Papers by Ömer Faruk Tekin
Yönetim ve Ekonomi Araştırmaları Dergisi
Global climate change is one of the topics that the world is talking about more and more. It is a... more Global climate change is one of the topics that the world is talking about more and more. It is accepted that the source of climate problems is human activities. So, the solution to the problem should start from the settlements where the population is concentrated. For this reason, the cities where most of the world's population live to stand out as the places where the problem and the solution begin. This study approaches the global climate change problem in terms of cities. The study primarily put emphasis on the role of cities in solving climate problems. The aim of the study is to define the concept of a climate-smart city and its components and to emphasize that climate-smart urban development and planning should rise on four components. The study focuses on an example of a climate-smart urban space project developed by the Municipality of Malmö in an area called Hyllie. In the study, the stages of a climate-smart urban development are analyzed by evaluating Malmö Municipal...
Kent ve Kriz
Kamusal açıdan kriz yönetimi yerel, ulusal ve küresel düzeyde toplumu etkileyen krizleri engellem... more Kamusal açıdan kriz yönetimi yerel, ulusal ve küresel düzeyde toplumu etkileyen krizleri engellemek, etkilerini azaltmak veya sonlandırmak amacıyla kullanılan politika ve stratejilerden oluşmaktadır. Dünya nüfusunun yarıdan fazlasının yaşadığı kentler ve sakinleri bu krizlerin etkisine daha fazla maruz kalmakta ve daha çetin bir mücadelenin içine girmektedir. Kent yönetimleri açısından bu olağanüstü ve bunalımlı dönemlere hazırlık yapmak, yerleşim birimlerini daha esnek ve dirençli bir yapıya kavuşturmak önemli görevlerden biri haline gelmiştir. Kentleşmenin hız kazanması ve kentsel nüfusun oranının giderek artmasıyla, bu doğal ve insan kaynaklı afetlerden ve biyolojik felâketlerden oldukça etkilenen şehirlerin krizlere ve kentsel şoklara hazırlıklı olması da önem kazanmıştır. Bu çalışmada öncelikle, kriz ve kriz yönetimi konusunda kısa bir kavramsal çerçeve sunulmaktadır. Kentsel kriz tanımlanmış, kentleri etkileyen krizlerin sınıflandırılması yapılmıştır. Doğal afetler, küresel sa...
Toplum Ekonomi ve Yönetim Dergisi
Öğrenen kentler, hayatın her alanında, ailede ve diğer topluluklarda öğrenme kültürünün yaygınlaş... more Öğrenen kentler, hayatın her alanında, ailede ve diğer topluluklarda öğrenme kültürünün yaygınlaşmasına ve yeni öğrenme yöntem ve teknolojilerinin kullanılmasına odaklanan yerleşim alanlarıdır. UNESCO, bu kentlerin öğrenme fikirlerini ve deneyimlerini paylaşmaları için Öğrenen Kentler Küresel Ağı adlı bir program oluşturmuştur. Bu çalışma, programa Türkiye’den katılan ikinci öğrenen kent olan Konya hakkındadır. Çalışma, Konya’da, hayat boyu öğrenme düşüncesinin toplumun her kesimine yaygınlaşmasını amaç edinen eğitim faaliyetlerine odaklanmaktadır. Eğitim ve kültür şehri olarak bilinen Konya’da, büyükşehir belediyesinin hayat boyu öğrenme düşüncesi ile açtığı kurslara (KOMEK) toplumun her kesiminden katılım olmaktadır. Çalışmanın amacı hayat boyu öğrenme konusunda kentlerin rolünü ortaya koymak, bir öğrenen kent olarak Konya’yı elde edilen verilerle analiz etmektir. Çalışmada teorik bir çerçeve sunulduktan sonra, nitel araştırma desenlerinden vaka çalışması uygulanmış, Konya örnek ş...
Özgür Yayınları eBooks, Oct 9, 2023
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dergisi, 2015
Krizler, örgüt yapısının hantallığı ve yönetim yetersizliği gibi örgüt içi sebeplerle ortaya çıkt... more Krizler, örgüt yapısının hantallığı ve yönetim yetersizliği gibi örgüt içi sebeplerle ortaya çıktığı gibi, genel ekonomik belirsizlik ve dalgalanmalar, teknolojik gelişmeler, siyasî, hukukî, sosyal ve kültürel değişmeler, güçlü rekabet şartlarından doğan dezavantajlar ve uluslararası çevreden gelen etkiler sonucu da ortaya çıkmaktadır. Bir örgütün sürekli bir değişimin yaşandığı çevreye ayak uyduramaması ve değişimi idare edememesi sonucunda stratejik açıklık oluşur. Krizin meydana gelmesi ve şiddeti, örgüt ile çevresi arasındaki bağımlılık derecesine, örgütün krizi algılama biçimine ve krize gösterdiği tepkiye bağlıdır. Özel sektörde faaliyet gösteren işletmeler veya kamu sektöründe mal ve hizmet sunan, kamu yararını amaçlayan kurum ve kuruluşlar, yani kısaca örgütler iç ve dış çevrelerindeki değişmelere ayak uyduramazlarsa ve planları dışında gelişen beklenmedik durumlara hazırlıklı olmazlarsa krizlerle karşı karşıya kalmaktadırlar. Kamu yönetimleri değişmeye direnen ve mevzuatla sınırlı yapıları gereği kriz durumlarında esnek ve hızlı yönetimi gerektiren karar ve uygulamaları yerine getirmekte zorlanmaktadırlar. Personel ve örgüt yapılarından kaynaklanan iç sebepler ve sosyal, siyasî, idarî, malî ve ekonomik sebeplerden doğabilecek dış sebepler kamusal örgütlerin krize girmelerine yol açmaktadır. Ancak genelde kamu yönetiminde kriz yönetimi uygulamaları denilince afet yönetimi konusundaki çalışmalar ön plana çıkmaktadır. Bu çalışmada, kriz kavramı, özellikleri ve kriz yönetiminin teorik çerçevesi sunulduktan sonra, afet yönetiminden daha geniş bir model olan kriz yönetiminin kamu yönetimi için önemi üzerinde durulmaktadır. Türk kamu yönetiminde kriz yönetimi uygulamalarının son yıllardaki durumu ve yapılması gerekli düzenlemeler incelenmektedir.
