Kaveh

Genel BakışHikayeRepliklerGiyinme OdasıKonaklamaGaleri

Kaveh'i elde ettikten ve Çay Sohbeti dünya görevini tamamladıktan sonra Dinginçay Çaydanlığı'na yoldaş olarak davet edilebilir.

Favori dekorasyon setleri[]

Bir karakterin favori mobilya seti karakterler ile aynı aleme ilk kez yerleştirilirse karakter otomatik olarak mobilya setine ışınlanır. Karakterle iletişim kurmak özel konuşma başlatır ve ardından karakter orijinal konumuna geri ışınlanır.

Kaveh karakterinin herhangi bir favori mobilya seti bulunmamaktadır.

Boş durma sözleri[]

Sonunda biraz ara...

Planlar...

Sanatım...

Sonraki eserim...

Geri dönmem lazım...

(Oyuncu yakındayken): Merhaba.; Bu topraklar...

Sohbet[]

Kaveh: Merhaba.

Kaveh: Hımm... Burası oldukça ilginç görünüyor.

Burayı beğendin mi?

Kaveh: Hâlâ alışmaya çalışıyorum.

Kaveh: Daha önce hiç tamamen kendi isteğine göre dekore edebileceğin bir yer görmemiştim... Benim gibi bir mimar için bunun nasıl bir şey olduğunu anlayamazsın.

Kaveh: Tasarım yapmak ve inşa etmek için o kadar çok boş alan var ki... Aklım almıyor! Adeta sayfası tükenmeyen bir çizim defteri gibi.

Kaveh: Yani demek istediğim şey... Beni buraya misafirin olarak çağırdığın için çok teşekkür ederim.

Bu kadar resmî olmana gerek yok, kendini evinde gibi hissedebilirsin.

Kaveh: Şey... Bu çok iyi bir fikir olmayabilir...

Kaveh: Gerçekten dürüst olmak gerekirse bu çaydanlığa adım attığımdan beri içim kıpır kıpır.

Kaveh: Sanırım bir tasarımcı olduğum için böyle oldu. Bana sorarsan sanata meyilli olup buraya gelen herkes böyle hisseder.

Kaveh: Çaydanlığına bakarken yalnızca mimari yapıları ve dış tasarımları düşünebiliyorum.

Kaveh: Sözü gelmişken bahçelerini ve göletlerini görebilir miyim? Çeşmelerin varsa onlar da olur. Bir de çaydanlığını neye göre tasarladığını bana anlatabilir misin?

Kaveh: Neden yapıları ve yolları bu şekilde düzenlediğini öğrenmek istiyorum...

Aslında her şeyi fevri bir şekilde yerleştirdim.

Kaveh: Fevri mi? Bir dakika, neden burayı fevri bir şekilde tasarladın ki? Buradaki hiçbir şey planlı değil mi yani?

Kaveh: Tasarım söz konusu olduğunda fevri iş yapılmaması gerekir... Sakın bana buranın sınırsız olanaklarının bir tasarımcı olarak senin ilkelerini ve gururunu yok ettiğini söyleme.

Kaveh: Şimdi anladım... Garip aralıklarla konulmuş dekorasyonlar ve hiçbir işe yaramayan eşyalar... Hımm...

Kaveh: Of... Ö-Önemli değil, sadece eşsiz bir tarzın var.

Bunları yolculuğumda edindiğim bilgilere göre düzenledim.

Kaveh: Ah, anladım. Yolculuklarında öğrendiklerini tasarım ilkeleri olarak uyguluyorsun... Mükemmel!

Kaveh: İyi bir estetik anlayışın var. Mimarların hayatı zorluklarla dolu olmasaydı sana mimarlık okumanı önerirdim.

Burası Alkazar Sarayı'ndan bile daha etkileyici...

Kaveh: Ne dedin sen?

Kaveh: Şey... Öhöm! Sorun değil, sorun değil, renkler ve zevkler tartışılmaz... Benim tarzımı beğenmek zorunda değilsin. Ayrıca bazı şeylerin güzelliğini o konuda yeterince bilgin olmadan göremezsin...

Kaveh: Hıh! Ben o kadar kolay alınmam. Of.

Ama... Burada gerçekten hiçbir şey yok.

Kaveh: ...

Kaveh: Bak, burada tasarım konusunda bir şeyler biliyormuşsun gibi davranıyorum, bana ayak uydursana.

Kaveh: Ben bir mimarım! Hem inşa ederim hem de tasarlarım! Evinin bu tür şeylerden mahrum olması beni gerçekten... Çok üzdü.

Kaveh: Biraz daha çaba sarf edemez misin? Böylesine güzel bir yeri lütfen boşa harcama.

(Arkadaşlık Sv. 4'te açılır)

Biraz sohbet edelim mi?

Kaveh: Tabii. Konuşmak istediğin bir şey var mı?

Kaveh: Konuşacağımız şeyin konusunu ben seçmesem daha iyi olur. İnsanlar genelde işimle ilgili sürekli konuşup durduğumu söyler.

O halde biraz hayatından bahset.

