İçeriğe atla

Başkanlık sistemi

Vikipedi, özgür ansiklopedi
Dünya devletleri hükûmet sistemlerine göre renklendirilmiştir:
Parlamenter sistemler: Hükûmet başkanı yasama organı tarafından seçilir veya aday gösterilir ve yasama organına karşı sorumludur
  Törensel bir hükümdarı olan anayasal monarşi
  Törensel bir cumhurbaşkanı olan parlamenter cumhuriyet

Başkanlık sistemi: Hükûmet başkanı (cumhurbaşkanı) halk tarafından seçilir ve yasama organından bağımsızdır
  Başkanlık cumhuriyeti

Hibrit sistemler:
  Yarı başkanlık cumhuriyeti: Yürütme başkanı yasama organından bağımsızdır; hükûmet başkanı cumhurbaşkanı tarafından atanır ve yasama organına karşı sorumludur
  Meclisten bağımsız cumhuriyet: Hükûmet başkanı (cumhurbaşkanı veya yönetim kurulu) yasama organı tarafından seçilir, ancak yasama organına karşı sorumlu değildir

Diğer sistemler:
  Teokratik cumhuriyet: Yüce lider önemli miktarda yürütme ve yasama gücünü elinde bulundurmaktadır
  Yarı anayasal monarşi: Hükümdar önemli yürütme veya yasama gücünü elinde bulundurur
  Mutlak monarşi: Hükümdarın sınırsız gücü vardır
  Tek parti rejimi: İktidar anayasal olarak tek bir siyasi partiye bağlıdır
  Askerî cunta: Askerî liderlerden oluşan komite hükümeti kontrol eder; anayasal hükümler askıya alınır
  Geçici hükûmet: Mevcut rejimin anayasal olarak tanımlanmış bir dayanağı yoktur
  Bağımlı bölgeler veya hükûmetleri olmayan yerler

Not: bu tablo de facto demokrasi̇ derecesi̇ni̇ deği̇l, de jure hükûmet si̇stemleri̇ni̇ göstermektedi̇r.

Başkanlık sistemi, kuvvetler ayrılığının uygulandığı sistemlerde hükûmet başkanının yasama organından ayrı bir yürütme organına liderlik ettiği bir yönetim şeklidir.[1] Hükümet başkanı çoğu ülkede aynı zamanda devlet başkanıdır. Yasama, yürütme ve yargı ilkeleri arasında katı bir ayrılık olur.[2] Parlamenter sisteme göre farklarından biri, yürütme ile yasama arasındaki ayrımdan dolayı hükûmet başkanının direkt halk oyuyla iktidara gelerek, seçilmiş bir yasama organının güvenini kazanmadan bunu sağlamasıdır. Parlamenter sistemde ise yürütme ile yasama arasında güçlü bir işbirliği bulunur.[3]

Başkan unvanı, başkanlık sistemine sahip her ülkede kullanılmıyor. Aynı şekilde, başkan unvanı bazen diğer sistemler tarafından da kullanılır, örneğin yarı başkanlık sistemlerindeki başkanlar. Çoğu durumda büyük ölçüde törensel olan parlamenter sistemli cumhuriyetlerin devlet başkanlarına da başkan denir. Diktatörler veya tek partili devletlerin liderlerini de genellikle başkan unvanını kullanırlar.

Başkanlık sistemi, Amerika anakarasında egemen olan yönetim biçimidir. Burada 22 devletinden 19'u başkanlık cumhuriyetidir, istisnalar Kanada, Belize ve Surinam'dır. Doğu Asya'da Güney Kore başkanlık sistemli bir cumhuriyettir. Orta Afrika ve Orta Asya'da da yaygındır. Buna karşılık, en az sayıda başkanlık cumhuriyeti Avrupa'dadır.

Başkanlık sistemininin en tanımlayıcı özelliği yürütmenin nasıl ve ne şekilde seçildiğidir. Başkanlık sistemini parlamenter sistemden ayıran temel özellik, yürütme organının biçimi ve rolü ile ilintilidir ve parlamenter sistemden farklı olarak, başkanlık sisteminde yürütme organı ile yasama organı iç içe geçmemiş durumdadır.

