tepe
Görünüm
![]() |
Ayrıca bakınız: Tepe |
Türkçe
[düzenle]Söyleniş
[düzenle]Ad
[düzenle]tepe (belirtme hâli tepeyi, çoğulu tepeler)
tepe hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.

- (coğrafya) bir şeyin en üstteki bölümü, yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çoğu defa tek başına, yamaçları yatık olan yer şekli
- Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. – N. Cumalı
- Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. – S. F. Abasıyanık
- birinin yanı başı, baş ucu
- Tepemde durup canımı sıktı.
- bir şeyin en üstteki bölümü
- Pencere önünde dimdik durmuş, kocaman ağaçların tepesine bakıyordunuz. - Sait Faik Abasıyanık
- birinin yanı başı, baş ucu
- Tepemde durup canımı sıktı.
- (anatomi) başın üst, kafatasının iki kulak arasında kalan bölümü
- Güneş sanki yalnız sizin tepenize ışık ve sıcaklık aksettirmeye çalışıyor. – R. H. Kara
- (coğrafya) yüksekliği genellikle birkaç yüz metreyi geçmeyen, çok kez tek başına, yamaçları yatık yer biçimi
- Derenin sağ tarafında yükselen tepenin yamaçları daha hafif eğimli, daha genişti. - Necati Cumalı
- (matematik) çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri
- (matematik) ikizkenar bir üçgende eşit kenarların kesişme noktası
- (matematik) bakışım ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri.
- (matematik) simetri ekseni bulunan bir eğrinin veya yüzeyin bu eksenle kesişme noktalarından her biri
- (matematik) çokgende veya çok yüzlüde köşelerden her biri
Çekimleme
[düzenle]tepe adının çekimi
Deyimler
[düzenle]ada tepe, hacet tepesi, tepe açısı, tepe sınıfı, tepe tepe kullanmak, tepesinin tası atmak
Alt kavramlar
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]tepece, tepeci, tepecik, tepeli, tepesiz, tepeyken, tepeyle, tepeyse
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "tepe" maddesi
Atasözleri
[düzenle]Fince
[düzenle]Ad
[düzenle]tepe
- (coğrafya) ada tepe