İçeriğe atla

Andıç skandalı

Vikipedi, özgür ansiklopedi

Andıç skandalı, 1998’de yakalanan PKK'nın üst düzey yöneticilerinden Şemdin Sakık'ın soruşturma zabtına, yalan ifadeler eklenerek basına sızdırılmasıdır.[1] Bu ifadeler, 25 Nisan 1998 tarihinde Hürriyet ve Sabah gazetelerinde iki gün boyunca yayımlandı. Sakık'a ait olduğu söylenen itirafların yayımlanmasıyla itiraflarda adı geçen gazeteciler işlerinden çıkarıldılar ve Akın Birdal suikasta uğradı. Daha sonradan çıkartıldığı mahkemede Sakık, böyle bir ifade vermediğini açıkladı. 2000 yılının ekim ayında Nazlı Ilıcak, bütün bunların Genelkurmay istihbaratında hazırlanan bir psikolojik savaş taktiğinin gereği olduğunu gösteren bir belgeyi gazetecilere ulaştırdı ve belgenin yayımlanmasından on gün sonra Genelkurmay, "andıç" adı verilen belgenin varlığını kabul etti.

Andıçta II. Başkan Orgeneral Çevik Bir, İstihbarat Başkan Vekili Tümgeneral Fevzi Türkeri ve İç İstihbarat Şube Müdürü Kurmay Albay Bülent Dağsalı'nın imzası bulunuyordu.

Çevik Bir ve Erol Özkasnak'ın gönderdiği sahte belgeye göre Sakık ifadesinde bazı gazetecilerin ve sivil toplum kuruluşlarının "para karşılığı PKK’ya destek verdikleri" iddia edilmişti. Sabah gazetesi sahibi Dinç Bilgin başta olmak üzere bazı medya patronları, adı geçen gazetecilerin işine son verdi. Bu gazeteciler arasında Kürt sorununda devletin resmî politikasına uyum göstermeyen Cengiz Çandar, Ahmet Altan, Mehmet Altan, Mehmet Barlas, Mehmet Ali Birand gibi gazeteciler bulunuyordu.[2][3][4] Bu kişilerden Cengiz Çandar'ın yazıları durdurulurken Mehmet Ali Birand, Sabah'tan atıldı ve Show TV'deki 32. Gün programı askıya alındı.[5] Belgede adı geçen Akın Birdal ise suikasta uğradı. Birdal suikasttan ağır yaralı olarak kurtuldu.[6][7]

Daha sonra bu belgenin Bir ve Özkasnak tarafından "Andıç" adı verilen bir yazıyla hazırlandığı anlaşıldı.[2][3][4][8] Belgenin Genelkurmay'ın bir andıcı olduğunun anlaşılmasıyla beraber olay hakkında hiçbir komutandan açıklama gelmedi. Olaydan on bir yıl sonra belgenin sahte olduğunun anlaşıldığı dönemde II. Başkan olan Orgeneral Yaşar Büyükanıt, 32. Gün programında Mehmet Ali Birand'ın sorusu üzerine "Evet, hata idi..." açıklaması yapmıştır.[5]

28 Şubat davası sırasında Çevik Bir; Şemdin Sakık'ın ifadelerinin doğru olduğunu, ifade tutanağının sadece son sayfasını imzaladığı için diğer sayfaları reddetmesi konusunda fikir aldığını öne sürmüştür. Dönemin Genelkurmay Adli Müşaviri Erdal Şenel ise ifadelerin doğru olduğunu, ifadelerin usulüne uygun olarak alınmadığı için bu durumun TSK aleyhine kullanıldığını ifade etmiştir.[9]

  1. ^ Kekeç, Ahmet (20 Nisan 2006). "Andıç ve iki şarjör kurşun..." Habertürk. 7 Mayıs 2006 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2009. 
  2. ^ a b Cambaz, Mustafa (5 Mayıs 2006). "Asker istedi biz de yayınladık". Yeni Şafak. 9 Mart 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2009. 
  3. ^ a b Şeker, Mehmet (11 Mayıs 2006). "Kırk soruda andıç olayı". Yeni Şafak. 8 Ağustos 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2009. 
  4. ^ a b Birand, Mehmet Ali (11 Mayıs 2006). "Andıç bir daha tekrarlanır mı?". Posta. 26 Nisan 2013 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 16 Haziran 2009. 
  5. ^ a b Birand, Mehmet Ali (11 Mayıs 2009). "Nihayet, bir komutan "Andıç hata idi" dedi…". Posta. Erişim tarihi: 28 Haziran 2009. [ölü/kırık bağlantı]
  6. ^ Çandar, Cengiz (12 Mayıs 2006). "Andıç ve iki şarjör kurşun..." Habertürk. Erişim tarihi: 16 Haziran 2009. [ölü/kırık bağlantı]
  7. ^ "Saldırıdan Sonra Gelen Şok Belge". Bugün. 21 Temmuz 2009. Erişim tarihi: 23 Ekim 2009. [ölü/kırık bağlantı]
  8. ^ "Dinç Bilgin´in itirafı medyayı sarstı". Haber7. 5 Mayıs 2006. 16 Nisan 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 23 Ekim 2009. 
  9. ^ Yıldız, Müyesser. "Çevik Bir'den Birand yanıtı". odatv. 20 Mart 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Şubat 2021. 

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]