Başkanlık sistemi aşağıdaki özellikleri taşır:

  • Sabit bir başkanlık süresi vardır. Seçimler kurgulanmış tarihlerde yapılır. Güvensizlik oyu ile hükûmet düşürülüp erken seçimler düzenlenemez. Bazı ülkelerde devlet başkanının yasaları çiğnediği durumlarda İngilizce olarak "Impeachment" denilen meclis soruşturmasıyla erken seçimlere gidilmesi biçiminde kural dışılıklar vardır.
  • Yürütme erki tektir. Kabine üyeleri devlet başkanıyla birlikte çalışır ve yürütme ile yasama organlarının ilkelerini uygulamak zorundadırlar. Başkanlık sisteminde devlet başkanının bakanlar kurulu için önerdiği adaylar ve hakimler yasama organı tarafından onaylanmalıdır. Devlet başkanı; kabine üyeleri, ordu veya yürütme erkinin herhangi bir çalışanını doğrudan yönetme hakkına sahiptir. Fakat hakimleri fesh etme veya emir verme gibi bir yetkisi yoktur.
  • Yasama ve yürütmenin ayrıldığı yönetimlerde suçtan hüküm giymiş mahkûm ve suçluları affetme veya cezalarını hafifletme genelde devlet başkanının elindedir.

Aslî özellikler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başkanlık sisteminin özetle temel ayırdedici özellikleri şunlardır:

  • Devlet başkanı doğrudan halk tarafından seçilir.
  • Yürütme organı tek kişinin kontrolündedir.
  • Yürütme yasamanın güvenine dayanmaz.

Tali özellikler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Tali özellikler başkanlık sisteminin olmazsa olmaz şartları değildir. Başkanlık sistemi için yukarıda belirtilen üç asli özelliğin olması yeterlidir. Başkanlık sistemi aşağıda belirtilen tali özelliklerden birini taşımıyorsa başkanlık sistemi olmaktan çıkmaz.[4]

  • Yürütme yasamayı feshedemez.
  • Yürütme organında görev alan bir kişi aynı anda yasamada da görev alamaz.
  • Başkan, yasama organının çalışmasına katılamaz.

Devlet başkanının asli özellikleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bazı devlet başkanları monarşilerde olduğu gibi devletin yalnızca sözde başkanı hükmündedirler. Hükûmette aktif değildirler. Tamamen başkanlık sistemiyle yönetilen rejimlerde ise devlet başkanı halk tarafından yürütmenin başı olarak seçilir. Bu tür yönetimlerde devlet başkanı ile hükûmet başkanı arasında ayrım yoktur. Bazı parlamenter sistemlerde monarşinin gereği olarak sembolik bir devlet başkanı vardır. İrlanda ve Portekiz buna örnektir.

Güney Afrika gibi bazı ülkelerde yasama organı tarafından seçilen güçlü devlet başkanları vardır. Bunlar başbakan gibi aynı yolla seçilirler ve hem hükûmet hem de devletin başıdırlar.[5] Botsvana, Marshall Adaları ve Nauru buna örnektir.

Yerel yönetimler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Yerel yönetimler başkanlık sistemi gibi şekillendirilebilir. Amerika Birleşik Devletleri'nin bütün eyaletleri başkanlık sistemini kullanır. Japonya'da hükûmet parlamenter sistemi kullanır fakat yerel yönetimler yerel kurullarca seçilen vali ve başkanlarca yönetilir.