Kaveh: Hayatım mı? Hımm... Konuşacak çok şeyim var ama nereden başlasam bilemedim...

Kaveh: Sanırım bunu paylaşabilirim... Bir zamanlar çok fakirdim. İflas etmem beraberinde birçok talihsizlik getirmişti. Bu dünyada paran yoksa saygınlığın da yoktur.

Kaveh: O şekilde yaşamaktan nefret ediyordum ama hızlıca ayaklarımın üstünde durmamı sağlayacak bir imkanım da yoktu. Her günüm gerçeklikle benliğim arasındaki savaşlarla geçiyordu.

Kaveh: Usta bir mimar olmaktan çok gurur duyuyordum ve bu yüzden de mimarlık dışında bir şey yapmayı reddediyordum... Ancak daha sonra hayatın ne kadar zorlu olabileceğini öğrendim.

Kaveh: Öğrencilik yıllarımda daha idealisttim. Her ne kadar kabul etmek istemesem de... Gerçekten saf olan bir kişi bu dünyada hayatta kalamaz.

Kaveh: Üzgünüm, sohbeti böyle ağır bir konuya bağlamak istememiştim. Lütfen bunları anlatmadığımı varsay.

Neleri seversin?

Kaveh: Hımm, neleri severim... Geçenlerde yeni bir kahve değirmeni almıştım. Ondan oldukça memnunum.

Kaveh: Çok özenli bir şekilde yapılmış ve en önemlisi de içindeki parçalar tam bir uyum içinde çalışıyor.

Kaveh: İçinde gereksiz vida veya parça yok. Kahve çekirdeklerini de hızlı ve sessiz bir şekilde öğütüyor. Fiyatına değdi doğrusu.

Kaveh: Ah, bugün evden aceleyle çıktığım için yanımda bir şey getirmedim... Bir dahaki sefere sana ince öğütülmüş kahve getireceğim.

(Arkadaşlık Sv. 7'de açılır)

Yapmak istediğin bir şeyler var mı?

Kaveh: Ufuktaki en uzak yere gitmek ve böylesine büyüleyici bir diyarın sınırını kendi gözlerimle görmek istiyorum.

Kaveh: Böyle bir teknolojiyi her gün görmek mümkün değil. Bunu bir gün mimari projelerim için taklit edebilirsem...

Kaveh: Sumeru'daki yapıları birkaç ana kategoriye ayırabiliriz. Mesela yağmur ormanındaki yapıların çoğu ahşaptan, Sumeru Şehri'ndeki ve Ormos Limanı'ndaki yapılarınsa çoğu taştandır.

Kaveh: Daha önce Ormos Limanı'na gitmiştin değil mi? Oradaki deniz feneri Sumeru mimarisine göre yapılmıştır. Son restorasyonunda ben de görev almıştım.

Kaveh: Deniz fenerinin yıpranmış dış cephesini restore etmeyi başarmış olsak da temeli oldukça yıpranmış bir halde olduğundan elimizdeki imkanlarla bizim için çok zor olmuştu.

Kaveh: Temeli sağlam ve etrafı açık olan bir yerimiz olsaydı... Deniz fenerinin yapısını geliştirmek için daha farklı yöntemlere başvurabilirdik.

Sanırım bu çaydanlığa benden daha çok ihtiyacın var.

Kaveh: Bir bakıma evet.

Kaveh: Yeterince Moram olsa dahi bu yeri senden almayı aklımın ucundan bile geçirmem. Bu küçük ve büyülü çaydanlığın senin kalbinde özel bir yeri olsa gerek.

Burası "yuvam" gibi diyebilirim.

Kaveh: "Yuva" demek...

Kaveh: Daha önce başkaları için birçok yapı tasarlamıştım ama yuva ile yapı aynı şey değil.

Kaveh: Yapılar yalnızca arsanın üzerine tahta koyarak da oluşabilir ama bir yuvayı, yuva yapan şey içinde yaşayanlardır.

Kaveh: Yolculuğuna kardeşine kavuşmak için başladığını duydum. Her ne kadar senin durumunda olmasam da sevdiğine özlem duymak evrensel bir duygudur.

Kaveh: Umarım amacına ulaşır ve tekrar kardeşine kavuşursun.

Teşekkür ederim Kaveh. Zamanı geldiğinde seni göreve çağırabilir miyiz?

Kaveh: Hahaha, tabii ki! O gün geldiğinde senden bir ödeme de talep etmeyeceğim. Mutluluğun benim için kafi olacaktır.

(6:00 ve 19:00 arasında)

Günaydın Kaveh.

Kaveh: Günaydın. Yeni bir gün, beraberinde yeni görevler ve sorumluluklar getirir.

Kaveh: Baştan söyleyeyim, acele etmene gerek yok, her şeyi halledeceğiz.

(19:00 ve 6:00 arasında)

İyi geceler Kaveh.

Kaveh: Bugün çok sıkı çalıştın. Dinlenmeyi hak ediyorsun.

Kaveh: Sıkıntılarını bir kenara ve kendini de tatlı uykunun kollarına bırak. Belki sabah uyandığında kendini bambaşka hissedersin.