Dumlupınar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Apr 27, 2023
Öz İnsanlığın var olduğu günden beri toplumlar birbirleriyle bilgi alışverişi içinde olmuşlardır.... more Öz İnsanlığın var olduğu günden beri toplumlar birbirleriyle bilgi alışverişi içinde olmuşlardır. Öğrendikleri yöntem ve yenilikleri kendi hayatlarında uygulamaya çalışmışlardır. Tarihte birbirleriyle savaşan milletlerin bile, karşılaştıkları toplumlardan bazı şeyler öğrendikleri bilinen bir gerçektir. Bilgi ve iletişim teknolojilerindeki gelişmelerle birlikte dünya globalleşmiş, milletler arası ilişkiler ve etkileşim de gelişmiştir. Hükümetler artık yeni bir politika denemeden önce politika maliyetleri ve riskleri üzerinde durmaya başlamışlardır. Yeni politikaları maliyet ve risklerini göze alarak denemek yerine, başka milletlerin uygulamalarına bakarak onların tecrübelerinden faydalanmayı öğrenmişlerdir. Bu çalışmada, kamu yönetimi anlayışı ve ilkelerinde yaşanan değişim hakkında bilgi verilecektir. Uygulanan kamusal politika ve reformların, karşılaştırma ve politika transferi yoluyla yaygınlık kazanması üzerinde durulacaktır. Çalışmanın amacı kamu yönetiminde kabul gören güncel ilkelerin bu karşılaştırmalara ve politika transferlerine olan etkilerini analiz etmektir. Çalışmada, Yeni Kamu Yönetimi reformları ile birçok ülkede yaygınlaşan bu ilkelerin aynı zamanda kamu yönetimlerini karşılaştırma yapma, politika öğrenme ve transfer etmeye teşvik eden içeriklere sahip oldukları ortaya konulmaktadır.
DergiPark (Istanbul University), Dec 31, 2021
Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu Dergisi, May 13, 2016
Sanayileşmeyle birlikte başlayan göçlerin, kent ve kır nüfusu üzerinde ortaya çıkardığı oransal d... more Sanayileşmeyle birlikte başlayan göçlerin, kent ve kır nüfusu üzerinde ortaya çıkardığı oransal değişim, sürekli kent lehine gelişme göstermiş, sonunda bu nüfusun belli birkaç noktada yığılması gibi olumsuz sonuçlar doğurmuştur. Liberal politikaları benimsemiş bazı ülkeler, bu kentleşme sürecinin tabii gelişimine müdahale etmeyi reddetmişler, bir süre sonra bu hızlı kentleşmenin dengeye kavuşacağını kabul etmişlerdir. Ancak, bölgesel ve kentsel dengesizliklere yol açan ve belli merkezlerle sınırlı bu hızlı kentleşme, birçok ülkeyi çeşitli önlemler almaya, bununla mücadele etmek amacıyla yeni politikalar oluşturmaya itmiştir. Öncelikle bunun temel sebebi olan göçleri durdurmak, kırsal nüfusu köyde ve memleketinde tutmak ve hatta göç edenleri geri getirmek amacıyla, kırsal bölgelerin hayat şartlarını iyileştirerek, yeni imkânlar oluşturacak çalışmalar yapılmıştır. Bazı ülkeler, nüfusu birkaç büyük kent merkezine yönlendirmekten, bütün ülkenin gelişmesini sağlayıcı faydalar ve beklentiler içine girmişlerdir. Bu durum, sonuçta birtakım sosyal ve kültürel problemlere yol açmıştır. Bazı ülkeler ise, bu sosyal, kültürel ve ekonomik sorunları ortadan kaldırmak için, nüfusun ve kentleşmenin belli birkaç merkeze yönelmesini engelleyerek, bunun bütün ülkeye dengeli bir şekilde yayılmasını hedefleyen, bölgesel dengesizlikleri ortadan kaldıracak, adem-i merkeziyetçi kentleşme politikalarına başvurmuşlardır. Bu çalışmada, öncelikle kentleşme ve bölgesel kalkınma kavramlarına değinilecektir. Düşünürler tarafından geliştirilen ve değişik ülkelerde uygulanmaya çalışılan kentleşme politikaları anlatılacaktır. Başta yatırım politikaları olmak üzere, değişik politikalardan faydalanarak bölgesel gelişmeyi sağlayan, bölgeler arasındaki dengesizlikleri ortadan kaldırmaya yönelik stratejiler belirtilecektir. Daha sonra kentleşme ve bölgesel kalkınmada adem-i merkeziyet düşüncesi üzerinde durulacaktır. Son bölümde ise, Türkiye"de denenmiş ve denenmekte olan adem-i merkeziyetçi kentleşme ve bölgesel kalkınma politikaları incelenecektir.