Başkanlık sisteminin avantajları

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başkanlık sistemini dört ana avantajı:[6]

  • Doğrudan yetki — başkanlık sisteminde devlet başkanı doğrudan halk tarafından seçilir. Bazılarına göre bu; devlet başkanının gücünü dolaylı yollardan göreve getirilen liderlere kıyasla daha meşru kılar. ABD'de devlet başkanı halk oylamasından hemen sonra toplanan Seçiciler kurulu tarafından seçilir.
  • Kuvvetler ayrılığı — Başkanlık sisteminde başkanlık ve yasama meclisi iki paralel yapı olarak işlev görür. Bu sistemin destekçilerine göre; böylelikle her iki birim birbirini karşılıklı olarak denetleyerek suistimalin ve makamın kötüye kullanılmasının önüne geçilmiş olur.
  • Hızlı karar mekanizması — Güçlü yetkilerle donatılmış bir devlet başkanı değişiklikleri ivedilikle işleme koyar. Fakat bunun yanında bazılarına göre kuvvetler ayrılığı sistemi yavaşlatır.

Doğrudan yetki

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başbakan genellikle milletvekilleri tarafından, devlet başkanı ise doğrudan halk tarafından seçilir. Buna göre başkanlık sisteminin destekçileri, halk tarafından doğrudan seçilmiş bir liderin herhangi bir yasama organı tarafından dolaylı yollardan seçilmiş bir lidere kıyasla daha demokratik olduğu görüşünü savunurlar.

Başkanlık sisteminde oyverenler birden fazla seçiciler kurulu seçeneği sayesinde politik isteklerini daha net bir şekilde belirtmiş olurlar.

Devlet başkanının doğrudan halk tarafından seçilmesinin onu daha sorumlu kılacağı da belirtilir. Bu argümanın arkasındaki neden olarak da başbakanın devletin aygıtları sayesinde kamuoyundan korunduğu fikri gösterilir. Fakat bunun yanında devlet başkanı kendisini seçen vatandaşların istediği yönde politikalar uygulamazsa şayet, yönetimden alınamaz. (ABD'de devlet başkanı yalnızca yasama meclisi soruşturmasıyla görevinden alınabilir.)

Kuvvetler ayrılığı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başkanlık sisteminde yasama ve yürütmenin birbirinden ayrılması; her iki birimin birbirini karşılıklı denetleyebilmesinden dolayı avantaj olarak kabul edilir. Parlamenter sistemde yürütme ve yasama birlikte hareket ettiğinden karşılıklı olarak birbirlerinin eleştirisini yapmaları çok nadir görülür. Yasamanın yürütmeyi durdurması güvensizlik oyu ile olur. Bu konuda başkanlık sistemini savunanlar "başbakanın yapacağı bir hatanın asla bilinemeyebileceği" görüşündedirler. Watergate skandalı hakkında yazılar yazan eski bir İngiliz politikacı "Böyle bir skandalın İngiltere'de olmayacağını düşünmeyin, olur ama belki hiç duymazsınız." demiştir.

Kritikçiler bu durumun başkanlık sisteminde de benzer şekilde olduğunu söylerler. Buna göre eğer başkanlık sisteminde yasama meclisi başkanın partisindense şayet aynı durum söz konusu olacaktır. Buna cevaben devlet başkanının görevden alınması gibi bir korkusu olmadığından yasama meclisi üyelerinin eleştirilerini yapıcı olarak addecektir denir. Parlamenter sistemlerde parti disiplini çok önemlidir. Bir parti üyesi açıktan parti başkanını ve politikalarını eleştirirse partiden ihraç edilebilir.

Güvenoyu yoklamasının varlığına rağmen başbakanın veya bakanlar kurulunun karar almasını durdurmak pratikte çok zordur. Parlamenter sistemde güvenoyu yoklaması başbakan ve kabinesince önerilen çok önemli bir yasanın parlamentonun büyük çoğunluğunca kabul edilmemesi gibi durumlarda gerçekleşir. Bu durumda iktidar partisi ya istifa edecektir ya da erken seçimlere gidecektir. İngiltere gibi bazı ülkelerde güvenoyu yoklaması yüzyılda birkaç kez gerçekleşir. 1931 yılında David Lloyd George seçilmiş bir komiteye: "Parlamentonun yürütme üzerinde hiç kontrolü yok; bu tam bir hikaye." (Schlesinger 1982) demiştir.

