http://www.os-ar.com/ferman/Fermanlar.htm
Ferman: Farsça buyurmak, emretmek mastarından türetilen ferman kelimesi sözlükte emir, emirnâme, buyruk, hükümdar alâmeti gibi anlamlar ifade eder1. Terim olarak ferman, yapılması gereken bir iş, ifa edilmesi gereken bir görev için hükümdar tarafından verilen ve hükümdarın tuğrasını taşıyan yazılı emirdir2.Fermanlar umumiyetle hükümranlığın ve saltanatın bir nişanesi olarak, altın yaldız ve muhtelif renk ve motiflerle süslenmiş oldukları gibi, süs ve yaldızdan uzak, sade de olabilirler.Bir ferman metni incelendiğinde, şu önemli unsurlar göze çarpar:a. Davet (duâ) formülü fermana başlanırken en üstte yer alan ve “Allah’ın adıyla” işe başlanıldığına dair bir yazıdır ki bu yazı, fermanlarda genellikle “hû” veya “hüve” şeklinde yazılmıştır. Formül sadece fermanlarda değil, genellikle, diğer belgelerde de bulunmaktadır. Bu formül bazen açıkça yazıldığı halde bazen de tezhibin içinde saklanmıştır.b. Metinde ferman sözünün belirtilmesi,c. Kendisine ferman verilen veya gönderilen şahsın, sosyal mevkiine ve vaziyetine uygun bir üslûpla hitap edilerek isminin ifade edilmesi,d. Fermanın veriliş veya gönderiliş sebebi ile, yapılması gereken işin (emrin) açıkça yazılması,e. Emredilenin yerine getirilmesinde, memurun başarıya ulaşması için dilek ve temenni, yani duâ,f. Fermanın yazıldığı yer ve tarih.Fermanların bir kısmı yazılarak ve üzerine hükümdarın tuğrası çekilerek gönderilir ki bunlara “emr-i şerif” denilir. Tuğranın sağ üst tarafına, umumiyetle müzeyyen bir çerçeve içinde, padişahın kendi el yazısı ile “Mûcebince amel oluna” ibaresi yazılır, gönderilen fermanlara ise “hatt-ı hümâyûnla muvaşşah” yani padişahın el yazısı ile süslenmiş ferman denilir.
http://www.devletarsivleri.gov.tr/ferman/
BerâtArapça asıllı bir kelime olup, yazılı kağıt, mektup anlamlarını ifade eder. Bir tarih terimi olarak berât, Osmanlı Devleti’nde bazı memuriyetlere tayin edilenlere, görevlerini ve yetkilerini belirten, padişahın tuğrasını taşıyan ve tayin emirlerini ihtiva eden belgelere denir. Aynı zamanda berâta “biti”, “berât-ı şerif”, “nişân-ı şerif”de denilir.Bir berâtta, verilen görevin cinsi, yeri, geliri veya maaşı, verilenin ismi, niçin verildiği ve kendisinden ne istenildiği, kumandanlık, serdarlık veya diğer mühim bir vazife tevcihi için ise berât sahibinin salâhiyet derecesi belirtilirdi.Berâtlar, tîmâr, iltizâm, muâfiyet, mukâtaa, mâlikâne, imtiyâz berâtları; beylerbeyilik, nişancılık, defterdarlık, vezirlik gibi memuriyetlerin berâtları; imâmet, hitâbet, ferâşet ve tabâbete mezuniyeti hâvi berâtlar gibi konularına göre isimlendirilirler.Timâr berâtlarında, timâr sahibinin hüviyeti belirtildikten sonra tîmâr olarak verilen yerin sancak, kaza ve köyü, tîmârın nev’i, ne suretle verildiği (yeniden, mahlûlden, yahut da birinin üzerinden alınarak mı verildiği), yıllık hâsılât miktarı belirtilir ve berâtın bir hizmet karşılığı olarak verildiği yazılırdı.İltizâm berâtlarında, berâtı alanların ismi, hüviyeti, iltizâmın hangi maksatla verildiği ve hangi tarihler arasında devam edeceği, iltizâm bedelinin taksit mikdarı ve müddetleri, iltizâmın ne suretle alınacağı ve idare tarzı açıkça ifade edilirdi.Muâfiyet berâtları ise, berât sahibinin hangi vergi ve harçlardan muaf olduğunu gösterirdi.Padişahlar değiştikçe bütün berâtlar değiştirilerek yeni padişahın tuğrası ile yeni berâtlar verilirdi. Bu durum, berâtlarda “tecdîd-i berât” ibâresi ile belirtilirdi.Berâtlarda da, fermanlarda olduğu gibi belirli kısımlar vardır. Hemen ilk başta duâ cümlesi yer alır ki, bu cümle fermanlarda, sadece “hû” veya “hüve” gibi formül şeklinde yazılırken beratlarda, “Hüve’l-mü‘în”, “Hüve’l-ganiyyü’l-mugni’l-mu‘în”, “Hüve’llâühü’l-mu‘înü’l-fettâh”, Zikru’llâhi te‘âlâ a‘lâ” vs. cümleler yer almaktadır.Tuğradan sonra ise nişan formülü yer alır ki, bu formül padişaha ait diğer belgelerde bulunmaz. “Nişân-ı hümâyûn oldur ki...”, “nişân-ı şerîf-i âlîşân-ı sultânî ve tuğra-yı garrâ-yı cihân-sitân-ı hâkânî hükmü oldur ki...” vs. formüller nişan formülü içinde sayılabilirler. Elkab, nakil, emir, tekîd, tarih ve mahall-i tahrîr ise beratın diğer rükünleridir3.
