sessiz
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Ad
[düzenle]sessiz (belirtme hâli sessizi, çoğulu sessizler)
- (ses bilgisi) ünsüz
Çeviriler
[düzenle]Ses bilgisi
|
Belirteç
[düzenle]sessiz
Çeviriler
[düzenle]Ön ad
[düzenle]sessiz (karşılaştırma daha sessiz, üstünlük en sessiz)
- sesi olmayan, ses çıkarmayan
- Işık bol, sofra açık, kadehler pırıl pırıl; Bak, sessiz adımlarla yaklaşıyor yeni yıl; Omzuma koy başını bir gül hafifliğiyle - H. F. Ozansoy
- ses, gürültü çıkarmadan yapılan
- Sessiz çalışma.
- ses olmayan
- Gece başladığı vakit, ışıksız ve sessiz evler arasından geçmek icap ediyordu. - H. S. Tanrıöver
- az konuşan, suskun
- yumuşak huylu, kendi hâlinde ve sakin (kimse):
- Kız kardeşi Deniz Yolları levazımında çalışan sessiz bir adamla evlidir. - Memduh Şevket
Çeviriler
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "sessiz" maddesi
Atasözleri
[düzenle]Türkmence
[düzenle]Ad
[düzenle]sessiz
Kaynakça
[düzenle]- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.