Hızlı karar mekanizması

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başkanlık sistemini savunanlar başkanlık sisteminin sorunlara parlamenter sistemden daha hızlı yanıt verip çözüm ürettiğini iddia ederler. Bir başbakan karar alacağı zaman yasama meclisinin desteğine ihtiyaç duyar, fakat başkanlık sistemindeki devlet başkanı daha az bağlıdır.

Başkanlık sistemini savunan farklı bir kesim ise karar verme mekanizmasının başkanlık sistemiyle yavaşladığını ve bunun son kertede sistemin faydasına olduğunu belirtirler.

Başkanlık sisteminde, yürütme organını temsil eden devlet başkanının yasama organını fesh etme yetkisi olmadığı gibi yasama organının da devlet başkanını güvensizlik oyu ile düşürme yetkisi bulunmamaktadır. Bu nedenle iki organın da görev süreleri bellidir ve bu anlamda bir istikrardan söz edilebilir.

Pek çok parlamenter hükûmetler güvenoyu yoklaması olmaksızın uzun süre yönetimde bulunsalar bile İtalya, İsrail ve Fransa (Dördüncü Cumhuriyet) gibi ülkeler istikrarı sağlama konusunda zorluklar yaşamışlardır. Parlamenter sistemin birden fazla partiden oluştuğu ve hükûmetin koalisyon ile kurulmaya zorlandığı durumlarda hükûmeti oluşturan herhangi bir parti koalisyonu her an terk etmekle tehdit edebilir.

Pek çok kişi başkanlık sisteminin zor durumlarda daha ayakta kalıcı güçte olduğunu iddia eder. Büyük stres ve sorunlar içindeki bir ülkenin dönerli başbakanlıktansa sabit süresi olan bir devlet başkanı tarafından yönetilmesinin daha sağlıklı olduğu belirtilir. Fransa Cezayir Bağımsızlık Savaşı esnasında yarı başkanlık sistemine geçti. Aynı şekilde Sri Lanka sivil savaş esnasında yarı başkanlık sistemine geçti. Fransa ve Sri Lanka'da yarı başkanlık sistemine geçişin olumlu sonuçlar verdiği ifade edilir.

Başkanlık sistemine getirilen eleştiriler dört ana noktada yoğunlaşır:

  • Otoriter rejime olan eğilim — bazı siyaset bilimciler başkanlık sisteminin anayasal olarak stabil olmadığını söyler. Fred Riggs gibi bazı siyaset bilimcilere göre başkanlık sistemine geçmeye çalışan hemen hemen her ülkede bu sistem otoriter rejime dönüşmüştür. Dana D. Nelson 2008 yılında yayınlanan Bad for Democracy kitabında ABD'deki başkanlık sisteminin aslında demokratik olmadığını iddia eder.
  • Kuvvetler ayrılığı — başkanlık sisteminde devlet başkanı ve yasama meclisi iki paralel yapı şeklinde çalışır. Eleştirmenler bu durumun istenmeyen siyasi çıkmazlara neden olacağını ve devlet başkanı ve yasama meclisinin birbirlerini suçlamalarına sebep olacağını söylerler.
  • Liderlik değişiminde engeller — devlet başkanı görev süresi dolmadan görevinden alınamaz.[7] Eleştirmenler bunu çok büyük bir sorun olarak görürler.
  • Ülkelerin siyasi geleneklerine göre farklılıklar — bazı siyaset bilimcilere göre başkanlık sisteminin tamamen kendisine özgü şartları olan ABD dışında, istikrarlı bir demokrasi yarattığı görülmemektedir.[8]

Başkanlık sistemi uygulandığı kimi ülkelerde yolsuzluk, otoriterlik, nepotizm (tanıdık kayırma), diktatörlüğe araç olma[9] ve çoğulculuk karşıtı uygulamalar gündeme geldiğinde eleştirilerin ana odağı olmaktadır. Başkanlık sisteminin bulunduğu kimi ülkelerin yolsuzluk, nepotizm ve otoriterliğin aşılabilmesi amacıyla başkanlık sisteminden parlamenter sisteme geçtiği örnekler bulunmaktadır.[10] Başkanlık sisteminde, üst düzey atamalar, anlaşmalar, bütçe, veto, yüce divan yargılaması gibi yasama ile başkan arasında fren ve denge araçları bulunmaktadır.[kaynak belirtilmeli]

