İçeriğe atla

keçi

Vikisözlük sitesinden

Türkçe

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
IPA(anahtar): /ce.ˈt͡ʃi/
Heceleme: ke‧çi

Köken

[düzenle]
Osmanlı Türkçesi كجي, Eski Türkçe eçkü (eçkü), ök (ök)

keçi (belirtme hâli keçiyi, çoğulu keçiler)

Vikipedi
Vikipedi
keçi hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
  1. (boynuzlugiller, evcil hayvanlar) boynuzlugiller (Bovidae) familyasının sığırlar (Bovinae) alt familyasından Capra cinsini oluşturan memelilere verilen ad.

Çekimleme

[düzenle]

Bilimsel adı

[düzenle]

Capra hircus

Deyimler

[düzenle]

Ankara keçisi, dağ keçisi, günah keçisi, inatçı keçi, keçi inadı, keçi mantarı, keçi postu, keçi sakal, keçi söğüdü, keçi sürüsü, keçi tüyü, keçi yemişi, keçi yolu, keçileri kaçırmak, kıl keçisi, Maltız keçisi, tiftik keçisi, yaban keçisi

Alt kavramlar

[düzenle]

çebiç, erkeç, karakeçi, oğlak, teke

Türetilmiş kavramlar

[düzenle]

keçiboynuzu, keçimemesi, keçisakalı, keçisağan, keçisedefi, keçitırnağı, keçice, keçici, keçicik, keçili, keçisi, keçiyken, keçiyle, keçiyse


Çeviriler

[düzenle]

Ön ad

[düzenle]

keçi (karşılaştırma daha keçi, üstünlük en keçi)

  1. (mecaz) inatçı

Çeviriler

[düzenle]

Atasözleri

[düzenle]

Ala keçi her vakit püsküllü oğlak doğurmaz, Bir uyuz keçi bir sürüyü boklar, Keçi geberse de kuyruğunu indirmez, Keçi kurttan kurtulsa gergedan olur, Keçi nereye çıkarsa oğlağı da oraya çıkar, Keçide de sakal var, Keçileri kaçırmak, Keçinin uyuzu, çeşmenin gözünden su içer, Keçiye can kaygısı, kasaba et kaygısı, Keçiye içki içirmişler kurdun evini sormuş, Keçiyi yardan uçuran bir tutam ottur, Koyunun olmadığı yerde keçiye Abdurrahman Çelebi derler, Teke eti ilaç olur, keçi eti yel olur

Azerice

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: ke‧çi

keçi

  1. (boynuzlugiller) keçi

Gagavuzca

[düzenle]

Söyleniş

[düzenle]
Heceleme: ke‧çi

Köken

[düzenle]
Eski Türkçe eçkü (eçkü)

keçi

  1. (boynuzlugiller) keçi