Savaş sonunda, Güney Osetya ve başkenti Tshinvali çok ağır hasar görmüştür ve büyük can kaybına yol açmıştır ama Gürcistan, Güney Osetya ve Abhazya'daki kısıtlı kontrolünü de yitirip savaşı kaybetmiştir. Ayrıca Güney Osetya ve Gürcistan, milyonlarca Amerikan doları zarara uğramıştır ve sonuç olarak Rusya, tek yanlı olarak bağımsızlıklarını ilan eden Abhazya ve Güney Osetya'yı tanıdığını açıkladı ve Gürcistan ise Rusya'yla tüm diplomatik ilişkilerini kesti ve Bağımsız Devletler Topluluğu (BDT) örgütünden ayrıldı. Güney Osetya, 1922'de özerk bölge olarak Sovyetler Birliği yönetimindeki Gürcistan Sovyet Sosyalist Cumhuriyeti'ne bağlandı. Sovyetlerin dağılmasının ardından Rusya'ya bağlı Kuzey Osetya ile birleşmeyi isteyen Güney Osetya ve Gürcistan arasındaki gerginlik 1989 sonlarından itibaren artış gösterdi. Bölgenin, 1990'da kendisini Demokratik Güney Osetya Sovyet Cumhuriyeti ilan etmesi üzerine Tiflis bölgenin özerkliğini kaldırmıştır. 1991'de Gürcülerin, Güney Osetya başkenti Şinvali'ye girmesiyle çatışmalar başladı. 14 Temmuz 1992'de Ruslar, Gürcüler ve Osetlerden oluşan barış gücü ateşkesi sağlamıştır. Gürcüaskerleri şiddetli çatışmaların ardından 1994 yılında imzalanan ateşkes anlaşması uyarınca Abhazya'yı terk etmek zorunda kalmıştı. Anlaşma uyarınca Rusya burada 3 bin barış gücü askeri bulundurma hakkına sahip olmuş, ancak Moskova bugüne kadar orada sadece 2 bin 500 asker bulundurmuştu. 1992'de fiilen ayrıldıktan sonra ilk referandumda Osetlerin yüzde 98'i, 2006'daki ikinci referandumda ise yüzde 90'ı bağımsızlığı seçti. (Devamı...)
Leonardo, genç bir noter olan Messer/Ser (Üstad anlamında) Piero da Vinci'nin ve muhtemelen bir çiftçi kızı olan Caterina'nın evlilik dışı çocuğu olarak Vinci kasabası yakınlarındaki Anchiano'da dünyaya geldi. Avrupa'daki modern isimlendirme kurallarının yerleşmesinden önce dünyaya tam ismi, "Vincili Üstad Piero'nun oğlu Leonardo" manasına gelen Leonardo di ser Piero da Vinci'dir. Eserlerini "Leonardo" ya da "Io, Leonardo (Ben, Leonardo)" olarak imzalamıştır. Somut kanıtlar bulunmasa da, Leonardo'nun annesi Caterina'nın, babası Piero'ya ait Ortadoğulu bir köle olduğu tahmin ediliyor. Babası, Leonardo’nun doğduğu yıl, Albiera adındaki ilk eşi ile evlendi. Leonardo’ya bebekliğinde annesi baktı, annesi başka biriyle evlendirilerek komşu kasabaya yerleşince, babasının nadiren uğradığı büyükbabasının evinde yaşamaya başladı; arada sırada Floransa'ya babasının evine giderdi. Babasının ilk eşinden çocuğu olmadığı için aileye kabul edilmişti ama amcası Francesco dışında ailedeki kimseden sevgi görmedi. (Devamı...)