Otoriter rejime olan yönelim

[değiştir | kaynağı değiştir]

Mecliste çoğunluğu sağlayamayan bir başbakan ya koalisyon yahut azınlık hükûmeti kuracaktır. Bir başbakan çoğunluk hükûmetini yönetse bile yine de parti üyelerine (yazılı olmayan kurallar) bağımlıdır. Diğer taraftan başkanlık sisteminde devlet başkanı diğer partileri marjinalize etmekle kalmaz, kendi partisi içindeki hizip grupları da etkisiz hale getirebilir. Hatta isterse mensubu olduğu partiyi terk bile edebilir. Bu sebepten görev süresi boyunca herhangi bir grupla ittifak ve işbirliği duymaksızın tek başına başkanlık durumu pek çok sebepten endişe vericidir. Bu konuda Juan Linz şöyle demiştir:

"Başkanlık sisteminde tehlike görev süresinin esnek olmamasıdır. Bu süre boyunca kazananlar ve kaybedenler çok net bir şekilde belirlenir ve kaybedenler 4 veya beş yıl yürütmeye veya yönetime en ufak bir müdahaleleri olmadan beklemek zorundadırlar."

Sadece çoğunluğun desteğini gerektiren anayasaların sakıncalı olduğu söylenirken çok büyük yetkilerin tek bir kişiye verilmesi de aynı şekilde sakıncalı kabul edilir.[11]

Bazı siyaset bilimciler daha da ileriye giderek başkanlık sisteminin demokrasinin pratiklerini işletmede ve devam ettirmede zorluklar yaşadığını ifade ederler. Buna başkanlık sistemini uygulamaya koyan bazı ülkelerin daha sonra otoriter rejime kaymalarını örnek gösterirler. Seymour Martin Lipset ve başka siyaset bilimciler bu durumun demokrasiye götürmeyen ve ordunun büyük rol oynadığı politik kültürlerde yaşandığını ifade ederler.

Başkanlık sisteminde yasama meclisi ve devlet başkanı halktan eşit yetkiler alır. Hükûmetin değişik organları arasındaki çıkan anlaşmazlıkları çözmek çok zordur. Devlet başkanı ve meclisin anlaşmazlık içinde olduğu ve hükûmetin işlevsiz kaldığı zamanlarda; ek anayasal manevralar yaparak sorunları çözmek için çok güçlü bir insiyak vardır.[12]

Ekvador bu demokratik kayba örnek olarak gösterilir. Ekvador siyasi tarihinde bazı devlet başkanlarının yasama meclisini görmezden geldiği ve hatta bir devlet başkanının Millet Meclisine gözyaşartıcı bomba attırması bu örneklerdendir. Diğer bir devlet başkanı meclisin isteklerini onaylasın diye askerlerce kaçırıldı. 1979'dan 1988'e kadar Ekvador, yürütme-yasama çatışması içinde kalıcı bir kriz atmosferi içerisinde kaldı. 1984'te devlet başkanı León Febres Cordero meclis tarafından atanan yargıtay üyelerinin koltuklarına oturmalarını fiziksel olarak engellemeye çalıştı. Brezilya'da devlet başkanları meclisin hiçbir söz hakkı bulunmayan yürütme kolları oluşturup hedeflerine ulaştılar.

