gömmek
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: göm‧mek
Eylem
[düzenle]gömmek (üçüncü tekil şahıs geniş zaman çekimi gömer)
- yerin altına koyarak üstünü toprakla örtmek
- bir ölüyü toprağın içine yerleştirmek, defnetmek
- Onu kalenin yanındaki küçük mezarlığa, bir zeytin ağacının yanına gömdüler. - Halikarnas Balıkçısı
- bir cenazeyi kaldırmak
- Gözlerini sıktı ve dört gün evvel refikasını gömdüğünü ağlayarak söyledi. - A. H. Müftüoğlu
- birinin cenaze törenine katılmak
- bir nesnenin içine yerleştirmek, batırmak
- Ben annemin çarşafına kafamı gömdüm. - S. F. Abasıyanık
- birinden daha çok yaşamak
- Sen bu sağlam bünye ile daha pek çok kimseyi gömersin.
- hızlı bir şekilde yemek
- Öğlen üç lahmacun gömdüm.
- birini aşağılamak veya aşağılar tarzda eleştirmek
- Bu hocayı da çok gömüyorlar ama ön yargılı olmamak lazım.
Çeviriler
[düzenle]Atasözleri
[düzenle]Türkmence
[düzenle]Eylem
[düzenle]gömmek
Kaynakça
[düzenle]- Atacanov, Ata (1922). Türkmendolu Yir Sözlüğü.