). Pathways of Addiction: Opportunities in Drug Abuse Research. Washington: National Academies Press.
- ^ Bettinardi-Angres K, Angres DH (July 2010). Alexander M (Ed.). "Understanding the Disease of Addiction". Journal of Nursing Regulation. Elsevier on behalf of the National Council of State Boards of Nursing. 1 (2): 31-37. doi:10.1016/S2155-8256(15)30348-3. ISSN 2155-8256.
- ^ Appel PW, Ellison AA, Jansky HK, Oldak R (2004). "Barriers to enrollment in drug abuse treatment and suggestions for reducing them: opinions of drug injecting street outreach clients and other system stakeholders". The American Journal of Drug and Alcohol Abuse. 30 (1): 129-153. doi:10.1081/ada-120029870. PMID 15083558.
- ^ Megranahan K, Lynskey MT (February 2018). "Do creative arts therapies reduce substance misuse? A systematic review". The Arts in Psychotherapy. 57: 50-58. doi:10.1016/j.aip.2017.10.005. ISSN 0197-4556.
- ^ Moore RW, W (1 Aralık 1983). "Art therapy with substance abusers: A review of the literature". The Arts in Psychotherapy. 10 (4): 251-260. doi:10.1016/0197-4556(83)90026-6. ISSN 0197-4556.
- ^ North American Drama Therapy Association (2016), Drama therapy with addictions populations
- ^ Waller D, Mahony J, (Ed.) (9 Aralık 1998). Treatment of Addiction: Current Issues for Arts Therapists. Routledge. doi:10.4324/9780203132395. ISBN 978-0-203-13239-5.
- ^ Kaufman GH (1 Temmuz 1981). "Art therapy with the addicted". Journal of Psychoactive Drugs. Taylor & Francis. 13 (4): 353-360. doi:10.1080/02791072.1981.10471892. PMID 7040619.
- ^ Waller D, Mahony J, (Ed.) (9 Aralık 1998). Treatment of Addiction: Current Issues for Arts Therapists. Routledge. doi:10.4324/9780203132395. ISBN 978-0-203-13239-5.
- ^ a b c d e f g Schmanke L (2015). "Art Therapy and Substance Abuse". The Wiley Handbook of Art Therapy. John Wiley & Sons, Ltd. ss. 361-374. doi:10.1002/9781118306543.ch35. ISBN 978-1-118-30654-3.
- ^ a b c Schmanke L (2019). "Art Therapy Applications and Substance Abuse". Art and Expressive Therapies within the Medical Model (1. bas.). Routledge. ss. 177-187. doi:10.4324/9780429400087-16. ISBN 978-0-367-02340-9.
- ^ Chiang M, Reid-Varley WB, Fan X (May 2019). "Creative art therapy for mental illness". Psychiatry Research. 275: 129-136. doi:10.1016/j.psychres.2019.03.025. PMID 30901671.
- ^ Dickson C (June 2007). "An evaluation study of art therapy provision in a residential Addiction Treatment Programme (ATP)". International Journal of Art Therapy. 12 (1): 17-27. doi:10.1080/17454830701265220. ISSN 1745-4832.
- ^ Matto H, Corcoran J, Fassler, A (January 2003). "Integrating solution-focused and art therapies for substance abuse treatment: guidelines for practice". The Arts in Psychotherapy. 30 (5): 265-272. doi:10.1016/j.aip.2003.08.003. ISSN 0197-4556.
- ^ a b Megranahan K, Lynskey MT (February 2018). "Do creative arts therapies reduce substance misuse? A systematic review". The Arts in Psychotherapy. 57: 50-58. doi:10.1016/j.aip.2017.10.005. ISSN 0197-4556.
- ^ a b c Rockwell P, Dunham M (January 2006). "The Utility of the Formal Elements Art Therapy Scale in Assessment for Substance Use Disorder". Art Therapy. 23 (3): 104-111. doi:10.1080/07421656.2006.10129625. ISSN 0742-1656.
- ^ Francis D, Kaiser D, Deaver SP (22 Nisan 2011). "Representations of Attachment Security in the Bird's Nest Drawings of Clients with Substance Abuse Disorders". Art Therapy. Routledge. 20 (3): 125-137. doi:10.1080/07421656.2003.10129571. ISSN 0742-1656. 5 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Aralık 2022.
- ^ Ball SA, Legow NE (November 1996). "Attachment theory as a working model for the therapist transitioning from early to later recovery substance abuse treatment". The American Journal of Drug and Alcohol Abuse. Taylor & Francis. 22 (4): 533-547. doi:10.3109/00952999609001679. PMID 8911591.
- ^ a b Holt ES, Kaiser DH (January 2001). "Indicators of Familial Alcoholism in Children's Kinetic Family Drawings". Art Therapy. 18 (2): 89-95. doi:10.1080/07421656.2001.10129751. ISSN 0742-1656.
- ^ Ashford RD, Brown AM, Curtis B (August 2018). "Systemic barriers in substance use disorder treatment: A prospective qualitative study of professionals in the field". Drug and Alcohol Dependence. 189: 62-69. doi:10.1016/j.drugalcdep.2018.04.033. PMID 29883870.