Dana D. Nelson, 2008 tarihli Bad for Democracy adlı kitabında,[13] Başkanın görevini esasen anti-demokratik görür ve başkanlık sisteminin vatandaşların başkana adeta ibadet etmesiyle sonuçlandığını, bunun da sivil katılımı zayıflattığını savunur.[14]

Başkanlık sistemini savunan Liberal Demokrat Parti eski genel başkanı Cem Toker de Türkiye'deki başkanlık sisteminin, başkanlık sistemi tanımıyla bir alakası olmadığını savunarak[15] bu sisteme (cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi) karşı çıkmıştır.[16] Aynı şekilde, Türkiye'nin cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde, başkanlık sistemine ters olacak şekilde cumhurbaşkanının, meclisi feshetme yetkisi bulunmaktadır.[17][18] Normal başkanlık sisteminde kuvvetler ayrılığı tamamen uygulanırken cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde cumhurbaşkanının yetkileri arttırılmış ve meclisin yetkileri azaltılmıştır, böylelikle kuvvetler ayrılığı ilkesi uygulamadan kalkmıştır.[19] 6 muhalefet partisi CHP, İYİ Parti, DEVA, GP, SP ve DP, Cumhurbaşkanlığı Sisteminin ekonomik ve siyasal krizlere yol açtığını öne sürerek parlamenter sisteme geri dönülmesi için çalışmalar başlattı.[20] Bu 6 parti ortak komisyon kurarak güçlendirilmiş parlamenter sistem adında yeni bir sistem tasarlamaya başladılar.[21]

Kuvvetler ayrılığı

[değiştir | kaynağı değiştir]

Eleştirmenler başkanlık sisteminin vatandaşlara parlamenter sistemdeki gibi hesap sorma hakkı vermediğini ifade ederler. Devlet başkanı veya meclis karşılıklı olarak birbirlerini suçlayarak mesuliyetten kaçabilirler. Eski Maliye Sekreteri C. Douglas Dillon, ABD'yi tanımlarken: "Başkan kongreyi suçluyor, kongre başkanı suçluyor ve halk kafası karışık halde kalakalıyor" demiştir.

Liderlik değişiminde engeller

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başkanlık sisteminde görülen başka bir problem de devlet başkanını görev süresi dolmadan görevden alamamaktır. Devlet başkanı; verimsiz ve halk tarafında sevilmeyen bir hale gelse ve hatta politikaları halkın çoğunluğu tarafından kabul görmese bile görev süresi dolana kadar görevde kalır. Örneğin ABD'nin dokuzuncu devlet başkanı William Henry Harrison'ın başkanlığının otuz ikinci gününde ölmesiyle yerine geçen John Tyler. Tyler başkan olduktan sonra partisinin karşısında durmaya başladı ve önerilen pek çok yasayı veto etti. Bunun sonucu olarak pek çok kabine üyesi istifa etti ve Tyler partiden ihraç edildi. Başkanlık sisteminde bir devlet başkanı sırf sevilmediğinden dolayı görevinden alınamasa da pek çok ülkede askeri darbelerce devlet başkanı görevden alınmıştır.

Parlamenter sistemlerde beğenilmeyen liderler güvenoyu yoklaması ile kolaylıkla görevden alınabilirler.

Ülkelerin siyasi geleneklerine göre farklılıklar

[değiştir | kaynağı değiştir]

Bazı siyaset bilimcilere göre başkanlık sisteminin tamamen kendisine özgü şartları olan ABD dışında, istikrarlı bir demokrasi yarattığı görülmemektedir. Aksine, tüm yürütme gücünün devlet başkanının elinde toplanması, demokratik denge unsurlarının yeterince güçlü olmadığı toplumlarda kolayca otoriter rejime yol açabilmektedir.[8]

Başkanlık sistemi ile yönetilen ülkeler

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başbakansız başkanlık sistemleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başbakanlı başkanlık sistemleri

[değiştir | kaynağı değiştir]

Aşağıdaki ülkelerde, başkanın yanında bir başbakan makamının (resmi ismi değişebilir) bulunduğu ülkelerdir. Başkan hala hem devletin hem de hükûmetin başıdır ve başbakanın rolleri çoğunlukla cumhurbaşkanına yardımcı olmaktır. Başbakan'ın fiilen hükûmet başkanı ve cumhurbaşkanının devlet başkanı olduğu Beyaz Rusya, Gabon ve Kazakistan istisnalardır.