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü dergisi, Jun 30, 2019
The development of river tourism in a region and its transformation into a development economy mu... more The development of river tourism in a region and its transformation into a development economy must be within the framework of certain plans, programs, policies or strategies. In principle, sustainability approach should be adopted in these plans and policies. For example, a sustainable tourism approach has been adopted in the Turkey Tourism Strategy 2023 Action Plan (2007) prepared by the Ministry of Culture and Tourism. It is targeted that tourism will be a leading sector in securing rural and regional development and increasing employment. In order to ensure sustainability and to become tourism a leading sector, some points are emphasized in the action plan and even vision principles are set. Taking these principles into consideration, emphasis will be placed on the development of river tourism in Antalya, the provision of added value to the development of the region and the importance of tourism sustainability for all stakeholders. The purpose of this study is to propose solutions for the development of the river tourism in Antalya, the sustainability and the protection of the resources. In this study, firstly a general theoretical framework about river tourism will be presented. In sample of Antalya, the general situation and potential of river tourism in Turkey will be examined. It will focus on the policies and strategies that need to be done in order to contribute to the development of river tourism in Antalya and the development of the region and the country. SWOT analysis will be carried out in order to determine the situation and potential of the rivers of Antalya and to contribute to tourism opening and development; strong and weak points; threats and opportunities will be determined.
Dumlupınar Üniversitesi sosyal bilimler dergisi, Feb 23, 2018
Buyuksehirlerin yonetilmesi gecmisten gunumuze uzerinde tartisilan sorunlardan biridir. Bu tartis... more Buyuksehirlerin yonetilmesi gecmisten gunumuze uzerinde tartisilan sorunlardan biridir. Bu tartismalar daha cok olcek sorunlari, yerel hizmetlerin daha etkin, verimli ve ekonomik gerceklestirilmesi, yerel katilimin saglanmasi ve demokrasinin daha iyi isletilmesi uzerinde yogunlasmaktadir. Turkiye’de 1984 yilindan itibaren uygulanmaya baslayan buyuksehir belediye sistemi, takip eden donemlerde yeni buyuksehirlerin ilave edilmesi yaninda yaricapa dayali genisletme ve butunlestirme gibi yeni modellerden faydalanarak gelisme gostermistir. Son olarak 2012 yili Aralik ayinda cikarilan ve yerel yonetim mevzuatinda onemli degisiklikler yapan 6360 sayili Kanun, olcek sorunu basta olmak uzere diger butun sorunlar uzerindeki tartismalari yeniden ve daha guclu bir sekilde gundeme getirmistir. Bu Kanunun getirdigi yeniliklerden biri de belediye mucavir alanini il sinirina esitlemesidir. Ayrica ikili bir yapi olusturacak sekilde, sadece buyuksehirlerde il ozel idarelerinin, belde belediyelerinin ve koylerin tuzel kisilikleri kaldirilmis, koyler mahalleye donusturulmustur. Bu durum, cografi sinirlari cok genis olan illerde yerel hizmetlerin etkin, verimli ve ekonomik olarak yerine getirilmesi, siyasal katilimin saglanmasi ve demokrasinin islemesi ile ilgili tereddutler dogurmustur. 2014 yerel secimlerinden sonra uygulanmaya baslayan yeni buyuksehir modelinin, pratikte idari, siyasi, sosyal ve kentsel etkileri gorulmeye baslanmistir. Bu calismada, oncelikle Turk yerel yonetim sistemi icinde buyuksehir yonetim sisteminin tarihi gelisimi uzerinde ana hatlariyla durulacaktir. 6360 sayili Kanuna yonelik elestiriler ve degerlendirmelere kisaca deginilecektir. Son olarak, yeni buyuksehir sisteminin, en genis cografi sinirlara sahip Konya ili ozelindeki etkileri degerlendirilecektir. Yeni modelin Konya ilini hangi boyutlarda nasil etkiledigi, Konya’ya iliskin verilerin tablolastirilmasi yoluyla incelenecektir.
