delik
Görünüm
Türkçe
[düzenle]Heceleme
[düzenle]- Heceleme: de‧lik
Ad
[düzenle]delik (belirtme hâli deliği, çoğulu delikler)
delik hakkında Türkçe Vikipedi'de ansiklopedik bilgi bulabilirsiniz.
- dar, küçük açıklık
- Anahtar deliği karanlıktı, içeriden belli belirsiz sesler geliyordu. - Yusuf Atılgan
- dar, küçük çukur
- Küçük çocuk, kulübenin kenarına yığılmış taşlardan yukarıda bir deliğe sıkışmıştı." - Sait Faik Abasıyanık
- küçük hayvan yuvası
- Fare deliği.
- (argo) cezaevi
Deyimler
[düzenle]Türetilmiş kavramlar
[düzenle]Çeviriler
[düzenle]çeviriler
|
Ön ad
[düzenle]delik (karşılaştırma daha delik, üstünlük en delik)
- delinmiş olan
- Hangi evden istedilerse gittim, dama çıktım, akan delik kiremidi buldum, yerine sağlam kiremit koydum. - Hamdullah Suphi Tanrıöver
Çeviriler
[düzenle]çeviriler
Kaynakça
[düzenle]- Türk Dil Kurumuna göre "delik" maddesi
Atasözleri
[düzenle]Gagavuzca
[düzenle]Ad
[düzenle]delik
- delik
Kaynakça
[düzenle]- Etymological Dictionaries - Andras Rajki