İçeriğe atla

Totem ve Tabu

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Psikanalist Sigmund Freud’un 1913 yılında yayınlanan Totem Und Tabu, adlı eseri Türkçeye, Alman Klasikleri başlığı altında, Totem ve Tabu adıyla çevrilmiştir. Avustralya yerlileri üzerine yazılan bu kitapta, ilkel insanların dinsel, toplumsal ve ahlaksal olguların yerine nasıl totemizm sistemini kurdukları ve tabuları ürettikleri gösterilir. Freud, totemizmi Oedipus Kompleksi ‘yle açıklamaya çalışır. Bu kitapla totem ve ensest yasağının kökenine inmeyi amaçlar. Totemik sistemlerin Oedipus şartları altında geliştiğini düşünür. Ruhi tarafın çocukta ve ilk totemik gelişmelerde aynı olduğunu gözlemler ve ilkellerin düşünceleri ile bazı sinir hastaları üzerindeki gözlemlerinde aynı sonuca ulaştığını iddia etmektedir. Freud, bilinçdışı fikirlerin ilkel insanlardan zamanımıza kadar geldiğini belirtmiştir.[1] Totemizm sistemi kısaca şöyledir: Avustralya kabileleri, birtakım daha küçük gruplara, klanlara bölünmekte ve bu klanların her biri kendi toteminin adını taşımaktadır. Genellikle, bu tehlikeli ve korkulan bir hayvan, daha seyrek olarak da bir bitki ya da bir doğa gücü olup, grubun bütünüyle özel bir ilişki içinde bulunur. Totem, ilk önce grubun atasıdır, sonra da onun koruyucu ruhu iyilik yapıcısıdır, ona kehanetlerini bildirir .Bunun için, aynı toteme sahip olan kimseler totemlerini öldürmemek,etini yemekten ya da ondan herhangi bir şekilde yararlanmaktan kaçınmak gibi kutsal bir yükümlülük altında bulunurlar ve bu yükümlülüğün her türlü ihlali otomatik olarak cezalandırılmalarına yol açar. Kitap 4 bölümden oluşmaktadır:

Ensest korkusu

Tabu ve Ambivalens

Animizm, maji ve düşünsel her şeye gücü yeterlik

Çocuklukta Totemizm‘in dönüşü

1.Ensest Korkusu: Kitapta ilk anlatılan konu ensest yasağıdır. İlkel kabilelerde aynı klanın üyeleri birbirleriyle evlenemez ve cinsel ilişkiye giremezdi. Klanlar arası dış evlilik(ekzogami) uygun görülürdü. Aynı totemden gelen klan mensupları birbirleriyle kan akrabasıdır, hepsi bir aile oluşturur ve bu ailede en uzak akrabalık derecelerine mensup üyeler arasında bile cinsel ilişki kesinlikle yasaklanmıştır.[2] Klanlarda totem akrabalığı, kan akrabalığının yerine geçmektedir. Freud bu bölümde, ebeveynlerle ve kardeşlerle aynı zamanda damatların kayınvalideleriyle cinsel ilişkilerini önleyen birtakım kaçınmalardan bahseder. Gelgeç ilişkilerde bile, bu yasağın büyük yaptırımı vardır. Bu yasağı delen kişi uğursuz sayılır.[3]

2.Tabu ve Ambivalens: Tabu ve Ambivalens bölümü, tabu olgusunun açıklanmasıyla başlar.İlkel kabilelerde bulunan tabu çeşitleri örneklendirilir. 1) Öldürülen düşmanla uzlaşma, 2)Yaşamsal sınırlamalar, 3) Kefaret ve arınma eylemleri, 4) Bazı seremoniyel önlemler” olarak dört grupta özetlenir.[4] Tabu kısıtlamaları, dinsel etik yasaklardan daha değişiktir. Bir tanrının buyruğundan kaynaklanmayıp, kendiliğinden var olmuşlardır. Hiçbir neden içermeyen tabu yasaklarının kaynağı belirsizdir. İlk ceza tabu anlayışından çıkmıştır.[3] Freud bu bölümde ilkellerin tabu yasaklarıyla,günümüz nevroz hastaları arasında benzerlik kurmaya çalışır. Nevroz hastaları ve ilkellerin tabu üzerinden aynı davranışları sergilediği varsayımını yapar. İkisi için de yasakların kaynağı belirsizdir sebep oldukları korku yüzünden bu yasaklara uyarlar. Freud tabudan yola çıkarak “vicdan” kavramını sorgular. Vicdanın tanımı onun için şöyledir: “içimizde yaşayan belli isteklerin uygunsuzluğuna ilişkin iç algı”[5]

3.Animizm, maji ve düşünsel her şeye gücüyeterlik: Freud bu bölümde animizm,maji ve düşünsel her şeye gücüyeterlik kavramlarını açıklar. Maji bir obje kaydırılmasıdır. Bu şekilde tabuya uğrayan nesnenin belirli özellikleri başka bir nesneye kaydırılır .Kaydırılan nesneye yapılan seramonileri gerçek nesnenin algılayacağı düşünülür. Bu düşünce de düşünsel her şeye gücüyeterliliktir.[3]

4.Çocuklukta Totemizm‘in dönüşü: Freud son bölümde düşünürlerin totemizmin doğuşuna yönelik kuramlarını 3 e ayırır: nominalistik, sosyolojik ve psikolojik kuramlar. Freud daha sonra Darwin’in “insanların da başlangıçta maymunlara benzer şekilde aralarındaki en yaşlı ve en güçlü erkeğin kıskançlıktan ötekilerin diledikleri dişiyle cinsel ilişkide bulunmasını önlediği nispeten küçük sürüler halinde yaşadıkları” [6] düşüncesiyle ensest yasağı gibi bazı tabuların totem sisteminden önce yaratıldığını söyler.

Darwin’in ilk insan sürüleri teorisinden yola çıkarak Freud ; totemizm sisteminin doğuşunu, oğulların teorideki ilk babayı öldürmesi ve yemesi ancak bundan pişman olması ve baba yerine totem hayvanını kutsal saymaya başlamaları olarak görür. Kardeşler klanlığının korunması için önlem alan ilkeller birtakım yasaklar(tabu) getirir.Ensest,totem hayvanını öldürme yasağı…

Freud için bu oğullarda görülen baba kompleksi,babanın gücünden korkmak diğer yandan sürünün tüm kadınlarına sahip olduğu için onu kıskanmak ve yok etmek isteği, Oedipus kompleksinden ileri gelir.Babaya duyulan sevgi ve nefret gibi ambivalent duygular ilk insan sürüsünde onu öldürmek ve etini yemek  olarak kendini gösterir. Totem hayvanın yılda bir kez şölen yapılarak bütün totemdaşlar tarafından  öldürülüp yenmesi de Freud’a babaya karşı zafer kazanan kardeşlerin kutlaması olarak düşündürür.
  1. ^ TANYU, Hikmet. "Totem, Totemizm ve Tabu Üzerine Yeni Araştırmalar". 1 Eylül 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2018. 
  2. ^ freud, sigmund. totem ve tabu. s. 33. 
  3. ^ a b c "totem ve tabu incelemesi". 27 Nisan 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Aralık 2018. 
  4. ^ freud, sigmund. totem ve tabu. s. 76. 
  5. ^ freud, sigmund. totem ve tabu. s. 118. 
  6. ^ freud, sigmund. totem ve tabu. s. 195.