Hitit Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2019
The development of river tourism in a region and its transformation into a development economy mu... more The development of river tourism in a region and its transformation into a development economy must be within the framework of certain plans, programs, policies or strategies. In principle, sustainability approach should be adopted in these plans and policies. The purpose of this study is to propose solutions for the development of the river tourism in Antalya, the sustainability and the protection of the resources. In this study, firstly a general theoretical framework about river tourism will be presented. In sample of Antalya, the general situation and potential of river tourism in Turkey will be examined. It will focus on the policies and strategies that need to be done in order to contribute to the development of river tourism in Antalya and the development of the region and the country. SWOT analysis will be carried out in order to determine the situation and potential of the rivers of Antalya and to contribute to tourism opening and development; strong and weak points; threats and opportunities will be determined.
1970'lerin sonlarina dogru devletin fonksiyonlari genislemis ve kamu harcamalari artmistir. B... more 1970'lerin sonlarina dogru devletin fonksiyonlari genislemis ve kamu harcamalari artmistir. Bu durum, Ingiltere ve Amerika Birlesik Devletleri'nde ve daha sonra butun dunyada devlet ve kamu yonetimini donusturmeye yonelik bazi reformlarin ortaya cikmasina zemin hazirlamistir. Bu degisimin etkileri, 1980'lerde Turkiye'de de gorulmus ve bu yeni anlayisa uygun olarak reformlar baslatilmistir. Bu yeniliklerin, ozellikle Ozal hukumetleri doneminde ve 2000'li yillarda, belirli bir hiz ve ivme kazandigi soylenebilir. Bu reformlarin onemli bir kismi kamu yonetiminde gittikce baskin hale gelen Yeni Kamu Yonetimi ilkelerine uygun olarak yapilmistir. O yillardan itibaren yapilan en onemli reformlardan biri, kamu mali yonetiminin yeniden yapilandirilmasi olmustur. Bu calismada oncelikle geleneksel kamu yonetiminden Yeni Kamu Yonetimi yaklasimina gecis, Yeni Kamu Yonetimi dusuncesinin ortaya cikisi, gelisimi ve ozellikleri ele alinacaktir. Daha sonra 5018 sayili Kanun incelen...
2000’li yillarda gorulen global ve yerel gelismeler, ic siyaseti sekillendirmeye, ozgurlukleri ar... more 2000’li yillarda gorulen global ve yerel gelismeler, ic siyaseti sekillendirmeye, ozgurlukleri arttirmaya devam eden AB sureci ve var olan siyasi iktidarin politik alani genisletmeye yonelik uygulamalari, istek ve kararliligi, Turkiye’de ordunun alisilagelmis ayricaliklarindan vazgecmesi yolunu gostermektedir. Demokratik bir anayasal duzenin kurulmasi, silahli kuvvetlerin diger kamu kurum ve kuruluslariyla denk bir statu icinde duzenlenmesini gerektirir. Turkiye’de demokrasinin, insan haklarinin, inanc ve ifade ozgurlugunun, sosyal ve demokratik haklarin gelistirilmesi, saglikli bir anayasa yapilabilmesi, kanunlarin ve yarginin gercekten adaleti getirecek sekilde, bagimsiz bir yapiya donusturulebilmesi icin sivil-asker iliskilerinin gelismis demokrasilerde nasil oluyorsa oyle olmasi gerekmektedir. Askeri otoritenin hesap sorulamaz, denetlenemez bir yapi olmasina imkân veren, askeri vesayet acisindan bir tur denge noktasi hukmunde olan kanunlar ve kurumlar degistirilmeli, demokratikl...
Today, while the dynamics of globalization are observed in almost every area of life, some change... more Today, while the dynamics of globalization are observed in almost every area of life, some changes; which are sometimes in the opposite and sometimes the same direction, but somehow interrelated; are faced. In that process, approaches some approaches seeing centralized policies and structures inadequate for solving some of the problems except for certain areas, have begun to come up. The proportional change on the urban and rural population that was created by the immigrations, which have gone along with the industrialization, has consistently improved in favour of the city, and eventually has paved the way for negative consequences such as the clutter of that population on some specific points.Some countries, which adopted liberal policies, have refused to interfere with the natural development of the urbanization process and have expected such rapid urbanization to reach equilibrium after a period. However, that rapid urbanization, which is limited to certain centres and leads to ...
Buyuksehirlerin yonetilmesi gecmisten gunumuze uzerinde tartisilan sorunlardan biridir. Bu tartis... more Buyuksehirlerin yonetilmesi gecmisten gunumuze uzerinde tartisilan sorunlardan biridir. Bu tartismalar daha cok olcek sorunlari, yerel hizmetlerin daha etkin, verimli ve ekonomik gerceklestirilmesi, yerel katilimin saglanmasi ve demokrasinin daha iyi isletilmesi uzerinde yogunlasmaktadir. Turkiye’de 1984 yilindan itibaren uygulanmaya baslayan buyuksehir belediye sistemi, takip eden donemlerde yeni buyuksehirlerin ilave edilmesi yaninda yaricapa dayali genisletme ve butunlestirme gibi yeni modellerden faydalanarak gelisme gostermistir. Son olarak 2012 yili Aralik ayinda cikarilan ve yerel yonetim mevzuatinda onemli degisiklikler yapan 6360 sayili Kanun, olcek sorunu basta olmak uzere diger butun sorunlar uzerindeki tartismalari yeniden ve daha guclu bir sekilde gundeme getirmistir. Bu Kanunun getirdigi yeniliklerden biri de belediye mucavir alanini il sinirina esitlemesidir. Ayrica ikili bir yapi olusturacak sekilde, sadece buyuksehirlerde il ozel idarelerinin, belde belediyelerinin ...
Sozluk anlami olarak kariyer; bir meslekte zaman ve calismayla elde edilen asama, basari ve uzman... more Sozluk anlami olarak kariyer; bir meslekte zaman ve calismayla elde edilen asama, basari ve uzmanlik anlamina gelmektedir. Ogrenciler kariyer hedeflerini belirleyebilmek icin hayatlarinin cok daha erken donemlerinde ugras ve caba icine girmektedirler. Bu hedefler dogrultusunda hareket eden ogrenciler egitim- ogretim hayatlarini buna uygun olarak yonlendirmeye baslamaktadirlar. Bu baglamda muhasebe alaninda calisan personelin kisisel kariyer planlamasi, is yasamina giris kararinin alindigi egitim yillari ile baslamaktadir. Bu calismada da Selcuk Universitesi Sosyal Bilimler Meslek Yuksekokulu’nun Muhasebe ve Vergi Uygulamalari bolumunde ogrenim goren ogrencilerin kariyer hedeflerinin belirlenmesi amaciyla anket yontemi kullanilmistir. Uygulanan anketlerin tamami degerlendirilebilir nitelikte olup SPSS istatistik programi ile analiz edilmistir. Calismada, ogrencilerin kariyer hedeflerinin cinsiyete, yasa, yasadiklari bolgeye ve aylik gelire gore farklilasip farklilasmadigi analiz edil...
Kuresellesme dinamiklerinin hemen her alanda gozlemlendigi gunumuzde, bazen zit, bazen ayni yonde... more Kuresellesme dinamiklerinin hemen her alanda gozlemlendigi gunumuzde, bazen zit, bazen ayni yonde ama bir sekilde birbiriyle baglantili degisimler yasanmaktadir. Bu surecte merkeziyetci politika ve yapilanmalarin belli alanlar disinda, bazi sorunlari cozmekte yetersiz kaldigi yonunde yaklasimlar olusmaya baslamistir. Sanayilesmeyle birlikte baslayan goclerin, kent ve kir nufusu uzerinde ortaya cikardigi oransal degisim, surekli kent lehine gelisme gostermis, sonunda bu nufusun belli birkac noktada yigilmasi gibi olumsuz sonuclar dogurmustur. Liberal politikalari benimsemis bazi ulkeler, bu kentlesme surecinin tabii gelisimine mudahale etmeyi reddetmisler, bir sure sonra bu hizli kentlesmenin dengeye kavusacagini kabul etmislerdir. Ancak, bolgesel ve kentsel dengesizliklere yol acan ve belli merkezlerle sinirli bu hizli kentlesme, bircok ulkeyi cesitli onlemler almaya, bununla mucadele etmek amaciyla yeni politikalar olusturmaya itmistir. Oncelikle bunun temel sebebi olan gocleri dur...
Krizler, orgut yapisinin hantalligi ve yonetim yetersizligi gibi orgut ici sebeplerle ortaya cikt... more Krizler, orgut yapisinin hantalligi ve yonetim yetersizligi gibi orgut ici sebeplerle ortaya ciktigi gibi, genel ekonomik belirsizlik ve dalgalanmalar, teknolojik gelismeler, siyasi, hukuki, sosyal ve kulturel degismeler, guclu rekabet sartlarindan dogan dezavantajlar ve uluslararasi cevreden gelen etkiler sonucu da ortaya cikmaktadir. Bir orgutun surekli bir degisimin yasandigi cevreye ayak uyduramamasi ve degimi idare edememesi sonucunda stratejik aciklik olusur. Krizin meydana gelmesi ve siddeti, orgut ile cevresi arasindaki bagimlilik derecesine, orgutun krizi algilama bicimine ve krize gosterdigi tepkiye baglidir. Ozel sektorde faaliyet gosteren isletmeler veya kamu sektorunde mal ve hizmet sunan, kamu yararini amaclayan kurum ve kuruluslar, yani kisaca orgutler ic ve dis cevrelerindeki degismelere ayak uyduramazlarsa ve planlari disinda gelisen beklenmedik durumlara hazirlikli olmazlarsa krizlerle karsi karsiya kalmaktadirlar. Kamu yonetimleri degismeye direnen ve mevzuatla si...
International Symposium on Advancements in Tourism, Recreation and Sports Sciences Proceedings Book, Montenegro, 5th-8th September 2018, Sep 8, 2018
While natural and cultural resources are used, the concepts of sustainable tourism and eco-touris... more While natural and cultural resources are used, the concepts of sustainable tourism and eco-tourism combine in the point that it should not be forgotten that these sources will benefit in future. It is also necessary that the tourism values meet the expectations of the tourists and that the development of the region is maintained and that these values and the areas in which they are located are preserved. It is necessary to carry out and develop nature-based tourism activities with environmentally sensitive, sustainable, participatory, local and rural development-oriented plans. This is important for the sustainability of tourism and development. In this study, it will be briefly informed about alternative tourism types, and alternative tourism potential and especially tableland tourism will be emphasized in Rize. In the context of rural development and sustainable tourism, the current situation and development strategies of tableland tourism in Rize will be analysed. As a result, environment-friendly strategies and policies will be proposed to ensure sustainable tourism and rural development.
