Anarko-sendikalizm
Bu maddede kaynak listesi bulunmasına karşın metin içi kaynakların yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. (Kasım 2013) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
Makale serilerinden |
Anarko-sendikalizm, 19. yüzyılın sonlarında ortaya çıkmış bir düşünce ve ilkeler akımıdır.
Bazı Latin Avrupa ülkeleriyle birlikte Amerika'daki 'Dünya Sanayi İşçileri' (Industrial Workers of the World) örgütüne bağlı işçilere özgü bir akım olan anarko-sendikalizm, Anglosakson trade-union hareketine karşıydı. Anarko sendikalistler için grevler, bir halk arayışı olmaktan çok işçi sınıfını mücadeleye yönelten hareketlerdi. Amaç genel greve giderek eski düzeni yıkmak ve sendikaları toplumun temel taşı haline getirmekti. Bu yaklaşım şiddete başvurmayı meşru sayıyor ve işleri idare etmek için ihtiyaç duyulan sendikaların eğitimine özel bir önem verilmesini istiyordu. Devleti yıkmak kararı, siyasi partilerle her türlü ilişkinin yasaklanması ve merkezileşmeye kuşkuyla bakılması sonucunu doğuruyor, militanların sayısından çok değerini önemseyen seyrek bir örgüt yapısı benimseniyordu.
Bu anlayış Fransa'da Eylül 1895'te 175 sendikalının bir araya geldiği Limogez Kongresi'yle Genel İş Konfederasyonu'nun (CGT) 1906 da kabul etti. 1905 Amiens Şartnamesiyle iyice yerleşti. Bununla birlikte kısa süre sonra, sosyal yasalara duyulan hoşnutsuzluk azalacak ve örgüt güç kazanmak için çoğalma çabasına girecekti. Anarko-sendikalist düşüncenin ve eylemin en yüksek olduğu yer İspanya olmuş ve iç savaş boyunca ülkenin birçok yerinde komünler ve kooperatifler kurarak Franco faşizmine karşı savaşmışlardır.1936 sonrasi birçok anarko-sendikalist ispanyol militan Fransa'ya geçerek CNT (Ulusal Emek Konfederasyonu'nu) kurar. Bugün İspanya'da CGT ve CNT, Fransa'da CNT ve CNT-Ait Almanya'da FAU (Özgür İşçiler Sendikası), İsveç'te SAC, İrlanda'da ORGANISE, Amerika'da IWW Anarko-sendikalist mücadele vermektedirler.
Şu temel özelliklere sahiptir:
- Şu anki çıkarlarını savunmak ve yaşam standartlarında iyileşmeler elde etmek için, dünya emekçilerinin organize edilmesi hedefi. Bunu başarmak için birlikler oluşturulması.
- Liderlerin ve yöneticilerin olmadığı bir yapının yaratılması.
- Toplumun radikal bir şekilde dönüştürülmesi arzusu -bu dönüşüm Toplumsal Devrim aracılığı ile olacaktır. Bu dönüştürme hedefi olmadan, anarko-sendikalizm var olamaz.
Anarko-sendikalizmin bir diğer adı da devrimci sendikacılıktır.
Diğer Sendikalardan ve Toplumsal Hareketlerden Ne Kadar Farklıdır?
[değiştir | kaynağı değiştir]Anarko-sendikalizm, toplum tarafından üretilen refaha el koyan ve ayrıcalıklarını şiddet aracılığı ile koruyan bir azınlığın komutasına veren; boyun eğmiş çoğunluğa ise sadece yaşayabileceği (fiziksel olarak sürdürmesine yetecek) kadarını veren ve azınlığın şiddetine maruz kalmasına yol açan, toplumsal eşitsizlik ve adaletsizliğin nedenlerinin güce, otorite (tahakküm) ilkesine dayandığını inancına sahiptir. Bunun sonucunda, anarko-sendikalizm adaletsizliği engellemek için, otorite ilkesine, elitlerin karar-almasına ve gücün nihai temsiliyetine, yani Devlet'e karşı çıkar.
Hiyerarşik Organizasyonun ve Devlet-Kapital otoritenin ve de onun baskıcı araçlarının aksine, anarko-sendikalizm onun Anti-Organizasyonuna sahiptir. Bu ise, kararların tabanda alındığı, insanların katıldığı, liderliğin olmadığı (ya da çok kısıtlı olarak var olduğu), baskının olmadığı ve fikirlerin, görüşlerin ve teşebbüslerin özgür ve eşitçe tartışılabildiği bir süreci içermektedir. Anarko-sendikalist organizasyon Devlet-Kapital'in haiz olduğu görüngülerden mümkün olduğunca en azını barındırır. Bu nedenle, bugün var olan otoriter modelle karşılaştırıldığında, bir anti-organizasyondur.
Anarkosendikalizmin temel fikri, katılımcılarının kendileri tarafından yönetilen kitlesel örgütlenmeler—özellikle de üretim noktasındaki mücadelede kökü bulunan örgütlenmeler—geliştirerek, işçi sınıfının kendisini sömürücü sınıfın boyunduruğundan kurtarabilmesini sağlayacak kendinden eylemliliğini, kendine güvenini, birliğini ve özörgütlenmesini geliştireceğidir. Hareketin kendinden yönetimi, hareketin devrimci amacı olan üretimin işgücü tarafından yönetiminden önce gelir ve onu canlandırır.