- ^ Barry CL, McGinty EE, Pescosolido BA, Goldman HH (October 2014). "Stigma, discrimination, treatment effectiveness, and policy: public views about drug addiction and mental illness". Psychiatric Services. 65 (10): 1269-1272. doi:10.1176/appi.ps.201400140. PMC 4285770 $2. PMID 25270497.
- ^ Feldman N (2020), Philly Council bill to block supervised injection sites advances - WHYY, 16 Aralık 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 14 Aralık 2022
- ^ Drug Enforcement Administration (2018), Implementation of the Provision of the Comprehensive Addiction and Recovery Act of 2016 Relating to the Dispensing of Narcotic Drugs for Opioid Use Disorder, 8 Haziran 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi, erişim tarihi: 14 Aralık 2022
- ^ a b c Henningfield JE, Dowell ML, Santora PB (2010). Addiction and art. Baltimore: Johns Hopkins University Press. ISBN 978-1-4214-0023-5. OCLC 794700340.
- ^ a b Dingman DA, Zibalese-Crawford, M (April 2021). "Reducing Substance Use Related Stigma through Expressions of Artwork". Journal of Alcohol & Drug Education. American Alcohol & Drug Information Foundation. 65 (1): 29-39. ISSN 0090-1482.
- ^ Skelly J (2015). "Alternative Paths: Mapping Addiction in Contemporary Art by Landon Mackenzie, Rebecca Belmore, Manasie Akpaliapik, and Ron Noganosh". Journal of Canadian Studies. University of Toronto Press. 49 (2): 268-295, 356. doi:10.3138/jcs.49.2.268. ISSN 0021-9495.
- ^ a b Paivinen H, Bade S (June 2008). "Voice: challenging the stigma of addiction; a nursing perspective". The International Journal on Drug Policy. 19 (3): 214-219. doi:10.1016/j.drugpo.2008.02.011. PMID 18439812.
- ^ Marini MM (2016). Narrative medicine : bridging the gap between evidence-based care and medical humanities. Cham. ISBN 978-3-319-22090-1. OCLC 922640395.
- ^ a b Flora, K. (July 2012). "Recovery From Substance Abuse: A Narrative Approach to Understanding the Motivation and Ambivalence About Change". Journal of Social Work Practice in the Addictions. Taylor & Francis Ltd. 12 (3): 302-315. doi:10.1080/1533256X.2012.702630. ISSN 1533-256X.
- ^ a b Gardner PJ, Poole JM (October 2009). "One Story at a Time: Narrative Therapy, Older Adults, and Addictions". Journal of Applied Gerontology. 28 (5): 600-620. doi:10.1177/0733464808330822. ISSN 0733-4648.
- ^ a b Morgan ML, Brosi WA, Brosi MW (10 Aralık 2011). "Restorying Older Adults' Narratives About Self and Substance Abuse". American Journal of Family Therapy. 39 (5): 444-455. doi:10.1080/01926187.2011.560784. ISSN 0192-6187.
- ^ a b c Rhodes T, Bivol S, Scutelniciuc O, Hunt N, Bernays S, Busza J (November 2011). "Narrating the social relations of initiating injecting drug use: Transitions in self and society". International Journal of Drug Policy. Elsevier B.V. 22 (6): 445-454. doi:10.1016/j.drugpo.2011.07.012. ISSN 0955-3959. PMID 21903372.
- ^ a b c Weicker NP, Whaley S, Urquhart G, Park JN, Sherman SG, Owczarzak J (October 2021). ""I Know It Is Going to Ruin Their Life:" Fortune-Telling, Agency, and Harm Reduction in Narratives Concerning Injection Initiation Assistance". Substance Use & Misuse. 56 (12): 1860-1868. doi:10.1080/10826084.2021.1958854. ISSN 1082-6084. PMID 34348070.
- ^ Rau BL (September 2014). "The Oxford Handbook of Evidence-Based Management, Rousseau DM 2012. 432 pages, hardcover. New York, NY: Oxford University Press". Academy of Management Learning & Education. 13 (3): 485-487. doi:10.5465/amle.2013.0309. ISSN 1537-260X.
- ^ Daley DC (December 2013). "Family and social aspects of substance use disorders and treatment". Journal of Food and Drug Analysis. 21 (4): S73-S76. doi:10.1016/j.jfda.2013.09.038. PMC 4158844 $2. PMID 25214748.
- ^ Saad M, de Medeiros R, Mosini AC (October 2017). "Are We Ready for a True Biopsychosocial-Spiritual Model? The Many Meanings of "Spiritual"". Medicines. 4 (4): 79. doi:10.3390/medicines4040079. PMC 5750603 $2. PMID 29088101. Geçersiz
|doi-access=free
(yardım) - ^ Farmer P, Kleinman A, Kim J, Basilico M, (Ed.) (31 Aralık 2019). Reimagining Global Health: An Introduction. University of California Press. doi:10.1525/9780520954632. ISBN 978-0-520-95463-2.
- ^ Weakland JH (October 1961). "The Essence of Anthropological Education". American Anthropologist. 63 (5): 1094-1097. doi:10.1525/aa.1961.63.5.02a00130. ISSN 0002-7294.
Dış bağlantılar
[değiştir | kaynağı değiştir]
Kaynak hatası: <ref>
"note" adında grup ana etiketi bulunuyor, ancak <references group="note"/>
etiketinin karşılığı bulunamadı (Bkz: Kaynak gösterme)