http://www.devletarsivleri.gov.tr/ferman/
http://www.devletarsivleri.gov.tr/ferman/
BerâtArapça asıllı bir kelime olup, yazılı kağıt, mektup anlamlarını ifade eder. Bir tarih terimi olarak berât, Osmanlı Devleti’nde bazı memuriyetlere tayin edilenlere, görevlerini ve yetkilerini belirten, padişahın tuğrasını taşıyan ve tayin emirlerini ihtiva eden belgelere denir. Aynı zamanda berâta “biti”, “berât-ı şerif”, “nişân-ı şerif”de denilir.Bir berâtta, verilen görevin cinsi, yeri, geliri veya maaşı, verilenin ismi, niçin verildiği ve kendisinden ne istenildiği, kumandanlık, serdarlık veya diğer mühim bir vazife tevcihi için ise berât sahibinin salâhiyet derecesi belirtilirdi.Berâtlar, tîmâr, iltizâm, muâfiyet, mukâtaa, mâlikâne, imtiyâz berâtları; beylerbeyilik, nişancılık, defterdarlık, vezirlik gibi memuriyetlerin berâtları; imâmet, hitâbet, ferâşet ve tabâbete mezuniyeti hâvi berâtlar gibi konularına göre isimlendirilirler.Timâr berâtlarında, timâr sahibinin hüviyeti belirtildikten sonra tîmâr olarak verilen yerin sancak, kaza ve köyü, tîmârın nev’i, ne suretle verildiği (yeniden, mahlûlden, yahut da birinin üzerinden alınarak mı verildiği), yıllık hâsılât miktarı belirtilir ve berâtın bir hizmet karşılığı olarak verildiği yazılırdı.İltizâm berâtlarında, berâtı alanların ismi, hüviyeti, iltizâmın hangi maksatla verildiği ve hangi tarihler arasında devam edeceği, iltizâm bedelinin taksit mikdarı ve müddetleri, iltizâmın ne suretle alınacağı ve idare tarzı açıkça ifade edilirdi.Muâfiyet berâtları ise, berât sahibinin hangi vergi ve harçlardan muaf olduğunu gösterirdi.Padişahlar değiştikçe bütün berâtlar değiştirilerek yeni padişahın tuğrası ile yeni berâtlar verilirdi. Bu durum, berâtlarda “tecdîd-i berât” ibâresi ile belirtilirdi.Berâtlarda da, fermanlarda olduğu gibi belirli kısımlar vardır. Hemen ilk başta duâ cümlesi yer alır ki, bu cümle fermanlarda, sadece “hû” veya “hüve” gibi formül şeklinde yazılırken beratlarda, “Hüve’l-mü‘în”, “Hüve’l-ganiyyü’l-mugni’l-mu‘în”, “Hüve’llâühü’l-mu‘înü’l-fettâh”, Zikru’llâhi te‘âlâ a‘lâ” vs. cümleler yer almaktadır.Tuğradan sonra ise nişan formülü yer alır ki, bu formül padişaha ait diğer belgelerde bulunmaz. “Nişân-ı hümâyûn oldur ki...”, “nişân-ı şerîf-i âlîşân-ı sultânî ve tuğra-yı garrâ-yı cihân-sitân-ı hâkânî hükmü oldur ki...” vs. formüller nişan formülü içinde sayılabilirler. Elkab, nakil, emir, tekîd, tarih ve mahall-i tahrîr ise beratın diğer rükünleridir3.
http://www.devletarsivleri.gov.tr/ferman/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder