Eğitim hukuku
Eğitim hukuku, "özellikle örgün eğitim kurumlarının organizasyonu, hukuki durumu, temel yapısı, yönetim biçimi, organları arasındaki ilişkileri, bunların temel hak ve görevlerini, öğretmen, öğrenci gibi doğrudan doğruya okul içinde, içinde bulunmakla beraber veli gibi okulla ilişkisi olan kişilerin hukuki durumlarını düzenleyen kuralların tümü”dür.[1]
Eğitim hukuku kavramı, eğitimin hukuk bağlamında ele alınması ve eğitim ile ilgili konulardaki yasal düzenlemeleri kapsayan geniş bir konu alanına sahiptir. Genel olarak eğitim ve hukuk iki farklı alan olmasına rağmen birbirinin uygulanmasını kolaylaştırma boyutunda ortak noktalarda buluşan yeni bir bilim dalıdır. Bu kavramın kapsamına hukukun çeşitli dalları ile eğitim bilimlerinin ortak noktada kesiştiği konular girmektedir. Eğitimin okulda ve okul dışında sürekli devam eden ve yaşamın bütününü kapsayan bir süreç olmasından dolayı eğitim hukuku da kapsamlı bir hukuk dalıdır. Bireylerin eğitimi ile ilgili bütün alanları kapsamaktadır. Örgün ve yaygın eğitimin içerisinde yer alan tüm paydaşların hukuksal boyuttaki haklarının tümü eğitim hukukunun konusunu oluşturur.[2]
Eğitim hukuku; öğrencileri, velileri, eğitim kurumlarındaki idareci ve eğitmenleri, denetim kurumlarını, deneticileri, bunların bağlı bulunduğu Bakanlık gibi kamu üst kurumlarını ve bunların birbiriyle olan ilişkilerini Anayasa, kanunlar, yönetmelikler, kararnameler ve içtihatlarla düzenleyen bir hukuk dalıdır. Eğitim sadece okul aracılığı ile yapılan değil okul dışında, ailede, iş hayatında yapılan faaliyetleri de kapsamaktadır. Dolayısıyla eğitim hukuku örgütlü eğitimi aşarak insan eğitiminin bütün alanlarını kapsamaktadır. Bu bağlamda Medeni Kanun'un aile hukuku kapsamındaki çocuklara ilişkin hükümler, çocuk hukuku, okul hukuku, yaşam boyu süren eğitim faaliyetleriyle ilgili tüm konular eğitim hukukunun konusunu oluşturmaktadır.[3] Eğitim hukuku dalına ihtiyaç duyulmasının sebebi, bu alanda doğacak sorunların yine bu alana özgü oluşturulmuş yasa ya da mevzuatlarla çözülmesi gerekliliğidir. Memur ve diğer kamu görevlileri Mili Eğitim Bakanlığı'nın çıkardığı yönetmelik gibi mevzuatın emrettiği koşullara uymak zorundadırlar. Örneğin herhangi bir bakanlığın merkez ya da taşra teşkilatında görevli personel 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'na tabi iken devlet üniversitelerinde görevli öğretim üyeleri 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu'na bağlıdırlar. Bu ve benzeri örnekler bağlamında eğitim alanı için ayrı bir hukuk dalının olması bir sorun yaşandığında sorunların çözümünün daha hızlı olmasını sağlayacaktır.[4] Eğitim hukuku alanında, yalnızca eğitim ve öğretim alanındaki uyuşmazlıklara bakmakla görevli eğitim mahkemelerinin kurulması düşüncesiyle de bu alandaki davaların daha hızlı sonuçlandırılması sağlanır.[5]
Kaynakça
[değiştir | kaynağı değiştir]- ^ Akyüz, E. (1981). Eğitim hukuku ders notu. Ankara: Ankara Üniversitesi Eğitim Fakültesi Eğitim Araştırmaları Merkezi.https://acikders.ankara.edu.tr/course/view.php?id=6991 5 Kasım 2021 tarihinde Wayback Machine sitesinde arşivlendi.
- ^ BİNGÖL, Bilge. "Türkiye için bir eğitim hukuku teorisinin gerekliliği." Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi 2.2 (2012): 25-38.https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/701332
- ^ "Türkiye İçin Bir Eğitim Hukuku Teorisinin Gerekliliği" (PDF). Hacettepe Hukuk Fakültesi Dergisi. 2012. 8 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 8 Ocak 2022.
- ^ Aytaç (2021). Eğitim Hukuku. Pegem Yayınları. ss. 9-11.
- ^ "Türkiye İçin Bir Eğitim Hukuku Teorisinin Gerekliliği" (PDF). Hacettepe Fakültesi Hukuk Dergisi. 2012. 8 Ocak 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi (PDF). Erişim tarihi: 8 Ocak 2022.