Tourism and development 2017: Active & Sports Tourism: Feel the freedom of the water, Nov 27, 2017
River tourism is an alternative type of tourism that includes nature trips and walks, swimming a... more River tourism is an alternative type of tourism that includes nature trips and walks, swimming and sports activities such as amateur fishing, rafting, canoeing, river kayaking. The use of rivers for recreational activities is called river tourism. Like other types of nature-based tourism, river tourism is closely related to the principle of living
in harmony with nature, integrating with the environment.
The purpose of this study is to propose solutions for the development of the river tourism in Antalya, the sustainability and the protection of the resources. In this study, firstly a general theoretical framework about river tourism will be presented. The general situation and potential of river tourism in Turkey will be examined. It will focus on the policies and strategies that need to be done in order to contribute to the development of river tourism in Antalya and the development of the region and the country. SWOT analysis will be carried out in order to determine the situation and potential of the rivers of Antalya and to contribute to tourism opening and
development; strong and weak points; threats and opportunities will be determined.
Uploads
Papers by Ömer Faruk Tekin
in harmony with nature, integrating with the environment.
The purpose of this study is to propose solutions for the development of the river tourism in Antalya, the sustainability and the protection of the resources. In this study, firstly a general theoretical framework about river tourism will be presented. The general situation and potential of river tourism in Turkey will be examined. It will focus on the policies and strategies that need to be done in order to contribute to the development of river tourism in Antalya and the development of the region and the country. SWOT analysis will be carried out in order to determine the situation and potential of the rivers of Antalya and to contribute to tourism opening and
development; strong and weak points; threats and opportunities will be determined.
in harmony with nature, integrating with the environment.
The purpose of this study is to propose solutions for the development of the river tourism in Antalya, the sustainability and the protection of the resources. In this study, firstly a general theoretical framework about river tourism will be presented. The general situation and potential of river tourism in Turkey will be examined. It will focus on the policies and strategies that need to be done in order to contribute to the development of river tourism in Antalya and the development of the region and the country. SWOT analysis will be carried out in order to determine the situation and potential of the rivers of Antalya and to contribute to tourism opening and
development; strong and weak points; threats and opportunities will be determined.
Büyükşehir belediyeleri birden çok ilçe belediyesini içine alan ve bu ilçe belediyeleri arasında planlamanın yapılması, yerel politikaların oluşturulması ve hizmetlerin yerine getirilmesi noktasında koordinasyon sağlayan yerel yönetim birimleridir. Yerel çevre politikalarının kendi içinde bütünlük arz etmesi, ulusal ve küresel politikalarla uyumlu olması gerekmektedir. Çevre politikalarındaki küresel gelişmeleri izleyen, ulusal politikalarla uyumlu yerel çevre politikalarının oluşturulması ve hizmetlerin buna göre yerine getirilmesinde büyükşehir belediyeleri önemli bir görev ve sorumluluğu üstlenmektedir.
Bu çalışmada yerel yönetimlerin çevre hizmetleri ve politikaları bağlamında görev ve sorumlulukları ile ilgili kısaca bilgi verilecektir. Bu hizmetlerin yürütülmesinde ve koordinasyonunda, büyükşehir belediyelerinin görev ve sorumlulukları üzerinde durulacaktır. Son olarak Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin çevre ve toplum sağlığı ile ilgili hizmet ve politikaları incelenecektir. Gerçekleştirilen hizmetler ve faaliyet raporları üzerinden bir analiz yapılacaktır.
Günümüzde Türkiye’de olduğu gibi dünyanın birçok ülkesinde önemli sorunlardan biri de
göçtür. Belirli bölgelerde gelişmişlik düzeyinin geri olması, yaşanan ekonomik sorunlar, savaş gibi
nedenlerle binlerce insan ülkelerinden başka ülkelere göç etmek zorunda kalmaktadır. Ulaşım
imkânlarının gelişmiş olması bu süreci hızlandırmaktadır. Tabi bu hareketlilik, son bulduğu ülkelerde
ciddi siyasal, sosyal, kültürel, etnik, dinsel sorunlara da yol açmaktadır. Göç ile gelen insan sayısının
fazla olması konut, istihdam, sağlık, kültür ve gıda meseleleri üzerinde yoğunlaşmayı gerektirmektedir.