Türkiye'de başkanlık sistemi

[değiştir | kaynağı değiştir]

Başkanlık sistemi, Türkiye'de Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi adı ile de biliniyor. 2017 referandumu'yla kabul edilen ve 9 Temmuz 2018 tarihinden itibaren uygulanmaya başlanan bu sistemde,[22] yürütme yetkisi ve görevi, cumhurbaşkanı tarafından, anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.[23]

Cumhurbaşkanlığı, cumhurbaşkanlığı teşkilatı hakkındaki 1 sayılı cumhurbaşkanlığı kararnamesi ile düzenlenmiştir. 1 sayılı cumhurbaşkanlığı kararnamesi, 539 maddelik mufassal bir kararnamedir. Bu kararname, cumhurbaşkanlığının her yönünü ayrıntılarıyla düzenlemektedir.[24]

Bu sisteme geçişle beraber Türkiye Büyük Millet Meclisinin kimi yetkileri, cumhurbaşkanına aktarıldı.[25] Cumhurbaşkanı, devletin başıdır. Yürütme yetkisi, cumhurbaşkanına aittir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde, cumhurbaşkanı partili olabilir.[25] 2007 yılında yapılan anayasa değişikliğinden sonra 2014 yılından itibaren cumhurbaşkanı, halk tarafından seçilmektedir. Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde bakanlar da cumhurbaşkanı tarafından meclis dışından atanabilmektedir.[26] Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Mehmet Uçum’un, 16 Nisan başlıklı kitabında belirttiği gibi, cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemini şöyle tanımlıyor: “Cumhurbaşkanı siyasî kararları verme konusunda tek yetkilidir. Bakanların hiçbir siyasî yetkisi ve meclise karşı sorumluluğu yoktur, cumhurbaşkanının 'teknik çalışma ekibi'dirler."[27] Cumhurbaşkanının görev süresi beş yıldır. Bir kimse en fazla iki defa cumhurbaşkanı seçilebilir.[28] Değişen sistemle birlikte meclis tarafından çıkarılan yasalar azalmış, kararnamelerin sayısı ise artmıştır.[29] Cumhurbaşkanı kararnameler yoluyla yasama yetkisini de kullanmaktadır.[30] Türkiye'deki bütün kanun, kanun hükmünde kararname, cumhurbaşkanlığı kararnamesi, tüzük ve yönetmeliklere Mevzuat Bilgi Sistemi'nden ulaşılabilir.

Ayrıca bakınız

[değiştir | kaynağı değiştir]
  1. ^ "System of government". OECD (İngilizce). 13 Nisan 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Eylül 2022. 
  2. ^ Başkanlık sistemi (Ohan Matbaacılık bas.). Beyoğlu, İstanbul: AnaBritannica c.3. s. 470. ISBN 975-7760-54-4. 
  3. ^ "Government in a Parliamentary form". unacademy.com. 5 Eylül 2022 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 5 Eylül 2022. 
  4. ^ Kemal Gözler, Anayasa Hukukuna Giriş, Bursa Ekin Kitabevi Yayınları, Dördüncü Baskı, 2004, s.82-110
  5. ^ Devlet başkanları: Bir karşılaştırmalı anayasa hukuku incelemesi, s.9, Kemal Gözler
  6. ^ Buonomo, Giampiero (2003). "Titolo V e "forme di governo": il caso Abruzzo (dopo la Calabria)". Diritto&Giustizia Edizione Online. 24 Mart 2016 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 3 Haziran 2021.  – via Questia (abonelik gereklidir)
  7. ^ Devlet başkanları: Bir karşılaştırmalı anayasa hukuku incelemesi, s.10, Kemal Gözler
  8. ^ a b Anayasa Hukuku, s.178, By Doç.Dr. Ayşe Tülin YÜRÜK
  9. ^ Mülakatlarla Türk Dış Politikası: Cilt 3, USAK, 2010, sayfa 160. Editörler: Habibe Özdal, Osman Bahadır Dinçer, Mehmet Yegin
  10. ^ Başkanlık, Parlamentarizm ve Yerel Ağlar, Hakan Güneş, İ.Ü. Siyasal Bilgiler Fakültesi Dergisi No:45. (Ekim 2011). ss.23-43.
  11. ^ Alternatif siyaset arayışları, s.46, Ufuk Uras
  12. ^ Başka bir siyaset mümkün, s.283, Ufuk Uras
  13. ^ Nelson, Dana D. (2008). Bad for Democracy: How the Presidency Undermines the Power of the People. Minneapolis, Minnesota: University of Minnesota Press. s. 248. ISBN 978-0-8166-5677-6. 
  14. ^ David Sirota (22 Ağustos 2008). "Why cult of presidency is bad for democracy". San Francisco Chronicle. 9 Aralık 2011 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 29 Ocak 2017. 
  15. ^ "https://twitter.com/tokcem/status/1142155872149364736". Twitter. 27 Ağustos 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2021.  |başlık= dış bağlantı (yardım)
  16. ^ "https://twitter.com/tokcem/status/1269905655361658880". Twitter. 8 Haziran 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2021.  |başlık= dış bağlantı (yardım)
  17. ^ "TURK HUKUK KURUMU - Anayasa Değişikliğinde Cumhurbaşkanının Meclisi Fesih Yetkisi Var mı?". www.turkhukukkurumu.org.tr. 3 Haziran 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2021. 
  18. ^ "İşte Erdoğan'ın 'yok' dediği fesih yetkisi". Sözcü. 27 Mart 2017 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2021. 
  19. ^ Sarac, Nurullah (10 Temmuz 2018). "Türkiye'nin yeni yönetim sistemi hakkında bilmek istediğiniz her şey". euronews. 12 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 27 Ağustos 2021. 
  20. ^ Erdölen, Yunus Emre (18 Ekim 2021). ""Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem" 101". serbestiyet.com. 18 Ekim 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 12 Ocak 2022. 
  21. ^ "6 muhalefet partisinden parlamenter sistem açıklaması". Cumhuriyet. 23 Eylül 2021. 23 Eylül 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 4 Ocak 2022. 
  22. ^ Yıldız Yazıcıoğlu (9 Temmuz 2018). "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi Resmen Başladı". Amerika'nin Sesi. 2 Aralık 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Nisan 2020. 
  23. ^ "Mevzuat Bilgi Sistemi". www.mevzuat.gov.tr. 24 Temmuz 2021 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2021. 
  24. ^ "Mevzuat Bilgi Sistemi". www.mevzuat.gov.tr. 20 Temmuz 2020 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 24 Ekim 2021. 
  25. ^ a b Nurullah Sarac (10 Temmuz 2018). "Türkiye'nin yeni yönetim sistemi hakkında bilmek istediğiniz her şey". 12 Temmuz 2018 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Nisan 2020. 
  26. ^ Beraat Gokkus (9 Temmuz 2018). "'Yeni Türkiye' yürürlükte: Yeni sistem ile değişecek 10 şey". 30 Kasım 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Nisan 2020. 
  27. ^ Uçum, Mehmet (2018). 15 - 16 Temmuz'dan cumhurbaşkanlığı sistemine Türkiye'nin demokratik birliği mücadelesinde yeni aşama 16 Nisan. 1. Basım. Cağaloğlu, İstanbul. ss. 79-80. ISBN 978-605-171-783-8. OCLC 1066742383. 
  28. ^ "T.C.CUMHURBAŞKANLIĞI : Görev ve Yetkiler". www.tccb.gov.tr. 21 Temmuz 2015 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 28 Mayıs 2021. 
  29. ^ Erem, Onur (28 Haziran 2019). "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi: 24 Haziran 2018'den bugüne kaç kanun çıktı, kaç kararname yayımlandı?". BBC News Türkçe. 29 Haziran 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Nisan 2020. 
  30. ^ Öztürk, Fundanur (1 Ekim 2018). "Cumhurbaşkanlığı hükûmet sisteminde TBMM'nin yetkileri ve görevleri ne olacak?". BBC News Türkçe. 21 Mayıs 2019 tarihinde kaynağından arşivlendi. Erişim tarihi: 26 Nisan 2020. 

Dış bağlantılar

[değiştir | kaynağı değiştir]