Bu da ülkelerin gerek kısa vadede gerekse uzun vadede gerekli tedbirleri alıp bu alanda politika
üretmesine, yasal, kurumsal tedbirler almasına neden olmaktadır. Göç genel itibariyle ülkelerin merkezi
yönetimlerinin çözmesi gereken bir sorun gibi görünmekle beraber özelde göçten en fazla etkilenenlerin
kentler ve kent yönetimleri olduğu söylenebilir. Çünkü göçle gelenlerin öncellikle yerleştikleri yerler
kent merkezleri veya çevresi olmaktadır. Bu durum, altyapısı belli bir nüfusa göre düzenlenmiş olan
kentlerin yapısını bozmakta, kısa, orta ve uzun vadede yerel idarelere de önemli yük ve sorumluluklar
getirmektedir. Bu bağlamda yerel yönetimler, güç yönetimi alanında ve özellikle uyum konusunda
birinci derece aktör olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye’ye yapılan bu göçlere karşılık, mülteci kampları kurulsa da bu kamplar dışında yaşayan
binlerce mülteci bulunmaktadır. Bu durumda gerek ulusal gerekse yerel birçok politikanın üretilmesine
ve gerekli tedbirlerin alınmasını zorunlu kılmaktadır.
Bu çalışmada öncelikle Suriye’de gelen göç dalgaları karşısında tedbir olarak alınan politikalar
belirtilip, meselenin hukuki ve idari çerçevesi çizilecektir. Ardından yerel yönetimlerin bu süreçte
üstlendiği roller sayısal veriler ışığında Konya örneğinden yola çıkarak analiz edilecektir.
***
-ABSTRACT-
Migration emerges as a significant issue in Turkey just as in other countries. Today thousands
of people are forced to migrate towards another country due to the issues such as lower welfare,
economic problems and war. The improvements in transportation opportunities accelerate this process.
The movement of people inevitably creates certain political, social cultural, ethnic and religious issues
in migration-receiving country. The excessive numbers of immigrants require to be concentrate upon
sheltering, employment, health, education, and food and culture issues. That is to say, countries need to
take short and long-term measures and to legislate with certain policies. While migration is seen as
problem that needs to be deal with by central governments, cities and city administrations are
specifically affected by migration processes. Cities and their surrounding areas are chosen in the first place by immigrants. This situation mutilates the structure of cities which is designed for certain
population and brings more burden and responsibilities to local governments. Within this context, local
administrations emerge as primary actor in management and adaptation processes.
Since the start of the revolt in Syria in 2011, thousands of displaced people migrate to certain
countries- Turkey in the first place- due to problems of sheltering, food and health. Despite the
establishment of refugee camps, thousands of immigrants are located outside of camps. This situation
necessitates the effective policies both in national and local level.
In this study, initially the national policies against the waves of migration from Syria and legaladministrative
framework for this issue will be addressed. Then, by the help of statistic data; the role of
local governments will be analyzed within Konya example.
Türkiye hemen her dönemde başka ülkelerden gelen sığınmacılara kapısını açan ve onları
ağırlayan bir ülke olmuştur. Körfez Savaşı sırasında Irak sınırından çok sayıda mülteci Türkiye’ye
giriş yapmış, uzun süre sınıra yakın bir bölgede misafir edilmişlerdir. Ancak 2011 yılında, Suriye’de,
başlayan iç savaşın giderek şiddetlenmesi sonucunda, civar ülkelere önemli oranda mülteci akını
başlamıştır. Suriye ile en uzun sınıra sahip ülke olan Türkiye, gittikçe küresel bir dalga haline gelen
bu göçten en çok etkilenen ve en çok sığınma talep edilen ülkelerden biri olmuştur. Mülteci sayıları
büyük rakamlara ulaştıkça, sınıra yakın kentlerde kurulan kamplar yeterli olmamıştır. Göç dalgası
diğer kentlere doğru yayılmaya başlamıştır. Böylece bu göçler ülkenin tamamını, nerdeyse her şehrini
etkileyen bir mülteci sorununu doğurmuştur. Dolayısıyla yerleşim yerlerinde mültecilere yönelik
hizmetler için yeni politikalar üretme zorunluluğunu ortaya çıkarmıştır.
Bu süreçte mültecilerin güvenlik ve korunma gibi hayatî ve öncelikli problemlerinden sonra
sağlık, barınma, gıda, adalet, eğitim, istihdam gibi sığınmanın sürdürülebilirliği ve entegrasyon
açısından gerekli şartların hazırlanması önem arz etmektedir. Bu imkânların sunulmasında, kamu
kurumları yanında, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri hatta özel sektör kuruluşları mültecilerle
ilgili çalışmalar yapmış, bu sorunların çözümünde önemli roller üstlenmişlerdir. Ancak, mültecilerin
kente uyumu ve mültecilerle ilgili hizmet ve politikaların gerçekleştirilmesinde en önemli görev yerel
yönetimlere düşmektedir. Ancak, bazı çalışmalarda yerel yönetimlerin mültecilere yönelik politikalar
üretme konusunda istenen düzeyde olmadıkları belirtilmektedir. Böyle bir göç dalgasına karşı
hazırlıksız ve deneyimsiz oldukları ifade edilmektedir.
Bu çalışmada, özellikle Suriyeli sığınmacılarla birlikte bütün kentlerimizde görülmeye başlayan
göç ve mülteci sorunları analiz edilecektir. Küresel etkileri de görülen bu sorunların daha ziyade yerel
etkileri gözlemlenmektedir. Bu sebeple, sorunlara yerelden başlayarak çözümler geliştirilmesi
gerekmektedir. Bu çalışmada, göç sorunlarının çözülmesinde, mültecilerin kente uyum sağlamasında,
onlara yönelik politika ve hizmetlerin gerçekleştirilmesinde yerel yönetimlerin rolü ve önemi
incelenecektir. Son olarak, bazı örnek belediyelere ait öne çıkan hizmet ve politikalar üzerinde
durulacaktır.
***
-ABSTRACT-
Turkey has always been a country that opens the door and welcomes to the refugees from other
countries. During the Gulf War, many refugees from the Iraqi border entered Turkey. They have been
hosted in a region near the border for a long time. However, as a result of the intensification of the
civil war that started in Syria in 2011, significant numbers of refugee began to flourish in neighboring
countries. Turkey, which has the longest border with Syria, has become one of the most affected
countries from this migration which has become a global wave. In this process, Turkey has become
one of the most requested countries for asylum. As the numbers of refugees reach large numbers, the
camps established in cities near the border have become inadequate. The wave of migration has begun
to spread to other cities. Thus, these immigrations have caused a refugee problem affecting the whole
of the country, almost every city. Therefore, it has revealed the necessity to produce new policies for
the services for the refugees in the settlements.
In this process, the vital and priority problems of refugees such as security and protection have
been resolved in great measure. From now on, it is important to prepare the necessary conditions for
the sustainability and integration of asylum; like health, housing, food, justice, education,
employment. In presenting these opportunities, besides public institutions, local governments, nongovernmental
organizations and even private sector organizations have worked and played important
roles in the solving problems of refugees. However, the most important role in the integration of the
refugees to the cities and in the realization of the services and policies related to the refugees falls into
the local governments. However, in some studies it is stated that local governments are not at the
desired level to make policies for refugees. It is stated that they are unprepared and inexperienced
towards such a wave of immigration.
In this study, migration and refugee problems that have started to be seen in all our cities,
especially with Syrian asylum seekers, will be analyzed. These migration problems are seen as global
effects, but more local effects are observed. For this reason, it is necessary to develop solutions
starting from the local problems. This study will examine the role and importance of local
governments in resolving immigration problems, in the integration of refugees to the city, and in
implementing policies and services for the refugees. Finally, it will focus on prominent services and
policies of some sample municipalities.
İnternetin dünya çapında yayılma ve yaygınlaşması ile sosyal medya da çok hızlı bir gelişme ve yayılma göstermektedir. Bireylerin kendilerinden bir şeyler katabildikleri, düşüncelerini rahatça ifade edebildikleri ve tartışabildikleri, fotoğraf, video gibi görselleri paylaşabildikleri bu yeni mecraya kayıtsız kalmaları mümkün olmamaktadır. Vatandaşların, tüketicilerin, seçmenlerin ve iş görenlerin uzak kalamadığı bu yeni iletişim teknoloji uygulamalarına kamu kurum ve kuruluşlarının, özel sektör firmaların, yöneticilerin, siyasal partiler ve politikacıların da kayıtsız kalması da mümkün görünmemektedir. Sosyal medya sadece özel sektörün önem vermesi gereken bir uygulama veya mecra değildir. Artık günümüzde kamu kurumları da bu mecralarda yer almak ve temsil edilmek durumundadır. Öncelikle kamu kurum ve kuruluşunun tanıtımı, kurumsal mesajların iletilmesi, kamuoyuna yapılacak duyurular gibi tek yönlü iletimlerin yapılması amacıyla yoğun olarak kullanılabilmektedir. Özellikle hizmet alanlara ulaşılması, hizmetlerin hedef kitlelere duyurulması, onlardan gelecek öneri, dilek ve şikâyetlerin alınabilmesi ve yurttaş odaklı bir yönetim anlayışının yerleştirilebilmesi için sosyal ağlardan faydalanmak, günümüzde kamu kurumlarına önemli bir avantaj sağlamaktadır. Ayrıca dezenformasyon nitelikli bazı haberlerin yayılmasının ilk elden önlenmesi de bilginin hızlı yayıldığı bugünün dünyasında önemli bir gerekliliğe dönüşmektedir.
Çalışmada, yeni iletişim teknolojilerinden internetin gelişimi ve sosyal medya hakkında bilgi verilerek sosyal medyanın özellikleri belirtilecektir. Kamu kurumları ve özellikle yerel yönetimler için sosyal medya kullanımının gerekliliği ve faydaları üzerinde durulacaktır. Kamu kurumlarının sosyal medyayı etkin ve yerinde kullanabilmesinin nasıl bir sosyal medya planlamasına bağlı olduğu vurgulanacaktır. Konya merkez ilçe belediyeleri örneği üzerinden Twitter sayfaları bağlamında bir kısmi içerik analizi uygulanacaktır. Bu ilçe belediyeleri örnekleminde, yerel yönetimlerin sosyal medyayı hangi amaçlarla ve ne düzeyde kullandıkları araştırılacaktır. Uygulama bulguları üzerinden genel bir değerlendirme yapılacaktır.